"-Neden gözlerin kapalı yürüyorsun?
-Bütün yolları ezberledim
-Ama düşebilirsin!
-Bütün düşüşleri de ezberledim..."
Lars von Trier
Bu hayata kendime bir söz vermiştim ne olursa olsun asla pes etmeyecektim bu hayattan erkenden gitmeyecektim ben ailemi koruyup kollayacaktım.
Fırat gidip kapıyı açtı son kez baktım hepsine içeriye Atlas girdi sadece Atlas ekip gelmemişti.
"Kumsal gelsene iki dakika konuşalım"
Ne konuşacaktı ki benimle balkonu gösterdim balkona gittik kapıyı kapattım.
"Hiç uzatmayacağım Kumsal en büyük hedefim seni hapse atmaktı bunu başardım sen bitti demenden ben bitirdim seni yendim Kumsal bu yüzden kendimden gurur duyuyorum ama babam, babamın yaptığı pislikleri öğrendim Kumsal ve sen yanarsan onuda yakacaksın bunu da biliyorum bana zaten demiştin beni içeriye tıkayacaksan bile vicdanın buna izin vermez diyordun evet babamı sırf Ada ve annem için savunacağım sende aileni savunmak istiyorsun dimi Kumsal"
"Evet"
"O zaman bir anlaşma yapacağız"
"Dinliyorum"
"Kumsal eğer şartımı kabul etmezsen kusura bakma ama ben babamdan vazgeçerim sonuçta 5 kişiyi içeriye tıkayacak delil var elimde"
"Ne şartı"
"Benimle evleneceksin"
Hani bir an vardır ya başınızdan aşağıya kaynar sular dökülür tam şu an onu yaşıyordum ben Atlasla evlenemezdim ben evlenemezdim.
"Saçmalama lan öyle bir şey olmaz kendine gel"
Üstüne doğru yürüdüm.
"Başka yolu yok o zaman ben arayayım ekibi hemen gelsin"
Yakasından tutum.
"Öldürürüm lan seni duydun mu lan öldürürüm "
"Kumsal haddini aşma yeter"
Ellerimi çekti. Telefonunu çıkardı ben bunu yapamazdım ama ailem için mecburdum.
"Ta- tamam kapat şu telefonu"
Gözlerimden yaş geliyordu ama akmaması için yukarı baktım.
Atlasın anlatımıyla;
Kararım evlenmekti onu durdurmam lazımdı onun yaptıklarından haberdar olmak zorundaydım ona bunu söyledim ilk kabul etmedi ama kabul edeceğine adım kadar emindim o ailesinin göz göre göre ateşe atmazdı Kumsala bazen vicdansız diyorum ama bir yandan da gördüm en vicdanlı insanlardan bir tanesi gözleri dolmuştu ağlamak istemiyordu karşımda belliydi.
"O zaman dışarıda bir çay içelim"
Kafasını salladı içeriye gitti üstünü değiştirecekti içeriye Kaya geldi.
"Bana bak lan o kızın canını sakın ama sakın sıkma onun canını sıkarsan bende senin canını sıkarım"
Kaya Kumsala aşıktı belliydi her şeyden onu koruyup kollamak istiyordu Kumsalı seviyordu ama aşklarını mahşere ertelemesi lazımdı. Kumsal giyinmişti gece uyuyamamıştı belliydi ağlamıştı korkuyordu ailesine bir şey olacak diye çok korkuyordu. Bir restoranda geldik iki çay sipariş ettik.
"Kumsal ilk öncelikle biliyorum bu ikimiz için çok zor olacak ama bunu yapmamız lazım ikimiz içinde en iyisi bu "
Sadece kafasını salladı.
"Ailem ile birlikte yaşayacağız etrafımızdakiler inanacak bu evliliğe sen arkadaşlarına söyleyecek misin"
Gözleri doldu ama bunu sakladı Kumsalı ilk defa böyle güçsüz görüyordum sesi bir an titredi.
