Arzuhâl |KaiHun|

By hunbhupendra

8.1K 708 214

"Sehun, sen de ergenliğe girdin mi?" More

| 1 | ergenlik hormonları
| 2 | jongin'le yeni bir deneyim
| 3 | farklı bir tat
| 4 | hislerimle başkaldırıyorum
| 5 | şeyime dokundu!
| 6 | manyak çocuk
| 7 | merak
| 8 | 16'lık
| 9 | yarım akıllı
| 10 | esmerim biçim biçim, ölürüm esmer için
| 12 | dünya büküldü
| 13 | küstüm senle, konuşma benle
| 14 | kalbimi kırdın, pişmiş kelle
| 15 | lalaalalallalaasextinglololoooo
| 16 | oyun gecesi
| 17 | utanmaz, arlanmaz
| 18 | p*rnhub
| 19 | randevuda ne yapılmaz
| 20 | neşemiz hiç eksilmesin çocuk
| 21 | eyes, nose, lips
| 22 | yeni bir yaşam

| 11 | bize dokunmayan yılan bin yaşasındı

299 27 6
By hunbhupendra

🔞🔞🔞

Ulan Jongin, sen misin beni size yatıya çağırıp uslu uslu durarak hayallerimle oynayan? Cidden yapacak mısın lan bunu. Cidden uyuyabilecek misin ben misler gibi yanındayken, aynı yataktayken, aynı yorganın altındayken, aynı yastığa baş koyarken? Benim güzelim hormonsal salgılarımı nasıl duymazsın sen ya. Böyle olacağını bilsem ışığı kapattırmazdım. Hayır yani cidden, uyuyalım mı sorusuna yok derdim filmi yarım bırakmayalım derdim. Ben nerden bileyim böyle olacağını... O yine beni öper koklar, iki dakikaya kalmaz üstüme çıkar sanıyordum.

Yanılmıştım.

Esmer kuşum havasında mı değildi bilmiyorum ama çok istiyordum. Bana elleşsin, vücudumu keşfe çıksın, mahrem yerlerime dokunsun istiyordum. Yine o başlatsın aramızdaki bu akımı, yine o kulağıma fısıldasın adımı, yine o öpsün boynumu. Yine "yeni bir şey öğrendim" desin, yine çeksin beni kuytu köşeye, yine "seninle birlikte denemek istiyorum" desin. LANET OLSUN Kİ ÇOK İSTİYORUM.

Ama utanıyorum.

Kendimdeki bu istekli hale tam bir isim bulamıyordum. Yani filmi izlerken bile sürekli bacağı bacağıma değse, eli elime dokunsa, önüne verdiği nefesi ben tenimde hissediyor olsam aklıma erotik şeyler geliyordu. Önceden yaşadıklarımızı düşünüyor, o hissiyat tekrar kıvılcımlar halinde bedenime nüksediyor, titrememek için kendimi zor tutuyordum. Gözlerimin kıyısıyla ona bakıp ne hissettiğini anlamaya çalışmak ise en zoruydu. Kendimdeki bu değişimi kabullenip dışa vuramamak ise bir diğer zorluk... Gözlerine bakarak istediğimi belli edemezdim çünkü, bana dokunduğu gibi dokunup ilk adımı atamazdım.

Ama bir şeyler yapmalıydım. İcabında yanına boşu boşuna şort giyip gelmemiştim.

Gözlerimi kapalı tutarken arkamdaki bedenin nefes alış verişlerine verdim önce kendimi. Düzenli değildi, henüz uykuya dalmadığına işaret ediyordu bu durum. Göğsü sırtıma yapışıktı ve tek kolu karnımın üzerindeydi. Ah elleri biraz daha aşağılara kaysa gıkım çıkmazdı.

Kendine gel Sehun, bir şeyler yapma vakti!

Hayallere dalmaktansa çaktırmadan işleve geçmek en iyisiydi. Henüz arkamdan bana sarılmaya devam ediyorken işleve geçmenin en müsait anındaydım. Biraz cesaret gerekiyordu ama bunu 'yanlışlıkla oldu'ya yoracaktım. Gözlerimi uyumaya çalışıyormuşum gibi kapalı tutarken alt dudağımı dişledim. Yerimde kıpırdanıyor gibi yaptım, rahatımı arar gibi, uykuya dalmak üzereymişim de hareket etmem gerekiyormuş gibi. Tanrı'm! Bunu yaparken kalçamı biraz fazla geriye atıp kasıklarına sürtündüm. Boğazımdan mırıltıya benzer bir ses çıkarırken alt dudağımı kanamaması için serbest bıraktım. Tanrı kahretmesin yanıyordum! Cehennem ateşi böyle bir şey olmalıydı aksi takdirde daha fazlasına dayanamazdım. Ayrıca salağa yatmaktan nefret ederdim ama başka çarem yoktu. Soluklanmam gerekiyordu. Biraz ona ve kendime müsaade ederek kalçam kasıklarında durdum. Eli hafif karnımı okşar gibi oldu ama daha fazla bir şey yapmadı. İçimden altmışa kadar saydım ama yine bir şey yoktu. Çıldırmak üzereydim.

