BEYAZ (+18)

By ilmelistan

2M 107K 46.4K

Beyaza bulanmış bir kadının en çekici hâli Nefesi ateş ... More

🍃 g i r i ş 🍃
♧ PATA KÜTE | BÖLÜM ●1● ♧
♧ KÜÇÜKLÜKTEN BERİ | BÖLÜM ●2● ♧
♧ CAZGIR KADIN | BÖLÜM ●3● ♧
♧ MOR | BÖLÜM ●4● ♧
♧ ÇÜNKÜ BEN | BÖLÜM ●5● ♧
♧ DELİ | BÖLÜM ●6● ♧
♧ YANINIZDAKİ HANIMEFENDİ | BÖLÜM ●7● ♧
DUYURU
♧ İNTİKAM | BÖLÜM ●8 /PART 1● ♧
♧ İNTİKAM | BÖLÜM ●8 /PART 2● ♧
♧ SÜİT | BÖLÜM ●9● ♧
♧ KUCAĞIMDA | BÖLÜM ●10● ♧
♧ KADINLAR GÜNÜ | BÖLÜM ●11● ♧
♧ RANDEVU | BÖLÜM ●12●
♧ ŞEYTAN KANI | BÖLÜM ●13●
800₺ DEĞERİNDE ÇEKİLİŞ!
♧ EVLEN BENİMLE | BÖLÜM ●14●
♧ İNTİKAM | BÖLÜM ●15●
♧ YALANLARIN TOZKONMAZ BEDELİ | BÖLÜM ●16●
BİR SÜRÜ DUYURU
♧ İNTİKAM SONU ŞEHVET | BÖLÜM ●17●
♧ BİR ATEŞ | BÖLÜM ●18●
♧ ALIŞMAYI DENEMEYE BAK | BÖLÜM ●19●
♧ GÖZE GÜZEL GELEN | BÖLÜM ●20●
♧ UZUN ÇORAPLI KADIN | BÖLÜM ●21●
♧ KASADAKİ FOTOĞRAF MAKİNESİ | BÖLÜM ●22●
♧ ÇOK FENA TAHRİK OLDUM | BÖLÜM ●23●
♧ EVLİLİK SÖZLEŞMESİ | BÖLÜM ●24●
♧ EN PAHALI GELİNLİK | BÖLÜM ●25●
Geri Dönüyorum
Eskişehir
♧ SEN BAŞKA KADINLA EVLENİYORSUN | BÖLÜM ●26●
♧ ESARETİN ZENGİNLİĞİ | BÖLÜM ●27●
♧ GÜZEL SEVİŞİYORSUN | BÖLÜM ●28●
♧ BÜYÜK İSTEKLER | BÖLÜM ●29●
♧ TAŞAKLI BABAANNE | BÖLÜM ●31●
♧ IBIZA | BÖLÜM ●32●
YARDIMCI SEÇİMLERİ
♧ BÜYÜKANNENİN GAZABI | BÖLÜM ●33●
DUYURU
♧ EVLENMİŞ GİBİ | BÖLÜM ●34●
Hellö
DUYURU
KİTAP KAMPANYASI (Yayınevi Açıldı)

♧ YENİ TRENE BİNİŞ BİLETİ | BÖLÜM ●30●

38.6K 2.3K 1K
By ilmelistan

Hellö 💦

Deliler Ağlamaz okurlarına da size de küstüm. Ne yorum ne bişi var. Okuyun okuyun geçin. Neyse ben size az sınır koyayım zaten. Gariban ne yapsın.

Barışmamın bedeli satır aralarına yorumdur. Bilginize. Yoksa küslüğüm devam eder. 🤷🏼‍♀️

Beyse bu kadar tehdit yeter. Hadi okuyun kıyamadım 🌸

"Hamra, geç karşıma."

Genç kız, şaşkın bir şekilde elindeki telefona bakmayı kesti ve arkadaşının isteği üzerine yanındaki koltuğa oturup yan dönüp tıpkı Demre gibi bağdaş kurdu.