"Sadece kaya bilecek diğerleri gerçek evlilik olduğunu düşünsün"
"Tamam"
Sessizlik içinde çayımızı içtik eve bırakmak istedim ama kabul etmedi kendisi gitmek istedi takip ettim ne yapacak diye merak ettim nefes alamıyordu bazen yere düşüyordu ama kalkıyordu içim sızladı gidip kaldırmak istedim ama Kumsal bunu istemezdi sadece izledim telefonunu çıkardı Kayayı aradı.
"Kaya ne olur yanıma gel çünkü ben nefes alamıyorum"
Telefonu kapattı sahilde taşlara oturdu ağlıyordu hemde deli gibi demek ki her insanın bir kırılma noktası vardı Kaya gelmişti hemen Kumsala sarıldı 10 dk boyunca bir birlerine sarıldılar sonra konuştular. Benim telefonum çaldı karakola gitmek zorundaydım.
~~~
Nefes alamıyordum dünya başıma yıkılıyordu Atlasa bunu belli etmemeye çalıştım Kayayı çağırdım hemen geldi sarıldım buna ihtiyacım vardı.
"Ne yaptı o şerefsiz sana"
Ağladım sadece elimden hiç bir şey gelmiyordu ilk defa kendimi böyle çaresiz hissediyordum.
"Kumsalım ağlama ha güzelim anlat ne yaptı o şerefsiz sana"
"Ben ben onunla evleneceğim"
Ağlamam iyice artı.
"Derin nefes al güzelim derin derin nefes al hadi"
Dediklerini yaptım bu bana iyi gelmişti.
"Şimdi anlat güzelim"
"Benim Halili kullanacağımı biliyor ve bana dedi ki ben Halilden vazgeçerim yeter ki sizi içeriye tıkayım benim onunla evlenmem lazım Kaya"
"Sen bir şey yapmak zorunda değilsin cezaysa ceza Kumsal çekeriz cezamızı"
"Hayır Kaya anlamıyorsun ben o gün size söz verdim bunu yapmam lazım ne olur işi daha fazla zorlaştırma"
Kayada sustu o gece bir bara gittik sarhoş olana kadar içtik sonra eve geçtik baya bir mayışmışız telefonumun çalması ile uyandım.
Atlas arıyor...
"Alo"
"Sonunda be kızım dünden beri arıyorum ulaşamadım"
"Ne var"
"Vallahi odun erkek var diyorlar ya bence sende türünün bir ilkisin odun kız"
"Boş konuşma Atlas ne diyorsan söyle kapatacağım"
"Bu akşam istemeye geliyoruz amirde gelmek istedi"
"Ne niye bu kadar çabuk"
"Ne kadar çabuk o kadar iyi"
Telefonu kapattım ne yapacaktım ben göz göre göre evlenecektim Atlasla. Kalkıp Kayayı uyandırdım mecburen hazırladım her şeyi Son 2 saat kala ekibi çağırdım ve açıkladım.
"Çocuklar ben Atlasla evlenme kararı aldım"
"Ne diyorsun sen Kumsal o şerefsiz seni kaçırdı şimdi evleneceğim diyorsun "
Dedi Kerem zor olsa da ikna etmiştim itirazlarında sonuna kadar haklıydılar.
Saat gittikçe daralıyordu aklımdan her şey geçiyordu kafayı yiyecektim antidepresan ilaçlarım vardı bazen düşünmemek için kullanıyordum kalkıp bir tane içtim beynimin durmasına ihtiyacım vardı. Kapı çaldı.
"Gir"
İçeriye Lale girdi
"Kumsal"
"Efendim kuzum gel otur"
Yanıma oturdu.
"Kumsal bak biz kız kıza konuşalım sen Atlası sevmiyorsun Kumsal biliyorum senin aklın hayla onda inkar etme sakın Kumsal tamam yıllar geçmiş olabilir ama"
"Lale sus ben sana daha kaç kere söyleyeceğim ha ben onu bitirdim öldü o öldü neden anlamak istemiyorsun Lale bak bir daha bu konuyu açarsan kalbini çok kötü kırarım hadi git hazırlan"
Lale odadan çıktı kalkıp duş aldım siyah saten elbisemi giydim. Ufak bir makyaj yaptım odadan çıktığımda hepsi üstünü giymişti.
