SAPLANTILI [+18]

By Esmerimsi_yzr

2.9M 117K 182K

🔴 "Bu nedir?" "Ağrı kesici ilaç diyelim." "Neden veriyorsun diye sordum?" "Sayısını bile hatırlayamacağım b... More

1.bölüm "Şok"
2.bölüm "Kararsızlık"
3.bölüm "Çaresizlik"
4.bölüm "Çok teşekkür ederim."
5.bölüm "Düğün"
6.bölüm "Can kırıklığı"
7.bölüm "İçimdeki yangın"
8.bölüm "Neredeydin!"
9.bölüm "Geçmişin izleri"
10.bölüm "Daima"
11.bölüm "Gelen Telefon"
12.bölüm "Sana inandığım gün!"
13.bölüm "Çekilen video"
14.bölüm "Kan"
15.bölüm "İçimdeki Huzursuzluk"
16.bölüm "Benimsin"
17.bölüm "Mesaj"
18.bölüm "Boşluk"
19.bölüm "Sakın"
20.bölüm "Olay gecesi"
21.bölüm "Heyacan"
22.bölüm "Söz ver"
23.bölüm "Sürpriz"
24.bölüm "Sen!"
25.bölüm "Yağmur"
26.bölüm "Küçük bir yalancısın"
27.bölüm "Bir çift öfkeli gözler"
28.bölüm "Kurşun"
29.bölüm "00:13"
30.bölüm "Nefes"
31.bölüm "Kalp ağrısı"
32.bölüm "Alaz!"
33.bölüm "Yangın yeri 1"
34.bölüm "Yüreğim yangın yeri"
35.bölüm "Nefret"
36.bölüm "Fotoğraf"
37.bölüm "Cihan!"
38.bölüm "Ben ne yaptım"
39.bölüm "Kıskançlık"
40.bölüm "Pasaport"
41.bölüm "Küçük kahramanım"
42.bölüm "Ceza"
43.bölüm "Özledim"
44.bölüm "Öp beni!"
45.bölüm "Kanıyorum"
46.bölüm "Ağlama"
47.bölüm "Korkma"
48.bölüm "Nişan 1"
49.bölüm "Nişan 2"
50.bölüm "Pislik"
52.bölüm "Düğün"
53.bölüm "Not."
54.bölüm "Seni bulacağım"
55.bölüm "Nerdesin bebeğim. "
56.bölüm "Gurur"
57.bölüm "Seni istiyorum."
58.bölüm "Doğum günü..."
59.bölüm "Küçük bir ceza"
60.bölüm "Kız isteme"
61.bölüm "Baş ağrısı"
62.bölüm "Oyun bitti."
63.bölüm "Dokunma bana"
64.bölüm "Rüya"
65.bölüm "Gurur"
66.bölüm "Ryan"
67.bölüm "Alex"
68.bölüm "Hamile misin?"
69.bölüm "Kalbime giren ağrı"
70.bölüm "Serenay'ın düğünü"
71.bölüm "Düşünce"
72.bölüm "Davetiye"
73.bölüm "Ayşe'nin Düğünü yeni bölüm."

51.bölüm "Manyak!"

45.3K 1.5K 1K
By Esmerimsi_yzr

Arkamı dönmez olaydım! Attığım çığlıkla ağzım kapandı...

🔗

<Gurur'dan devam...>

"Aç şu telefonu Yasemin!"

Avucumun içinde telefonu parçalamamak için kendimi zorladım.
Sikeyim!!

Cevap vermeyince telefonumdan güvenlik kamerasını açıp izlemeye başladım. Siktir!!!
Serenay'ın Yasemin'i uyandırmaya çalıştığını gördüm.

Ulan aklımı aldınız! telefonu yatağa fırlatıp üzerimi giyinmeye başladım. Korkudan ne hale geldi bebeğim.

Yarım saat sonra...

Serenay, "Jasmin çok özür dilerim."

"Serenay, seni yüz maskesiyle görünce çok korktum. Hayalete dönmüşsün." dedim sinirle. Hala üzerimdeki etki geçmemişti.

Serenay, "Jasmin varya Gurur'u ben daha önce bu kadar sinirli halini görmemiştim. Telefondan öyle bir kükredi ki, anlatamam."

