~Hümeyra~

By Gazmnm

7.3K 472 161

" Beni buradan çıkar lütfen." dedim fısıltıyla. Beni duyar duymaz, anlaşılmaması için yalancı bir gülümseme t... More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20.Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24.Bölüm.
25 Bölüm
26.Bölüm
27. Bölüm
28.Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm-FİNAL

9. Bölüm

216 8 2
By Gazmnm


İYİ OKUMALAR 

-----------------------&&&----------------------

Bunu anlamanın bir yolunu bulmam lazımdı. 

Kara kara düşünürken, bir yanda da evin temizliğini yapıyordum. Kısa sürede biten temizlikten sonra, Meleğimi de öğlen uykusuna yatırıp dinlenmek için oturma odasına geçeceğim anda tekrar kapı çalınmıştı. 

Bugün ne bu misafir bolluğu. 

İçeri giremeden kapıyı açmaya gittim. 

" Merhaba Hümeyra. Müsait miydin haber vermedim ama " 

Dün ki olaydan sonra Gül'le hiç konuşmamıştım. Ona kırgın olduğumu düşünüp evime kadar gelmişti demek ki. 

" Merhaba Gül. Gelsene " dedim neşeyle. Ona kırgın olduğumu düşünmemesini istiyordum. Ona verdiğim karşılık ile anında gülümsemişti. İçeri girip, montunu çıkardı. 

" evde canım sıkıldı. Sana bir uğrayayım dedim " 

" iyi yapmışsın " 

Montunu da astıktan sonra içeri girdik. Ben oturmadan hemen atıştırmalık bir şeyler ile çay yapıp getirdim. 

 "Dün baya kötüydün, şimdi nasılsın " dedi çekinerek. 

Gülümsedim. " iyiyim " dedim. O da gülümsemişti. " Dün için özür dilerim, seni anlayamadım. Evli olunca bir şeylerin değişmeyeceğini bilmeliydim" 

Hemen uzanarak elini tuttum. " Özür dileme lütfen, senin bir suçun yok. Ben.. Ben hassas dönemdeyim herhalde biraz fazla abarttım " dedim. Kendini gerçekten kötü hissetmişti belli ki. 

Elimin üzerine elini koyarak gülümsedi tekrar. 

 " Ee"  dedim dün ki konuyu kapatmak istiyordum artık. 

" Ne var ne yok " 

" Aynı be yavrum. Sende ?" Dünü sormak istiyor gibiydi ama cesaret edemiyordu. Onu daha fazla meraklandırmamak için dün yaşanan her şeyi anlattım. 

Anlattığım her şeyi ağzı açık dinlemişti.

" Ne yere bakan yürek yakan bu Hale var ya, sen kalk gel evli adama zorla sırnaş " dedi. 

Adını andıkça deli oluyordum. 

" Sadece o da değil, dün yemek masasında sürekli özellikle Savaş'ı özlediğini söyleyip durdu" 

" Ne! Bunu açık açık söyledi mi ?" 

" Hayır tam olarak öyle değil ama özledim dediğinde Savaş'ın gözlerine baktı." dedim şimdi yalan söyleyemezdim. 

" Kız bu Savaş'ı geri almak için gelmiş olmasın" beni korkutan da oydu ya. Tedirginlik bütün bedenimi sardığını fark ettiği anda elimi tuttu. " Yok ya. Olsa da artık çok geç evli adam sonuçta, ona bakmaz yani, korkma sen " dedi. Ama o bile emin değildi bu durumdan. 

" Gül ?" dedim artık merak ettiğim ne varsa soracaktım. 

" Efendim " 

" Savaş da onu sevdi mi?" Yüz ifadesi değişmişti bir anda. O an anlamıştım Savaş'ında Hale'yi sevdiğini. 

" Gül?" dedim tekrar. Hem cevap vermesini hem de vermemesini istiyordum. Duyacaklarım beni fazlaca korkutuyordu. 

" Hümeyra şimdi yalan söyleyemem, Hale için Hale'nin abisinden dayak bile yemişti Savaş" Abisi mi ? Hale'nin abisi de mi vardı? 

" Abisi mi ?" 

" Evet, Hale'den 6 yaş büyüktü galiba. Dediği gibi çocuklu arkadaşılar ama sonra nasıl oldu anlamadım bir anda ikisinin birlikte olduğunu duydum. Lise zamanlarında bunlar birlikteyken, Hale'nin abisi görmüş bunları, Hale Savaş'ı korumak için abisini durdurmak istemiş ama abisi Ömer, Hale'ye vurmuştu. Savaş deliye dönmüştü resmen, tabi abisi diye bir şey yapmadı ama. Ömer her ayrılacaksınız dediğinde Savaş kabul etmediği için dövülmüştü." Hayretler için de dinliyordum. 

