ASYA (TAMAMLANDI)

Від bencena12

42.1K 3.4K 402

~aşk gerçekten her şeyi affedecek kadar güçlü bir duygu muydu? ~ ~~~~~ "bir an hiç gelmeyeceksiniz sandım sa... Більше

KARAKTERLER
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58- +18
59- +18
60
61- +18
62
63
64
65- +18
66
67
68
69
70
71
72 - +18
73
74
75
76
77 - +18
78
79
80/+18
81-Final Part I/+18
81 Final Part II
DUYURU

43

314 33 0
Від bencena12

Herkese keyifli okumalar.. 🎆


İncinin acı dolu çığlıkları ortalığı yıkarken biranda kolumdan çekilmemle kendime geldim.

"ne bakıyorsun doktor hanım bir şey yapsana" diyen sema denen kadın kolumu bırakmayıp koltuğa, incinin bacaklarının dibine sürüklemişti bedenimi. Korkuyla titredim. Ben ne anlardım. Siktir ben bebek bile tutmamıştım bu zamana kadar.

"ambulansı aradınız mı burada olmaz steril değil" diye bağırdım bir umut panikle.

"eskiden analarımız evde doğururdu da sterillik mi arardı. Bir şey yap. Bebek geliyor" diye atıldı başka bir yardımcı.

"Asya bir şey yap" incinin çığlığını duymamla panikle ayaklarının dibine oturdum. "Asya... Asya nolur ona bir şey olmasın" göz yaşları incinin yanaklarından aşağıya doğru süzülürken paniğimi kontrol etmek için derin derin nefesler aldım. Kontrolümü kaybetmenin sırası değildi. Buna ben sebep olmuştum ve nasıl yapacağımı gram bilmesem de bir şekilde altından kalkamam lazımdı. Allahtan ilaçlarımı almıştım yoksa cidden kalpten gidecektim.

"tamam tamam sakin olalım." dememle zihnimi toplamaya ve filmlerdeki sahneleri hatırlamaya çalıştım çaresizce. "sı.. sıcak su ve temiz bez" diye bağırdım. Onları ne yapacaktım gram bilmiyordum ama başka bir şey gelmemişti aklıma.

"Asya" inci bir kez daha bağrırken panikle elbisesini tutup kaldırdım.

"tamam sakin ol İnci bir şey olmicak. Derin derin nefesler alır mısın sen" dememle biranda yine çığlık atmasıyla boşluğuma gelip ben de çığlık attım. Hassiktir ne yapıyordum ben.

"doktor hanım ne yapıyorsun kafayı mı yedin kendine gel ve bir şeyler yap "

"Bi sus be kadın ya yapıcam işte. Hem ben doktor değilim stajyerim ve çok yeniyim. O yüzden panik oldum. Susmayı başarabilirsen kafamı toplicam" diye bağırdım. Doktor hanım,doktor hanım diye diye yedi de doyamadıydı benden." tut şunu" incinin elbisesini eline sıkıştırdığım gibi ben de iç çamaşırını aşağıya çektim. Kadınlığı açılmıştı ve siyah bir şey gözüküyordu orada. O bebek miydi? Şimdi bu görüntü karşısında cidden bayılacaktım. Kendine gel Asya. Kendine gel gerizekalı bu senin suçun.

"Asya geliyor"

"evet tüylü bir şey var burada sanırım o" dememle İnci yüzünde dehşet dolu bir ifadeyle çığlık attı. Allahtan bu sefer ben kendimi tutabilmiştim. "tamam sakin ol şimdi ve ıkınabildiğim kadar ıkın hadi" dememle kafasını sallayıp ıkınmaya başladı. "sen de gel karnına aşağıya doğru bebeği iter şekilde çok hafif baskı yap" ayakta korkuyla dikilen genç yardımcıya söylenmemle incinin yanına gitti. Doktorlar dizisi bilmem kaçıncı bölüm haberim yoktu ama böyle bir sahne vardı. Yanımdaki sıcak suyla bezi ıslatıp bebeğin çıkış yolunu sildim. Allahım cidden geliyordu ve bu hem çok korkunç hem de çok mucizevi bir şeydi.

