BEYLERBEYİ HAZERANİ

By mamalesoirr

4.3M 214K 94.3K

El değse dikişsiz yaraya çok acır,sevgilim.Ağır söz bile daha çok kanatır. Aşk Şeriatı'nın kuralıdır bu: Sev... More

TANITIM
"KEFENDEN GELİNLİK "
' GEŞA HAZERANİ '
Zindan
NEFRETİN NEFESİ
AY IŞIĞI
'ÖLÜM GETİREN SESİM'
'KERT-ME'
SAÇIN; ANNEMİN KOKUSU
İKİ YANLI MENDİL : GÖNÜL İŞİ
DİLEFRUZ ;YÜREK YAKAN GÜZEL
'KANLI POTRE : GÜLÜŞE DÖKÜLEN KAN '
"RUHUMU ASTIM"
'KEŞKE MARDİNİ '
'BİLDİN (GERÇEKLER)'
'SARHOŞ GERÇEKLERİ DÖKER DUDAKLAR '
'KOKUNU VER '
"BİR SARILSAK"
LİMON & SARIŞIN
ACIMIZ GEÇSİN (BULDUM)
TEMAS ✨
KOLLARINDA ☄️
12.12.2022 (ARA FİNAL BÖLÜMÜ)
GEÇMİŞ(Geçmezmiş)
KADER & EREN
HAZERANİ 2 : ⦑1⦒ .BÖLÜM
ÖPESİM VAR
KARŞILAŞ-MA (SEN BANA ,HEP BANA)
ATEŞİN YANIŞI
DAHA KÖTÜSÜ
KAHKÜLLER
SANA KESİLDİM
BÖLÜM :XELEF VE MİR
Bölüm:ONU GÜLDÜR LİMON
KÜLÜZ
Kalbime Sevgili
AŞK
RÜYA "Bakma "
AĞIT &ANNE
ÖLÜM&EVLİLİK GÖRÜŞMESİ
1.284✨
DİL ARGEŞE
12.12.2022 Anısına geçmiş
SANA KÜSMEK
BEYLERBEYİ 'GÜLÜNCE
ÖLÜMÜ GÖR'GEŞA'
Ödeştik Gidemezsin
BİR CADI VARMIŞ
BENÍM OLSANA .
YAR'
BUZDAN HÎSLER
HAZERANİ İÇİN"Firavun'un evindeki Musa"
CANIN KANI
SOL GÖZÜNÜN SIZISI
DOĞUYOR
GÜZELİM
KONUŞ N'OLUR
SEN GİBİ
GEÇMİŞ
BİRAZ UZAKTA
GİTMEZ
YAKUTLU BEŞİK
AİLEYİZ İŞTE
AVREŞ VE MİHRİ 'ÖZEL '
FİKRİMİN İNCESİ
XANİ
KATRE
AY DİLBERE
AVREŞ VE MİHRİ 'devam'
BÜYÜRSÜN
'Tılsımlı kemer'
NENNİ
FİNAL °Sonsuz
ÖZEL BÖLÜM 1 :)
Özel Bölüm -2

'KADER&SÖZ'

68.5K 4K 2.2K
By mamalesoirr


"Madem öyle istiyorsun ben de ödeşmek için kabul ediyorum hanımağa. Yani, baban ve senin haricinde hiçbir Mardini, Hazerini ağasının kurşunu ile ölmeyecek şeref sözü Geşa Hazerani."

Efsa 'nın dilinden

Gözümdeki hüznü sildi bu söz.

"Oh be Hazerani ."dedim .Hızla geçip yerime oturdum.Hazerani'ye bakmadan gözlerimi yumdum .

"Aşiretini çok seviyorsun ama onlar seni o kadar sevmiyor."dedi .Dudaklarım istemsiz büküldü . Gözlerimi açıp ona sinirle baktım .

"Niye sevmesinler ben ne yaptım ki ?"dedim . Hazerani yataktan kalkarken
"Bugün aşiretinin en büyük düşmanının önüne atladın.Seni ne diye sevsinler?"dedi.

Söylediğini kısacık düşününce Mardini aşiretinin bana bugünden sonra tavır alma olasılığı gerçekten vardı.

"Ama onlar için Hanımağa olmama rağmen seninle evlendim .Yani en büyük düşmanımızla.Lütfen unutulmasın ."dedim sırıtarak.

"O köprü su aldı .Sen artık bana düşman değilsin ,herkes gördü .Bitti senin kahramanlık."dedi gözlerim hışımla yere indi .

"Unut !"dedim sitemle .

"Hep belli ettin ."dedi .

"Sende bildiğin halde bilmezden gelip beni uyardın!"dedim .

Şuan onunla ona olan sevgimi tartışıyoruz.

"Emin değildim.Oyun da olabilirdi ."

"Belki oyundur."

"Vuruldun ."

"Deliyim ben !Raporum bile var ."

"Artık burdan dönmez Geşa."inanmıyor yine .Tamam şuan bir sınırlamam yok ama çocukluğumda arada yatağa bile bağlanıyordum.

"Döner döner."dedim.

"Geşa ..."dedi hiddetle.

"Tamam ya düğünün ne zaman!"dedim sitemle.

"Düğün mü ?"

"Sen dedin ya evlenirdim diye ."malum sevdiğimi öğrenirse neler yapacağını söylemişti.

Cevabı geciktirdi zaten o esnada gün sabaha dönecekken doktoru eve getirmişlerdi.Çalan kapıyla bana baktı .Ayağa kalktım Hazerani 'nin bakışları yatağı işaret etmişti.Geçip bir köşesine oturdum.Bugün ikinci kez oturuyorum bu çarşafları yaktığını görmem yakındır.

