AĞIR PSİKOPAT (TAMAMLANDI)

By hicrancelik9

690K 17.4K 1.2K

KAZAYLA GELEN BİR EVLİLİK... BAKALIM GÜZEL KIZIMIZ BU ZOR PSİKOPATA NE KADAR DAYANABİLECEK... »»»»»»»»»»»»»»... More

1.BÖLÜM >TANITIM<
>2.BÖLÜM<
>3.BÖLÜM<
>4.BÖLÜM<
>5.BÖLÜM<
>6.BÖLÜM<
>7.BÖLÜM<
>8.BÖLÜM<
>9.BÖLÜM<
>10.BÖLÜM<
>11.BÖLÜM<
>12. Bölüm<
>13.bölüm<
>14.BÖLÜM<
>15. bölüm<
>16.BÖLÜM<
>17.BÖLÜM<
>18.BÖLÜM<
>19.BÖLÜM<
>20.BÖLÜM<
>21. BÖLÜM <
>DUYURU<
>DUYURU<
>25.bölüm<
>FİNAL PART 1<
>FİNAL PART 2<
=YENİ KİTAP=

>23.Bölüm<

22.6K 569 27
By hicrancelik9

BÖLÜMÜ 1 AY SONRASINDA PAYLAŞACAĞIMI SÖYLESEMDE DAYANAMADIM BÖLÜM UMDUĞUMDAN UZUN VE GÜZEL OLDU. OY VE YORUMLARİNİZİ BEKLİYORUM YAZIM HATALARI OLABİLİR ŞİMDİDEN ÖZÜR DİLERİM...
+18 sahneler bulunmaktadır.
»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»

Evden çıktığımda saat akşam 7'ye geliyordu, siyah minibüs tipinde ki araç beni bekliyordu, kalbim ağzımda atıyor ne yapacağımı bilemiyordum, bedenim okadar yorulmuştu ki yürüyecek takatim yoktu ama gidecektim ne olursa olsun gidecek ve onu görecektim... Özlemiştim... Hızla arabaya bindiğimde melodi ve şoför dışında kimse yoktu

"Adnan amcalar nerde?" melodiye yönelttiğim soru karşısında şaşırmıştı!

"Ezra sen gerçekten iyi degilsin, iş için yurt dışına çıktılar yaa"

"Doğru ya" ellerim kalbimin üzerine gittiğinde deli gibi çarpıyordu! Son iki gündür evde sadece melodiyle ikimiz kalıyorduk, adnan amca ve aysel teyze iş seyahati için kore'ye gitmiş bir kaç gün sonra döneceklerdi, evin hizmetçileride izne ayrıldığı için melodiyle iki gün boyunca aralıksız içmiş salya sümük ağlamıştım. Şimdi ise karmaşık duygular icerisindeyim, dokunsan ağlayacak haldeydim, gözlerim dolu dolu olmuştu ama bir yanımda heyecandan kalbimin durmasına neden olacaktı, ellerimin kalbimin üzerinde olduğunu fark eden melodi

"Derin derin nefes al, kalbin duracak heyecandan" havaalanına melodi ile gidiyorduk, ona doğru döndüğümde kıkırdadığını fark ettim

"100 günün sonunda geliyor" sıcacık gülümsedi

" Evet geliyor"

"Geliyor gelmesine de korkuyorum melodi"havaalanına yaklaşmıştık.

"Neden korkuyorsun ?"

"Ya beni unutmuşsa, ya eskisi gibi olamazsak ?" yanıma gelip teselli verircesine sırtımı sıvazladı

"Sıkma canını abim seni seviyor" bişey diyemeden omuzlarımı silkmek ile yetindim. Seviyormuydu? Ya ben seviyormuy dum ? Hiç bir zaman hiçbir şeyden tam olarak emin olamadım. Ne aşkımdan, ne savaşımdan. Ne ondan nede kendimden . Emin olamıyor insan. Bazen beni gerçekten sevdiğini önem verdiğini düşünüyordum, bazende aptalca geldi bu düşünceler ve vazgeçtim herseyden. İnsan kendi sevgisinden bile emin değilken başkasından nasıl emin olabilir ki ? Öylece boşluktayım o yokken, 'zamanı geri getirmenin yolu olsaydı keşke' demedim az, dayanmaya çalıştım, belki gelir belki bir gün karşıma çıkar diye bekledim. Bunun ne zor olduğunu bir ben birde allah bilir... Ama şimdi geliyordu karşıma çıkacaktı dakikalar sonra, ne olursa olsun özlemiştim onu, karnımın içindeki kelebekler her an kanatlarını açıp gökyüzüne varmamı sağlayacak gibiydi. Araba havaalanında durduğunda nefesimin kesildiğini hissettim, girişten girdiğimizde ortalığın kalabalık olduğunu fark ettim, bekleme yerlerine geçip oturduğumuzda melodi

