SENİN İÇİN #1

By elfktb

74.5K 2.1K 177

Hayatının tek bir mesaj ile değişebileceğini hiç düşündün mü? İÇİN SERİSİ | 1 More

1.
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
62
63
64
65
66
67
Final - Part 1
Final - Part 2
Duyuru!

61

727 31 3
By elfktb

Yine bir pazartesi sabahı yine bir sendrom time. Pazartesi günü okul mu olur? Pazartesi günü parti olur, eğlence olur. Pazartesi günü en önemlisi saatlerce uyumak olur. 

Olmaz. Kalk Arya. Geç kalacaksın.

Ve susmayan iç sesim ısrarla beni okula yönlendiriyordu. Okulun sisli koridorlarına geldiğimde kendimi korku filmlerinden fırlamış gibi hissettim. Okula ait olduğunu sandığım sisin henüz ayılamamış gözlerimden kaynaklandığını fark ettiğimde gözlerimi devirerek sınıfa girdim. Birkaç sıkıcı dersin ardından öğle zili çaldığında herkes koridorlara döküldü. Rana ısrarla kafetaryaya çekiştirse de ödevlerimi bahane ederek sınıfta kalmayı seçtim. Aslında bahane değildi. Gerçekten Aras'ı düşünmekten bir çok proje ödevimi ihmal etmiştim. Birkaç kişinin daha bulunduğu sınıfta en arka sıralardaydım. Cebimde titreyen telefonu elime aldığımda mesajın Aras'tan olduğunu fark ettim. Kesinlikle bir ara adını değiştirmeliydim. Rana'nın görme ihtimalini düşünmek bile kalbimin şiddetini arttırıyordu.

Aras: nerdesin?

ben: sınıftayım.

Aras: artık beni izlemek hoşuna gitmiyor mu?

ben: tek ilgi alanımsın sevgilim fakat ilgilenmem gereken ödevlerim var.

Aras: tabi tavladın bizi şimdi bakmıyorsun.

Mesaj aptalca gülümsememe neden oldu.

ben: seni her saniye izleyebilirim.

Aras: o halde bekliyorum.

ben: şimdi mi?

Aras: seni görmek istiyorum ama sen istemiyorsan kalsın.

ben: tabiki de istiyorum ama ödevlerimi halletmem gerekiyor.

Aras: neyse tamam.

ben: trip mi atıyorsun?

Aras: yok ya kızlar geldi zaten boşver.

ben: kızlar mı?! kızlar kim Aras?!

ben: kime diyorum!

Cevap gelmeyen telefonumu hızla cebime soktum. Sınıftan ayrılıp merdivenlere yöneldiğimde o kızları birbirine sürtüp kıvılcım çıkarmak gibi acımasız düşünceler kuruyordum. Hızlı adımlarla ilerlerken koridoru dönmek için adım attığımda bir beden ile çarpıştım. Öfkeden gözüm önünü göremez hale gelmiştim. Başımı kaldırdığımda gözlerimi devirdim. Harika Arya. Çarpman gereken son insana çarptın.

Sarp: yavaş ol güzellik.

Arya: pardon.

Sarp: birileri seni sinirlendirmiş anlaşılan.

Arya: ne?

Sarp: kaşların çatılmış Arya.

Arya: geçebilir miyim?

Israrla önümde dikiliyor ve geçmeme engel oluyordu. Ağzının ortasına geçirmemek için sabrediyordum.

Sarp: geçersin güzellik, acele etme.

Arya: bana şöyle demeyi kes.

Sarp: beni affettiğini sanıyordum.

Arya: anlattığın şeyler seni masum kılmıyor Sarp. seni asla affetmeyeceğim.

Sarp: çok emin konuşuyorsun.

Arya: şimdi geçebilir miyim?

Sarp: partiye geliyor musun?

Arya: bilmiyorum.

Sarp: yani bu bir hayır değil.

Arya: evet de değil.