"Hakettin." dedim. Kalbimin düzene girmesini bekleyerek hiçte nazik olmayacak şekilde kolunu ittim. "Bari seslenseydin önce."

"Jasmin seslendim sana, telefona nasıl dalmış gitmişsen yanına uzandığımı fark etmedin. Hem mesajlarınızı da birazcık merak etmiş olabilirim." dedi, muzipçe hale bürünerek.

"Mesajları okuyunca eline ne geçti?" diye sesimi yükseltmeden sinirle seslendim.

"Jasmin gördüğüm kadarıyla, Gurur seni iyice kendine benzetmiş." dedi kahkaha atarak yanıma oturup elimi tutmaya çalıştı.

"Git önce şu hayalet yüzünü yıka." deyip kendimi tutamayarak onun gibi gülmeye başladım. Telefonumun çalmasıyla heyecandan kalbim deli gibi atmaya başladı.

"Gurur..." dedim sesimi bulmaya çalışarak, ayağa kalkıp pencereye doğru adımladım. Sonra aklıma gelenle başımı çevirip Serenay'a baktım. Gözlerimle çıkması için kapıyı işaret ettim.

Görüntülü aramıştı beni. Serenay sırıtarak odadan ayrıldığında pencerenin önünde duran tekli koltuğa geçip oturdum.

"Bebeğim nasılsın?"

Diye sordu, sesi oldukça kötü gelmişti.

"Gurur..." diyebildim. "Seni arkamda sanmıştım."

"Aklımı aldınız yavrum."

Dedi, onunda yatağa uzanışını adım adım izledim. Üzerinde sadece eşofman vardı. Kaslı göğüsleri dikkatimi çeksede, belli etmeyeye çalıştım.

"Serenay'ı yüz maskesiyle görünce korktum." dedim, yatağın başlığına sırtını verdikten sonra elinin birini kafasının arkasına sabitledi.

"Gördüm!"

Dedi, sinirle. Belliydi hala siniri geçmemiş haldeydi.

"Geçti mi korkun?"

Diye sorarken, sesi sonlara doğru boğuk çıktı. Çünkü şuanda askılı atletle karşısında duruyordum. Gözlerini arada boynuma doğru indirmesi, kanımın kaynanasına neden oldu.

"Evet, yeni yeni kendime geldim." dedim. Elini başının altından çektiğini gördüm. Buraya geldiğimden beri, onunla hiç görüntülü konuşmamıştık.

Normal konuştuğumuzda da, en fazla üç-beş dakika sürüyordu. Ama şimdi onu canlı görmek hiç iyi gelmedi bana.

"Bebeğim,"

"Efendim." dedim, sesim içime kaçmıştı sanki. Kaslı göğüslerini gözüme sokuyordu adeta. Onu incelediğimi fark etmiş gibi dudağının bir tarafı yukarıya doğru kıvrıldı.

"Ben seninle birlikte uyumak istiyorum."

Bende...

"Az kaldı." dediğimde bir of çekti.

"Annem işkence çektiriyor bana. Trip atıyor."

Deyince dişlerimi ortaya çıkaracak kadar gülümsedim. Gözleri gamzelerimi buldu.

"Annene laf yok." dedim.

"Ben bir hafta nasıl bekleyeceğim. Söz verdim anneme, yanına da gelemiyorum."

Dedi iç çekerek, yerinde kıpranır gibi oldu.
Saat çoktan ikiyi bulmuştu.
"Anneni hoş görmelisin. Hazırlıklar falan." dediğimde küfür savurdu.

"Her şey hazır bebeğim, tek eksik sensin."

Sessiz kaldım. Gözlerim arada onun dudaklarına kaysada belli etmemeye çalıştım.

"Düğünümüzde sana çok güzel bir hediye vereceğim."

Deyince şaşırmadan edemedim.
"Ya öyle mi...Ne vereceksin?" diye sorduğumda ekrana biraz daha yaklaştı.

"Söylemem sürpriz."

Deyince onun gibi bende ekrana yaklaştım.
"Şimdi neden söylemiyorsun?"

"Düşünmem lazım."

Beni merakta bırakması hoşuna gidiyordu.
"Lütfen söyler misin Gurur?"

"Yavrum kuru kuru söylenir mi?"