"Yarım saat var daha" heyecandan elimin ayağımın titremesine engel olamasamda sakinleşmeye çalışıyordum, 15,20 dakikadır bekliyorduk ve ben hala titriyordum, sakinlesmem gerekiyordu!!

"Ben bir su alim sakinleşemedim bir türlü" melodi çok geçmeden gülümseyerek cevap verdi

"Tamam hadi bekliyorum" adımlarımı hızlandırıp, suyu es geçerek lavaboya girdim,elimi yüzümü yıkadıktan sonra karşımda ki aynaya diktim gözlerimi, berbat görünüyordum, zayıflıktan gozlerimin altı morarmış,saçım başım dağılmış bir vaziyetteydim, üstümde ki kıyafetlerde çok sıradan harar gibiydi, o geliyordu ve ben korkunç görünüyordum, umursamadım onu görmek için can atıyordum. Lavabodan çıktıktan sonra suyu es geçerek bekleme yerine doğru ilerledim, melodiyi gördüğümde biriyle sarılıyordu... Biraz daha yakınlaştığımda onu gördüm... Buradaydı... Gelmişti!! Olduğum yerde dona kalmış,dolmuş gözlerle ona izliyordum, özlemden başka hiç birşey hissediyordum öylece ona bakıyordum,zaman kavramı durmuştu, bulunduğumuz ortamda ikimizden başka kimse yoktu sanki, onu seviyordum... Ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin, ne kadar kalbimi kırarsa kırsın, yinede seviyordum... Gözleri beni bulduğunda bir anlığına kalbim tekledi sandım, bakışlarıyla beni baştan aşağı süzdü, gözlerimden akan yaşı elimin tersiyle asice sildiğimde, üzerine atlayıp yüzünün her zerresini öpmemek için kendimi zor tutuyordum, gözlerim dudaklarına kaydığında sırıttığını dudağının üste doğru kıvrılmasından anladım, bir süre sadece bakışmakla yetindik... Çok geçmeden yaşlı gozlerimin içine bakarak kollarını kocaman açtı. Durmayacaktım!!! Onun yokluğu canıma tak etmişti, yeterdi bu kadar ayrılık. İlk başlarda hızlı adımlarla ona ilerlemeye başladım fakat koşmazsam heran gidecek gibi duruyordu, onu tekrardan kaybedecek gibiydim, koştum, koştum ve koştum, hızla kucağına atlayıp sıkıca sarıldım, kokusunu doyasıya içime çektim... O hiç ummadığım anda çıkmıştı karşıma,sonra anlamıştım ki insan hayattayken yeniden doğabiliyormuş, sıcacık dokunmuştu kalbime o an anlamıştım ki eğer insan gerçekten isterse mevsimlere dönüşebiliyormuş. Bana sarıldığı an,o an anladım ki bazı sarılmalar güvende olduğunu sağlayacak kadar temiz,yüzümde küçük tebessümler uyandıracak kadar güçlü olabiliyormuş, hiç bitme... Tüm acılarla tanışmıştı şu avuç içi kadar kalbim, gidişlere şahit olmuştu gözlerim, sen gitme... Yarım yaşamak zorunda bırakma. Işığım ol karanlığıma...Ne kadar süre bu şekilde kaldığımdan haberim dahi yoktu fakat deli gibi ağlıyordum,nihayet kucağından indiğimde elini yüzüme koyup baş parmağıyla elmacık kemiklerimi okşadı ve gözyaşlarımı sildi

"Özlemişim seni"birde bana sorsan,ahh... Sensizlik cehennem gibiydi...

