"Beni çözecek misin?"
"Mmnh. Henüz... değil."
"Mutlu musun o kuyrukla? Seni sikmemi istemiyor musun? İçini tamamen doldurup seni tatmin etmemi istemiyor musun?"
"Hahhh siktir."
Yattığı yerden kalkmadan sürtünmeye başlar Atsumu. Kiyoomi'nin uyluklarından destek alarak, ileri geri hareket eder.
Mükemmel orandaki kalçası Kiyoomi'ye yaklaşıp uzaklaşırken, siki karnına sürtünürken, Kiyoomi yattığı yerde çıldırmak üzeredir. Kelepçelere tekrar asılıp kafasını öne atmaya çalışır çaresizce. Çıkardığı sesleri dinleyip onu izlemekten başka yapabileceği yoktur Kiyoomi'nin. Şikayetçi olduğundan değil, onu tutup bayıltana kadar sertçe sikmek yerine sadece yatıyor olmasıydı onu delirten.
Atsumu üzerinde sürtünmeye devam ederken, şekilden şekle girerken, mastürbasyon yapmaya başlar enerji bulup zorla kaldırabildiği eliyle.
"Mmmhsiktir."
"Atsumu. İşkence çekiyorum burda."
"Omiii."
"Bırak seni tatmin edeyim. İstediğin gibi. Sen de istiyorsun biliyorum."
"Hahh. Senin sarhoş olman lazımdı. Hhhah."
"ÇÖZ BENİ."
Atsumu bir kaç pompadan sonra inleyerek boşalır. Birkaç saniye soluklandıktan sonra eli kuyruğa gider. Kiyoomi'nin gözleri heyecanla parlar hareketlerini takip ederken. Kuyruğu tutup yavaşça çıkarır içinden Atsumu, tekrar kucağına yığılmadan önce.
Kiyoomi ıslak ve pempe deliğin büyüyüp küçülmesini izler salya akıtarak. Kelepçeleri çekiştirip kafasını öne atar, faydasız. Onu diliyle boşaltma düşüncesi yine hayal olarak kalır. Küfrederek kıpırdanmaya devam eder.
"Omii. Dur biraz. Nefes alayım."
"Seni mahvedicem. Atsumu bittin sen."
"Ah. Seni böyle eli kolu bağlı görmek o kadar tatmin edici ki. Çaresizliğin beni daha da azdırıyor Omi. Bütün gece devam edebilirim seni kudurtmaya."
"Bayıltana kadar. Bayıltana kadar becericem seni. Yalvarsan da merhamet göremeyeceksin benden."
"Ahh. Omi."
Atsumu üzerinden kalkıp ters döner ve yüz yüze gelirler. Kumandayı elinden alarak titreyen cihazı kapatır ve yatağa bırakır. Kiyoomi'nin, sinirden kızarmış, pembe yanaklarını tutar. Hoş kendi yanaklarının da bir farkı yoktur.
"Çok mu kızdın bana?"
"Çöz artık beni lütfen."
"I ııhh. Daha değil."
Dudağına kondurduğu öpücükten sonra komodindeki yağa uzanır. Kiyoomi'nin penisini biraz yağladıktan sonra, yağlarken zaten delirmiş Kiyoomi iyice delirir, üzerinde pozisyon alır. Bir eliyle sikini sabit tutup, diğer eliyle bacağından destek alırken yavaşça oturmaya başlar. Çok fazla oturamadan biraz yükselir ve gözlerini kapatır.
O sırada Kiyoomi, birdenbire kalçasını sertçe yukarı kaldırıp içine dalar. Atsumu yüksek sesle çığlık atıp tırnaklarını Kiyoomi'nin uyluklarına geçirir. Gözlerini şaşkınlıkla açar ve Kiyoomi'ye diker gözbebeğinin kocaman olmasından neredeyse görünmeyen bal rengi irislerini.
"Napıyon sen yaa. Offf mmnhhhh."