"Kuru kuru derken?" diye kaşlarımı kaldırıp sordum.

"İki gün sonra oraya geldiğimde uygulamalı olarak söylerim."

"Ya lütfen?"

"Az sabırlı ol bebeğim." Deyip dudaklarıma odaklandı. Serenay haklıydı galiba, bende Gurur gibi onu süzmem hiç akıllıca değildi.

"Yavrum ikide bir dudaklarıma bakıp durma. Sızlatıyorsun beni."

"Ben mi bakıyorum." deyip işaret parmağımla kendimi gösterdim.

"Evet, görüntüyü açtığımızdan itibaren beni gözlerinle yedin."

Sesi oldukça boğuk çıktı. Zor konuşuyordu.
"Asıl sen beni gözlerinle yedin." deyip sesimi yükseltmemek için kısık konuştum. Evet haklıydı, görüntüyü açtığımızdan beri onu inceliyordum.

"Saat geç oldu, sen yat bebeğim. Yoksa sabaha kadar seni..."

Devamını getiremedi, bende üstelemedim. Üstelersem ikimiz içinde iyi olmayacaktı.

"Tamam, öptüm iyi geceler." dedim fısıltıyla. Hafiften şaşırır gibiydi.

"Sen öptüm mü dedin?"

"Evet."

"Bende seni öpüyorum ama her yerini."

Sesi yine boğuk çıkmıştı. Her yerini kelimesiyle bile beni etkilemeyi başarabiliyordu. Telefonu kapatıp dışarıyı izlemeye başladım. Telefonuma bildirim gelince gülümseyerek açtım.

Gelen: Pislik
"Senin her yerini yerim özellikle de..."

Yine devamını getiremedi. Devamını yaz diye bekliyordu.

Giden:
"Özellikle?"

Sanırım onun yarım sözlerine alışmaya başlamıştım.

Gelen: Pislik
"Küçük kızını..."

Giden:
"Pislik!"

Sessizce güldüm. Oturduğum yerden kalkıp yavaşlıkla yatağıma doğru ilerledim. Telefonu komidinin üzerine bırakacağım zaman, telefonuma tekrar bildirim geldi.

Gelen: Pislik
"Senin gülüşüne aşığım..."

Giden:
"Bende sana..."

Diye yazıp gönderdikten sonra, tekrar görüntülü aramaya başladı. Başımı yastığa koyup, pencereden tarafa doğru döndüm.
Görüntüyü açtıktan sonra, onunda yatağa tıpkı benim gibi uzandığını gördüm.

"Gurur," dedim.

"Bebeğim,"

Bir süre öylece konuşmadan birbirimizi izledik. Ne ben ona bakmaya doyuyordum, nede o bana.

"Yat uyu bebeğim. Yoksa sabaha kadar seni böyle izlerim."

"Bende." dediğimde gözlerinin içi parlıyordu. Evet ona çok aşık olmuştum. Nasıl oldu bilmiyorum ama onsuz nefes alamayacakmışım gibi hissediyordum.

"İyi geceler." dedim.

"İyi geceler bebeğim."

Deyip telefonu kapattı. Derince soludum. Onunla yaşadıklarım hayal gibi geliyordu.

🔗

"Jasmin bence bu daha çok yakışır sana." deyip eliyle işaret ettiği gelinliğe baktım. Hepsi çok güzellerdi.
Gelinliğimi Gurur değil, amcam alıyordu. Yengemin küplere binmiş halini umursamadan bakmaya devam ettim.

Şu anda Gurur'un beni izlemesi işimi zorlaştırıyordu. Neyseki annesi buradaydı. Yoksa beni köşeye sıkıştırmanın bir yolunu bulurdu.

Serra, "Kızım istersen hepsini dene." deyince başımı yavaşlıkla iki yana salladım. Çünkü Gurur'un gelinlikli İçinde şimdi görmesini istemiyordum.

Serra annemin elini tutup kulağına fısıldadım.
"Anne, Gurur gitsin öyle deneyim." dediğimde gülümsedi. Başını çevirip oğluna baktı.

"Oğlum senin işin yok mu? Babanı yalnız bırakma." deyince, Gurur'un bakışları beni bularak dudağı kıvrıldı.

"Tamam, işiniz bitince ararsınız." dedi, giydiği beyaz gömleğinin altından belli olan kaslı vücudunu bakmamak için direndim.