Doktor içeri girdiğinde olabildiğince dik durdum. Dikişlerimi yenileyen doktordu bu .Başımla selam verdim oda hemen
"Ağrınız vardır ondan çağırdınız değil mi ?Size kolunuzu kıpırdatmamanız gerektiğini söyledim Efendim."dedi.

Elim yaranın olduğu yerde dolanırken
"Abartma doktor kurşun sıyırdı geçti.Sıkan kişi yüzümü görmese biraz tehlikeli olabilirdi tabi.Ama şuan iyiyim."
Dedim.Bekir hanımağasını son anda faredince kurşunun yönünü kaydırdı.Ama yine de koluma isabet etti . Küçük bir sıyrık çok sorun değil ama bugün doktorun da dediği gibi fazla yordum.Yara yaradır küçük büyük farketmez özen ister değil mi ?

"Güçlü bir bünyeniz var .Yoksa bir kurşun sıyırıp geçse bile fazla can yakar."dedi .

O çantasından bir şeyler çıkarırken ki muhtemelen ağrı kesici tarzı bir iğne yapacaktı bende ceketimi çıkarmak için Hazerini 'ye baktım.

Buna dön de denilmez ki doktorun eline bakıyor .

Soğuk  aldığım için öksürmem ilk kez işe yaradı.Gözleri bana dönünce ceketin yakalarından tutum kaşlarımı kaldırıp gülümsedim.

Anladı ama dönmek yerine yanımıza yaklaştı.

"Ne o doktor ?"diye sordu .Doktorun elindeki koca iğneyi görünce korkmadım değil .Bu devasa iğne nedir ya ?

"Ağrı kesici efendim .Aynı zamanda yaranın daha hızlı kapanması için bir takviye iğnesi ."

"Daha büyüğü yok mu doktor ?Bu ne böyle kol uzunluğuda ?"

Doktor söylediğim ile afalladı.Usul usul gülmeye başladı.O gülünce bende dayanamayıp güldüm .Ama her şeyi ciddiye alan Hazerani "Bu olmaz diyor ."dedi.

Ya ilacı seçemeyiz be adam.Her şey onun istediğine uymaz işte bunu asla kabul etmiyor .Tabi doktor şaşırdı kaldı.Ondan çekiniyor da hemen araya girip "Şaka nedir bilmiyor doktor."dedim . Hazerani sinirli sesiyle "Geşa!"dedi.Adam anında iğneyi çantaya atıp ."Aslında şunu da yapabiliriz."dedi .

Bu sefer ben hayretle bakakalmıştım.Demek ki Hazerani ismimi baya tesirli söylüyor.

Doktorun gösterdiği iğne daha küçüktü .
"Bu da aynı etkileri yapar mı ?"diye sordu.

"Az önceki daha güçlü ama bu da iyi bir analjezik "dedi.

Hazerini kollarını önünde birleştirirken ben "Diğerini de vurabilirsin."dedim.Hazerani her zamanki gibi benim dışımda her şeye bakınıyor.

Kararı bana bıraktığını gösteriyor sağolsun (!)

Doktor çekinerekte olsa  büyük iğneyi çıkarınca ceketin omzunu indirmek için
ona baktım .Yok dönmüyordu bende uzatmadan ceketi omuzumdan biraz olsun düşürdüm.

Alttaki kolsuz atlet tarzı üstü yaram için getirmişti Heja.Doktoru beklerken Hazerani geçip önüme dikildi.Beni tamamen kapatmış doktoru arkasında bırakmıştı.

Başımı kaldırıp yüzüne bakmaya çalıştım .Bu adam çok uzun gerçekten.

"Ne ?"dedim çatık kaşlarına anlam yüklemeye çalışırken.Gözleri sitemle omzumu gösteriyordu.

Baktığı yere gözlerimi indirdim.Sadece omuzlarım vurulduğum yere kadar açıktı.Ne istiyor anlamadım.

Başımı sağa sola salladım.
"Hasbinallah."dedi .Bunu öyle güzel oflayarak söylüyor ki ben gülecekken parmakları indirdiğim ceketin yakasını buldu.

Şaşkın bir halde eline bakarken saniyeler içinde diğer omzunun üstüne kolunu geri çekmişti.Tek omzum mu açık kalsın ?Bu muydu derdi ?Sevgili müstakbel eşi nerdeyse üst giymiyor be!

Eli bana değmeden ceketin yakasını bıraktı.Üstüme bir bakındı.Bana baktığı görünce ürperen tenim yüzünden başımı hızla kapıya doğru çevirdim.
Ama o doktor için kenara çekilmiş yani yine gözümün önüne geçmişti.

Yarama sargıyı açmadan  üstün körü bakan doktor hemen üstündeki açık yere  iğneyi vuracakken ben hep okuduğum duayı tekrar etmeye başladım.

Sevmiyorum şu iğne olayını ya..
Beni bir daha vurun ama iğne hayır...
Arbartı gibi gelebilir ama kurşundan korkmuyorum ya şu iğneden korktuğum kadar.

O derece sevmiyorum.

Başımı kaldırıp ona baktım başımı sağa sola sallarken doktor "Kendinizi germeyin rahat olun." dedi .Tabi anında rahatlarım (!)

Elim yatağın çarşafını büzerken "Dur !"dedim.Doktor bir şey yaptığını sanıp geri çekilirken ben Hazerani 'ye baktım.O ne olduğunu anlamaya çalışırken hemen tişörtünün eteğinden tutup biraz çektim.

Gözleri tuttuğum yere kayınca "Zaten yakıcaksın."dedim.Yüzüme baktı.