"hadi İnci ıkın sertçe ıkın çok az kaldı kafasının çıkmasına" dememle İnci kuvvetle bir kez daha ıkınınca bebeğin kafası çıktı ve ben yavaşça onu tuttum. Şuan bu kadar soğuk kanlı olduğuma ve doğmak üzere olan bir bebeğin kafasını tuttuğuma inanamıyordum. "geliyor bebek vallahi billahi geliyor" gülerek bağırmamla İnci, canı sanki çıkıyormuşcasına bir kaç kez daha ıkındı ve en sonunda kucağımda beyaz bir sıvı ve kanla kaplı tosun gibi bir bebek duruyordu.

"asya nasıl o. Neden sesi çıkmadı"

"ee daha yeni doğdu ondandır. Uyuyor gözleri kapalı uyansın sesi çıkar merak etme" dememle "ne diyorsun kızım sen manyak mısın ver şunu " diye çıkışan kırklarının sonundaki yardımcı elindeki beyaz battaniyeyi koltuğa serip ellerini bebeği ver dercesine bana uzattı.

Kollarımın arasındaki bebeğe dönemle minicik şeyden öyle bir ses çıktı ki az daha bebeği düşürüyordum korkudan.

"işte cazgır kızının ilk sesi maşallah. linadan daha beter Allah yardımcın olsun" dememle İnci yorgunca güldü. Benim de yüzüm bir gülümsemeyle aydınlanırken ağlamaya başladığımı dudağıma gelen tuzlu tatla anlamıştım. Bu.. Bu çok güzeldi.. Bu bebek, bu an çok güzeldi.. İnanılmazdı.. Ve bu mucizenin dünyaya gelmesine ben yardımcı olmuştum.

"Asya bana verir misin" incinin yorgun hevesli sesi kulağıma gelirken irkilerek transtan çıktım ve bebeği incinin kollarına bıraktım.

"teşekkür ederim Asya"

"asıl ben özür dilerim İnci buna sebep olduğum için"

"onun zamanı gelmişti senin suçun değil" o kadar tatlıydı ki. Dışarıdan ambulans sesi gelirken panikle incinin kulağına eğildim.

"gitmem gerekiyor ama seni görmeye hastahaneye gelicem. Ne olur konuştuklarımızı düşün. Geçmiş olsun." dememle hızla ayağa kalktığım gibi çantamı elime alırken kan ve o beyaz sıvıyla kaplı ellerime baktım. İğrençti.

"nereye. Kimsin sen. Doktor olmadığın belli kimsin. Bekliyorsun burada Soysal bey gelene kadar" sema denen kadın koluma asılırken "bırak" diye tıslayıp kolumu çektim ellerinden. Ama onun bırakmaya niyeti yoktu. Sertçe onu itip bahçe kapısına koştum. Allahtan dışarıda panik havası vardı yoksa cidden Soysalı bekletirlerdi bana ve bu hiç iyi olmazdı. Hızla arka bahçenin kapısından çıkıp koşarak arabama bindiğimde titreyen bedenimin nefes ihtiyacını koca bir nefesle gidermiştim.

Siktir. Ben az önce ne yapmıştım. Gözlerim ellerimdeki kana giderken deli gibi gülmeye başladım. Bir yapmadığım bebek doğurmak kalmıştı ve ben bu kafayla onu da yapmıştım. Umarım yapacağım en uç şey bu olurdu. Torpidoyu açıp ellerimi silmek için ıslak mendil çıkarırken bahçeden çıkan ambulansı görmemle hızla elimdekileri yan koltuğa attım. Lina masaratisini böyle hoyrat kullandığım için canıma okuyacaktı. Keşke yeni aldığım arabayla kendininkini bugün değişelim mi diye ısrar etmeseydi ama olmuşla ölmüşe çare yoktu. Hızla arabayı çalıştırdım.