"Bende" şu an dudaklarını öpmemek için dizginliyordum kendimi,bütün vücudum,her hücrem onu istiyor,arzuluyordu... Melodinin sesi ile bakışlarımızı ona çevirdik

"Gençler oynaşmanız bittiyse eve gidebilirmiyiz artık,acıktım karnım zil çalıyor" melodinin söyledikleri beni utandırsada yaser melodinin kafasına bir tane geçirdi, gözlerim tekrar onu bulduğunda melodiye tebessüm ettiğini gördüm, kardeşi olmasa kıskanacaktım o derece! Yaser devam etti

"Ne biçim konuşuyorsun kız sen, al şu bavulları taşı arabaya" elinde ki büyük iki bavulu eline tutuşturunca melodi offladı

"Yaa abi ama yaa.."

"Fazla konuşma hadi"

"Ezra birini sen al bari" odun işte küçücük kıza koca bavulu taşıtıyor, tam melodinin elindeki bavula yönelmiştim ki yaser kolumdan tuttu

"O daha kendini taşıyamıyor, baksana şuna nasıl zayıflamış,kemikleri görünüyor geberip gidecek" bakışlarımı vücudumda gezdirdiğimi gören yaser gülümsedi

"Ben yokken yemek yemeyi unuttun herhalde"pislik! Anlamıştı yokluğunda nasıl acı çektiğimi,yemeden içmeden kesildiğimi

"Alakası yok sadece... Dersler zorladı o yüzden oldu herhalde"

"Eminim öyle olmuştur" yolculuğumuz devam ederken melodi soze girdi

"Abiciiim" işveyle cilveyle söylediği söz üzerine gülmemek için kendimi zor tuttum

"Yine ne istiyorsun melodi" uyanık herif!!!

"Ya abi ece'yi biliyorsun"

"Eee" kızı kıvrandırıyordu ve bundan büyük bir haz alıyordu farkındaydım

"Bugün onun doğum günü partisi var,diyorum ki ben gitsem,en yakın arkadaşım sonuçta,partiden sonrada onlarda kalıcam yani biz öyle planladık" Yaserin kaşları çatıktı

"Olmaz!"

"Ama abi..."

"Olmaz dedim melodi, yeni icat mı çıkardınız, gece gece kız başına ne işin var partide, iti köpeği olacak gönderemem "

"Her seferinde böyle yapıyorsun ama" gözleri dolu dolu arabadan dışarıyı seyrediyordu, biraz suyuna giderek birde ben şansımı denemek istedim, yanımda oturan yasere dönüp elimi bacağına koydum

"Gitsin işte kız neden böyle yapıyorsun ?"gözleri bacagindaki elime kaydı, sanki biraz gevşemişdi

"Gönderemem Ezra, uzatmayın" öküz !!!

"Koray gitsin yanında erkek olur,kimsede bir şey diyemez" en sevimli halimi takınıp baktım yüzüne, bana baktığında yalandan kaşlarını çatıp melodiye baktı

"Kaçta başlıyor bu parti ?"

"9 da"

"İyi tamam git, ama korayda olacak yanında" sevinçten sıkıca sarıldı bana

"Kocaaaa Abimi bile dize getiriyorsun, biricik yengem benim" deyip yanağıma sulu bir öpücük bıraktı.

"E o zaman mesaj atim 2 saat sonra evden alsın beni"sevinçle telefonuna gömüldüğünde çoktan eve gelmiştik. Bahçeden geçip eve ulaştığımızda anahtarlarımı çıkarıp kapıyı açtım, bunu gören yaser

"Hizmetçiler nerde ? Niye onlar açmıyorlar kapıyı açtım?" melodi daha benim birşey dememe izin vermeden söze girdi

"Annemle babam yurt dışına gidince çalışanlarada izin verdiler"çoktan salona geçip koltuklara yayılmıştık

"Ben masayı hazırlayayım"mutfağa yöneldiğimde

"Bende yardım edeyim sana yengecim" masayı hazırlandıktan sonra masadaki yerlerimizi almıştık, yemeğimiz sessiz vira şekilde devam ediyordu... En azından onlar için... Benim iştahım yoktu şuan sadece onu izlemekle meşguldüm, aylar sonra özlediğim adamı doyasıya inceliyordum... Gözlerim dolmustu! Aylar sonra karşımdaydı...