Doktor gülen bir sesle "çocuk hastalıklarım da yakınlarının kıyafetlerini bu şekilde tutuyor ."dedi . Hazerani 'nin suratında ki öfke dağıldı .Bana bir kez daha baktı.
Bense o vazgaçmeden  üstündeki tişörte sıkı sıkı tutunup "Hadi doktor."dedim.

Derin bir nefes alırken gözlerim elimin tuttuğu üstteydi.Söyleyeyimde yakmak yerine bana versin.Güzel bir üst o yüzden .

Tuttuğum nefes bir anda batan iğnenin saniyeler süren çıkışı ile içimden taşarken Hazerani anında geriye doğru sert bir  adım attı.Üstü elimden koparılmış gibi çıkınca doktor  dumura uğradı.Ona bakmadan doktora döndüm .Ceketin kolunu düzeltirken gözümden bir hüzün düştü.

Neden bu kadar acımasız ki ?
Elim acıdı o nasıl geri çekilmek.Hatta çekilmek değil kaçmak !

"Ellerinizi de görebilir miyim ?"
Dedi doktor.Tepki vermedi demekki ellerimi oda görmüş.Ya da umrunda değil.Nefreti çoğu kez  sınırsız bir acıyı deşiyor.İçimde elimi deli gibi yıkama isteği birikmişken sarılmıs ellerim için hemen sitem ettim.

"Doktor bey şu ellerimi resmen mumyalanmış."dedim eldivenleri çıkarırken.

Ellerimi öne doğru uzatırken doktor "Ellerinizin her yeri yaraydı efendim.Bu yüzden öyle sardık."dedi.

Avuç içlerimi çevirdi.Elimin bir çok yerinde sargı bezine kan bulaşmıştı.

Doktor açmak için dokunduğunda"Yine böyle mi saracaksın ?"diye sordum . Başını salladı."O zaman bunu şimdi değiştirme ben yarın kendim sargıyı değiştiririm."dedim uygun buldu çekildi .

Çantasını toplarken "Sakıncası yoksa ellerinize ne olduğunu sorabilir miyim ?"dedi göz ucuyla ona baktım.Bize arkasını dönmüş elindekiyle telefonla uğraşıyordu.

Ne sandın Geşa seni düşündüğünü falan mı ?

Eldivenleri giyerken çok kısık bir sesle
"Kirlilerdi yıkadım."dedim.Doktor bana "efendim anlamadım ?"dedi.

Tekrar etsemde anlamazsın ki .Bak şu adama sor o hemen anlar demek istedim ama o konuşsa benim canım daha çok yanar ."Önemsiz doktor."deyip geçiştirmeyi seçtim.

"Çok dikkat edin lütfen ellerinizde ki duyarlılık bu kadar artmışken bu önemsiz sebep ellerinizi kullanmanızı kısıtlayabilir."diye de beni uyardı .

Hiddetle ayağa kalktım."Müsade senin doktor . Teşekkür ederim."dedim.

Hanım ağalığım namlıdır.Ama ben bugün fazla güçsüz bir sesle konuşuyorum.Doktor ise çekinerek hemen odanın kapısına ulaştı .
Hazerani 'ye baktı.Başını salladığını gördüm.Sonra doktor hemen çıktı .

Ben köşeme geçecekken Hazerani "Yatakta yat."dedi.Olduğum yerde durdum.Bana döndü.Hala yatmadığımı görünce bir de başıyla yatağı işaret edip
"Sana hiç yerde yat demedim.Bana şimdi öyle bakmayı bırak."dedi .

Düşünüyorum.Haklı bana odanın bir yerinde yat dedi.Yer demedi ama orda o yattığına göre bana pek seçenek kalmıyordu ki !

"Bana hiç nerde yatacağımı da söylemedin."dedim.

Sinirle gözlerini yumup açtı.Haklıyım sende biliyorsun Hazerani.Üstüme doğru yürüdü.Bir adım attığım yatağa çakılıp oturduğumda "Yatak diyorum Geşa tekrar ettirme."diye  söylendi.

Canıma minnet usulca uzandım."Peki sen ?"dedim hemen .

Yanımı işaret eden gözlerini görünce
gözlerim dehşetle açıldı .Hemen doğruldum "senin her zamanki yerinde !"dedi .

Sessizce nefesimi verdim. Demek ki arkamdaki köşeyi ima ediyor.O sağ tarafta uyuyor diye bende çoğunlukla o köşede oturur olmuştum.Ama o yerde mi uyuyacak ?

Ben daha bir şey demeden o diğer tarafa geçti.Dolaptan bir üst çıkardı.Banyoya girdi biraz uzun kaldı üstünü değiştirmiş bir halde geri dönünce ellerim yine titremeye başlamıştı.

"Aptal Geşa.Neden iğneden hala korkuyorsun ki ?"dedim kendi kendime.

Oda o arada geçip yere oturmuştu.Bütün bedenimle ona döndüm ,yan uzandım . Vurulduğum kolum üstte kalmıştı.Ayaklarımı kendime çekip örtüyü üstüme çektim. Sırtını duvara yaslar yaslamaz gözlerini kapatmıştı.İnsanlar birazdan uyanacaktı biz ise yeni uyuyacaktık.

Ben hala beni yatağa yatırıp kendisinin yere oturduğuna inanamazken Gözlerim uzattığı bir bacağına yaslandığı eline baktı.Kan görüyor muyum diye baktım .Hayır !çünkü o masum birini değil bir caniyi öldürdü.

Sonra kırıp oturduğu diğer dizinin üstünde sarkan eline de bakındım.

Kalbimdeki buzlar eline bakınca bile çözünüyor.Sıcacık hissediyorum.Bugün beni kucağında taşıdı ama ben o anları hatırlayamıyorum.Sadece keskin ama huzur veren bir koku vardı.O koku burnumun ucunda dolanıyor şuan bile .