Dikkatle önümdeki ambulansı takip ederken incinin ve bebeğin durumunun iyi olması için dua ediyordum. İncinin biranda doğurması ve bebeğin sağlıksız bir ortamda dünyaya gelmesi benim suçumdu ve onlara herhangi bir şey olursa kendimi asla affedemezdim. Kısa bir süre sonra ambulans hastanenin önünde dururken ben de arabayı park edip indim. Kimseye görünmeden dikkatle peşinden gittim. Güzel haberi alıp gidecektim çünkü soysalla şuan karşılaşmam hiç iyi olmazdı.

Yaklaşık 1 saat sonra inciye bakan doktordan ikisinin de durumu hakkında bilgi almıştım. İkisinin de durumunun iyi olması içimi rahatlatırken son kez inciyi görmek için odasının olduğu kata çıktım. Tam o an odadan çıkan Soysalı görmem üstüne hızla kendimi duvarın arkasına atmıştım. Tabi burada olurdu. Babaydı sonuçta. O değil cidden Tommy Soysalı çok iyi benzetmişti. Keyifle güldüm. Aslanım benim elleri dert görmesindi.

"ne demek kim bilmiyoruz lan. Kimdi o kadın. Ne işi vardı evimde. Benden habersiz nasıl biri içeri girebiliyor ve bu kadar kargaşaya sebep oluyor" gür sesi koridorda yankılanırken el pençe karşısında duran adama sinirle bakıyordu ayı oğlu ayı.

"efendim Aylin hanımın asistanıyım dedi. Sürekli İnci hanım için geldiklerinden dolayı şüphe uyandırmadı bizimkilerde. Ama içerideki kadınlar olanları anlatınca anladık o olmadığını. Bebeği de doğurup kaçmış. Bulamadık da" diye açıklama yaptı. O anlar aklıma gelirken güldüm ama yaşarken hiç komik değildi.

"kameralardan kim olduğunu buldunuz mu. Verin görüntüleri bir bakıyım" diyen soysalla dudağım düşlerimin esiri olmuştu. Birazdan benimle yüzleşecekti ve tepkisini gerçekten merak ediyordum. Özlemiş miydi acaba beni.

"buyurun efendim" başka bir koruma soysala tableti verirken an be an yüzünün şeklini inceledim. Sinirle çenesi öyle kasılmıştı ki. Cidden ikimiz de birbirimizi hiç özlememiştik.

"ne işi var lan bu siktiğimin orospusunu burada. Nereden çıktın yine sen Allahın belası" diye biranda kükremesine hazırlıksız yakalanmam yerimde zıplamama sebep olmuştu. Sensin orospu, pezevenk herif demek demek istedim ama yeri değildi. Onunda sırası vardı.

"ne yapmamızı emredersiniz efendim"

"Asya Akbelen bu. Şu bir kaç sene önce ayağıma dolanan avukat bozuntusu. Hangi delikteyse bulun getirin orospuyu başıma bela açmadan." demesiyle buradayım diyip Polat Alemdar gibi çıkmak istesem de duvarın arkasından, biranda iki korumamın hızla benim olduğum tarafa koştuğunu görmemle şov fikrini kenara bıraktım..

Siktir çıkış bu taraftaydı. Panikle arkamı dönüp az ilerde koltukta oturan yaşlı teyzenin yanına çöktüğüm gibi koluna sarılıp yüzümü ona doğru eğdim. Teyze şaşırsa da sus dercesine parmağımı dudağıma koymuştum ki şükür anlayışla kaldı.

"kapıyı boş bırakmayın. Mutlaka korumalar olsun. O piç de bu akşam inciyle kalsın ama yarın ilk iş planladığımız gibi o kadına götürüp kurtulun ondan. Yarın geldiğim de görmiyim onu" soysalın yanımdan geçerken söylediklerini duymamla dilim tutulurken şokla kafamı kaldırıp asansöre doğru giden adamın arkasından baka kaldım .

Siktir. Siktir. Siktir.

O ne demekti öyle? Bebek soysalın değil miydi? Ve o piç ne demişti? Kime vermekten bahsediyordu? Panikle vücudum titrerken asansöre binip gözden kaybolmasıyla hızla yerimden kalktım.

"ne oldu kızım deli danalar gibi dönmeye başladın. Kimden saklandın sen bak polisi var hastahanenin. Bir derdin varsa çözerler" diyen yaşlı kadına baktım.