"Ne oldu?" dedi meraklı bir şekilde. Eve geldiğinden beri düşünceli hâline karşı neler olduğunu elbette merak ediyordu ama asıl merak ettiği şey evden gittiğine ne yaptığıydı. Geri geldiğinde yüzü dümdüz, sanki bir şey için ne yapacağını bilmez hâlde tedirgindi. Sormaya korkuyordu aslında geldiğinden beri ama Demre'nin kendisini karşısına çağırması ile bir nebze de olsa rahatlamıştı.

"Şimdi sana bir şey soracağım. Siz abimle sevgili olduğunuz zaman tam olarak ne oldu?"

Hamra duydukları ile bir an sekteye uğrarken ne demek istediğini anlamamış bir şekilde gözlerini kırpıştırdı.

"Anlamadım, ne demek ne oldu?"

"İşte ne oldu? Neler yaptınız. Ne kadar samimiydiniz? Birbirinize neler söylüyordunuz. Ne yapmak gerekiyor işte sevgili olunca. Anlat hadi." demesi ile Hamra, duyduklarına karşı ne diyeceğini bilemeyerek arkadaşına şaşkın şaşkın baktı.

Karşısındaki Demre miydi? Zira ilişkisi konusunda bütün tavsiyeleri oturup ondan almaktan başka bir şey yapmamıştı.

"Demre, ne yapacağız? Normal sevgililer ne yaparsa onu işte."

Demre arkadaşının verdiği cevaptan memnun olmamış bir şekilde ters ters ona baktı.

"Hadi ya! Gerçekten mi?" diyerek bir de dalga geçmesinin üzerine Hamra bir an ciddi ciddi sorduğunu anlamıştı.

"Demre, ne anlatayım şimdi sana? Sevgili olduk ve artık bazı şeyleri birlikte planladık. Sinemaya gittik. Akşam yemeklerine falan gidip evde birlikte vakit geçirdik."

"Öğk!" diyerek yalandan kusacak gibi yapması üzerine Hamra bir şey demedi çünkü Demre'nin ilişkilerden nefret ettiğini net bir şekilde biliyordu.

"Ne oldu? Niye soruyorsun sen şimdi bunları bana?"

Genç kız, arkadaşının sorusundan kaçamayacağının farkında olarak parmaklarıyla oynamaya başlayıp gözlerini kaçırdı. Hamra, karşısında oturan arkadaşının hâline karşı daha da merak ederken gözlerini üzerinden ayırmıyordu.

"Demre?"

Genç kadın bu sefer saçlarını parmağına dolarken gözlerini etrafta dolandırdı ve Hamra'yla göz göze gelince ne diyeceğini bilemez bir şekilde bir an duraksadı. Kesinlikle kendisini söylemeden bırakmayacaktı.

"Bakma bana öyle. Tamam, anlatacağım ama gülmek falan yok."

Hamra, başını onaylar anlamda hızlıca salladı çünkü meraktan çatlamak üzereydi.

"Anlat hadi."

"İyi tamam. Gülmeyeceksin ama söz ver."

"Tamam." diyerek isyan edercesine konuşan Hamra'ya karşı Demre anlatmaya başlamıştı.

"Şimdi biliyorsun, Mirza ile evlenmek gibi bir durumum vardı sonra iptal oldu çünkü ben korktum. Sonra o da gitti bunun küçükken beşik kertmesi miymiş artık her ne boksa, Hilal'le evleneceğini söyledi ama tabi ki ben buna sinir oldum gittim bir barda yeni çocukla tanıştım sonra odaya gidiyorduk işte odada kimi görsem beğenirsin? Mirza. Hem de bir striptizciyle. Kabul etmeliyim kız güzel dans ediyordu. Neyse, ben de gidip diyemedim tabii 'Birlikte izleyelim mi?' diye. Ondan kapıda öyle dikili kaldık. Sonra Mirza yanımdaki adamı gördü sinirlendi onunla gitmeme izin vermedi derken biz öpüşmeye başladık. Sonra bir baktım odaya gitmişiz o beni..." demesine kalmadan Hamra kocaman olmuş gözleriyle onu susturmuştu.

"Yuh! Tamam, anlatma. Manyak mısın kızım sen? Barda adamla odaya gitmek ne? Üstelik barda striptizciyle yakaladığın adamla birlikte olmak ne?"

"Of! Asıl olay o değil Hamra. Yobazlığını gözümün önünden alır mısın?" diyen Demre ise Hamra'nın takıldığı olayı umursamamıştı bile.