Aynı mahalleden olmadığımız için tanımıyordum onları. O zamanlar Ekrem baba beni görmüş beğenmiş ve Savaş'a istemişti. Savaş'ın hayatında 3 yıldır vardım yani. 

" Peki Neden ayrıldıklarını biliyor musun?" dedim. Onun için dayak yiyen adam, ayrılmak da istemezdi. 

" Bilmiyorum ki, Hale gittikten sonra seninle evlendi işte " dedi. Sessiz kaldım bir süre. Ne diyecektim ki ? Bir birlerini sevmişlerdi sonuçta. 

" Boş ver ya kapatalım bu konuyu, hem Savaş, gerçekten seviyordu, eğer hale bir şey yapmamış olsaydı sence onu bırakır mıydı?" dedi. Beni teselli etmesi bir gram değiştirmedi durumumu. Sessiz kalmıştım yine. 

" Neyse hadi dışarı çıkalım biraz, " dedi konuyu dağıtmak ister gibi. 

" Olmaz Melek uyuyor " dedim. 

" Zeynep'i çağır kalsın biraz yanında, bizde biraz hava almış oluruz" Aslında fena olmazdı. Biraz temiz hava almam lazımdı. Cevap vermeden kafamı sallayarak onayladım onu. 

Zeynep'i aradığımda seve seve bakacağını söylemişti. Kısa sürede geldi bile. Ona kızımı emanet edip çıktım evden. 

" Şu kışı çok seviyorum be" dedi Gül koluma da girmişti. Salına salına yürüyorduk. " Ben de " dedim sadece. Mahalleden çıkınca çarşıya gelmiştik. İlk gördüğü mağazaya girdi hemen. Beni de arkasında sürüklüyordu tabi.

İçeri girip birbirinden güzel elbiselere bakarken, ben öylece kaldım dükkanın ortasında. Pek sevmezdim bir şeyler almayı. Olanları da Savaş ile bakarken almıştık. 

Yanıma, elinde Bordo bir elbise ile geldi. 

" Bak bu sana çok yakışır " gerçekten çok güzeldi. Bacak boyu kısa olsa da oldukça şıktı. " Çok güzel de, bana niye yakışıyormuş? Sen kendine bakmıyor musun?" dedim. 

" Yo, öyle bir şey mi var ? Ben sana da bakıyorum" Bir yanda da elbiseyi üzerime tutuyordu. " Ay çok yakıştı kız, rengini açtı baya " dedi. Merak edip bende üzerime bakmıştım. Böyle tam anlaşılmasa da hoş bir renkti. 

" Güzelmiş " dedim. Gülümsedi ." iyi alıyoruz o zaman" daha ben cevap veremeden kasaya gitmişti bile. Hemen arkasından gittim bende. " Ya Gül nerede giyeceğim onu ben ya" dedim ama kime işte. Beni dinlemiyordu ki. 

Parasını da ödeyerek aldı eline elbiseyi. Engel olamadığım gibi parasını da ödeyememiştim. " Al bakalım" dedi elime tutuşturarak. " almam, ben ödemedim " dedim kızar gibi.

" Al be kızım, hediye alacaktım zaten sana " dedi. 

" Sebep?" 

" Ya evlilik yıl dönümünüz yaklaşmıyor mu? Orda giyersin işte, hem fena mı olur adamın aklını başından alırsın belki " imalı yüz ifadesi yüzümün kızarmasına neden oluyordu. Bir çocuğumuz olsa da çok fazla dokunmazdı bana. 

" Saçmalama " dedim koluna vurarak.

" Niye be, kocan o senin kızım kocan, sevgi saygı evliliği ayakta tutabilir ama kocayı kendine bağlaman sadece yataktan geçer " dedi çok bilmiş gibi. Kendisi evli bile değildi. 

" Nereden biliyorsun bunları?" 

" bilirim ben " kendinden emin duruşu güldürmüştü beni. 

" İyi peki bunu alacağım, ama bende sana bir hediye almak istiyorum " dedim. Kabul etmeyecekti biliyorum. Karşılıklı yapılan şeyleri sevmezdi. " Bakarız" dedi geçiştirir gibi. 

İlk girdiğimiz mağazadan çıkarak yeniden dolaşmaya başladık. Kış aylarında olmamıza rağmen hava bugün oldukça güzeldi. Yine bir mağaza gözüne çarpmış, bizi sürükleyerek oraya götürüyordu. 