"sorun yok teyzem kusura bakma sırnaştım öyle sana da. İdare ettiğin için teşekkür ederim."

"olur mu öyle şey güzel kızım ne demek. Bekar mısın sen" demesiyle sorduğu soru karşısında şaşkınlıkla gözlerim açılırken siz iflah olmazsınız dercesine başımı iki yana sallamıştım. Sorusuna tabi ki cevap vermeyip duvarın köşesine tekrar gittim ve kapının önünde dolanan iki adama baktım. Acilen inciye ulaşmam lazımdı ama nasıl yapacaktım. Gözlerim çözüm aramak için hızla etrafta dolanırken bir kapıdan çıkan hemşire topluluğunu görmemle sinsice gülmüştüm.

Sadece 5 dakika sonra üstümde hemşire kıyafetleri ağzımda maske başımda bone incinin odasının olduğu koridordaydım.

"kolay gelsin rutin kontrol için gelmiştim ben" dememle çok şükür ki saçma sorgulamalara girmeyip kapıyı benim için açtılar. İçeride, İnci yatakta, o güzel cazgır bebek de kucağındaydı.

"inci'

"Asya" adını seslenip maskeyi indirmemle şokla gözleri açıldı. "senin ne işin var burada bu kılıkta. Hiç pes etmiceksim dimi. Bir imza için cidden bu kadar zahmete girmen taktire şayan. Tommy iyi bir arkadaş ve avukat bulmuş cidden. Şanslı herif" demesiyle sen inanılmazsın dercesine başını iki yana salladı.

"inci tommyi boşver daha büyük bir sorunumuz var" dememle korkuyla diklendi ve sanki hissetmiş gibi bebeğini kolları arasında daha sıkı tuttu.

"ne oldu. Korkutma beni" demesiyle sıkıntıyla anlımı ovuşturdum. Bir anneye hele de daha yeni doğurmuş bir anneye bunu nasıl söyleyebilirdim ki..

"inci inan şaka gibi bir şey ben de ilk duyduğumda şok oldum ama bunu söylemeden önce sana bir şey sormam lazım"

"sor Asya ne oldu" diye panikle atıldı.

"bebek soysalın değil mi? " diye pat diye sormamla şokla gözleri açılmıştı.

"ne.. ne saçmalıyorsun sen Asya iyice haddini aştın. Kafayı mı yedim sen " diye korkuyla çıkıştı. Hızla yanına gidip kollarını tuttum.

"inci inan şovun sırası değil güzelim. Bak sana bunu nasıl söylicem inan bilmiyorum ama söyleyince korkma çünkü yanındayım tamam mı."

"ne oldu Allah aşkına ya bu halin daha çok korkutuyor beni." paniklemesi beni de panikletirken sakin kalmak için derin bir nefes aldım.

"Soysal hastahaneden çıkarken yanındaki adama, bebeği planladığımız gibi al ve bir kadına götür dedi. Bebeği başkasına vermeyi planlıyorlar inci" dememle son anda incinin çığlığını elimi ağzına kapatarak bastırmıştım. Allahım cidden neyin içine düşmüştüm ben. Bu gün gerçekten bitecek miydi?

"sen ne saçmaladığının farkında mısın Asya kafayı mı yedin sen. Ne demek bu"

"yemin ederim ben de inanamadım duyunca. Sabahtan beri ne yaşadığımı ben de inan idrak edemiyorum ama yemin ederim çıkarken bu cümleyi kurdu. Soysalın değil mi bu bebek. Tommy'nin mi?" dememle sustu. "Allah aşkına bir şey söyle. Sana yardım etmek için buradayım. Senin için hayatımı riske atıyorum susma. Başka çıkar yolun yok İnci. Bugün bizim yollarımız kesişti ve seni kurtaracak tek kişi de şuan benim" diye çıkışmamla ağlamaya başlaması bebeği de ağlatmıştı. Hızla bebeği kucağıma alıp sallamaya başladım. Bir insanın eline bebek bu kadar mı yakışmazdı. Gülmek istedim ama ortam hiç gülünecek gibi de değildi.