Mağazadan çıkıp gittiğini gördüğümde birazcık olsun rahatladım.
"Yasemin kızım, hangisi içine siniyorsa onu al. Acele etme." dedikten sonra, geldiğimizden beri gözüme çarpan gelinliği elime alıp Serenay ve Ayşe'yle birlikte kabinin içine girdim.

Kızların yardımıyla giydiğim gelinlik oldukça ağırdı. Düğünde taşıyabilirsem ne âla...

Ayşe, "Yengecim çok güzel durdu üzerinde. Eminim annemlerde beğenecektir."

Serenay, "Gurur desek daha doğru olur." deyip kahkaha atarak kabinden çıkan ilk kendisi olmuştu. Serenay'ın tekrar eski haline gelmesine çok sevinmiştim.

Hakan'ın da onu yalnız bırakmadığını biliyorum. Telefonla sürekli mesajlaştığını gördüğümde, arkadaşımla mesajlaşıyorum deyip geçiştirirdi.

Bir keresinde, telefonunu masada unuttuğunda, gelen bildirimde Yiğit yazıyordu. Yani Hakan'ın diğer adıydı.

Ayşe'nin çıkmasıyla peşlerinden ben de çıktım. Hepsinin beni hayranlıkla izlemesi, beğendiklerinin göstergesiydi, bir kişi haricinde.

Yengem.

Serra, "Kızım çok yakıştı." deyip iki elimi tutarak baştan aşağı süzdü.
"Allahım bu günleri de görecek miydim ben." deyip başını bir kez yukarı kaldırıp indirdi.

"Olmuş mu?"

"Hemde nasıl." dedi, yengemle konuşmamam canını fazlasıyla sıkıyordu. Beni kendinden uzaklaştıran kendisiydi.

Serra, "Eylül nasıl olmuş." diye beni hayranlıkla izlemeye devam etti.

Eylül, "Güzel güzel." dedi isteksizce. Yengemin iki gündür çok dalıp gittiğini gördüm. Neden süreli düşünüyordu bilmiyorum.

Gelinliği çıkarmak için tekrar kabine döndüğümde aynada yapıştırılmış notla karşılaşmayı beklemiyordum.

"GELİNLİĞİNİ ÜZERİNDEN BEN ÇIKARTACAĞIM BEBEĞİM."

Diye okuduğumda, gülümsemeden edemedim.
Gurur...
Gurur neden böyle yazıp assın ki.
Burdan çıkınca Gurur'a söylerim artık.

Kızların yardımıyla tekrar gelinliği üzerimden çıkartarak rahatladım. Düğün bitene kadar nasıl taşıyacağım bilmiyorum. Hayali bile güzel geliyor.

Yarım saat sonra...

"Serenay," diye koluna hafif baskı uyguladım. Bana bakmasıyla kulağına eğilip fısıldadım.
"Keyfin yok gibi?" diye sorduğumda gözlerini devirerek önüne döndü.

Serenay, "Boşver Jasmin." dedi sessizce. Sipariş verdiğim yemek çok güzeldi, ama Gurur karşımdayken yediğim lokmalar boğazımdan zor aşıyordu.

Bugün gelmişlerdi fakat Serra annem bizi bir türlü tek bırakmamıştı. Neyse iki gün sonra düğünüm olacaktı, beklesin beni.
Sürekli tek yakalamaya çalışsada başaramamıştı. Kendi düşüncelerime gülmemek için kendimi tuttum.

Masanın üzerinde duran telefonuma bildirim geldi. Bakışlarım beni deliksiz izleyen Gurur'a çevirdim. Telefonu açıp mesajı okudum.

Gelen: Pislik
"Gülmemek için seni zorlayan düşünce nedir bebeğim?"

Giden:
"Hiç."

Gelen: Pislik
"Hiç mi?"

Giden:
"Evet."

Gelen: Pislik
"Hımm..."

Giden:
"Bana söylemek istediğin süprizin neydi?"

Gelen: Pislik
"Kuru kuru söylenmez."

Giden:
"Lütfen."

Gelen: Pislik
"Tek kaldığımız zaman söylerim."

Giden:
"Annen tek bırakmıyor bizi."

Gelen: Pislik
"Bana bırak."

