30. Bölüm

282 23 8
                                    

İYİ OKUMALAR 

----------------&&&-----------------

Hale'nin ölümünün üzerinden 2 gün geçmişti. O gün Savaş'la ayrı Yiğit'le ayrı ilgilenmek zorunda kalmıştım. Savaş gibi Yiğit'e acısını içine atıyordu. Yiğit'in o günkü sözlerini hiç unutamadım.  

Savaş Hale'yle son kez vedalaşırken, ben ve Yiğit bahçeye çıkmıştık. Banka oturttum onu. Küçük gözlerini yerden hiç kaldırmadı. 

" Yiğit?" diye seslenince kafasını ağır ağır kaldırmıştı. " Geçecek biliyorsun değil mi? " 

" Annem beni hiç sevmedi. Biliyor musun Hümeyra? " deyince şaşkınlıkla bakakaldım. Bir anne nasıl evladını sevmezdi? 

" Olur mu öyle şey Yiğit? Eminim ki çok seviyordur seni" Küçük kafasını iki yana salladı hemen. 

" Hayır. Hiç sevmedi. Biz buraya gelmeden önce, beni hiç istemediğini söylemişti anneanneme" 

" Yanlış anlamış olabilirsin? " 

" Hayır. Bağırıyordu. Keşke ölseydi dedi benim için. İlk duyduğumda çok üzülmüştüm. O yüzden hiç yaramazlık yapmadım. Beni sevsin diye asla üzmedim onu. Yine de sevmedi beni" Küçük gözleri dolmaya başlamıştı. Onu öyle görünce bende tutamadım kendimi. 

" O sana söylemedi belki ama bana söyledi. Çok seviyorum ben oğlumu dedi" 

Söylediğim küçük yalan az da olsa gülümsetmişti onu. 

" Gerçekten mi? " 

" Gerçekten tabi. Çok akıllı, çok uslu bir çocuk. Beni de hiç üzmüyor dedi senin için " gözlerinde ki yaşlara rağmen gülümsedi.

" Bende seviyorum annemi. Ama şimdi gitti değil mi? Çok uzaklara gitti" 

" Evet. Ama bizde bir süre sonra onun gittiği yere gideceğiz. Yeniden kavuşacaksın ona yani. Hem belki ona onu sevdiğini de söylersin ?" 

Kafasını sallayıp " Söylerim " diyerek onayladı beni. Bir kaç dakika sonra Savaş' da gelmişti. Kana bulanmış gözlerini benden kaçırsa da ben çoktan görmüştüm. 

" Ne yaptın?" 

" Hiç bir şey. İşlemlerini hallettim. Morga indirdiler. 1-2 güne alabilirsiniz dediler. Bende onaylayıp geldim " 

" Ailesine haber verecek misin? " 

" Kimsenin numarası yok ki bende. " 

" Telefonu? Telefonu çantasındaydı " Bunu yeni hatırlamış gibi elinde Hale'nin eşyalarının olduğu poşeti açtı. Dediğim gibi gerçekten de telefonu çantasındaydı. 

Eline alıp ekranı açtı. Kilit vardı. Büyük ihtimalle Savaş bilmiyordu. 

" kilit var" dedi gözlerime bakarak. 

" Ben biliyorum " diye araya girdi Yiğit. Savaş sanki o sırada Yiğit'i unutmuş gibi sesini duyunca irkildi. Bir anda kafasını ona doğru çevirip uzun uzun baktı küçük çocuğa. 

" Ver istersen Yiğit biliyormuş " 

Zar zor kendine gelip telefonu uzattı. Yiğit bir hareketle açmıştı ekranı. Savaş Hale'nin ailesini aramak için giderken bende tekrar Yiğit'in yanına oturdum. 

" Ne olacak şimdi Hümeyra? Nerede kalacağım ben? " 

" Anneannen var Yiğit. Dayınlar da varmış galiba?" Hatırlıyordum bir keresinden Gül Hale'nin abisi olduğunu hatta onun yüzünden ayrıldıklarını söylemişti. 

~Hümeyra~Where stories live. Discover now