Sarp: gelmeni istiyorum Arya, sana kendimi affettireceğim.

Arya: sakın bir şey yapmaya kalkma çünkü seni asla affetmeyeceğim.

Sarp: göreceğiz prenses. şimdi geçebilirsin.

Gülümseyerek yol verdiğinde omuz silktim. Anlaşılan yine bir şeyler planlıyordu. O partiye gitmek istemiyordum ama Rana'yı yalnız bırakamazdım. Kahretsin. Hayatım son zamanlarda içinde boğulmama neden olacak kadar karışmıştı. Her şeyi nasıl yoluna koyacağım hakkında hiç bir fikrim yoktu.

Bahçeye indiğimde gözlerim köşede dikilen Aras'ı buldu. Yanında yine o aptal sarışın kız vardı. Öfkemin bakışlarıma yansıdığına emindim. Kimseyi umursamadan yanına gidip o kızın ağzına geçirmek istesem de tek yaptığım banka oturmak oldu. Cebimdeki telefonu çıkardığımda Aras'ın beni görüp görmediğini merak ettim.

ben: o kız neden yanında?

Mesajı gönderdikten sonra bakışlarımı üzerine sabitledim. Cebindeki telefonu eline aldı. Mesajı okurken gülümsediğini gördüm. Aptal. Hoşuna mı gidiyordu? Bakışları beni bulduğunda hala gülümsüyordu.

Aras: geldin demek prenses.

ben: bir şey sordum.

Aras: Irmak mı?

ben: adını bilmek zorunda mıyım?

Aras: kıskandın mı?

ben: cevap verecek misin?

Aras: benimle alakası yok.

ben: o yüzden mi yanında duruyor?

Aras: tartışacak mıyız?

ben: hayır, sen keyfine bak çünkü ben gidiyorum.

Aras: Arya saçmalıyorsun.

Mesajını umursamadan okulun kapısına yöneldim. Ayaklarımı yere vura vura merdivenlerden çıkarken telefonu kırmamak için kendimle savaşıyordum. Ukala ukala bir de kıskanıyor musun diye soruyor muydu? Kıskanmak mı hah? Aptal. Aptal. Aptal. Kıskanmakmış.

Hızlı adımlarla merdiveni çıkarken bir el kolumu kavradı. Başımı çevirdiğimde Aras'ı gördüm. Beni hızlıca boş bir odaya çekti.

Arya: delirdin mi sen? okuldayız Aras. kahretsin ne yapmaya çalışıyorsun?

Aras: neden gittin?

Arya: inanmıyorum ya. bunu hala soruyor musun?

Aras: o kızın umrumda olduğunu falan mı sanıyorsun?

Arya: hadi ama o senin eski sevgilin.

Gülümsediğinde ciddi anlamda sinirlendiğimi hissettim.

Arya: gerçekten sinirlerimi bozuyorsun. gitmek istiyorum.

Aras: o kız eski sevgilim değil Arya.

Arya: ah tabi öpüşmek arkadaşlığın yeni sembolü mü yoksa?

Aras: onunla öpüşmedik.

Arya: saçmalıklarını daha fazla dinlemek istemiyorum.

Aras: öyle mi?

Arya: öyle.

Aras: o eski sevgilim sandığın kız benim en yakın dostum. onu daha önce görmedin çünkü okula yeni kayıt oldu. o sıralar sana kızgındım. inadını halt etmek istedim ama mümkün değildi.

Arya: ve en yakın dostun ile öpüştün?

Aras: hayır Arya, seni sevgilim olduğuna inandırmak istedim çünkü kıskanır ve harekete geçersin sandım. bunun için sana bir oyun yaptık. Irmak'ın eli dudaklarımın üstündeydi.

Arya: oyun mu?

Aras: zekice değil mi?

Arya: yani.. o senin..  

Aras: o benim sadece dostum.

Göğsüne vurdum. Ellerimi yakaladığında bir süre gözlerine baktım.