Az öncekine kıyasla daha az hareket ederek ama kasığına daha fazla baskı uygulayarak bir kez daha kıpırdandım. Uzvumda da hafif bir hareketlenme oldu bu sefer. Gözlerimi kapalı tutamadım. İçimden yine saymaya başladım. Henüz ona gelmemiştim ki karnıma sarılışını sıklaştırıp beni tamamen kendine çekti. İnce şortlarımızın üstünden penisini belirgince hissettim. Adeta tek vücut kesildik ve arzulu halimle içten içe kıvrandım. Başını oynattığında gözlerimi kapatıp rol kesmek zorunda kalmıştım. Nefesini kulağımda hissediyordum. Ürperiyordum. Sakin kalmam olası değildi.

"Sehun'um,"

Ses tınısı mümkünmüş gibi biraz daha ona çekilmemi sağladı. Boğazımdan istekli bir mırıldanma çıktı, kendimi tutamadığım noktadaydım. Elini sürüyerek bacağıma getirdi, şortumun bittiği noktadan okşadı tenimi. Gözlerim açıldı, vücudum kasıldı, ona teslimiyetimi resmi olarak ilan ettim.

"kıpırdanmaya devam edersen sabah okula geç kalacağımız konular olabilir."

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Birkaç saniye sonra ise ses tonumu dizginleyerek, hayıflanır gibi konuştum.

"Ne saçmalıyorsun Jongin ya?"

Tch'ladım ve yine kıpırdanırken üzerimdeki yorganı düzeltiyor gibi yaptım. Resmen içimde salağa yatma yeteneği varmış, ortaya çıkıyordu şu an.

"Ah, cidden, kıpırdanıp durma civciv."

Civcivin daha çok kıpırdanıp durmak istiyor esmer çikolatam. Ama içinden yeni ortaya çıkmaya başlayan yeteneğini konuşturuyor.

"Yat uyu Jongin."

"Pek mümkün değil."

Omzum üzerinden ona baktım, koyu bakışlarıyla karşılaşmam bir oldu. Yerinde yükseldi bu sırada, bedenlerimiz küçük bir ahenk yakaladı; ufak bir hareketiyle sırt üstü dönerken bacaklarımı aralayarak onu üzerime kabul ettim ve ellerimi sırtına koydum. Göğsüm düzensiz aralıklarla tümsekleşiyordu. Gözlerine bakmaktan çekiniyor ama ne kaçabiliyor ne saklanabiliyordum. Yeniden kapanına sıkışmış, yeniden istediğim pozisyona girmiştim. Çeneme ufak bir öpücük kondurup aşağı doğru kaydı yavaşça. Fısıltıyla konuştuğu kelimeleri zoraki yakaladım. Algılarımın birleştirici gücü ise beynimi pelteleştirdi.

"Ne zamandır ödeşelim istiyordum," dedi.

Ne zamandır ödeşelim istiyordum, demişti. Dudaklarım arasından titrekçe çıkan nefesim karanlık odaya karıştı. Cümlesini sindirişim beynimi pelteleştirdi. Bacaklarıma kramp girmediği için kısa bir şükür geçti aklımın kalan kısmından, öyle ki bacaklarımı olabildiğince kasıyordum. Aşağı kaydıkça ellerim üzerinden sıyrılıp iki yanıma düştü. Parmaklarını şortumun beline sarıp aşağı doğru indirdi. İtaatkâr davrandım. Gözlerimi bir an olsun tavandan çekmezken ve zaman zaman görüş açım kararırken ona sadece itaat ettim. Terliyordum. Alt dudağım ısırmaktan kanayacaktı. Damalı şortum ayak bileklerimden çıkmıştı! Kendimi bunun ilk olmadığıyla ilgili yatıştırmaya çalışsam da boşaydı. Bu sefer ne kayganlaştırıcı olacaktı ne eli, bu sefer...