Hamra ise karşısında oturan arkadaşının yaşayış tarzının kendisinin düşündüğü tarzdan çok uzak olduğunu bildiği için pek üzerinde durma gereksinimi duymadı. Hatta onun anlattıklarından duyduğu masum hikâyelerden birisi olabilirdi bunlar ama bu kızın karın ağrısı neydi ki şimdi?

"İyi tamam anlat."

Demre, kendisini dikkatle dinleyeceğine emin olduğunda kocaman gülümsedi ve ellerini birbirine vurduktan sonra anlatmaya devam etti.

"İşte biz birlikte olduk sonra ben onu barda bırakıp eve geldim. İşte düşünüyordum kendi kendime. Ben bu adamla birlikte oldum ama işte yeniden olmak istiyorum falan diye. Ki ne göreyim?" diyerek durması üzerine Hamra daha da merak ederek ona baktı.

"Ne gördün?"

"Bu hanzo, Hilal'le evlenme düşüncesinden şaşmamış." demesi ile Hamra artık dayanamayarak yeniden konuştu.

"Bravo Demre sana. Adamla magazinlere çıkıp insanlara deli gibi yalan söylemeniz bitti, adamla evlenme kararı aldın o da bitti. Başkasıyla evlenmek istiyorken onu barda striptizle basıyorsun, üstüne adamla birlikte oluyorsun ve ertesi gün de evlilikten vazgeçmediği için efkârlanıyor musun? Ne çeşit bir manyaksın kızım sen? Bütün saçmalıkları bir insanla nasıl yaşadın sen?"

Demre, Hamra'nın kendisine kızmasına aldırmadı bile. Hamra'ydı işte. Doğru olmadığını düşündüğü şey üzerine kendisine kızar sonra da kendisiyle birlikte ağlardı.

"Ne kızıyorsun ya? Sen değil miydin istediğini git al diyen?"

Hamra, daha da şaşırdı.

"Ben evlenecek adamı ayart mı dedim kızım sana?"

Demre omuz silkti ve onu umursamadan ters ters baktı.

"Dinleyecek misin yoksa yine gidip ortalığı karıştıracak şeyler mi yapayım? Senden tavsiye almaya çalışıyoruz şurada."

Hamra, arkadaşına ne kadar sinirlense de dinlemesi gerektiğinin farkındaydı çünkü Ahzal bunların 4/1'ini duyarsa kıyameti koparırdı.

"Hıh! Tamam, anlatıyorum. İşte sen git istediğini al deyince ben de gittim şirketi bastım. Beni içeri almadılar inanabiliyor musun? O Hilal denen şırfıntı şirkete girmem için ambargo koymuş. Tabii ben durur muyum? Yıktım geçtim güvenlikleri falan. Gittim Mirza'nın orasına bastım yaygarayı."

Hamra, korkarak arkadaşını dinliyordu artık. Bunun sonu hiç de iyiye çıkacak gibi durmuyordu.

"Ne diye bastın yaygarayı?"

"Niye olacak? Hilal'le evleniyor diye."

Hamra işte bu sefer şaşırmıştı. Tek kaşını kaldırarak arkadaşına baktığında Demre yavaştan Hamra'nın kendisini anladığını fark ederek bir an gerildi ve gözlerini gözlerinden kaçırdı.

"Sana ne Demre adam evleniyorsa?"

"Ne demek bana ne? Bir önceki gün benimle yattı."

"Yani?"

"Güzel sevişiyormuş."

"Yani?" dedi Hamra artık daha da sinirlenirken.

"Of! Bana hep kızıyorsun. Anlatmıyorum."

"Anlatma zaten. Abinden dinleriz birazdan. Kulağına haber çoktan uçurmuşlardır." diye isyan eden Hamra'ya karşılık Demre korkarak Hamra'ya baktı.

"Hayır ama kimse duymadı ki. Tamam, sevişirken biraz sesimiz çıkmış olabilir ama güzel ayrıldım şirketten..." demesine kalmadan Hamra ikinci bir şokla arkadaşına bakakaldı.

"Ne dedin sen ne dedin? Adamla bir de şirkette mi seviştin kızım sen?"

Demre gözlerini kısarak arkadaşına baktı.

"Beni yargılama. Sanki sen hiç abimle odasında fan fini fon yapmadın."

Hamra, duydukları ile bir an dumur kesildi. Ne diyeceğini bilemezken Demre tarafından yakalanmış olmanın verdiği gafletle bir an gözlerini kaçırdı ama Demre'nin gözünden bu hareketleri kaçmamıştı elbette.

"Bak, ne kadar güzel olduğunu bildiğin için şimdi bana Rahibe Teresa havalarını keser misin? Senden fikir almaya çalışıyorum şurada."

"Ne fikri ya? Yapmışsın zaten yapacağını."

Demre sıknıtıyla nefesini bıraktı.

"Ne olacak bitanem? Canımın içi. Kızıl meleğim. Mirza evlenmekten vazgeçti."

"Ee? İştediğin olmuş işte daha ne istiyorsun?"

"Benimle sevgili olmak karşılığında vazgeçti."

Genç kadın, arkadaşından duyduğu sözlere karşı bir an şoka girmişti. Şaşkınlıkla arkadaşına dikkatle bakarken kaşları bir an çatıldı. Ardından dudakları aralandı ve bir an ne diyeceğini aşşırdı.

"Sen de kabul mü ettin?"

Demre bir an ne diyeceğini bilemedi.

"Aslında tam olarak kabul etmiş sayılmam ama beni bir saat sonra almaya gelecek ve ben hâlâ hazır değilim."

Hamra duyduklarına karşı daha da şaşırmıştı.

"Neden almaya gelecek?"

"Akşam yemeğine çıkacakmışız. İlk sevgili yemeğimiz olacak ve ben ne yapacağımızı bilmiyorum." dediğinde Hamra daha da şaşırarak arkadaşına baktı.

"Ne yani, şimdi senin sevgilin mi var?"

Demre ağlıyormuş gibi yüzünü buruşturdu ve başını onaylar anlamda salladı.

"Hiç sorma. Ben de öğrendiğimden beri şoktayım. Geçmiyor da. İçimde böyle bir şeyler karnımı tekmeleyip duruyor. Kusacağım sanıp üç kere tuvalete gittim." dediğinde Hamra şaşkınlıkla gülmeye başladı.

Karşısında oturan arkadaşının hâlleri normal bir insanın vereceği tepkiler değildi. Ne de olsa o Demre Remizade'ydi. Onun en uzun ilişkisi yatakta ne kadar iyi olduğuna göre değişirdi. Yani bu da yatakta yan yana olan iki insan arasında geçen süre kadardı.

"En son sevgiliyi lisede yapmıştım ve olanları hatırlıyorsun." dediğinde Hamra kendisini tutamayarak kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Demre, arkadaşının neden güldüğünü elbette biliyordu. Kendisi de gülecek hâline ağlıyordu. Ne yapacağını bilmiyordu ki. Bu işlerde Hamra'dan tavsiye almaktan başka şansı yoktu. Demre flörtte bir usta olabilirdi ama ilerisi onun için yatakta biten bir ilişkiydi. Tanışma + flört = sevişmek giriş, gelişme ve sonuç bundan ibaretti. Şimdiyse flörtten sonra sevgili olayına girmek zorunda bırakılmıştı. Aslında teorik olarak sevişmeden sonra ilişkiye girmesi bekleniyordu ama ondan sonrası hakkında bir fikri yoktu ki.

"Ay karnım ağrıdı gülmekten." diyen Hamra karnını tutaken bir yanda da diğer eliyle göz yaşlarını sildi.

"Ay uzun zamandır hiç bu kadar gülmemiştim. Sen şimdi sevgili mi yaptın?"

"Ne olmuş? Bir daha gülersen abime ilk regl olduğun zamanda yaptıklarını anlatırım görürsün." demesiyle Hamra'nın yüzündeki eğlenen ifade anında yok olmuştu.

"Çok kötüsün."

"Hak ettin. Şimdi anlat bakayım ben ne yapacağım?"

"Git hazırlan işte. Kıyafetini falan benim mi seçmemi istiyorsun?" diyerek şaşkınlıkla sorduğunda Demre'nin gözleri kocaman açılmış bir şekilde arkadaşına bakmıştı.

"Allah korusun. Adam sevgili yapınca kıyafetlerine dikkat eden kızlardan olduğumu falan sanıp triplere girer sonra."

Hamra yüzünü buruşturarak arkadaşına baktı.

"Göreceğim ben seni. Beşik kertmesi olan adamın ileride seni nasıl giydirdiğini."

"Mirza çok medeni bir adam bir kere. Hem beni böyle beğenen böyle devam eder."

"Hıhım! Bekara karı boşamak kolay derdi annem. Heyecanına bakılırsa bu adama karşı boş değilsin. Kıyafetlerini biraz daha kapatmanı senden rica ettiğinde sevdiğin için nasıl onay veriyorsun görürüm ben seni."

"Ne demek boş değilim? Feriştahı gelsin bana giydiğim kıyafetin açıklığı konusunda ambargo koyamaz."

Erken konuştuğunu bilmeyen Demre, inadına gitmiş, derin dekolteye sahip olan beyaz bir elbisesini üzerine geçirmişti. Beyazın kendisine çok yakıştığının bilincinde olarak giymişti bu elbiseyi. Saçlarını özenle şekillendirip makyajını yaptığında bir yemek için oldukça iyi giyindiğini düşünerek çıkmıştı evden. Kapıda bekleyen spor Bugatti ile şaşırırken Mirza'nın içeriden kapısını açmasına karşı şaşırarak arabanın içerisine doğru eğildi ve Mirza'ya baktı.

"Ne yapıyorsun sen?"

"Seni bekliyorum, binsene." dediğinde Demre'nin gözleri kocaman açılmıştı.

"Kalk da kapımı aç. Ne hanzosun ya!" dediğinde Mirza yediği azara karşı şaşırarak Demre'ye bakmıştı.

"Açtım ya?"

"Ciddi misin? Böyle kapı mı açılır? Sen değil miydin bir ilişkiye başlıyoruz akşam yemeğine çıkalım diyen? Böyle mi centilmensin?" dediğinde Mirza daha da şaşırmıştı.

Demre'nin susmayacağını anladığında ise arabadan indi ve etrafında dolanıp önüne geldiğinde açık kapıyı kapatıp geri açtı ve Demre'ye meraklı baktı.

Demre ise rahatlamış bir şekilde gülümsediğinde kendisine kocaman gözleriyle bakmıştı.

"Bak, isteyince insan nasıl yapıyor." dedi ve arabaya bindi. Mirza ise Demre'nin çatlaklığına artık şaşırmayarak yerine geldiğinde Demre'nin oturunca V şeklinde kesilmiş bacak dekoltesi dikkatini çekmişti. Bacak çizgisine kadar açılan elbisenin yırtmacı zaten mini olan elbisesini daha da çekici bir hâle getirirken bir an kaşları çatılmıştı ve Demre özellikle Mirza'yı bu konuda izlerken şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı.

Hamra haklı olabilir miydi? Ama hayır! Kıyafetlerine karışan erkeklerden asla haz etmezdi. Tabii ki bu zamana kadar kimse kıyafetlerine karışmaya cüret edememişti ama karışmasına da müsaade etmezdi.

Ama Demre ne demişti?

"Doğu kesimlerinde yetişmiş erkekler yanındaki kişiye değer veriyorlarsa kıyafetleri konusunda katı olabilirler." demişti.

Mirza, bir şey demeden arabayı çalıştırdığında gidecekleri yer hakkında konuşmuştu ama Demre'nin bu aklına takılmıştı. Ne yani, şimdi kıyafetine takılmadı diye kendisine değer vermiyor mu oluyordu?

"Of!" dedi kendi kendine içten içe. "Yobaz Hamra. Senin yüzünden az kalsın adamın kıyafetlerime karışmasını bekleyeceğim." diye kendi kendisini yerken kafasındaki düşüncelerden kurtulmak için derin bir nefes alıp vedi.

"Nereye gidiyoruz?"

"Sürpriz." demesi ile daha da merak etmişti.

"Niye ki? Yemek yemeye gidiyoruz işte. Ne gerek var böyle şeylere?" dediğinde Mirza dönüp ona kısa bir an bakıp yandan bir gülümseme ile sorusunu cevapsız bırakmıştı ve Tanrı biliyordu ya bu adam gülümsediğinde çok seksi oluyordu.