"Yengeee"

"Ha ? Yani... Efendim ?" dalgınlığımdan sıyrılıp başımı melodiye çevirdim

" Sana seslenip duruyoruz,daldın gittin yine, iyimisin ?" Yaserin bakışlarının ağırlığını üzerimde hissetsemde gözlerimi melodiden ayırmayıp başımı olumlu anlamda salladım, son anda bakışlarım Yaseri bulduğunda sinirle masasından kalktı yada sinirli görünmeye çalıştı mı demeliyim?

"İyi falan değilsin, hortlaklara dönmüşsün iğce"yanıma gelip boş sandalyeye oturdu

"Hiçbirşey yemiyor ki abicim" gözleri beni bulduğunda yalancıktan çattı kaşlarını yine,bense başımı eğmek ile yetindim. Mesafe... Benim ona yakınlığımı onun yanında ki cesaretli hallerimide götürmüş yerine utangac,kızaran bir Ezra getirmişti

"Kaldır kafanı" beyefendimizin emri üzerine kaldırdım başımı. Tabağımdaki çorbadan bir kaşık alıp yedirmeye çalışsada burun kıvırdım

"İstemiyorum"bu sefer gerçekten sinirlendiğini görebiliyordum

"Aç şu ağzını"daha fazla üstelemeyip ağzımı açtım ve midem bulanana kadar yemekleri ağzıma tıkmasına izin verdim kusacağımı hissettiğimde

"Dur, yeter artık midem bulanıyor"

"Çok çirkinleşmişsin" baştan aşağı süzüp tekrar konuştu

"Bu halini hiç beğenmedim"beni beğenmemesi ve çirkin bulması bunuda çok ciddi bi şekilde söylemesi moralimi bozmuştu!!!

"Ben bir lavaboya gideyim" tam ayaklanmıştım ki melodi de benimle ayaklandı

"Bende hazirlanayım koray gelir birazdan" masadan kalkarken yaser

"KORAY.ABİ. O SENİN ABİN SAYILIR" melodi bir an hüzünlensede bozuntuya vermemeye çalıştı

" Doğru koray abi"sandalyeyi masaya doğru iterek benimle beraber merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı

"Yenge hazırlanmama yardım etsene" bana yenge demesinden ilk başlarda haz duymasamda artık hoşuma gidiyordu. Başımı sallayıp odasına geçtik. Dolabı açtığımızda kıyafet bakmaya başladık, ellerimden tonlarca elbise geçerken ben daha birisinde karar kılamamıştım. Melodinin derin iç çekişinden sonra gözlerimi gözlerine diktim

"Duydun mu ? Abiymiş" abisinin böyle konuşmasına üzülmüştü farkındaydım. Bir elimi omuzuna koyup sıvazladım

"Üzülme, abin korayla aranızda bu tür bir ilişki olduğunu nerden bilebilir ki" teselli çabalarım birazda olsun üzüntüsünü gidermiş gibiydi

"Sende haklısın"bir kaç saat içinde melodiyi en güzel şekilde hazırlamış,süslemiştim

"Mesaj geldi"telefonu eline alıp açtı

"Ezra ben kaçar,koray gelmiş,herşey için çok teşekkürler"

"Önemli değil, iyi eğlenceler" odadan birlikte çıktık ve onu kapıya kadar yolcu ettim, salona ilerlediğimde kimse yoktu,yaser büyük bir ihtimalle yatıp uyumuştu malum yol yorgunu... Odama çıkıp banyoya girdim, küvetin sıcak suyla dolmasını beklerken dişlerimi fırçaladım, neden erkenden yattı ki ? Aman Ezra adam yol yorgunu ne bekliyordun ki eğer? Ama ben onu çok özlemiştim... Yüzünü doya doya inceleyememiştim daha... Dalgınlıktan sıyrılıp dolan suyu farkettim ve kendimi narince sıcacık suya bıraktım, suyun sıcaklığı bütün uvuzlarımı gevsetirken nerdeyse uykuya dalacak kıvama gelmiştim,daha fazla oyalanmadan gerekli işlerimi halledip nihayet banyodan çıkabildim. Saat 11'e geliyordu, uyuşuk adımlarla iç çamaşırlarıma yöneldiğimde aşağıdan gürültülü kırılma sesleri geldi, endişe ve korkuyla aşağı koştuğumda salonda kimse yoktu , kalbimde ki sancı her saniye katlanırken mutfağın ışığını görüp hızla oraya yöneldim, kapıdan içeri girdiğimde yaser yerde ki tam parçalarını topluyordu, yanına koşup ellerinden tuttum ve kaldırdım

"Yapma" parmağı kesilmişti. Peçete alıp silmeye çalışıyordum. Canı yanmışmıydı acaba ? Parmağındaki Ufacık bir kesik bile canımı acıtıyordu

"Önemli değil, acımıyor" ıslak saçlarımdan akan bir su damlası yaranın üstüne düştü, bornozla olduğumu yeni idrak ettiğimde bakışlarımı yüzüne çevirdim gözleri üzerimdeydi,bir süre sessizlik...