Bebekleri andıran ayrı bir kokusu olması ona baktıkça bakmama sebep olurken tutan öksürük krizi ile hemen doğruldum.

Gözlerini azıcık araladı."Böyle olmaz ."dedim.

Gözlerini yine yumdu ."ne olmaz kadın ?"

Kadın..Dediğinde mutlu oluyorum.Malum bana seni bir kadın olarak görmüyorum demişti .Onunla bir şeyleri aşmış gibi hissediyorum.

"Sen yerde uyuyamazsın adam !"dedim gülerek.

Alt dudağı dişlerinin arasına girdi kaşlarını iyice yakınlaştırıp "Kısa bir süre için bu böyle olacak."dedi.

Yine öksürünce "Ben zaten hastayım senin de hastalanmana gerek yok ."dedim . Kucağımdaki örtü ile ayağa kalktım.

Gözleri kapalı olmasına rağmen "Burda uyumak istiyorum ."dedi dişlerini sürterken.

"Öylemi...Ben şimdi senin yatağında uyumak istemeni sağlarım."dedim hızla gidip aramızda bir kişilik yer olacak şekilde yanına oturdum.

Hemen gözlerini araladı başı bana döndü.Göz kırpıp gözlerimi yumdum.Çarşafı düzeltirken onun kalkmasını bekledim.

"Kadın!"dedi sinirle .

"Adam."dedim keyifle.

"Kalkmıyorum lan ."dedi.

"Sen bilirsin "dedim omuzlarımı kaldırıp indirdim.Canımı yaktı ama neyse.

"Bende geceleri pek tek tekin yatmam beni  sabah  üstüne çıkmış bulursan şaşırma da kızmada  seni  uyarıyorum."

Ayıkken ona yaklaşacağımı ima eden şeyler duyunca sinirden deliriyor.

Bir ses vermedi .Ama bedenini benden biraz daha uzaklaştırdığını hissettim.Tek gözümü açıp baktım iyice duvar köşesine gitmiş aramızdaki mesafeyi arttırmıştı.

O bana dönecekken hemen gözümü kapattım."Kalkmıyorum lan!Sen bana  ne yapacağımı söylemezsin !"dedi .

Oflayarak çarşafın bir ucunu ona attım.

"Üstünü ört bari ."dedim .

Ama yine ses seda yoktu.
İki gözümü birden açıp baktım.İki ayağını uzatmış kollarını önünde bağlamış bir halde gözlerini kapatmıştı .

"Sahil mübarek."deyip güldüm.Çarşafı usulca üstüne attım.Hemen gözlerimi kapattım.
Saniyesinde üstüme fırlatılan çarşafın ucuyla çemkiren bir sesle "Hazerani ağası bir çocuktan beter !"deyip çarşafı iyice kendime sardım.

Gözlerimi uykuya vermek üzereydim.
Sessizlik üstümüze sineli çok olmuştu ki Hazerani mırıldanan bir halde "Senden nefret ediyorum."dedi .

Bu sözler önceden de yakardı.Ama şuan anladım ki o onu sevdiğimi bilipte böyle deyince ben hepten cehenneme atılacaktım.

Ellerim tutunduğu çarşafı sarsarken.Dişlerim bu sefer dilimi değil dudaklarımı kesmek için direndi .

Gözlerim de peyda olan sıcaklık usul usul yağan bir yağmuru andırırken göğüsüme batan soluğu vermek için yan döndüm.

Vurulmuş tenim duvarın soğuğuna değsin ama beni onun için ağlarken görmesin!

Saçlarıma kadar kırıldığım o anı nasıl anlatsam ki?

Yüreğimi elleriyle söküyor bu adam.

Oluk oluk kan akıtıyorum.
O 'yetmez' diyor.

Gözümden hüzün yağıyor ,sana sırtımı döndüm ki hüznüm altında kalıp ıslanma.

Ruhumu astın bir öpücükle.Tenime yalandan sarılıdın gözümde eşsiz kılıp  kirlettin.

Şimdi de gizli gizli girdiğin yüreğimi mi hedef alıyorsun ?

Ah seni seçen yüreğim ,öyle masum sevdi ki seni ,aklın almaz Hazerani.

Bir çıkar gütmeden sevdi seni.

Zerre sevmene muhtaç bütün varlığı ile sevdi.Ama sen beni sevdiğime pişman edeceksin belli.

Gözümden kan aksa yeridir.Yüreği bana taş olan bir adamı sevdim.

Toprak kabul etmez bendeki kalbi seni sevmem sevdaya ihanet Hazerani!

......

Bir iki saat uyudu ya da uyumadı.Odadan çıktığını farettiğimde ben hala uyumaya çalışıyordum.

İlk kez böyle uyuyamayacağımı düşündüm.Belki de durunca sızlayan yerlerimi faretmişimdir.

Yere sırt üstü uzanıp çarşafı başıma kadar çektim.Elim başımın üstünde çarşafı tutrarken acıyan kolumu da bedenimin üstüne yatırdım.

O koca iğne bana iyi geleceği yerde daha mı kötü mü yapmıştı ne ?

Hazerini de burda olmadığına göre şöyle güzel güzel bağırmak istiyorum.Yeter lan !yeter diye .

Her yeri acımaz bir insanın ben içimde hem ölmüş bir ruh hem ölmüş bir çocuk taşıyorum yüküm de ağır yani .

Az kaldı .

Her şeyi bitiricek Hazerani.

İyi ki ...

Sert zemine değen bedenim yumuşak bir uykuyu kolluyordu ki odanın kapısı açıldı.

Geldi.

Bağıran bir tonda "Geşa!"dedi her sabah olduğu gibi.

"Ölümü gör Hazerani."dedim ondan önce .

