mine | sakuatsu | türkçe

Af mromiomi

11.6K 894 427

"Mine" adlı hikayemin Türkçe versiyonu, çünkü çok az Türkçe fic var, çünkü neden olmasın. İlk 10 bölümü atlat... Mere

Bir
İki
Üç
Dört
Beş
Altı
Yedi
Sekiz
Dokuz
On
On Bir
On İki
On Üç
On Dört
On Beş
On Altı
On Yedi
On Sekiz
On Dokuz
Yirmi
Yirmi Bir
Yirmi İki
Yirmi Üç
Yirmi Dört
Yirmi Beş
Yirmi Altı
Yirmi Yedi
Yirmi Sekiz
Yirmi Dokuz
Otuz✨
Otuz Bir
Otuz İki
Otuz Üç
Otuz Dört✨
Otuz Beş
Otuz Yedi✨
Otuz Sekiz✨
Otuz Dokuz✨
Kırk✨
Kırk Bir✨

Otuz Altı

216 14 23
Af mromiomi

Kiyoomi bu duruma nasıl geldiğini bilmiyor. Elinde tuttuğu, tutmaya çalıştığı, kaçıncı shot bardağı hiçbir fikri yok. Tek bildiği şey kazanmak istemesi. Bilmediği bir şey daha var. 5 shot önce çoktan kazanmıştı.

"Yeter bu kadar." İwaizumi elindeki bardağı almaya çalışırken Kiyoomi mızmızlanır.

"Yooo. Kazancam ben. Atsu'm için. Heheh."

"Tsumu nerde bu arada?" Osamu etrafına bakınırken Atsumu ve Tooru'yu bir adamla kavga ederken görür.

"İwaizumi. Şuraya bak." Dedikten hemen sonra onu beklemeden adımlarını onlara doğru yöneltir.

Tooru kavga ederken, Atsumu onu çekip almaya uğraşırken, arada sırada da karşısındakine küfürler savurmayı ihmal etmiyordu.

"Noluyo burda?" İwaizumi tek kaşını kaldırıp boy gösterircesine Tooru'nun karşısındaki adama yaklaşır, Tooru'yu da arkasına alır.

"Üzerime içki döktü şu sakar herif, kör müsün? Sen kim oluyorsun hem?"

İwaizumi yüzünde bir sırıtışla kollarını sıyırır ve adamın yakasına yapışıp havaya kaldırır.

"Bir daha sakar desene hadi?"

Adam şokla gözlerini açar, boğazındaki sıkı parmakları gevşetmeye çalışır. İwaizumi, o yükseklikteyken ellerini açar, ve adamı özgür bırakır. Adam hiç bir şey diyemeden koşarak, daha çok sürünerek, oradan uzaklaşır.

"İwa chan kahramanım!" Tooru onun boynuna atlar.

"Tuvalete gidip ellerimi yıkamam lazım."

"Ben de geliyorum." Göz kırparak sevgilisini takip eder.

"Tsumu. İyi misin?"

"Hah? Evet evet. Tooru'yu bi türlü çekemedim. Adam her seferinde karşılık veriyordu."

"Hadi gidelim. Seninki biraz, şey..."

"Ne yaptınız sevgilime iki dakikada ya?"

*

İwaizumi ve Osamu yerinden fırladığında, Kiyoomi fırsat bu fırsat elindeki son bardağı kafaya diker. Rintarou ise onu durdurmaz ve karşısında sırıtır muzipçe.

"Yarasın koçuma."

Kiyoomi hıçkırır ve Rintarou'nun gülmesiyle güler.

"Aah o kim? Hey. Şu sarışın kim tanıyor musun?"

"Şaka mı? Atsumu ağzıma sıçacak. Herif kendi sevgilisini tanıyamaz hale geldi." Kendi kendine mırıldanır.

Atsumu ve Osamu masadaki yerlerini alırlar. Kiyoomi dirseğini masaya koyup çenesini avucunda dinlendirirken, kısılmış gözleriyle ve güzel gülümsemesiyle Atsumu'ya bakar.

Atsumu elini alnına götürüp ateşi var mı diye kontrol eder. Yanağına dokunuşuyla Kiyoomi gözlerini kapatınca gülümser. 

"Benden sonra ne kadar içti?"

"Dokuz tane." "Yedi tane."

Rintarou ve Osamu aynı anda konuştukları için birbirlerine dönerler. Rintarou sessizce bir küfür savunurken ikizlerin kaşları çatılır.

"İki bardak daha içmesine izin mi verdin yani?"

"Samu! Yedi bardak sorun değil de ekstra iki tanesi mi sorun gerçekten?"

"Kazancam diyip durdu ama."

"İddiaya göre ben Tooru ile kalkarken iki tane içmesi gerekiyordu."

"Ehhh biraz tutamamış olabiliriz. Senin hakkında konuşup duruyordu. Ne dedi bilmek istemez misin?"