"Seni özledim" utançtan yanaklarımın kızardığına emindim!! Bu romantik anda bile İşi alaya vurmak istedim

"Beni beğenmediğini ve çirkin olduğumu söylemiştin"bilmiş bir tavırla dudaklarımı büzdüğümde gözleri bu sefer dudaklarımdaydı

"Büzme dudaklarını"gıcıklık olsun diye dahada büzmüştüm dudaklarımı. Elleri bornozuma gittiğinde bir titreme sarmıştı bütün bedenimi, bir çırpıda üstümde ki bornozdan kurtulmuştu

"Sana büzmemeni söylemiştim" deyip yapıştı dudaklarıma,o kadar acıtası öpüyordu ki neredeyse dudağım kapayacaktı,ellerimi göğüslerine koyduğum gibi tüm gücümle itmeye çalıştım, pek başarılı olamasamda dudaklarımdan ayırdım dudaklarını, öpüşleri canımı acıtmıştı

"Sen yokken ben ölüydüm" söylediği sözler dudaklarıma temas ederken kendimi tutamayıp içimden geçeni çekinmeden söyledim

"Seni istiyorum"dudaklarına yönelip ufak bir buse kondurdum ve elini tutup merdivenlere yönelerek ben önde o arkada çekiştirerek odama götürdüm,yatağımın kenarına oturup onuda yanıma oturttum,bütün bedenim onu arzularken üzerine atlamamak için kendimi zor tutuyordum.

"Seni istiyorum,benim olmanı benimle olmanı istiyorum"der demez ensemden tuttuğu gibi beni kendine doğru çekti ve üst dudağımı dudaklarının arasına hapsetti. (multimedia o an) O kadar özlemiştim ki onu arzuyla karşılık verdim. İlk sevişmemizde uzun yumuşak dokunuşlar vardı, sanırım ilk gecem olduğu içindi... Ama bu özlem sert davranmasına neden olmuştu. Saçlarımı geriye doğru çekerek başımın geriye doğru gitmesini sağladı, açıkta kalan boynuma yöneldiğinde çoktan üstüme çıkmıştı, bende ellerimi saçlarında gezdirmeye başladım. Dokunuşları, öpüşleri kadr sertti ki, boynumu morartırcasına emiyor ısırıyordu, bu canımı yaktığı kadarda zevk veriyordu, inlemelerim ve dokunuşlarım onu tahrik ediyor ve dahada sert davranıyordu o kadar sert sarmalıyordu ki bir an içine gireceğim sanmıştım... Karşısında çırılçıplaktım, o da benim gibi çoktan üzerindekilerden kurtulmuştu,hemen göğüslerime yöneldi,canımı acıtırcasına sıkıyor ardından dişlerinin arasına alıyordu. Göğüs uçlarım sertleşmişti,bundan büyük haz duymuşçasına emdikçe emiyordu. Bu sefer elleri kalmalarıma kaydı,dudakları göbeğime... Bir süre o şekilde oylandı, bu beni çıldırtıyordu. Kokusunu özlemiştim teni benim gibi alev alev yanıyordu,dil darbelerinden sonra göbeğinden kadınlığıma yöneldi, bu adam muhtesemdi!! Omuzlarını dinleştirip yatağın başlığına yaslandığın da ilk başta çekinsemde bacaklarımı iki yana açarak kucağına yerleştim ve içimi doldurmasına izin verdim. Sert ve hızlı darbelerine devam ederken dolgun kalçalarıma sert bir tokat attı,bunun üzerine gür bir çığlık dudaklarımdan odaya yayıldı,bu onu çılgına döndürmüştü, saniyeler içerisinde beni altına aldı. İcimi tekrar doldurduğun da ikimizde derinden inledik. Geri çekilerek sert ve hızla birdaha girdi içime,bunu defalarca,beni bayıltacak dereceye getirene kadar tekrarladı daha sert, daha hızlı itti kendini,sonunda bitmiştik... Üstüme yığıldı an alnıma yöneldi ve sıcacık bir öpücük bıraktı, ellerimi avuçlarının içine alıp minik parmaklarımı teker teker öpmeye başladı,bu hallerine ilk defa tanık oluyordum. Sadece seviyordum onu,engel olamadım yüreğime ve sevdim onu. Çünkü onu sevmek,diğer tüm insanların varlığını unutabilmekti. Çünkü o aşktan öteydi... Aynı şekilde göz kapaklarımdan öptüğünde sevimli bir şekilde kıkırdadım,gözleri gözlerimi bulduğunda ciddileşti birden