Sonra "uyumak istiyorum .Tabi uyumana izin vermem dersen ben çatıya çıkıp uyuyacağım."dedim.Boğuk sesimden ne dediğim anlaşılmadı mı bilemiyorum tam tekrar edecekken o "Yatağa geç kadın !"dedi.

Benim onun yerine vurulmamı fazla içerlemiş belli.

Yoksa bu sözler göz yaşartıcı bir rüya olabilir ancak.

Başımdaki çarşafı sıkı sıkı tutarken ayaklarımı örten ucundan tutup tek seferde çarşafı çekti.

Üste çıkmış tişörtü hemen düzeltirken acıyan elime isyan dolu bir ah edip ona baktım.İnsanın üstündeki örtü öylemi alınır ?Hayır bir de açıkta kalan belimi görünce yüzünü ekşiterek çeviriyor . Ben de senin iki metre boyuna kaslı vücuduna bayılıyorum sanki !

Doğrulup kalktım yatağa yürürken
"Öküz!"dedim .

"Mardini haddini bil!"dedi .

Sinirle burnumdan soludum nedense yatağa sırtımı çarpar gibi yasladım.

"Geşa Hazerani!"dedim gözlerimi kapattım.Mardini kızıyım ama şuan Hazerani 'lerin hanımağasıyım değil mi ?

"Zoraki Hazerani."dedi.

Histerik bir kahakaha attım sol gözüm ağladı aldırmadım.

"Az kaldı kurtuluyoruz."dedim.
Kapalı gözlerim o günü görüyordu.

" Bu nefret ettiğin kadını elinle toprağa vermene  kaç gün var biliyor musun?"diye sordum.

"1 ay 10 gün "dedi hiç beklemeden.

Beni öldüreceği günü sayıyor.

Ama eksik saymış.

"Çık"dedim.

"40 gün 39 gece hergün 24 saatten olma bir zülm kaldı ölmeme "dedim.

Yatağın diğer tarafında hissetiğim çökme ile gözlerimi açtım.Oturup yatak başlığına sırtını dayamıştı.

Ona arkamı verip gözlerimi sıkı sıkı kapattım.Uzunca sustuk .Sonra aklıma bugün yapmam gerekenler geldi .

"Gidebilirim değil mi ?"dedim.

Sert bir sesle "O gün mü?"dedi.

"Hayır Hazerani ,o gün koşa koşa meydana geleceğim.Ben bugünü kastediyorum.Kardeşim evleniyor.Daha on sekiz yaşında ve çok yaralı bir kızla evlenecek yanında olmam gerek.Ona söylemem gerekenler var."

"Mardini konağına gidemezsin Geşa Hazerani!"dedi hiddetle.

"Ama Eren..."

"Yanında Mardini görürsem ne yaparım biliyorsun .Dün istisnaydı bir daha olmaz ."

"Sarılmayacam söz hatta yüzüne bile bakmak yok ."

"Olmaz !"

"Gideceğim!"diye bağırdı deli yanım ama o da çıkardı hançeri.

"Gitmeni senden çok isterim.Sen gidersin bu törenin evlilik oyunu biter .Bende -"

"Sende Mardini kanına doyarsın!"

"Babanı bulmam aşiretinden uzak durdukça zorlaşıyor.Onlara dokunmadığım için içerinde saklıyorlar.Abin denen o it o kızın düğünü için başını saklandığı delikten çıkarmıştı.Ama o baban asla saklandığı çukurdan çıkmıyor.Hadi gitte baban denen iti bulayım."dedi.

"Diğerlerinin suçu yok ."
Dedim kırgın ve yorgun bir sesle.

"Bir zalimi korursan zalim olursun Geşa."dedi.

"Boran Ağa  onların ağaları buna mecburlar."

"Değiller.Seninde baban hemde ağan ama korumazsın değil mi ?"

Acı acı güldüm.

"Koruduğumu söylüyordun ."dedim.

Abime silah çekmesine vurmasına tek kelime etmedim ondan inanıyordur artık.

Bedenim sarsılmış heralde "Abin olacak o şerefsiz için mi bu kadar ağlıyorsun?"dedi.

Yüzümü silip hışımla ona döndüm "asla !Ağlanacak bir adam değildi."dedim . Gözlerindeki kan silinmiş gibiydi.Bundan memnun oldu .

Başımı yastığa gömüp gözlerimi kapattım."Aferim Geşa.."dedi ancak sessizlikte duyulucak bir sesle.

"Peki niye ağlıyorsun?Sen ağladığını görmemi istemezdin."dedi.

Yastığın altına elimi koyup yine ıslanan yüzüme kapattım.

"O kıza ağlıyorum ve Eren 'e."dedim.

Titreyen sesimin ardından oflayıp"Geşa gitsen ne yapacaksın?Evlenecekler işte Eren razı kız razı zamanla birbirlerine  alışırlar."dedi .

"Eren çok küçük Hazerani.Yaralı bir kadına olgun bir adam gibi yaklaşması gerektiğini söylemeliyim.Onu ben büyüttüm iyi tanırım şimdi ne yapacağını bilmiyordur."

"Eren.. Babana benzemiyor gibi."dedi.

Babamı hatırlamak bir küfrü dilində ezmişti.

"Benzemez .O abim ve babama benzemez ."dedim hemen.

"Annemin merhameti var onda . Gördün aşiretimin gençleri kıza kötü bakarken Eren tereddüt bile etmeden onu kabul etti."

"Ben de onu diyorum bu çocuk o kıza nasıl davranacağını bilir . Gitmene gerek yok."

"İkisi de çok küçük ."dedim.

Hazerini"bak bana !"dedi.Afalladım ama yüzüme kapattığım yastığı indirdim.
Yüzüme bir kez bakıp masanın üstündeki sigarasını aldı.