"Kumsal her zamanki gibi çok güzel olmuşsun ben her zaman seni bekleyeceğim Kumsalım"
Kaya bunu söylemişti kafamı salladım. Kapı çaldı gidip kapıyı açtım.
Yazarın anlatımıyla;
Kumsal yine su gibi olmuştu. Kaya ona bakmaya kıyamazken şimdi evlenmesini izleyecekti canı yanıyordu çünkü Kumsala aşıktı. Kapı çalmıştı Kumsal kapıyı açtı Atlasın elinde çikolata ve çiçek vardı Kumsalı görünce bir donuklaştı içinden 'çok güzel" dedi Kumsal elindeki çiçeği aldı.
"Hoş geldin"
"Hoş buldum"
Hepsi içeriye girmişti. Halil, Dilan (Atlasın annesi) Ada ve amir gelmişti. Kumsal mutfağa geçerek kahve yaptı Lale ne kadarda Atlasın kahvesine tuz atmak istese de Kumsal engelledi. Atlas gözünü Kumsaldan ayırmıyordu amir konuştu.
"Ben şimdi Kumsalın tarafından olayım"
Kumsalın içi sızlamıştı. Halil konuşmaya başladı.
"Var ya kırk gün düşünsem aklıma gelmezdi Kumsalın benim gelinim olacağını"
Kumsal içtiği ilaçtan dolayı algılamıyordu hiç bir şeyi yoksa o lafı Halile yedirirdi.
"Neyse Allah'ın izin peygamberin kavliyle kızınız Kumsalı oğlumuz Atlasa istiyoruz"
Kumsalın gözleri doldu.
"Gençler birbirini sevmiş böyle güzel bir karar almışlar ben razıyım ama bir kızımıza da soralım"
Herkes Kumsalın vereceği cevabı bekliyordu ama Kumsalın aklı orada değildi duymuyordu bile Atlas koluna dokundu irkildi.
"Efendim"
"Kızım diyoruz ki Atlasla evlenmeye razı mısın"
İstemiyordu kim baksa istemediğini anlardı ama buna mecburdu kafasını salladı.
"O zaman bizde verdik gitti"
Kaya buna dayanamıyordu.
"Ben bir şey ekleyeceğim sonra işim var gideceğim bana bak Atlas eğer Kumsalın saçının teline zarar verirsen senin yüzünden gözünden yaş akarsa seni yaşatmam"
Kaya öfkeyle çıkıp gitti cenaze evi gibiydi. Amir Laleye yüzükleri getirmesini söyledi Atlas ayağa kalktı herkes kalktı ama Kumsal oturuyordu Atlas kulağına eğilip.
"Kumsal herkes bu işe inanacaktı cenazeye gelmiş gibi davranma"
Kumsalda kalktı amir yüzükleri takıyordu.
"Bu yüzükler sizi sonsuza dek sevgiyle birbirinize bağlasın hayırlı uğurlu olsun"
Herkes alkışladı Kumsal artık dayanamıyordu nefes alamıyordu zar zor ayaktaydı Lale fotoğraf çekti. İkramlıklar servis edildi Kumsal dayanamayıp banyoya gitti nefes alamıyordu Kayayı aradı direk.
"Kumsal bir şey mi oldu"
"Kaya ne olur yanıma gel sana ihtiyacım var"
Kaya telefonu kapatıp yola çıktı. Kumasal yere çöktü.
"Nasıl dayanacağım"
Diye sayıklıyordu. Atlas Kumsalın iyi olmadığını anladı banyoya gidip kapıyı tıklattı.
"Kumsal iyi misin"
Kumsal yavaş yavaş nefesini düzene sokmaya çalışıyordu Atlasın onu öyle görmesini istemiyordu yüzünü yıkadı ve banyodan çıktı.
"İyiyim"
Saatler geçmişti akşam olmuştu Atlaslar kalıp gitmişti Kumsal üstünü çıkarıp Kayayla bara gitti.
Umarım hikaye mi beğenmişsinizdir oylamayı unutmayın yorum ve desteklerinizi bekliyorum sizleri çok seviyorum💖