"Ezra"

"Efendim?" uzun bir süre şefkatle gözlerimin içine baktı

"Evlen benimle"

"Ne ?" şaşkınlıktan gözlerim irileşmiş ve dudaklarım o şeklini almıştır, bakışları gözlerimden dudaklarıma öpücük bıraktı,bir süre geçtikten sonra ancak kendime geldim ve cevap verebildim

"Ee.. Biz evliyiz zaten"

"Gerçekten karı koca olalım,benim karım olmanı istiyorum sadece seni istiyorum,geçte olsa bunu anladım,evlen benimle Benim kadınım ol" sevinçten gözlerim dolduğunda sözcükler boğazıma dizilmişti,konuşamıyordum, boğazımdaki yumruyu giderebildiğimde konuşmak için dudaklarımı araladım

"Senin kadınınım,sana aitim ve karın olmayı dünyada ki herşeyden daha çok isterim" ve sonrasında şehvetli bir sevişme daha...

»»»»»»»»»»»»»»»»»»

"Yengee"

"Yengeeeee"üzerimde ki ağırlıkla gözlerimi araladığımda burnumun ucunda ki melodiyi far ettim,gözlerim odayı turladığında... Bir dakika ben kendi odamda değilim... Ahh tabi yaa biz dün yaserle... Üzerim... Gözlerimle alel acele vücudumu süzdüğümde çoğu kısmımı örten çarşafa minnettardım,üzerimde oturan melodi ise cabası! Vücudumun çeşitli yerlerini cimcikleyen melodiye uykuyla karışık sinirli şekilde bakıyordum o ise umrunda olmadan sırıtıyordu

"İşi pişirmişsiniz yengeecim"çıplak omuzuma rak bir yumruk bıraktığında çıplaklığımdan utanarak çarşafı boğazıma kadar çektim. Peki yaser neredeydi ? Odada yoktu!

"Abim çalışma odasında projesiyle uğraşıyor" işte bu kızı bu yüzden seviyordum icimi okuyordu

"Melodi üzerimden kalkmayı düşünüyormusun acaba ?" yüzünü yalancıktan buruşturdu

"Tamam ama bütün gelişmeleri anlatmanı istiyorum,gerçi olan olmuş,herşey ortada, siz işi çoktan pişirmişsiniz valla yenge okadar mutluyum ki anlatamam barışmanıza çok sevindim ayrıca ben zaten biliyordum barışacağınızı sen abim olmadan yapamazsın,abimde öyle, eee nezaman teyze oluyorum ? Gerçi sen daha gençsin ve okuyorsun çocuk yapmak istememeni normal karşılıyorum ya siz şimdi gerçekten karı kocasınız şaka gibi" okadar hızlı ve nefes almadan konuşmuştu ki şaşkınlığımı gözlerimi pörtleterek gösterdim, bu kız susmak bilmiyordu!!!

"Melodi ne teyzesi ne bebeği kalk hadi üstümden duş almam lazım" yanaklarıma sulu öpücükler bırakıp üzerimden kalktı ve odanın çıkışına doğru yöneldi

"İşini hallettikten sonra görümcenle kocana şöyle güzel bi kahvaltı hazırla, hadi kaldır poponu ve acele et" çıkarken de öpücüklerini göndermeyi ihmal etmemişti,onun bu hallerine gülmeden edemedim. Evet haklıydı kocama güzel bir kahvaltı hazırlayacaktım. Kocam... O benimdi artık,bana aitti,ona gerçekten aşık olduğumu onsuzlukta anladım, onsuzken nefesimizi kesiliyor,ölüyordum, ama geçmişti o günler yanımdaydı artık benimleydi...