"Sen kaç yaşındasın?21 değil mi ?Sen nasıl her şeyin üstünden tek başına  geliyorsun bırak oda gelsin."dedi .
Şaşırdım doğrusu.Bana böyle güzel bir cevap vermesini beklemiyordum.Ben bana hayretle bakarken o sigarasının dumanını savurup bana baktı . Yüzümdeki şaşkınlığı görünce hemen kaşlarını çatıp"Gitmiyorsun!"dedi.

Gülümsedim.Burdan dönmez Hazerani..

"Aslında bir yerde haklısın .Ben ölünce aşireti tek başına yönetecek."dedim başını aşağı yukarı salladı.

"Ama şimdi yaşıyorum "dedim gözlerimi kocaman açıp çocukça bir sesle
"Bir telefon görüşmesi.."dedim.

Sigarayı hışımla yatağın başındaki dolabın üstünde söndürüp "Tamam lan tamam ama  o  kız için arar biraz konuşursun."dedi.

Kocaman bir gülüşle başımı yastığa gömdüm.

Derin bir nefes gülümseyerek alıp "Argeş Hazerani..."dedim .

Sustum sonra . Çünkü adı yüreğimden dökülmüştü ama o "Ne var Geşa Hazerani?"deyince ilk aklıma gelen şeyle kaçtım.

"22 "dedim.

Yüzümü yastıktan kaldırıp biraz ona doğru yaklaştım.Kalkacakken ben gözlerimi yumdum.O da kalkmaktan vazgeçti.

"Yaşım beş gün önce  22 oldu Argeş ."adını pek sık söylemiyorum.Argeş ,bir dilde kutsal bir ateştir bir dilde mutluluk bir dilde sudur.

Dilimden dökülünce her manası ilmek ilmek işleniyor bedenime.Ama ben en çok narı nigari çok olan bir ateşe düşüyorum.

Bir cevap beklerken onun giden ayaklarının sesini duydum.Ne yapsın benim yaşımı ?İyi ki doğdun falan demesini beklemiyordum değil mi ?

Usulca uyudu gözlerim..Her şeyi unutmak ister gibi uyudu.

....

Öğlene kadar uyumuşum.Uyanınca hüzünlendim.Belki yatağın rahatlığından belki de uyku ölüme benzediğinden bilmiyorum .

Gözlerim bütün odayı dolaştı.Ona bakındım.Gitmiş olmalı .Usulca doğruldum.Gözlerim odanın içinde bir daha dolandı.Yok işte Efsa ..

Ellerim hemen onun yastığına koştu.Hızla alıp sarıldım.Kucağımdaki yastığa başımı gömmek çok uzun zamandır istediğim bir şeydi.Ama malum kokumu bildiği için dokunmak istemiyordum.Madem kendisi beni yatağına buyur etti.Yastığına değdimi anlasada  diye bir şey diyemez .

Bu yastığı çok kıskanıyorum.Hazerani hep sağ tarafta yatıyor .Ve bebek gibi olan kokusu en çok bu yastığa değince aşikar oluyor.Yani bana öyle geliyor.

Yastıkla birlikte yeniden uzandım.Sarılırken acımı unuttum bu nasıl güzel bir koku ve bir kumaş parçasına böyle işlemesi de çok garip.

Kıskandım.Ben kolay kolay bir şeyi kıskanmam ama bu yastığı kıskandım.

Neden diye sorgulamıyorum çünkü ben deliyim.

Yastığı yüzümden indirip göğüsüme bastırdım.Huzurla gözlerimi yumdum . Dudaklarımı yastığa eğdim ardından bastırıp gülümsedim.

"Bana bu  kokuyu  satabilse ne güzel olur ."

Böyle kokmak istiyorum.

Koku üstüme sinebilsin diye daha da sıkı sarıldım.Kolumdaki sızıya bile güldüm geçtim.

Günlerdir hatta aylardır böyle güzel uyanmadım.Gözlerimi kapatıp signemden yükselen kokuyla mest olurken odanın kapısı şiddetle açıldı .

Kucağımdaki yastık istemsizce parmaklarımın arasından yatağa düşerken sanki ben bir uçurumun kıyısına ulaştım.

Giymiştir.
O değildir..

Desemde bu adımlar ve koku ona ait.

Üstüme düşen güneşin bedeni gölgeleyince parmaklarım karnıma çekildi.Gözlerimi açmasam uyuyor sanır mı?

"Geşa."

Sanmaz.

"Gesa."

Ne diyeceğim.

"Geşa!"

Gözlerimi usulca açtım .Gülümseyip ona baktım.

Kolumun değdiği yastığa bakan gözlerini görünce usulca doğrulup oturdum.Dikkatini üstüme çekmek için
"Bende Hazerani bana ölünü göreyim demeden nasıl gider diye düşünüyordum."dedim gerçekten bunu da düşünmüştüm.

Hazerini odanın içinde gelip gitmeye başladı.Ellerini arkasında birleştirmiş bana bir şey söylecek gibiydi.

"Bir şey mi oldu ?"dedim.

Durdu.

"Oldu !"dedi.

Başladık.

"Kızım bana bir bak !"diye bağırdı.

Ne oluyor ya?
Baktım.

"Ben kendimi bile affedemiyorum."dedi.

Sesindeki öfkeye hüzün karışmıştı.

Gözlerindeki hüznü sarmak istedim.

"Neden ?"

"O gün ben -"dedi.Gözlerim saniyesinde doldu.

"Senin değil benim suçum .."deyip hızla yataktan ayaklarımı indirdim.

"Yine kabus gördün değil mi Hazerani?"uyumuş bir yerde öyle gelmiş hışım dolu.

Hazerini bedenini çarpar gibi duvara yasladı.Tam karşımda yere otururken
"Geşa .. geçmiyor!"dedi.

Elleri saçlarına karıştı "hatta hafiflemiyor bile."

Ayağa kalktım ilk adımda gözüm kararır gibi olsada ikinci adımı atıp yere tam karşısına oturdum.

Yerdeki gözleri bana kalkınca gözündeki kan arttı."Sen kadın! bu acıyı daha da arttırıyorsun ."dedi.

Gözümde biriken yaş yere düştü.

"Ben bilmeden bir şey mi yaptım?"dedim telaşla.

"Yaptın!"diye bağırdı.

Bütün bedenim titredi .Öyle sinirliydi ki onun her zamanki öfkesini katlardı bu hali.

"Sen beni sevemezsin !Sevme lan "diye tamamdığında ona doğru eğilen bedenim  dikleşti.

Onu sevmem ona acı veriyor olmasın lütfen..

"Hazerani..."dedim fısıltıyla.

"Söyle Geşa! ben böyle hissetmene sebep olarak ne yaptım ?"hiddetle sorduğu sorudaki çaresizliğin bende de net bir cevabı yok .

"Ben.."dedim kaldım.

Elleri başından indi . Gözlerindeki siyahlık büyürken "bana seni sevmiyorum demelisin !"dedi.

Neden bunu istiyor neden ?
Onu sevmem onun bana düşman olmasına engel değil ki !

Ben aşığım o düşman ..

"Neden?"dedim bir nefeste.

Hayretle bana baktı ardından başını geriye yaslayıp gözlerini yumdu .Adem elması yutkunması ile inip kalkarken elleri dizlerinden sarkıyordu.

"İstemiyorum.Senin tarafından sevilmek istemiyorum!"diye bastırdı.

Gözlerimden bir yaş daha düşerken o bir anda gözleri açıp yüzüme baktı sol  elindeki yüzüğü göstermek ister gibi elini  bana doğru uzattı.

Gözlerimdeki buğu kenara çekilirken kaşlarım çatıldı.Yavaş yavaş yüzük gözümde netleşti.

Alyans takmıştı...

Boğazımda bir yumru oluşurken Hazerini "Teki Lilan da."dedi.

Gözlerime kan doldu yaş değil.

Hüzünlenince titreyen ellerim ilk kez bu kadar sarsıldı.Hemen ağzımı kapattım.Dişlerim atmadığım çığlık için dilimi kesmişti.

Bu kadar çabuk mu?
Dün seni sevdiğinden emin oldun bugün yüzük mü taktın?

Elime damlayan yaşa baktım .Ben ilk kez bu kadar zayıf hissediyorum.

"Ağlıyorsun.."dedi .

Onun önünde onun verdiği acıyla ağlıyorum.Hüzünlenince dişlerim dilimi kestiği için kan akardı .Bu sefer dudaklarımı parçaladı dişlerim.
Deliliğim yüzünden kanlar döküldü döküldü dudaklarımdan.

Her bir zerrem hüzün doldu.Hızla ona oturduğum yerde arkamı döndüm. Ayağa kalkmaya gücüm yokken o "Beni seviyor olmazsın.Bak ben senin düşmanınım."dedi .

Ayağa kalktı .Kesik kesik hıçkıran nefesim için elimi ağzımdan çektim.Dizlerime başımı gömdüm yerlere yaşlar dökerken acı parmak uçlarımda sallanıyordu.Bu kadar acıtmasını bekleniyordum .

Hazerani "Bana bak Efsa Mardini !"dedi .

Efsa...

Efsa...

Geşa Hazerani nerde Hazerani?

Bedenim gururum sayesinde doğrulup ayağa kalktı .Yüzümü ona döndüm .Titreyen ellerim gözlerinin baktığı dudaklarımı sildi.

Gözyaşlarımı silerken Hazerani"Beni sevemezsin !"diye bağırdı.

Acı ..

Acı duyuyor .Benim onu sevmem canını yakıyor.

İnip kalkan göğüsüm acı uçurdu aramıza.Sonra Hazerani kesti yüreğimi.

"Senin beni sevmen acıma dokunur Geşa!Bana seni sevmiyorum de!"

Yüzüne gerçekten bunları söylüyor mu diye baktım.Zerre kadar acaba aradım.
Titreyen ellerime öfke sirayet edince duruldum.Kanayan dudaklarımdan dişlerimi çekip derin bir nefes aldım .Elimin tersi ile gözümün yaşını silip"Elimde olsa seni mi severdim !"dedim.

Hayal kırıklığı ile bakan gözlerine bağıra bağıra "Seni seviyorum Argeş Hazerani!"dedim.

Gerçekten acı duydu bundan gözümle gördüm.İğrenen bakışları uzun zamandır öfkenin ardında kalmıştı ama şuan yeniden belirdi.

Gözlerini kaçırdığı o anda "Acı duydun bundan !Benimse senin seven yanım diriyken öldü!Bir yanım ölü artık Hazerani!dedim.

Ellerine baktım.

"Efsa 'yı bin kez değil aldığı nefes kadar öldürdün say Hazerani!"

Acıyla ayağımı kaldırıp sertçe yere vurdum !

Vuruduğum yere baktı bende baktım .

"Buraya gömdün beni !"

Yine ona baktım siniri dinmiş beni dinliyordu.Belki de sevdi bu sözleri.

" Mübarek olsun Efsa Mardini'den de intikam aldın! Aralığın on ikisinde üstüme toprak attıcaksınya dikkat et sol yanım açıkta kalmasın Hazerani! çünkü toprağın bile kabul etmeyeceği bir yüreğim var .Bana senden iğreniyorum diyen bir adamı seviyorum."