Öldürüp öldürüp diriltecekti sadece beni.

"A-ahhm!-"

Yatak çarşafını sıkan parmaklarımı dudaklarıma bastırdım anında. Uzvumun başını ağzına aldı ve ağzının ıslaklığı biraz daha şeyime yayıldı. Ayak parmaklarımdan başlayan elektrik akımı kirpiklerimin ucunda son buldu. Sırtım bir yay gibi gerildi. Bu çok fazlaydı. Tanrı kahretmesin ki bu çok fazlaydı. Kanım hiç olmadığı kadar yoğun ve sıcaktı. Vücut ısım gittikçe artıyordu ama endişelenecek bir şey olmadığına emindim. Saç diplerimde oluşmaya başlayan teri hissediyordum. Zevk duyuyordum. Zevkimden yataklara düşebilirdim, bana yaptığı şeylerin bağımlısı olabilirdim. Bu öyle bir duyguydu ki, onunla böyle şeyler yaşayana kadar dünyada böyle hislerin var olduğunu bilmiyordum bile. Hazzın ne demek olduğunu, şehvetin ne demek olduğunu, arzunun ne demek olduğunu bilmiyordum.

"I-ıhhğğm"

Dudaklarımı kapatmış olsam dahi ses tellerim bir şekilde firar etti boğazımdan. Başım yastığa sürtün de sürtündü, ona birçok saç telimi armağan ettim. Eğer şansım olsaydı biraz daha armağan ederdim, çünkü kıvranmalarım çok yetersiz kalıyordu. İçimde gezinen elektriklenmeyi dışarı atamıyordum ve üstüme ne kadar toprak atılırsa atılsın yine de atamayacağıma emindim.

"Jongin-ah!"

Dilini şeyimin ucuna sürttüğü an reflekssel olarak elim ağzımdan çekildi ve parmaklarım saçlarına yapıştı. Dudaklarımın önünden kalkan engelle seslice nefes alıp vermeye başladım. Nefes alış verişlerim arasından kesik kesik inildemeye devam ediyordum. Kendimi tutacak, durduracak ya da frenleyecek mecalim yoktu. Her şey kontrolüm altından çıkmış ve onun kontrolü altına girmişti. Müthiş bir dürtüyle beni kontrolü altına alan esmere bakmak istedim. Bakabildiğim o kısa anda siyah saçlarını ve saçlarını çeken parmaklarımı görebildim. İnlemelerimin duyulur olması onu gaza getirmiş gibi daha şevkli ve hızlı bir şekilde yalamaya devam etti şeyimi. Bedeninin iki yanında olan bacaklarım yılan gibi kıvrılıp durdu. Parmak uçlarını baldırımda gezdirdi. Tek eli oradan kalça yanağıma çıkıp sıktı. Gözlerim kayarak kapanırken ağzını çekti. Erkekliğime değen serinlik tüylerimi diken diken ederken, dilini tekrar hissetmekle serinlikten değil etkilenmenin binbir halini tatmaktan tüylerimin dikeldiğini anladım. Şeyimi ağzına almadan, dilinin tabanıyla kökünden başına kadar yalayışını, hissetmekle kalmadım; zirveye tırmandığım o yerden hayalimde canlandı çehresi. Titredim.

Titrerken gerçekleşti ödeşmemiz.

Üzerime yükseldiğinde dudağının kenarında kalan beyaz sıvıyla anladım bunu. Bana aynı şeyi yaptığı o gün ona ne çok kızdığımı anımsayınca gülmek geldi içimden. Konuşurken ki ses tonuyla ise bir kez daha titredim.

"Ödeştik."

Belirgin tebessümüyle bir kez daha üstüme oynadı. Baş parmağıyla dudağının kenarını silerken bir kez daha... Yanıma uzanırken bir kez daha...

Continue Reading

You'll Also Like

25.8K 3.9K 35
vücuduna küçük dövmeler yaptırmayı seven felix ve yıllardır gittiği dövmecisi minho.
78.5K 3.4K 19
Yabani dizisinden tanıdığımız Asi ve Alaz'ın muhtemelen hiç yazılmayacak anlarına dair tek veya birkaç bölümden oluşacak hikayelerdir.
198K 8.1K 37
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
15.2K 982 32
Jungkook; Dolabımın şifresini değiştirip üstüne bir de içini prezervatiflerle dolduran orospu çocuğu sendin değil mi? Jungkook hoşlandığı kıza çok ya...