Giden:
"Tamam."

Telefonu masaya bıraktıktan sonra, masada sessizlik oluştu. Masadakilere göz gezdirdiğimde bir bana bir Gurur'a bakmışlardı. Amcam bana bakıp gülümseyince, utanıp önüme döndüm.

Pislik Gurur hepsi senin yüzünden...

Bugün her işimizi halletmiştik. Geriye sadece yarın için hazırlıklar kalmıştı. Masadan kalkacağımız sırada, amcam elimi tutup oturmamı sağladı.

Mithat, "Kızım siz Gurur'la gezin biraz." deyince içim kıpır kıpır oldu. Amcam diğerlerine baktı, "Bize gidelim." dedi.
Serra annem tam itiraz edecekti ki, Gurur bakışlarıyla susturdu.

Serra, "Ayşe kızım sende kal. Hepiniz birlikte gezersiniz."

Eylül, "Serenay sende kakıyorsun." deyince sesimizi çıkarmadık. Hepsi bir masadan uzaklaşıp, restorandan ayrıldıklarında birbirimize bakıp durduk.

Serra, "Ayşe gel biz birlikte gezelim. İki aşıkta birlikte gezsinler." deyip güldü.

Ayşe, "Bana uyar."

Gurur, "O piçle gezdiğini duymayım. Buraya geldiğini biliyorum."

Serenay, "O iş bende ateşli çocuk." deyip ayağa kalktı.

Gurur, "O iş sendeyse ooohooo.. Ayşe ben uyarımı yapayımda." dedi.

"Gurur!" diye uyardım. Ayşe önden çıkış kapısına doğru ilerdi. Serenay Ayşe'ye bakıp bize döndü.

Serenay, "Ateşli çocuk." deyip hınzırca güldü.
"Bakın yine de düğün gecesini bekleyin derim." deyip bize konuşma fırsatı vermeden kahkaha atarak yanımızdan uzaklaştı.

"Boşuna sapık demiyorum." dedi keyifli çıkan sesiyle. Karşımdaki sandalyeyi ittirerek ayağa kalktı.
Elini uzatmasıyla bende elimi uzattım. Elimi avucunun içine hapsettikten sonra beni kendine doğru çekerek ayağa kalktım.
Avucunun sıcaklığı bedenime doğru yayıldı.

"Gidelim." dedi, kalbim deli gibi atmaya başladı. İnşallah kendi evine götürmez.

"Nereye gidiyoruz?" dedim yarı korku, yarı heyecanla gözlerine baktım.

"Gezeceğiz bebeğim."

"Tamam." diyebildim fısıltıyla.

"Sakin ol bebeğim. Üzerine çıkmayacağım merak etme." deyip dudağı yukarıya doğru kıvrıldı.
Birlikte aracın kapısını açıp, Gurur sürücü koltuğuna bende yanına oturdum.

"Seni daha önce görmediğin yerlere götüreceğim." deyip aracı çalıştırdı.
Haklıydı, hiç gezmemiştim doğru dürüst buraları. Aracı çalıştırıp yola çıktık.

"Olur." dedim gülümseyerek. Ah onunla ilk defa gezeceğim.
Direksiyonu sol eliyle sürmeye başladı, diğer eliyle elimi tutup dudağına bastırdı.

"Seni çok özledim." dedi.

"Bende." dediğimde, tepkisini elimi sıkarak verdi.

"Yavrum her geçen gün beni şaşırtıyorsun." dedi sesi oldukça heyecanlı çıktı.

"Neden?" diye sordum. Elimi bacağının üzerinde tutmaya devam etti.

"Bilmem." dedi.

"Sürprizini ne zaman söyleceksin.?" dedim.

"Gittiğimiz yerde söylerim." deyip bana baktı. Bugün çok mu yakışıklı olmuş bu? Ben yanında sönük kaldım resmen.

Telefonum çalmaya başlamasıyla, Gurur elimi zorla da olsa bıraktı. Arayan Serenay'dı.
"Efendim Sery."

"Tek kaldım. Ateşli çocuğa çaktırma."

"Tamam." deyip telefonun sesini iyice kıstım. Tahmin ettiğim gibi Ayşe'de Aren'le birlikte gezeceklerdi.

"Keşke bende birileriyle gezebilseydim."