Elimi kalbime vurdum ."Öyle yüzsüz bir yürek var ki bende gurur, onur,şeref bırakmayan seni alıp yüreğime yâr diye sardı."

"Nasıl sevdin beni ?"dedi yorgun bir halde.

"Seni ben ..."dedim yutkundum.Sol gözümden bir acı düşerken yüreğim kalkıp o güne değdi.

"Unut gitsin ..Dedim ya yüreğim kurusun .Kalbime elim değse sökerdim Hazerani!"

"Nasıl geçicek bu günler?"dedi kendi kendine sormuş gibiydi.

"Beni bağ evine gönder."dedim sakince.

Gözlerime bakındı.Uzun bir şaşkınlık sardı dört bir yanını.

"O gün gelene kadar senden uzakta kalırım olur mu ?Beni görüp canın yanmasın.Çünkü.ben sevgimi saklayamıyorum."

Gözleri yumup başını geriye attı.

"Sen nasıl bir kadınsın Geşa?"

"Kahrolası bir kadınım Hazerani."

Başını indirip gözlerini açtı kirpiklerine baktım.

Şaşıran haline "İstesem bana ölmeden önce dilek hakkı verir misin?"dedim.

Afalladı.

"Ne istiyorsun?"dedi.

Zar zor gülümsedim .

"Üç dilek hakkım var mı ?"

"Ne istiyorsun?"diye yineledi.

Ona doğru bir adım attım.Gözlerinde yansımama baktım.

"İlk dileğim kirpiklerine dokunmak ."

Kaşlarını çattı ben elimden eldivenleri çıkardım.Hicbir şey demeden sağ elimin sargısını açmaya başladım.

Parmaklarım ortaya çıkınca durdum.Derin bir nefes alıp başımı kaldırdım.

Gözlerine uzun uzun baktım.Bence bana acıdı.Ya da çok şaşırdı.

Elim usulca sol gözüne kalktı.
Gözlerimden sevgim aktı.Hızlanan kalbim kirpiğine ulaşınca gözünü yuman adama baktı .

"Parmaklarım kirpiklerine değse zarar verir misin?"dedim titreyen bir sesle.

Gözlerini açıp bir an kapatınca kirpiği kendiliğinden parmağıma değdi .Yüreğimdeki aleve cehhennem değdi.Gözlerim mutluluktan doldu. Boğazını yakan bir yutkunma sesi duydum.Ürperen elim hızla inerken "Ne olur zarar verme ."dedim.Sahi bunu nasıl unuttum?Oda durdurmadı ki!

Gözlerini indirdiğim elime bakmak için açtı.Başını sağa sola sallarken "Sevmek bu mu?"dedi . Parmaklarımı hızla geri sardım.

Göz göze geldiğimiz bir anda durdu.

"Sen kirpiklerime yaralı parmaklarınla acını taktın !"

Gözlerimi yumup açtım."Gözüne yaş değmesin ..."dedim ona arkamı döndüm.Giysi dolabına gittim.

Sandığımı aldım.
Usulca geri döndüm .Odanın kapısını açıp çıkacakken "Keşke Geşa !"dedi.Başımı çevirip omuzumun üstünden ona baktım.

Uzunca gülümsedim duraksayan ifadesine bakıp "Keşke demek sana yakışmıyor Hazerani!Ben o zalimin kızıyım ,ben Mardin'iyim ,Ben o kursurlu çocuğum bunları değiştiremeyiz."dedim.

Bu cümleden çok şey anlaşılırdı .Oda başını sallayıp anladığını gösterdi.

Odadan çıktım . Kapıyı tam çekmemiştim merdivenlere doğru yürüdüm attığım ikinci adıma yetişti sesi.

"Keşke diyorum çünkü Argeş Hazerani mumla arasa bulamazdı senin gibi birini..Ama  kaderi ve sözü yüzünden  katilin olacak bu adam.!"

Duyduğum sözlerle bir düş mü ?

Dönüp ardıma baktım .Orda değildi .
Yüksek sesi yükseldi odadan.

"Sen bana rağmen beni sevdin belki ama ben aileme ihanet edemem Mardini kızı !Elim bile titremeyecek emin ol Efsa Mardini!"

Bir beldeye umut ekip aynı anda nasıl tarumar edilir benim aşık olduğum adamadan öğrenin ...

Bir anın içinde kaç kez ölür bir insan ?
Dilinde yer yön bilmiyor ,söktün işte ciğerimi!

.......&_&_&.......

Neler olur Argeş'e :)

Bence bu kitap ...(devamı sende)

Beğeni sınırı 300 ❤️
Yorum sınırı 350 ❤️

Continue Reading

You'll Also Like

3.3K 781 28
1980'ler ve 1990'larda geçen geçmiş-şimdiki zaman sarmalındaki hikayede, küçüklüğünden beri duyduğu ve gördüğü şeyler herkesten farklı olan Leyla'nın...
33.2K 9.3K 41
Bir varmış, bir yokmuşla başlar her aşk masalı ama her masalın sonu aynı bitmez, onlar eremez muradına. Hüsrana uğrayan aşkların sonunda bir şarkı...
TOHUM By P!NK

General Fiction

3.3M 100K 48
"BAĞIRMA BOŞUNA! BABAN SENİ SATTI!" Duyduğum sözlerle, biraz önce sinirle bağırdığımda gürleyen sesim, aniden içime kaçtı. "Ne... Ne saçmalıyorsun?" ...
82.1K 5K 19
+18 öğeler içermektedir. Dağ sandığım, sırtımı yasladığım, yıkılmaz gördüğüm koskoca Narkotik büro amiri Tuna Atabeyli, dizlerinin üstüne çöküp ayakl...