23.BÖLÜM

210 14 10
                                    

Sizi anlamak istemeyenlere kendinizi anlatmaya sakın çalışmayın çünkü siz kendinizi ne kadar anlatmaya  çabalarsanız çabalayın onlar sadece sizi anlamak istediği kadar anlar ve kabul eder.

Artık yavaş yavaş alışıyordum bu halime ne kadar zor gelse de alışıyordum zaten bunu yapmak zorundaydım hayatı kendime zehir edemezdim sabah kalkıp işe gidiyor akşam geliyordum. Bugün önemli günlerdendi Osmanın silah sattığı insanlar gelecekti bende kendimi Osmanın kızı olarak tanıtıp orada hepsini öldürmeyi planlıyordum Adaya bugün daha çok sarıldım ben ona o bana alışmıştı. Atlas ise bugün nöbetteydi. Evden çıktım Kayayı aradım.

Kaya aranıyor...

"Kaya her şey hazır mı adamları tembihledin mi bak bir aksilik çıksın istemiyorum çok önemli"

"Herkes hazır Kumsal  tembihledim de sorun çıkmayacak"

"Tamam ben şimdi geliyorum"

"Tamam bekliyorum"

Adamlar güzel tenha bir yer seçmişti önceden gidip adamlarımı yerleştirmiştim. Kayayla buluşup mekana girdik. Adamlar yarı Türkçe ile konuşuyordu.

"Merhaba Kumsal First of all, your father died, condolences, but let's continue our business"

 (İlk önce baban öldü başın sağ olsun ama biz ticaretimize devam edelim)

Osman gibi bir şerefsiz babam olsaydı ıyy düşünmesi bile tüylerimi ürpertiyor.

"Thank you, of course there is a saying in Turkish ölenle ölünmüyor so let's continue"

(Teşekkür ederim tabi ki bir söz vardır Türklerde ölenle ölünmüyor o yüzden devam edelim biz)

"Yea let's continue, we brought the money, you give us the guns"

(Yea devam edelim parayı getirdik sizde bize teslim edin silahları)

"Pok alırsınız siz o silahları"

Zaten Türkçe anlamıyorlardı.

"We don't know much Turkish, what did you say?"

(Biz fazla Türkçe bilmiyoruz ne dediniz)"

"I say you give the money and we will deliver the guns to you"

(Diyorum ki siz parayı verin biz silahları size teslim edelim)"

Hemen parayı getirdiler bu kadar salak olduklarını bilmiyordum tam o sırada çocuklara işaret verdim çatışma başladı ben ve Kayada maskeleri taktık ele başındaki adamları öldürdüm polis sirenleri duydum Allah kahretsin polisler geliyordu buradan hemen çıkmamız imkansızdı 10 dakika içinde etrafımız sarıldı bu sefer onlarla çatışmaya başladık Atlasta gelmişti bizim bir kaç adamımız öldü zaten sorun yoktu temiz insanlar değildi Kaya bir anlık kalktı Atlas Kayanın başını nişan aldı bir seçim yapmak zorundaydım Atlasın omuzuna sıktım silah tutan eline silah yere düştü Kaya hemen oturdu kusura bakma Atlas ama senin omuzun iyileşebilir ama Kaya aramızda olamazdı. Mecburen oradan kaçmak zorunda kaldık arabaya bindik peşimizden geliyorlardı ama atlattık.

"Kumsal sen farkında mısın kocanın omuzundan vurdun"

"Senin beyninin dağılmasından daha mı iyiydi salak hem bende yakalayacaktım  bunu yapmak zorundaydım ben şimdi hastaneye gideceğim"

"Tamam"

Kayayı yolun kenarına bırakıp hemen hastaneye gittim Lalede beni aramıştı o sırada.

BEYAZ SİYAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin