Solitude | Texting

By livierinoyu

1.5M 108K 42.1K

Bilinmeyen numara: cidden engelledin mi? Bu birkaç saat önce babamın engellediği numara tabii ki de değildi... More

Giriş.
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
5.0
5.1
5.2
5.3
5.4
5.5
5.6
5.7
5.8
5.9
6.0
6.1
6.2
6.3
6.4
6.5
6.6
6.7
6.8
6.9
7.0
7.1
7.2
7.3
7.4
7.5
7.6
7.7
7.8
FİNAL
VEDA KONUŞMASI
ÖZEL BÖLÜM (GEÇMİŞ)
ÖZEL BÖLÜM (GELECEK)

2.9

18.9K 1.2K 767
By livierinoyu

Red - Start Again.


29.BÖLÜM.

DESERT ROSE

Üstüme geçirdiğim abimin tişörtünü giyip odadan çıktım. Sabah kalktığım an banyo yapmadan odamdan çıkmazdım. Nerede olursam olayım o banyo her gün yapılacaktı, iki günde bir saçımı yıkardım ama her gün vücudumu net yıkardım. 

Altıma kısa bir şort onun üzerine de abimin siyah xl tişörtünü giyip sessizce odamdan çıktım. Dün kavga ettiğimiz ayrı odalarda yatmıştık, kavga nedenimiz dün gece Kaan'dan hoşlanan bir kızın ona yazmasıydı. Kısıtlayıcı bir sevgili olmak istemiyordum ama Kaan resmen ondan hoşlanan bir kızla takipleşiyordu.

Dün gece aslında bana açıklamasını yapmıştı, önceden takipleştiklerini sonradan bu olayın patlak verdiğini söylemişti. 

Kaan sanki benim odadan çıkmamı bekliyormuş gibiydi. Direkt kendi kapısını açıp bana baktı. "Kızgınlığın geçti mi?"

Ona baktım. O da bana bakıp beni biraz süzdü. Ellerimi göğsüme sarıp hiçbir şey demeden merdivenlerden indim. "Yeterince cezamı çekmedim mi?" Peşimden hızlı hızlı gelip benimle birlikte merdivenlerden indi. "Ne cezası? Ben sana hiçbir şekilde ceza vermedim."

"Benimle uyumadın?"

"Bu ceza değil."

"Aldığım en büyük cezaydı." Birlikte mutfağa girince Kaan elini buzdolabının üzerine koyup beni engelledi. "Bir şey der misin?"

"O kızdan daha güzelim." Dedim sadece. Ona bakmıyordum ve sanırım sesli düşünmüştüm ama yapacak bir şeyim yoktu. Dün geceden beri aklımda bu vardı. Nedensizce sürekli o kızla kendimi karşılaştırmıştım ve sonra içimdeki realist ses beni durdurmuştu.

Seninle sevgili demişti. Bu içimde ki bütün rekabeti bir anda söküp atmıştı.

"Zaten öyle güzelim benim." Elini çeneme koyup başımı kaldırdı. Usulca başımı kaldırıp göz teması kurmamıza yardımcı oldu. "Bugün son günümüz. Akşam gidiyoruz. Bu günü böyle mi geçireceğiz?"

"Hayır." Çenemi tutan elini ısırıp gülümsedim. "Çekil önümden."

"Bir beni ısırmadığın kalmıştı."

"Yaaa?" Kolunu tutup ısırmaya çalışınca Kaan kolunu elimden çekmeye çalışmıştı. "Mirza!" Kolunu iki elimle tutup ısırmaya çalıştım. Küçükken hep abimin elini, kolunu, bacağını ısırırdım. "Bana karışma, saldırırım bak sana."

Elini bırakınca Kaan başını geriye atıp kocaman güldü. Ben de onu izleyip gülümsedim. "Ne?"

"Delisin." Tek kaşımı kaldırıp tekrar kolunu tuttum ama yine ısıramadan kolunu çekti. "Sus."

"Deli."

"Bak!" Sağ koluna atak yaptım ama kendini sağ tarafa doğru çekince bir anda sol kolunu tutup sol kolunu ısırdım. "Mirza... Yapma."

"Ne?"

"Yapma dedim." Kolunu ısırmayı bırakıp ona baktım. "Nedenmiş?"

"Tahrik oluyorum." Gözlerim ilk başta kocaman açıldı ardından onun omzuna vurmaya başladım. "Terbiyesiz sapık!"

Kaan önümden çekilince kenardan tost makinesini çıkarıp kablosunu prize taktım. "Ben tost yapacağım, sen de kendine yaparsın."

"Trip mi yiyorum?" Kaan yanıma gelince yanından çekilip buzdolabının kapağını açtım ve içinden kaşar ile sucuğu çıkarıp tezgaha bıraktım. "Hayır."

"Peki." Kaan dibimden biraz uzaklaşıp elini beline koydu. "Dün yatmadan önce Selin bana yazmıştı. Mesajını gördüm ama cevap vermedim, şimdi vereyim bari ayıp olmasın."

Duyduğum şeyle birlikte kulaklarım yandı.

Bunu gülerek söylemişti. Beni sinir etmek istediği çok belliydi, çünkü böyle bir şey yapmayacağını biliyordum. Umursamazca omuz silkip kaşarı rendelemeye başladım. "İyi."

"İyi mi? Yazmama izin veriyor musun?"

"Git yaz bana ne."

Eğer yazarsan seni öldürürüm.

"Tamam." Kaan telefonunu çıkarana kadar ciddi olmadığı için bir şey demiyordum ama telefonunu çıkarıp Instagram'a girdiğini gördüğüm an elimdeki kaşarı ve rendeyi sertçe tezgaha bırakıp elindeki telefonu hızla aldım.

"Ne yapıyorsun sen?"

"Kıskanmış gibisin." Dişlerimi sıkıp telefonu sertçe tezgaha bıraktım. O kadar sert bırakmıştım ki belki de şu an o telefonun ekranı bin parçaya ayrılmıştı.

Kaan umursamadı. Bana sırıtarak bakıyordu.

"Seni." Yavaşça ona yaklaşıp gözümü kıstım. "Öldürürüm." Biraz daha ona yaklaşıp resmen gözlerine doğru fısıldamıştım. "Tamam mı?"

Sadece bir anda.

Bir anda Kaan bir elini belime dolayıp beni kendine çekti ve dudaklarını hızlıca dudaklarıma bastırıp sırtımı tezgaha yasladı. İlk başta direnmek istedim, o beni resmen içine çekerken ben sesimi bile çıkarmadan onun öpüşünü hissettim.

Ama sonra dayanamadım.

Kollarımı boynuna doladığım sırada Kaan ellerini belime koyup beni havaya kaldırdı. Bacaklarımı istemsizce beline doladıktan hemen sonra yüz seksen derece dönüp beni ön tezgaha oturttu. Bunların hepsini yaparken dudakları alt dudağımın arasındaydı.

En başından beri belki de yapmak istediğini yaptı. Elini tişörtümün eteklerine koyup karnıma kadar çıkardı ve hızlıca ellerini çıplak bacağıma koydu.

Nefesim kesildiğini hissettiğim an yüzümü geri çekip dudaklarımızı ayırdım. Kaan boşluğa düşmüş gibi bana doğru yaklaştı ama kendine gelince durup bana baktı. Dudakları kızarmıştı öyle ki morarmaya yaklaşacaktı.

"Ne oldu?" Kaan'ın elleri çıplak bacağımda oyalanırken başımı olumsuz anlamda salladım. Bir şey olduğu yoktu sadece hayatımın en nefes kesici anını yaşamıştım. Nefesimi alıp kendime gelince de ellerimi boynuna koyup dudaklarımızı tekrardan birleştirdim.

Uzun süre, çok uzun süre dudaklarımızı birbirine bastırıp ezerken Kaan ağır ağır dudaklarımdan taşıp boynuma doğru ilerledi.

"Kaan..." elimi göğsüne koyup tavana baktım. Ağzım açıktı ve nefes almaya çalışıyordum. "Hım?"

"Birbirini seven iki insan birlikte olurlar." Kaan'ın dudakları boynumda durdu. Başını kaldırmadı, benimle göz teması kurmadı ama beni pür dikkat dinledi. "O birliktelik çok acıtır mı?"

Kaan'ın nefesi kesildi.

Birkaç yıldır okuduğum kitaplarda kızlar ile erkekler hep evlendikten sonra birlikte olurlardı. Çok tuhaftı benim için evlenmeden önce birlikte olan çift. Okuduğum bir kitapta birbirini çok seven iki başrol evlenmeden çok önce birlikte olmuşlardı. O roman beni büyülemişti.

Eğer yapacaksam bunu evlenmeden önce bir kere yapmak istiyordum.

Ama şimdi değil, kesinlikle hazır değildim buna. İlk önce kendimi hazırlamam gerekti. "Acır." Dedi Kaan ardından başını kaldırıp bana baktı. "İki türlüsü var. Ya hep acır ya da o acı hissini anında kaybedersin."

"Bunu nasıl ayırt edeceğiz?"

"Bir insan sevdiği ile birlikte olursa Mirza acıyı neredeyse çok az hisseder, bir yandan sonra zevk verir ama eğer bir insan zorla başka biriyle birlikte oluyorsa ömür boyu acısını hissetirir."

"Tecavüz gibi mi?

"Maalesef." Kaan yüzüme gelen saçları kulağımın arkasına itip bana hayran hayran baktı. "Tanıdığım kızlardan çok farklı ve çok özelsin."

"Biliyorum." Gülümseyip derin bir nefes aldım. "Tost yapmamız lazım." İkimiz de birbirimizin dudaklarına bakıyorduk. "Evet."

"Kalk o zaman." Onun dudaklarına bakıp derin bir nefes aldım. "Geri çekil o zaman." Kaan bir adım geri çekildi ama ben tezgahtan kalkamadım. "Tost yemesek mi?"

"Ne yiyeceğiz?" Sonunda bakışlarımı dudaklarından çekip gözlerine baktım. O ise hala dudaklarıma bakıyordu. "Bilmiyorum."

"Tamam."

"İyi."

"Peki."

"Güzel." Dudaklarımızı tekrardan birleştirecekken Kaan'ın bir anda çalan telefonu bizi durdurdu. İlk başta birbirimize baktık ardından Kaan telefonunu alıp gelen aramayı onayladı ve hoparlöre alıp tezgaha koydu. Tekrardan ellerini iki yanıma koyup bana bakmaya devam etti. "Alo?"

"Ne var?" Kaan'ın bakışları yüzümü taradıktan sonra boynumu buldu ve boynumu incelemeye başladı. "Nerdesiniz oğlum? Aramasak aramıyorsunuz."

Telefona baktım, arayan Ateş'ti.

"Bilmiyorum neredeyiz?" Dedi Kaan bana bakarak. "Gidiyoruz bir yere ama..." derin bir nefes alınca gülümsedim. Resmen hipnotize olmuş gibiydi. "Bu yol, yol değil."

Elimi boynuna koyup yanağına yumuşak bir öpücük kondurdum. Ardından ağır ağır boynuna öpücük kondurup bacaklarımı beline sardım ve onu kendime çektim. "Sen sarhoş musun lan?" Kaan tezgahın kenarını tutarken bir anda sıkmaya başladı. "Evet."

Boynunun her yanına yumuşak öpücükler kondurup çenesine çıktığım sırada dişlerim boynuna değdi, bu işte resmen son damlaydı onun için. Kaan'ın dudaklarının arasından bir inleme koptu.

Benim dudaklarım durdu, Ateş'in sesi, Kaan'ın tüm bedeni.

Aramızda garip bir sessizlik yaşandı, bu sessizliği bozan ilk Ateş oldu. "Allah kahretmesin amına koyayım, benimle sevişirken mi konuşuyorsun?"

Kaan bir şey demedi çünkü hala bedeni kaskatıydı. Gülümseyip yüzümü boynundan yavaşça çektim ve telefonun ekranına dokunup bir şey demeden aramayı sonlandırdım.

Bu sabah ikimiz de deliye dönmüş gibiydik. Sadece bir gece ayrı yatmıştık ve o bir gecelik özlem bile bize mutfak tezgahında bunları yaptırdıysa eğer artık bu saatten sonra ikimizin de işi vardı.

Aşkla.

Özlemle.

Tutkuyla.

29.BÖLÜM SONU.

Continue Reading

You'll Also Like

300K 17.7K 39
Işık Erçin & Umut Dağdelen
125K 7.7K 47
02.07.2019 tarihinde yayınlanmaya başlanmıştır. 15.11.2020 tarihinde düzenlenmeye başlanmıştır. 19.05.2021 tarihinde final vermiştir. ❄ Bilinmeyen Nu...
577K 34K 33
Kuru öksürükleri durmadı bir süre. Boğazının acısını ben hissetmiş gibi yüzümü buruşturdum. Hastalığı benden kaptığı için kendimi iki kat kötü hissed...
24.9K 2.6K 46
053********: Kalp midir insana sev diyen 053********: Yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? 053********: sahi nedir sevmek? 053********: bir muma ateş ol...