"Daha bişey yapmadım."
"Ahhmwwh acıyo. Çok acıyo hğmnmn."
Atsumu ayakta duramayıp Kiyoomi'nin göğsüne gömer kendini. Hızla nefes alıp verirken gözlerinden yaşlar süzülür ve hıçkırmaya başlar.
"Atsumu?"
Atsumu kafasını göğsüne yapıştırmışken kafasını acıyla, yavaşça sağa sola sallar. Kiyoomi'nin çenesi saçlarından gıdıklandırırken biraz pişmanlık duyar.
"Yüzüme bakar mısın? Hm?"
Atsumu yavaşça kafasını kaldırır ve gözlerine bakar. Gözyaşları süzülürken alt dudağını ısırır. Ah. Manzara Kiyoomi'nin kalbini kırar. Her ne kadar delirtmiş olsa da onu, canını yaktığına pişmandır.
"Özür dilerim civcivim. Yaklaş da öpeyim seni."
Atsumu cevap vermeden dudaklarını birleştirir. Kiyoomi, dudaklarını şefkatle öperken kalçasını yavaşça hareket ettirir onu alıştırmak için. Atsumu tahrik edici bir tonla ağzına inler. Kiyoomi dilini içeri itip emdirirken, kalçasının yavaş hareketlerine devam eder. Atsumu geri çekilip kıvırcığının simsiyah gözlerine kenetler gözlerini.
"Bana asla kıyamıyorsun Omi." Bunu söylerken burnunu çekip kıkırdar. Kiyoomi ona şefkatle gülümserken lafları o kadar da şefkatli değildir.
"Merak etme Atsumu. Sözlerimi unutmadım. Hepsinin arkasında duracağım."
Atsumu ürpererek geri çekilir ve çatar kaşlarını. Kiyoomi'nin karnından destek alarak, sikini biraz daha yutar. Sıcacık deliğinde Kiyoomi'yi sıkıştırırken, iniltileri kulakları doldurur.
Zıplamaya başlar iyice alıştığında. Bacaklarından destek alarak büyük bir hızla, bir trambolinin üzerindeymişçesine zıplar. Kiyoomi onun yorulduğunu fark ettiği için kalça hareketleriyle destek verir. Tek yapabileceği de budur zaten.
"Ah Atsumu. Beni çözmüş olsan belinden tutup yardımcı olurdum sana."
Atsumu sinirlendiği için zıplarken daha fazla oturur ve daha derinlere alır onu. İkisinin de iniltileri had safhaya çıkmışken birkaç saniye arayla boşalırlar.
Nefes nefese kalan Atsumu kendini bu kez Kiyoomi'nin boynuna gömer. Sıcacık boynuna yerleşip burnunu sürter ve aşık olduğu kokusunu içine çeker derin bir nefesle. Verdiği nefes ise Kiyoomi'nin boynunu gıdıklayıp titremesine sebep olur.
"Çok iyi dayandın. Harikaydın Atsumu." Şakak kemiğine öpücükler yağdırırken, Atsumu'nun eli yastığın altına, daha sonra bileklerine yönelir. Anahtarın girişi ve kilidin açılma sesleriyle, Kiyoomi'nin enerjisi en dipten zirveye çıkar resmen.
Kollarının serbest kalmasıyla Atsumu'yu kollarının arasına alıp pozisyonlarını değiştirir. Şimdi kocaman açık gözleriyle, altında yatıyor, masum masum bakıyor korkuyla.
"Omiii. Neden öyle bakıyorsun? Hmmm? Korkutma beni."
Kiyoomi birkaç saniye onu süzüp, biraz önce kendi bileklerinde olan kelepçeleri Atsumu'nunkilere geçirir. Atsumu panikleyip engel olmaya çalışsa da başaramaz. Kiyoomi onun bu kıpırdanışlarıyla tahrik olup sırıtmaya başlar.
"Eh Atsumu. Şimdi elime düşmedin mi sen?"