Ama cidden kader ilmek ilmek planını işliyordu. Başıma gelen o olayda tommyle karşılaşmam, tommynin nezarete atılıp beni araması, yolumun inciye çıkması yaratan tarafından işlenen öyle kusursuz bir plandı ki şuan bunu idrak ederken bir kez daha kader kendi yolunu bulur sözünü anlamıştım. Tommyle hiç karşılaşmamış olsaydık belki de şuan hatta belki de değil kesin olarak incinin bebeğinden kurtulmak için o şerefsiz başkasına verecekti ve bir anne bebeğinden, bir bebek de daha doğar doğmaz ona en ihtiyacı olduğu zamanda annesinden sökülüp alınacaktı. Ama Allah onları bana yollamıştı ve ben ne gerekiyorsa yapacaktım. Bu planda kilit nokta bendim çünkü. Hiç biri tesadüf değildi.

"tommy'nin. Onunla benim bebeğimiz. Aşık olduğum ve beni acısı asla dinmeyecek olan bir kalp ağrısıyla bırakan adamın bebeği" ağlayarak ağzından çıkan cümleyle kendime gelip olduğum yerde kaldım. Bu hikayelerde neden hep kadınlar kalp ağrısıyla bırakılmaya mecbur kalınıyordu. Hiç olmadık yerde aklıma gelen demirle sinirle dişlerimi sıkıp başımı iki yana salladım. Hiç sırası değildi ve asla da gelmesini istemiyordum.

Tek odağım İnci ve bebek olmalıydı. Ah İnci ah intikam hırsıyla neye bulaşmıştı böyle. "asya ne olur bir şey yap. Bebeğime zarar gelmesin. O beni bu hayatta tutan tek şey. Allah kahretsin ona güvenmekle çok büyük bir hata yaptım. Bebeğine baba olurum ikinizi de sarıp sarmalarım dedi. Kandırmış beni piç herif. Nasıl bu kadar saf olabildim" elleriyle yüzünü kapayıp şiddetle ağlamaya devam ederken iki ağlağın arasında az daha kafayı sıyıracaktım. Bir yanda İnci bir yandan bebek. Zaten durum en boktan haldeydi.

"inci bir sakin ol Allah aşkına. Şuan senin ağlak haline değil mantıklı haline ihtiyacım var. Bebeğin için güçlü dur ve bana yardımcı ol." dememle ellerini yüzünden çekip derin bir nefes aldı.

"o piç kurusu nasıl böyle bir şey planlar Asya. Öldürücem onu yemin olsun öldürücem. Her yaptığına, her eziyetine sessiz kaldım bebeğim için ama arkamdan ne planlamış piç kurusu. Nasıl bebeğimi başkasına vermeyi planlar."

"cani orospu çocuğu işte ne bekliyorsun. Tommy bir bebeği olduğunu, hele de senden olduğunu bilse mutluluktan delirir" gözüm kucağımdaki cazgıra giderken "dimi halacım. O koca dev baban seni öğrense kafayı sıyırır biz de haline güleriz."

"sakın ona bir şey söyleme Asya" diye atıldı hemen inci.

"verdiğin yanlış kararlar bebeğinin senden alınmasına, senin 4de hayatının kaymasına sebep oluyor İnci. Bebek de sen de tommy'nin yanından başka hiç bir yerde güvende olamazsınız. Artık bir bebeğiniz var ve sizin aranızda her ne olmuş olursa olsun bu ortak noktada buluşmak zorundasınız "

"aramızda neler geçti bilmiyorsun. O ne bu bebeği ne de beni hakkediyor"

"ucundan biliyorum konuları inci. Ama artık konu bu değil. Konu kucağımda tuttuğum bu eşsiz mükemmellikteki cazgır" kucağımdaki bebeğin mis kokusunu içime çekip tekrar inciye döndüm. "olan olayları sonra tartışırız. Ama İnan şuan soysalın sizi ayırdığına, tommy'e tuzak kurduğuna neredeyse emin oldum"

"nasıl yani"

"bunu sonra konuşuruz. Dediğim gibi Şimdi derdimiz bu değil inci. Sen sadece daha fazla yanlış karar verme yeter. O değil ben bebeğin Soysaldan olduğunu sanıyordum. Ama neye şaşırdıysam sanki soysal gibi bir adam değil babalık yapmak adamlık bile yapamaz. İyi oldu onun olmadığı" dememle "yok ya imkansız zaten onun erkekliği bile yok" diye gayri ihtiyarı söylenmesi üstüne şaşkınlıktan gözlerim yuvalarından çıkacaktı az daha.