Aras: kıskandığın zaman seni öpmek istiyorsun.

Arya: sen beni hep öpmek istiyorsun.

Aras: seni şu an öpmek istiyorum.

Dudaklarıma uzanmasını izlediğimde aniden ellerimi göğsüne bastırarak ondan uzaklaştım.

Arya: kahretsin biz ne yapıyoruz? birileri gelebilir ve.. ve neler olabilir düşünmek bile istemiyorum.

Aras: bu durumdan nefret ediyorum Arya.

Arya: lütfen Aras, yine başlama.

Aras: pekala tamam gidebilirsin.

Ellerini saçlarının arasından geçirdiğinde arkasını döndü. Bu konu her açıldığında farklı bir kişiliğe bürünüyordu. Pekala haklıydı ama haklı olması henüz bana her şeyi açıklama cesaretini vermiyordu.

Çıkmak ve kalmak arasında kaldığımda koridordan ses olmayışına güvenerek ona doğru yaklaştım. Sırtı bana dönüktü. Ellerimi beline sarmak için uzandığımda aniden aralanan kapı ile ellerimi geri çektim. İkimizin bakışları da kapıya dönmüştü. Kapıda beliren Rana'yı gördüğümde kalbim ağzımda atıyordu. Hayır atmıyordu. Kesinlikle atmıyordu. Yolun sonuna gelmiştim. Kahretsin. Ne yapacaktım? Her şey bitmişti.

Rana: hey! her yerde seni arıyordum.

Şoka girmiştim. Konuşma yetimi tamamen kaybetmiş gibi hissettim. Dudaklarımı aralasam da sesim çıkmayacak gibiydi. Bedenimden alevler çıkıyordu. Avuçlarım terlemiş, bakış açım bulanıklaşmıştı.

Rana: siz önemli bir şey mi konuşuyordunuz?

Her şeyi toparlamak için fazla zamanım yoktu. Aras'ın araya girmesi her şeyi daha berbat edecekti. Hızla dudaklarımı araladım.

Arya: aa.. biz.. şey.. dışarı çıksak. evet biz dışarı çıkalım Rana.

Rana: görüşürüz Aras.

Aras Rana'ya bu kez de cevap vermemişti. Rana'nın yüzünün düştüğünü gördüğümde üzüldüğümü hissettim. Koridora çıktığımızda kalbim hala başka yerlerimde atıyordu. Rana'nın bakışları bana döndüğünde ne söyleyeceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu. En iyisinin her şeyi anlatmak olacağını düşündüm. Belki zor olacaktı hatta çok zor olacaktı ama bunu yapacaktım. Konuşmak için dudaklarımı araladığımda benden önce davrandı.

Rana: nereden biliyorsun?

Arya: neyi?

Rana: partinin eşli olduğunu.

Arya: parti eşlimiymiş?

Rana: evet Sarp öyle olduğunu söyledi. herkes eşi ile gelmek zorundaymış. hadi ama Aras ile bunun için konuştuğunu biliyorum.

Arya: ne? hayır. onunla partiye gitmeyeceğim.

Güldüğünde anlam veremez bakışlarla onu süzdüm. Kesinlikle birazdan bir tokat yiyecektim veya onun gibi bir şey.

Rana: ah bebeğim.. tabiki sen Aras ile partiye gitmeyeceksin çünkü az önce onunla bana partide eşlik etmesi için anlaşmaya çalışıyordun. bu şekilde beni mutlu edecektin değil mi?

Parti mi? Eşlik etmek mi?

Arya: ben.. şey.. sanırım.. evet tabii. onunla bunu konuşuyordum.

Ona gerçeği anlatacaktım. Ne yapıyordum böyle?

Rana: biliyordum Arya, sen harika bir dostsun.

Kollarının arasına aldığında uğradığım şok henüz geçmemişti. Ayrıldığında yüzünde daha önce görmediğim bir gülümseme belirdi.

Rana: kabul etti mi?

Arya: neyi?