İçeri gireceğimiz anda karşı dükkanda, çok güzel bir gömlek görmüştüm. Bu Savaş'a çok yakışırdı.  İçeri girmeden Gül'ü durdurdum. 

" Gül?" 

" Ne oldu Hümeyra?" dedi bana bakarak. 

" Ya sen girsen, bende şu mağazaya bakıp geleyim olur mu ?" kafasını kaldırarak gösterdiğim mağazaya baktı.

" Kızım o erkek mağazası, sana göre bir şey olmaz" dedi. Dalga geçiyordu benimle. 

" biliyoruz erkek mağazası olduğunu, bir şey beğendim ona bakacağım " dedim. İma ile güldü yine. 

" Kime bakacaksın? Kocana mı?" 

" Ya gül" koluna vuruca gülmüştü. " iyi git bak, ben buradayım " dedi. Kafamı sallayarak gülümsemiştim sadece. Arkamı dönerek, karşı mağazaya doğru yürüyeceğim anda, acı bir fren sesi ve birinin beni kaldırıma doğru hızla çekmesi ile yere düştüm. 

Kalbim korku ile atarken, kafamı kaldırdığım anda karşı kaldırımda, Savaş ile hale de yerde gördüm. Bütün bedenim korkudan titrerken, tek odak noktam onlardı. 

" İyi misin?" 

Biri vardı. Benimle konuşmaya çalışan biri vardı sanki, ama ben onu duyamıyordum. 

" Hümeyra? İyi misin?" dedi. Bu Gül'dü galiba. Kafamı karşıdan çekerek ona doğru çevirdim. " G-Gül?" dedim sessim bile titriyordu sanırım. 

" Hümeyra? İyisin değil mi?" Cevap veremedim. Kafamı tekrar karşı kaldırıma çevirdim. Yerde değillerdi. Onlarda ayağa kalkmıştı. Savaş'ın bana sırtı dönükken, Hale'nin gözleri arada bana kayıyordu. 

Savaş'a baktığımda, oldukça endişeliydi. Hale için korkmuştu galiba. 

" ne işleri var onların burada?" dedi Gül sonunda görmüştü onları. 

" Hanım efendi iyi misiniz?" dedi bir adam. Sanırım son anda bize çarpacak kişiydi bu. Gözlerimi Savaş'tan çekip de bakamadım adama. Nasıl da endişeliydi.

Demek ki ikimize de araba çarpacağı anda ilk kurtardığı kişi Hale olmuştu. Bu acı gerçek yüreğime bir kez daha oturdu. 

" İyi değil kardeşim, ne diye bu kadar hızlı sürüyorsun ki?" 

" Ben hızlı.." 

" iyiyim ben"  dedim araya girerek. Yoksa kavga edeceklerdi. Gül, elimi tutunca acı sarmıştı bütün bedenimi. Beni çektiğinde kaldırıma vurmuştum galiba. Acı ile yüzümü buruşturdum. Hemen fark etmişti. 

" Bileğin mi acıyor?" dedi endişe ile. Onaylamak için kafamı salladım sadece. 

" Hastaneye götürebilirim sizi" dedi tanımadığımız adam. O da korkmuştu belli ki. 

" Gerek yok iyiyim sağ olun " dedim. Hala bizi fark etmemişlerdi. " şu adama da çarpsana " dedi Gül Savaş'ı göstererek. Adam şaşkınlıkla bakıyordu Gül'e.

 " Saçmalama " dedim hemen. Yaptırabilirdi çünkü. 

" Hadi gidelim buradan " daha fazla onları görmek istemiyordum. " Ne demek gidelim ya? Hesap sormayacak mıyız?" 

" Ne hesabı Gül? Hadi" 

" Olmaz HÜMEYRA" dedi ismimi söylerken bağırmıştı. Bizi görsünler diye yaptığını hemen anlamıştım. Yüreğimi korku sararken, bir an önce buradan gitmek için hareketlendim. 

" Hümeyra?" 

İşte korktuğum olmuştu. Hala sırtım ona dönüktü. Gül'e baktığım da Savaş'a öfkeyle bakıyordu. Adım sesleri doldu kulağıma. Buradan hemen gitmem lazımdı. konuşacağı hiç bir söz beni teselli edemezdi. 

" Gidelim ne olur " dedim Gül'e 

Burkulan kolumu nazik bir şekilde tutarak, hala yanımız da olan adama baktı. " Bizi hastaneye götürür müsün " dedi. Daha öncekine göre oldukça nazikti. 