Al işte, hemen dikkati dağılmıştı. Konuyu değiştirse iyi olacaktı çünkü uzun sessizlikle ilerlememesi gerektiğini Hamra söylemişti. İlk buluşmada en kötü olan şey sessizlikle ilerleyen görüşmeydi. Of! Hamra'dan tavsiye aldığına inanamıyordu ama o kendisinden daha tecrübeliydi ve şimdiden sessizlikten dolayı gerilmeye başlamıştı bile.

"Hilal'le konuştun mu?"

Evet, bence makul bir soruydu.

"Ne için?"

Demre şaşırarak dönüp Mirza'ya baktı.

"Neden olacak? Evlenmeyeceğinizi söylemedin mi?"

"Ha! O konu. Evet. Söyledim."

Açıklama yapmamasına karşı merakı daha da artan genç kız derin bir nefes aldı ve sabırla sordu.

"Ee? Ne dedi?"

"Bir şey demedi. Olmayacağının farkındaydı zaten."

"Ne söyledin de bu kadar çabuk onay verdi ki?" dediğinde kırmızı ışıkta durmuşlardı ve Mirza dönüp kendisine muzip bakışlarıyla bakmaya devam ederken konuşmuştu.

"Seni ne kadar sevdiğimi fark ettiğimi ve sensiz yapamayacağımı söyledim." dediğinde gözleri kocaman açılan Demre bir an ne diyeceğini şaşırmış bir şekilde şaşkınlıkla olduğu yerde kalakalmıştı.

Sevmek mi? Ebediyen kaçtığı o duygular, mıç mıç ilişki... Ay! Midesi bulanmaya başlamıştı ve Mirza şimdiden bundan mı bahsediyordu? Bu buluşma bir hataydı. Tanrım!

"Bakma bana öyle. Şaka yaptım." demesi ile arabayı yeniden çalıştırması üzerine Demre bir an rahat bir nefes bıraktı ama hemen ardından duyduklarına karşı daha da işkillendi ve sinirle ona dönerek konuştu.

"Ne dedin peki?"

"Evlenmeye hazır olmadığımı, evlilik insanı olmadığımı söyledim." demesi ile Demre rahat bir nefes bıraktı ve arkasına yaslandı. Evet, bu iyi bir cevaptı. Bu iyi bir şeydi. Evlilik adamı değildi. Kendisiyle evlenmek konusunda ısrarcı falan da olmayacaktı.

Evet.

Rahatlamıştı.

İyi de...

BU ADAM NEDEN ŞİMDİ BİRDEN BİRE EVLİLİK ADAMI OLMADIĞINI SÖYLEMİŞTİ Kİ?

Kafasında siren etkisi yaratan soruya karşılık bir an düşünmeye başladı. Daha birkaç gün önceye kadar evleneceğim diye tuttaran adam şimdi bunu nasıl söylüyordu ki?

Tamam, ailesi baskı uygulamış olabilirdi ama hâlâ uygulamıyor muydu ki?

"E babaannen?"

"Onunla da konuştum. Hilal'le evlenirsem seninle ilişkimin devam edeceğini ama seninle ilişkim olursa evlenmeyeceğimizi söyledim. O da bunu duyunca kabul etti." demesi ile Demre bir an gözlerini kısarak yola bakmaya başladı.

Bu söyledikleri neden sinirlerini bozmuştu ki şimdi?


B

ölüm nasıldı?

Yazar: İlayda Melis Okurgan

Youtube: Mel Okurgan
Instagram: ilmelistan
Twitter: ilmelistan

YARDIMCI HESAPLARI

Wattpad: melis_hikayeleri
Instagram: melseytanlari

Continue Reading

You'll Also Like

17K 1.4K 32
Kitapları rasgele çantama koyup çantamı sırtıma taktım. Sınıf kapısına doğru ilerlerken önümde beliren kişiyle nefesimi tutup gözlerimi kocaman açtım...
3.4M 6.9K 11
Şiir kitabıdır bilginiz olsun.
405K 28.4K 147
"Dinle şimdi." dedi. Sesi sanki bir şeyleri incitmekten korkar gibi çıkıyordu. Şaşkınca etrafıma bakındığımda dudakları yavaşça yukarı doğru kıvrılır...
797K 54.7K 34
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...