Banyodaki işimi hallettikten sonra üzerimi hızlıca giyindim. Bugün okula gidecektim, yaser yokken ne üniversite umurumdaydı nede başka birşey! Bugün herşey için yeni bir başlangıçtı,ben evli üniversite öğrencisi bir kadındım. Onun kadını... Odamdan çıkıp hızla mutfağa ilerledim, kahvaltılıkları ve yaptığım enfes omletimi masaya yerleştirirken belime dolanan ellerle bir an irkilsemde gülümsedim. Sonrasında şen bir kahkaha şaşkınlıkla ona döndüğümde yaramaz melodiye dil çıkardım. Gülerek

"Abim sandın dimi ?"

"Yaa melodi çok kötüsün"poposuna bir şaplak geçirip devam ettim

"Benle uğraşmayı kes de çayları koy ben abini çağırmaya gidiyorum" merdivenleri hızla çıkarak odasının önüne geldim,kapı aralıktı ilk başta kapısını çalmayı düşünsemde vazgeçip sessiz bir şekilde içeri girdim,pencerenin önünde arkası dönük bir şekilde telefon görüşmesi yapıyordu bölmemek için bekledim bu sırada onun yunan tanrılarını kıskandıran vücudunu inceliyordum bu muhteşem adam benimdi sadece bana ait... Görüşmesini bitirdikten sonra kollarımı açıp sessizce ilerledim ve beline sarıldım. Gülerek bana döndüğünde oda çoktan belime sarılmıştı

"Günaydın Güzellik"

"Günaydın, hadi kahvaltıya inelim çok acıktım" sinsice sırıtıp kafasını boynuma gömdü

"Bende acıktım ama benim açlığım sana" burnunu boynumda biraz daha gezdirdikten sonra devam etti

"Hadi odamıza gidelim" benim sapık kocamın ne yapmak istediğini çok iyi biliyordum. En sexi halimle gülümsedim, ama işin gerçeği gerçekten açtım hemde fazlasıyla

"Saçmalama yaser,hadi kahvaltıya inelim" elinden tutup kapıya doğru çekiştirdiğimde

"Ben sana zor durumdayım diyorum,odamıza gidelim diyorum sen ne yapıyorsun"küçük çocuklar gibi mızmızlandığında bu hali bana çok sevimli geldi ve yanağına koccaman bir öpücük kondurdum,bunun üzerine tüm sertliğiyle belimi kavrayıp sertçe kendine çekti,vücuduma değen sert erkekliğini hissettiğimde işve ve cilveyle kur yaptım, o benim kocamdı ve benim ona kur yapmam kadar normal birşey olamazdı,başka kadınları gözünün kaymaması için bunlar şarttı! Bir elim belinde diğer elim dar kumaş pantolonunun üzerinden erkekliğini okşadığında gözleri yoğunlukla kararmış bir şekilde gözlerime bakıyordu,dudaklarına yükselip ateşli anlamlı bir öpücük bıraktım ve geri çekildim.

"Ahh be kadın bana neler yapıyorsun böyle !" onu herşeyiyle seviyordum o benim yüreğimde ki kentin sahibiydi,ruhum ve bedenim onundu... Düşlediğim her yarınımda dahi başrol oydu...

»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»

OY VE YORUMLARİNİ BEKLİYORUM... TEŞEKKÜRLER...

Continue Reading

You'll Also Like

44.8K 2.2K 47
Beni bırakamazsın... Neden...? Çünki, bana ait olduğunu biliyosun...
3.9K 242 22
Hey sen.. Evet sen .. Duydunmu?.. Cam kırıldı.. Paramparça oldu.. Sende o cam gibi ol.. Kırıldıkca keskinleş.. Sana dokunanı kes ve kanat.. Bırakda...
1.3M 35.5K 42
Onunla tanışmamız çok farklıydı zorla ona verilmistim. Şimdiyse iyi ki onunum diyordum.
37.9K 1.2K 29
Varlık içinde tükenen hayat.. Verdiği sonuç hüsran olur! Yoksulluk içinde yeşeren umutların, bir an kayıp olmasI ile hayat biter onun için. İntikam...