"Ne dediiii?"

"Şey. O çağı atlatıp bir sonrakine geçmiş olabiliriz."

İkizler yine odağını Rintarou'ya çevirir. Daha sonra konuşan başka bir kişiye, Kiyoomi'ye dönerler.

"Çok güzel. Onun sevgilim olmasını istiyorum Rin." Tek eliyle ağzını yandan kapatır, ama sesini zaten duymuşlardır.

Rintarou gergince kıkırdarken iki elini havaya kaldırıp teslim olurcasına bir hareket yapar ikizlere karşı. Atsumu ağzını elleriyle kapatır. Sevgilisinin tatlılığından ağlamamak için kendini ikna etmeye çalışır iç sesi. Ama biraz da kırgındır.

"Omi? Benim kim olduğumu hatırlamıyor musun?"

"Hnmmm, sarışın."

"Peki onlar kim?" İkizini ve Rintarou'yu gösterir.

"Osamu ve Rin." Hıçkırır.

"Peki ben????" Atsumu sesini yükseltir istemsizce.

"Çok tatlı." Ellerini yüzüne götürüp nazikçe kavrar Kiyoomi.

"Beni nasıl unutursun ya Atsumu'nu??"

"Atsu. Tsu. Tsumu. Ben çok seviyorum onu. Sen... Atsu musun yoksa?"

"Hıhm."

"Lütfen-*hık* benim ol. Sana- sana çooook aşığım."

"Yaaa. Bu daha da tatlı olmuş."

Kiyoomi yüzlerini yaklaştırır. "Ben senle evlencem."

Atsumu alınlarını birleştirir ve gülümser. Kiyoomi daha da yaklaşıp burunlarını sürter, sağa sola çevirir kafasını ve kıkırdamaya başlar.

Atsumu onun bu tatlılığı karşısında ne yapacağını bilemez. Bir odaya kapatıp saatlerce ısırma niyetindedir. Dudağına minik bir öpücük kondurur. Kiyoomi biraz uzaklaşıp kocaman olmuş gözleriyle ona bakar.

"Seni eve götüreyim mi bebeğim, hm?"

"Hayır ben senle kalcam."

"Ben de geliyorum zaten. Beraber uyuruz. Nasıl fikir?"

"Gerçekten mii?"

"Eveeet hem de sımsıkı sarılırım sana."

Kiyoomi ellerini kalbine götürüp tatlı bir şekilde kafasını yere eğer. Sonra tekrar kaldırır ve yüzüne bakar. "Çok hızlı."

Atsumu delirmek üzeredir. Rintarou ve Osamu'ya birer öpücük fırlatıp kalkar yerinden. Bu sırada ikili birbirine iyice sokulmuş, gülümseyerek bakıyorlardı onlara. Ama Atsumu öpücük attığında ikisi de kusma hareketi yapıp güldüler.

Atsumu gözlerini devirerek kendi evinin anahtarını onlara verdi. İkisi orada, kendisi de Kiyoomi'de kalacaktı.

Kiyoomi heyecanla ve ilgiyle Atsumu'nun hareketlerini takip ediyordu. Atsumu önüne geçip diz çöktü. Ellerini bacaklarına koyup gülümsedi.

"Şimdi seni sırtıma alıyorum. Çok azıcık, birazcık yürüyoruz ve eve varmış oluyoruz. Çok yakın. Tamam mı?"

Kiyoomi dudaklarını büzüp, çocuklar gibi kafa sallar aşağı yukarı. Yanakları kızarık ve saçları dağılmış hali onu daha da sevimli kılar. Atsumu elini tutup samimi bir öpücük kondurduktan sonra arkasını döner ve onu kendine doğru çeker kollarından. Kiyoomi hemen sarılır sımsıkı. Daha sonra bacaklarına odaklanır ve uyluklarını belinin yanlarına yerleştirir. Dizlerinin arkasından, biraz yukarısından yakalar ve yavaşça ayağa kalkar.

Barın dışına çıktıklarında temiz hava yüzlerine çarpar. Kiyoomi kafasını yan koymuş, Atsumu'nun yüzünü izlemekle meşguldür.

"Atsu.."

"Hmm?"

"Çok güzelsin."

"Sen daha güzelsin."

Çok uzun sürmeyen yolculuk kapının önüne gelmeleriyle son bulur. İçeri girip kapıyı kapattıktan sonra, Kiyoomi'yi odasına götürüp yatağına oturtur.

Kiyoomi kafasını yana yatırmış meraklı bir şekilde onu izler. Atsumu yanına gelip burnunu sıkar ve tişörtünü çıkarır. Daha sonra pijamasının üstünü giydirir ve pantolonuna geçer. Onu omuzlarından tutup geriye yatırır nazikçe.

"Benim için tatlı poponu kaldırabilir misin?"