" Tabi. Gelin lütfen"

Savaş, yanımıza gelemeden, arabaya bindik ikimiz de, bir kaç defa adımı söylediğini duysam da asla bakmadım ona. 

" Ağlama " dedi Gül. Ağlıyor muydum?

Hala titreyen elimi kaldırarak yüzüme dokundum. Gerçekten ağlamıştım. Yürek, hayal kırıklığı ve korkuyla dolu olunca hiç bir şeyin farkında olmuyor insan. Zor da olsa sildim yaşlarımı. Kısa süre de en yakın hastaneye gelmiştik. 

Çok şükür ki bileğim sadece burkulmuştu. Hemşire önce krem sürüp sonra güzelce sardı. Bir kaç gün kullanamayacaktım ama. 

Odadan çıkınca beni kabanımla bekleyen Gül karşıladı. 

" daha iyi misin?" 

Kafamı salladım sadece. Telefonumu uzattı.

" Savaş, sen içeri girdiğinden beri sürekli aradı. Arada mesaj da attı galiba" dedi. Şuan şu durumda beni merak etmesi hiç umurumda değildi. telefonumu ve kabanımı aldım elinden. Giyecek gücüm yoktu. Bunu bildiğinden tekrar elimden alarak giydirdi. 

Gülerek çıkmıştık evden ama bana mutluluk pek yaramıyor sanırım. 

" Bakmayacak mısın?" dedi Gül. Neyden bahsettiğini anlamamıştım. Dalgın dalgın yürürken, kafamı kaldırarak yüzüne baktım. Gözeleriyle telefonumu işaret etti. 

O kadar dalmıştım ki telefonun çaldığını bile fark etmemiştim. Telefonu düz çevirerek ekrana baktım. 

Savaş arıyordu yine. 

" Aç istersen" dedi. Benim pek konuşasım yoktu, hemen açarak Gül'ün kulağına tuttum. Afallamıştı. 'Ben ne söyleyeceğim' bakışları atıyordu bana.  Savaş'ın ısrarla adımı söylediğini duyuyordum. Cevap vermemiş olmamız endişelendirmişti belli ki. 

" Savaş Gül ben" dedi sonunda. 

----------

" Evet " bir yandan da gözlerime bakıyordu. 

----------

" Hayır hastaneye geldik" 

----------

" Hayır önemli bir şey yok, bileği incitmiş, hatta geliyor dur vereyim " dedi o kadar ısrar etsem de telefonu elime tutuşturmuştu. Sakinleşmek için derin bir nefes alarak telefonu kulağıma getirdim. 

" Efendim " 

" Hümeyra neredesin sen? Kaç defa aradım haberin var mı?" dedi. Sesi endişeli olsa da bunu umursamayacak kadar kırgındım ona. 

" Bileğim acıyınca hastaneye getirdi beni Gül " dedim. 

" çok acıyor mu? Ne dedi doktor? Hatta dur geleyim yanına hangi hastanedesiniz?" 

" Gerek yok " dedim hemen bu saatten sonra gelmesine gerek yoktu. 

" Hümeyra .. " 

" Kapatıyorum Savaş, eve geçeceğim birazdan " dedim sözünü keserek. Bir iki saniye cevap vermedi. Konuşmasını istemiyordum zaten. Telefonu kapatarak cebime koydum. 

" Ne diyor?" dedi merakla. 

" Hiç " dedim geçiştirerek. Çok da önemli bir şey söylememişti zaten. Kaza yaptığımız adam daha gitmemişti. Bizi görünce yanımıza doğru yürüyüp durdu. 

" Daha iyi misiniz?" Gülümsedim. Baya endişelenmişti o da. 

" Evet. İyiyim " dedim, o da gülümsedi. İyi bir adama benziyordu. 

" HÜMEYRA." 

-------------------------&&&---------------------------












Continue Reading

You'll Also Like

79.2K 4.2K 31
Hikayenin başlarında Gece Kuşu 'Robin' hiksyemin 33.bölümüyle çok fazla benzerlik göreceksiniz bu konuda bilgi vereyim. Evet hikayede kopya çektim am...
3.6M 131K 72
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak...
138K 3.7K 41
Yalan...Pembesi,beyazı olmayan tek rengi koyu siyah olan yalan.Masum sıfatının ardına gizlenen vicdan azabına gebe bir yalan. Bataklığa batarcasına b...
32.1K 1.5K 21
"Bakışların değişmiş." Dedi. Sinirle yumduğum gözlerimi geri açtım. " Eserini beğenmeni beklerdim." Dedim. Kahverengi gözleri mavilerime baktı ve...