"oha nasıl yani"

"bildiğin kalkmıyor" diyince günün stresi siniri biranda boşaldı ve deli gibi gülmeye başladım. Kucağımdaki bebek korkuyla daha da ağlarken kollarını bana ver dercesine uzatan inciye bebeği verip gülmeye devam ettim.

"Asya korkutma beni iyi misin" diyen inciye zorla başımı salladım ama kendimi durduramıyordum.

"sikik herif bir de yedi ceddimi sikmekle beni tehtit ediyordu." gülmelerin arasında zorla konuşmamla incide gülerken ağrıyan karnıma elimi bastırdım. "meğer o kendi elini bile sikemez durumdaymış" gülmelerim daha da artarken "Asya nolur kendine gel. Napıcaz" diyen inciyle kendimi zorla durdurdum. Cidden ne yapacaktık biz.

"off bilmiyorum" biranda ciddileşmiş, gülmekten yaş akan gözlerimi silmiş ve sağa sola voltalamaya başlamıştım. Cidden Asya ne yapacaktık. Çalıştır o saksını.

"bebeği çıkarmamız lazım" diye yeni bir izafiyet teorisi ortaya atmışcasına ciddiyetle konuşan inciye az daha hadi canım diyip gülecektim ama son anda tuttum kendimi. Durum onu yeterince üzmüş ve yıpratmıştı zaten. En mutlu olması günde yaşadığı gerçekten korkunçtu.

"seni de çıkarmamız lazım. O şerefsize bırakmam seni ama iki tane adam var kapıda" dememle dışarıya odaklanıp kafamı toplamaya çalıştım. Acil bir plan yapmam gerekiyordu.

"beni boşver ilk bebeği çıkar. Senden başka kimsem yok asya. Nolur ona bir şey olmasın" gözüm yatakta ki savunmasız iki güzel kıza giderken bunun benim kaderim olduğunu anlamıştım. Benim bu hayatım asla iflah olmazdı ve bu benim kaderimdi.

"tamam güzelim sakin ol. İlk bebeği kaçırıcaz sonra da seni. Seni de o piçe bırakmam" dememle nasıl dercesine bana baktı. Bir süre düşündüm. Aklıma gelen fikirle elim telefona giderken "bir bebek kaçırmadığım kalmıştı. Neyin içine düştüm ben. Ne günah işledim allahım. Hala olmak ne kadar zormuş" diye yakınırken karşı tarafın telefonu açmasını bekledim.

"efendim aşko" diyen sedatın sesiyle merakla bana bakan inciye döndüğümde "sedat şimdi beni iyi dinle" demiştim... 

Продовжити читання

Вам також сподобається

14.9K 1.3K 57
Karanlık bir geçmişi olan bir adamın sevdiği kadını geçmişinden uzak tutmak için neler yapar sizce... Mesela kapısına bir papatya koyar... Küçük bir...
104K 3.1K 40
"Omzum." dedim kısık bir sesle. Lakin hemen duydu beni. "Bakabilir miyim? Sonra doktora gideceğiz."dedi. O senin kocan Gül. Başımı salladım. Elleri...
6.4M 279K 61
Her şey abimin düğününde beğendiğim çocuk yerine abimin arkadaşının numarasını almakla başladı. Liya; ANALAR NELER DOĞURUYOR Liya; KAYNANAM ABARTMIŞ...
Aşiret Paket Від Zeynep.

Жіночі романи

380K 20.8K 46
Şanlıurfa ☞ Muğla 0546****; Fotoğraf* 0546****; Belli ki bu yoldan yürümüşsün... 0546****; Yoksa etraf böyle çiçeklenmezdi. İlsu; Var öyle marifet...