Pantolonunu çekip çıkardıktan sonra pijamasının altını da giydirip yavaşça kaldırır Kiyoomi'yi omuzlarından.

"Ben geliyorum hemen tamam mı?"

İki dakikalığına odasına gidip, kendi pijamalarını da giyip geri gelir hemen. Geldiğinde Kiyoomi'yi dolmuş gözleri, büzülmüş dudaklarıyla yere bakarken bulur.

"Heey noldu şimdi?" Önüne gelip dizlerinin üzerinde yere oturur.

"Gittin."

"Yaa... ya Omi." Çıldırmak üzereyim. "Sadece pijamalarımı giyip geldim, bak. Burdayım işte." Ellerini tutup öpmeye başlar minik minik.

"Mide bulantın var mı?"

"I ıhh." Hayır anlamında kafasını sağa sola sallar.

"Tamaam seni duşa sokalım mı ki? Yoksa direkt uyutsak mı. Oof ne kadar zormuş karar vermek."

"Bana sarılır mısın?"

Atsumu kalbinin ritim değiştirdiğini hisseder. Sevgilisinin dünyanın en tatlı insanı oluşu onun sonu olacaktır resmen.

"Tabii ki. Tabii ki sarılırım." Işıkları kapatıp gece lambası açar ve yanına gelir tekrar. Yorganı düzgünce açıp içeri girer ve sırtını yatak başlığına dayar. Kiyoomi'nin elinden tutup, yanına gelmesi için yönlendirir. Kiyoomi yavaşça ve heyecanla ona doğru gelip üzerine yatar. Kollarını beline, başını göğsüne yerleştirip huzurla gülümser.

Atsumu onu sıkıca sarıp sarmalar. Yorganı biraz yukarı çeker ve kafasına öpücük kondurur. Kiyoomi öpücüğün üzerine yüzünü ona çevirir. Çenesini göğsüne dayayıp parıldayan kocaman gözleriyle sadece bakar.

"Nasıl hissediyorsun bakalım?"

"Ben senin için oynuyodum. Atsu..." Gözleri dolar birden. Atsumu şaşırır, hatırlamaya başladığı için gülümser.

"Biliyorum sevgilim. Kazandın benim için."

Umarım bir daha böyle salak oyunlarla dolduruşa gelmez. Gerçi şu an o kadar tatlı ki. Halimden memnunum aslında.

"Senin için."

"Benim için." Fısıldar.

Yüzünü incelemeye devam eder. Pozisyonundan dolayı yanakları şişmiş, Atsumu ısırmakla ısırmamak arasında gidip gelirken, Kiyoomi çenesine bir öpücük bırakır. Bunun üzerine Atsumu, alnına iadesini yapar. Kiyoomi biraz daha yukarı çıkıp, sarhoş da olsa asla unutmadığı, en sevdiği yeri güzelce öper. Gözünün hemen altını, yanağıyla birleşen yeri. O kadar tatlı geliyor ki orayı öpmek, kafası yerinde değilken bile onu cezbedecek kadar tatlı.

Atsumu kendini tutamaz, ve mutluluk gözyaşları salar birkaç damla. Kiyoomi endişelidir, ama bir şey demez. Kaşları çatılır biraz yüzüne bakarken, gözyaşlarını silip dudağından öper bu kez. Bir kez, iki kez, bir çok kez.

Atsumu da onun yüzünün çeşitli yerlerine öpücük yağmuru yağdırır. Kiyoomi'nin hıçkırmasıyla kıkırdar. Rolleri değişmiş gibi hisseder. Normalde kendisiyle ilgilenen sevgilisi olurdu hep, bu sefer tam tersidir. Bu versiyonu da hoşuna gitmişti hikayenin.

"Uyuyalım mı Omi? Yazar bu evrede biraz tükenmeye başladı."

"Hıhmm."

Atsumu gece lambasını kapattır, kendini biraz kaydırıp kafasını yastıkla buluşturur. Kiyoomi'yi iyice kendine çekip, bir bacağını üzerine atar. Onun rahat ettiğinden emin olduktan sonra alnına son bir öpücük kondurur ve bu yorucu günü geride bırakmak adına gözlerini yumarlar.

Fortsæt med at læse

You'll Also Like

38.2K 4.2K 21
"MİNHO EZ BENİ"
80.1K 9.9K 13
Yaşadığı mahallenin gözde omegası balet Taehyung, orada göreve yeni başlayan yüzbaşı alfa Jungkook'la ruh eşi çıkar.
104K 3K 65
Aşk güzeldir. Onun yanı sıra felakettir. Evet, felaket. En büyük felaket aşk... Baktığın her yönde onun yüzü vardır. Deli olmamak elde değildir. Ama...
33.7K 1.9K 12
"kurtarıcısına aşık kız... klişe hikaye." "komşu kızına platonik aşık çocuk mu söylüyor bunu?" ya da asi'nin şebnem'in kızı olarak doğup büyüdüğü ve...