Rana: söylesene Arya heyecandan ölmek üzereyim.

Arya: ah, evet. parti.. sanırım şey..

Rana: etmedi değil mi? etmesi mucize olurdu zaten. neyse boşver Arya. benim için onunla konuşman bile yeterliydi. hadi gidelim.

Yüzü düşmüştü. Az önceki parlak gülüşünden eser kalmamıştı. Parlayan gözleri derin bir karanlığa çekilmişti. Onu böyle görmeyi istemiyordum. Yaslandığım duvardan arkasını dönüp birkaç adım atışını izledim. Canımın yandığını hissettim. Canım yanmıyordu adeta canım parçalanıyordu. Benim canımdı Rana'ydı ve şu an paramparçaydı. Üstelik benim yüzümden. Buna daha fazla izin vermemek adına birkaç adım atarak ardından seslendim.

Arya: Rana!

Duraksadığında arkasını döndü.

Rana: üzgün olduğunu biliyorum Arya, unut gitsin.

Arya: kabul etti.

Rana: hadi Arya, derse geç kalacağız.

Arkasını döndüğünde yürümeye devam etti.

Arya: Rana! sana kabul etti diyorum.

Bakışları tekrar beni bulduğunda anlamsız bakışlarını gördüm.

Rana: ne dedin sen?

Arya: kabul etti Rana. Aras partiye seninle gelecek.

Rana: şaka yapıyorsun değil mi?

Gözlerinin parladığını gördüğümde nefesim kesildi. Onu böyle görmeyi seviyordum.

Arya: istersen ona partiye başkası ile gitmesi gerektiğini söyleyebilirim.

Rana: sen ciddisin Arya.

Arya: kesinlikle.

Koşarak boynuma atladığında defalarca teşekkür ettiğini haykırdı. O kadar sıkı sarıyordu mutluluğunu yüreğimde hissetmiştim. Geri çekildiğinde ağlıyordu. Bu kez mutluluktan.

Rana: Arya, biliyor musun sen harika bir dostun. teşekkür ederim Arya, binlerce kez teşekkür ederim. seni çok seviyorum.

Arya: teşekkür etmeyi kes artık derse geç kalacağız.

Sınıfa geçtiğimizde Rana hala teşekkür etmeye devam ediyordu. Her ne kadar gülümsemeye çalışsam da henüz Aras'ın bundan haberi yoktu. Bu durum yüzümün asılmasına neden oluyordu. Daha da kötüsü ona bunu söylediğimde deliye dönecekti. Ne yapıyordum böyle? Gün yüzüne çıkmaya çalıştıkça daha derine çekiliyordum. Kendimden nefret ediyordum. Yine her şeyi mahvetmiştim. Her şeyi öylece anlatmak varken beter bir hala sokmayı başarmıştım. Harika! Sessiz sakin hayatımdan geriye yoğun bir gürültü kalmıştı. Bununla nasıl baş edecektim?

Continue Reading

You'll Also Like

116K 4.3K 44
"Günlerdir beni bana anlatmış. Bana bahsettiği sevdiği o kız benmişim! " Tüm hakları bana aittir... Kapak tasarımı bana aittir. Başlangıç: 24 Mayıs...
15.1K 929 28
Piyanonun tuşlarında ince zarif parmaklarını gezdirirken tam karşısında yer alan adama kıvrımlı kirpiklerinin altından baktı. "Kalbini kırabilirim." ...
605K 35.9K 96
[21.08.2021 - 03.05.2022] Sevdiğimiz kişiye olan aşkın büyüklüğünü ondan ayrılınca anlamak... #helalaşk 1. sırada (23.09.2021) #wattsy2021 1. sırada...
DİLHUN By lawellia

Teen Fiction

39K 1.7K 24
"Bu gidişlerimin bir gün dönüşü olmayacak. Biliyorsun değil mi?" Başımı sağa yatırıp böyle yapmaması için yalvaran gözlerle bakmaya başladım. "Askeri...