"Olur inşallah. Neyse kapatıyorum." dedim. Gurur'un sorgulayıcı bakışları beni buldu. Telefonu kapatıp çantamın içine bıraktım.

"Ayşe gitmiş mi o pezevenkle." dedi, kaşlarımı kaldırıp baktım.

"Yoo.. hayır." dedim.

"Yalan söylemeyi beceremiyorsun." deyip telefonunu cebinden çıkartmaya çalıştı.

"Napıyorsun?" diye sordum, telefonu çıkardıktan bir kaç saniye sonra kulağına götürdü. Telefonu kulağından hızlıca çekip aldım.

Ekrana baktığımda kardeşini arıyordu. Hemen telefonu kapattım.
"Gurur rahat bırak onları." deyip Gurur'un telefonunu kendi çantamın içine attım.

"Sikik çocuğu boğacağım, Ayşe'nin de hesabını keseceğim." dedi sinirle.

"Ayşe'yi kıracak herhangi bir şey yaparsan karşında beni bulursun." deyip bakışlarımı camdan tarafa çevirdim.

Elimi tutup parmaklarını geçirdi.
"Seni karşımda değil, altımda görmek istiyorum." dedi çekinmeden.

"Manyak." dedim sinirle.
"Asıl sapık sensin bence." dedim. Arabayı sağa çekip durduğunda, bedenim kasıldı.
Gurur'un telefonu çalmaya başlamasıyla, çantamdan çıkartıp arayan kişiye baktım.

Ayşe'ydi.

"Telefonu verir misin?" deyip elini uzattı. Telefonu anında arkama sakladım.

"Vermiyorum." deyip başımı iki yana salladım.
Üzerime doğru eğilmesiyle, sırtımı kapıya yasladım.

"Ver tamam, bir şey demeyeceğim." dedi, kaşlarımı kaldırdım.

"Vermi-." diye cümlemi bitirmeden dudaklarıma yapıştı. Beni sertçe öpmeye başlamasıyla ona karşılık vermem bir oldu. Telefonu elimden bırakıp, parmaklarımı saçlarının arasına daldırdım.

Öpüşünü bırakmadan belimden yakalayarak bir anda kucağına oturttu. Şimdi bir haftanın acısını çıkartıyordu. Sağa sola hareket ettirerek öpüşünü yavaşlatıp usulca öpmeye devam etti.

Burnundan verdiği sert nefesler beni ne kadar özlediğini gösteriyordu. Ellerini yavaşlıkla hareket ettirerek omuzumdan başlayıp, belime kadar indirdi.

Sonra kalçalarıma doğru...

Kalçamı kavrayıp sıkmaya başladı. Beni kendine bastırdı. Kasıklarım sızladı.
Son kez öperek alnını alnıma bastırdı nefes nefese.

"Seni çok özlemişim." dedi.

"Bende..." dedim. Kısa bir an gözlerimi oynatarak camdan dışarıya baktım.
"Bizi izli-."

"Hayır. Dışardan kimse görmüyor." dedi fısıltıyla. "Boşver gezmeyi, benim eve gidelim. Sabrım kalmadı."

Benimde...

🔗

İşlerimin yoğunluğundan dolayı ancak bu kadar yazabildim. Anlayacağınızı umuyorum...

Wadpatt'tan takibe almayı unutmayın...

Continue Reading

You'll Also Like

Cassalini By cordolorem

General Fiction

759K 21.6K 41
📍Hikayede sıkça yetişkin içerik bulunmaktadır. Rahatsız olacaklarının okumamasını tavsiye ederim. ✔️ TAMAMLANDI. Lorenzo Cassalini, ürkütücü bir zek...
1.7M 48K 86
sse-sen uzak dur benden!! "Benden kaçışın yok" diyerek adamlarını üzerime saldı..
20.8K 2K 37
Baş ucumda duran adamın gözleri, tenimi yakıp kavururken cehennemin melodisi kulaklarımı kaparttı. Elini tuttuğum, gözlerine aşık olduğum adamın sonu...
6.6K 157 5
Fiyatlarının paha biçilmez olduğu mobilyalardan oluşan kocaman bir yatak odasında tutsak olduğumdan mıdır içimdeki bu kapana kısılmışlık? Ya da altın...