54. BÖLÜM

102 10 2
                                    

Çalışma odasına girip çekmeceyi hemen açıp silahlarımı çıkarıp belime yerleştirdim o sırada kapı açıldı  ve içeriye Atlas girdi kapıyı sertçe kapattı kapı sesi yankılandı evde  hemen gelip kolumdan tutu.

"Gitmene izin vermiyorum"

"Atlas bak çekil sürekli işlerime maydanoz olma"

"Olacağım lan haydi inadım inat git bakalım haydi git bak gidebiliyor musun"

"Gideceğim zaten bırak şu kolumu"

Kolumu çekmeye çalıştım ama başarılı olamadım.

"Bırakmam"

Sıktığı için canım acımıştı.

"Atlas bak kolum acıyor zaten bırak"

Elini biraz gevşetti.

"Bak Atlas aslında baksan Aziz haklı artık benim yanımda olmayın bu şerefsiz çok tehlikeli yarın size bir şey yaparsa ben kendimi asla affetmem o yüzden gel anlaşalım benden uzak durun ben halletmeye çalışacağım lütfen benim yüzümden kimse zarar görmesin"

"Kumsal biz nikah kıyınca ne dedik iyi günde kötü günde hastalıkta sağlıkta dedik dimi o yüzden başıma ne gelirse gelsin umurumda değil ben senin yanında olacağım"

"Atlas o normal insanlar için  ben kötüyüm Atlas ben belayı çekerim sen iyisin benim siyahlığım sana geçmesin  sen beyaz kal"

"Siyahlığın umurumda değil Kumsal sen beyazsın sen iyisin"

"Değilim lan değilim"

O an gözlerimin doldu ağlamak istemiyordum hayır hayır.

"İyisin Kumsal hatta sen benden ondan bundan da iyisin"

"Lan ben senin yaşın kadar adam öldürdüm nasıl iyi olayım"

"Tamam adam öldürdün ama Kumsal hepsi şerefsizin teki o kişiler mazlumların canını yaktı ve sen onları öldürdün diye kötü olmazsın"

Göz yaşlarımı tutamadım.

"Ama ben masumları kurtaramadım ki hepsi nerede şu an hepsi toprağın altında ben koruyamadım onları küçücük çocuklar anneler hepsi öldü ve en önemlisi ben kardeşimi sırdaşımı kayıp ettim ve kimin yüzünden benim ben Oğuza bulaştırdım onları onun bir sürü hayali vardı Atlas ben aldım o hayalleri o yaşamayı severdi ama şu an yaşamıyor karanlığı sevmezdi ama şu an karanlıkta yatıyor"

Kendimi daha fazla tutamadım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım yere oturdum.

"Yapamadım ben ona verdiğim sözü tutamadım onu koruyamadım ben"

"Şşş hayır güzelim sen onu gayete güzel korudun senin yüzünden ölmedi Oğuz hastaydı o yüzden ölürdü yapma böyle ağlama"

Kafamı salladım.

"Hayır hayır hepsi benim yüzümden"

"Hayır güzelim sen suçsuzsun yapma ağlama"

Bana sarıldı buna o kadar ihtiyacım vardı ki birine sarılıp ve saatlerce ağlamak bende Atlasa sımsıkı sarıldım ağlamamı durduramıyorum kimsenin beni bu halde görmesini istemiyordum da çünkü benim güçlü durmam lazımdı ama şu an Atlasın kollarında saatlerce ağlamak istiyordum.

"İçine atma güzelim ağla ağla ki biraz da olsa rahatla"

"Onu çok özledim Atlas"

"Güzelim o şu an eminim seni izliyordur Kerem senin ağlamana üzülmene dayanamaz kendini fazla bırakma"

BEYAZ SİYAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin