Cesur Velet (bxb)

By ekimdiyelim

3.8M 220K 158K

05...: Of var ya bi koysan yıkılır buralar Kemalim: ? Kemalim: Yanlış oldu galiba. 05...: Yalnız olabiliriz a... More

• 1. Bölüm •
• 2. Bölüm •
• 3. Bölüm •
• 4. Bölüm •
• 5. Bölüm •
• 6. Bölüm •
• 7. Bölüm •
• 8. Bölüm •
• 9. Bölüm •
• 10. Bölüm •
• 11. Bölüm •
• 12. Bölüm •
• 13. Bölüm •
• 14. Bölüm •
• 15. Bölüm •
• 16. Bölüm •
• 17. Bölüm •
• 18. Bölüm •
• 19. Bölüm •
• 20. Bölüm •
• 21. Bölüm •
• 22. Bölüm •
• 23. Bölüm •
• 24. Bölüm •
• 25. Bölüm •
• 26. Bölüm •
• 27. Bölüm •
• 28. Bölüm •
• 29. Bölüm •
• 30. Bölüm •
• 31. Bölüm •
• 32. Bölüm •
• 33. Bölüm •
• 34. Bölüm •
• 35. Bölüm •
• 36. Bölüm •
• 37. Bölüm •
• 38. Bölüm •
• 39. Bölüm •
• 40. Bölüm •
• 41. Bölüm •
• 42. Bölüm •
• 43. Bölüm •
• 44. Bölüm •
• 45. Bölüm •
• 46. Bölüm •
• 47. Bölüm •
• 48. Bölüm •
• 49. Bölüm •
• 50. Bölüm •
• 51. Bölüm •
• 52. Bölüm •
• 53. Bölüm •
• 54. Bölüm •
• 55. Bölüm •
• 56. Bölüm •
• 57. Bölüm •
• 58. Bölüm •
• 60. Bölüm •
• 61. Bölüm •
• 62. Bölüm •
• 63. Bölüm •
• Final •
• Özel •
• Özel •

• 59. Bölüm •

30.4K 2.2K 677
By ekimdiyelim

Selam yavrular <3

Aşkını özledim Kemali özledim sizi ise çook daha özledim...


🐿

Yavaş yavaş kendime gelirken gözlerimi aralamaya çalıştım. Gece boyunca gördüğüm rahatsız edici rüyalar yüzünden devamlı uyanmıştım. Düzgün bir uyku çekemediğim için de gözlerim batıyordu.

Yumruk yaptığım ellerimle gözlerimi ovaladım. Görüş açıma giren tavanla oflayıp yataktan doğruldum.

2 gün önceki akşam yemeğinde Kemal'in Ayşem denilen o kıza yaptığı hareket her ne kadar moralime yerine getirdiyse de, bir kaç gündür gördüğüm rüyalar yüzünden yine içime bir huzursuzluk çökmüştü.

Tam olarak ne gördüğümü hatırlamıyordum ama çok huzursuz hissettiren rüyalar oluyordu. Bu huzursuz uykularım yüzünden de 2 gündür okulda ölü gibi dolaşıyordum.

Tabi 2 gündür Kemal'i görememenin verdiği bir streste vardı, o çok ayrı konu. Aşırı yoğun çalışıyor, eve ise neredeyse sabaha doğru geliyordu. Yanına gitmek istiyordum ama mal bulmak için devamlı çalışanlarla oradan oraya gittiği için onu da yapamıyordum.

2 gündür sadece sesini duyarak geçiyordu ve ben onu çok özlemiştim.

Saate baktığımda öğlen 1'e geldiğini gördüm. Sabah okul için kalktığımda Okan mesaj atmış ve derslerin boş olduğunu söylemişti. Bu yüzden tekrar yatıp uyuklamayı tercih etmiştim.

Bıkkınca ayağa kalktım, ayaklarımı sürterek odamdan çıktım ve yüzüme yıkamak için banyoya girdim. Acıkmıştım, annem kahvaltıyı hazırlamış olmalıydı.

Yüzümü kurulayıp banyodan çıktım, adımlarımı mutfağa doğru yönlendirdim. Tam kapıdan içeri girecekken Kemal'imin ismini duymamla duraksadım ve geri çekilip duvarın arkasına geçtim.

"Ben yine de bir konuşayım Aşkın'la." Babamın sesi tedirgin çıkıyordu. "İçim rahat etmez Meral."

"Hayır Sercan, Kemal demedi mi siz bir şey konuşmayın, canı sıkılmasın diye." Annemin konuşmasıyla kaşlarım istem dışı çatıldı.

"İyi de Meral bu öyle kendi başına karar verip reddedebileciği bir şey değil ki... Hem 3 ay şehir dışına çıkmakta ne var? Ben konuşurum oğlumla, hem o da gitmezse mantıksız bir hareket yapmış olacağını anlar."

Neyden bahsettiklerini şimdi tam olarak anlamıştım işte.

"Oğlunu tanımıyormuş gibi davranma Sercan. En iyi sen bilirsin Aşkın'ın kararlarında ne kadar net olduğunu."

Babam tedirginlikle "Ama Meral gitmesi gerek o projeye. Kim bilir gelecekte yaptığı işlere nasıl faydadı dokunacak." Dedi.

Bir müddet sessizlik olunca hafiften kafamı çıkartıp içeriye doğru baktım. Annem, sandalyede oturan babamın önüne geçmiş yüzünü avuçlarının için almış, anlayışlı bir ifadeyle yüzüne bakıyordu.

"Hayatım ben de katılıyorum sana ama bu baskıyla kabul ettirebileceğimiz bir şey değil. Şimdilik Kemal'i dinleyelim."

Babam her ne kadar gönülsüz olsada, annemin alinin üstüne bir öpücük kondurup başını salladı.

İçimdeki sıkıntı duyduklarımla daha da çoğalmış dünkü moduma dönmüştüm. Ama bunu onlara yansıtmamak için elimden geldiğince neşeli tutmaya çalıştığım sesimle mutfağa girdim.

"Ooo Sercan amirim sabahı şerifleriniz hayır olsun. Sizleri bu saatte evde görmek pek mümkün olmazdı. Ziyaretinizi neye borçluyuz?"

İkisi de sesimle birlikte irkilse de gülümseyip birbirlerinden ayrılmışlardı. Babam sandalyeden kalkıp ocağa doğru giderken yaptığım dalgaya ayak uydurup "Masalarınızı şereflendireyim dedim Aşkın bey, memnun edemedik mi sizleri?" Diye sordu.

"Ne münasebet, aksine gayet mesut ve bahtiyar olduk."

Annem aramızda geçen diyaloğa gülerken babam çaylarımızı doldurmuş ve masaya oturmuştuk. Babam karakolda geçen olayları anlatırken kafam her ne kadar dağınık olsada umursamamaya çalışıp kahvaltı yaparken onu dinledim.

Yemek bittiğinde babam işe gitmiş, ben de masayı toplayıp salonda televizyonun karşısına yayılmıştım.

Kumandayla kanalları değiştirirken annem "Aşkın?" Diye bağırdı.

"Efendim anne?"

Üstüne ince bir şey geçirirken kafasını solonun kapısından uzattı. "Oğlum ben Neriman teyzenle pazara gidiyorum, haberin olsun."

"Okay mom." Dedim umursamazca.

"Oğlum mahalle pazarına değil, büyük bir pazar varmış oraya geçeceğiz, geç gelirim. Acıkırsan evde bir şey yok, dışarıdan söylersin."

"Tamam anne." Anne derken uzatmıştım. "Sanki ilk defa evde yalnız kalıyorum."

"Ay ne biliyim Aşkın, yine de dediklerimi unutma."

"Tamamdır, iyi pazarlar size." Dedikten sonra, kendi yaptığım küçük kelime oyununa güldüm.

"Te allam ne komik çocuğum he."

Annem evden çıktıktan sonra üst üste bir kaç bölüm dizi izledim. Canım sıkılmaya başlayınca telefonumu elime alıp mesaj kutusuna baktım.

Kemal dün, bugün için çok yoğun olacağını söylemişti, sanki 2 gündür hiç yoğun değilmiş gibi ama yine de konuşmak istiyordum.

Düşünceli bir sevgili olup onu rahatsız etmemem gerekiyordu belki ama ben onu arayarakta düşünceli olabileceğime kanaat getirip Kemalim yazısına tıkladım ve arama tuşuna bastım.

2. Çalmadan sonra "Efendim?" Diyen sesini duydum.

"Kemal." Dedim sadece ve sustum.

"Bebeğim?"

Arkadan gelen kamyon ve çok sayıda insan sesiyle dışarıda olduğunu anladım.

"Kemal." Dedim bu sefer k harfini uzatarak.

"Buyur yav... İhsan!" Bir anda başkasının ismini bağırmasıyla, yüzüm buruşurken telefonu kulağımdan hafifçe uzaklaştırdım. İhsan her kimse yapacak olduğum nazı onun yüzünden yapamamıştım."Koçum sana onları kamyonda bırak dedim. İndirip diğer malların yanına neden koydun?"

Neden koydun İhsan? Neden Kemalimle benim arama giriyorsun İhsan? İhsan bir sussana İhsan.

"Niye abi?"

"Oğlum markaları faklı görmüyor musun? Adamlar yanlış göndermiş. İadeye gidecek."

"He şimdi anladım abi, tamamdır."

Bir kaç hışırtıdan sonra tekrar bana huzur veren sesini duydum.

"Buyur yavrum?" Konuşurken kullandığı bu ses tonu bana özeldi. Yumuşak, anlayışlı ve aşık.

Yarıda kalan nazıma kaldığım yerden devam edebilirdim.

"Kemal." Tekrar uzatarak söyledim ismini.

"Söyle bebeğim."

"Kemal?" Dedim tekrardan ama bu sefer sesimi biraz daha etkileyici çıkarmaya çalışmıştım.

Olduğu kadar, olmadığı kader artık.

"Kemal sana kurban olsun, söyle canımın içi?"

"Ben de sana kurban olurum ki."

Kısık gülme sesi geldi. Koltukta iyice yatar pozisyona geçerken, istem dışı ben de gülmüştüm.

"Bir şey mi oldu yavrum?"

"Hayır. Seni özledim sadece."

Normalde de çok özlüyordum ama artık belirli aralıklarla görmesem, sesini duymasam bir yere kaybolacak gibi hissediyordum. Daha doğrusu kendimin kaybolacağını düşünüyordum. Çok saçma bir şeydi ama şu şehir dışı olayı gün yüzüne çıktığından beri kendim gibi davranamıyordum.

"Ben de çok özledim bebeğim."

"Ne kadar mesela?"

"Hı?"

Oflayarak gözlerimi devirdim. "Ne kadar özledin işte Kemal? Ayı kadar mı? Dünya kadar mı? Mars kadar mı?"

"Yani..." dedikten sonra bir duraksadı. "Aşın bebeğim çok özledim işte."

"Ama Kemal ne kadar işte?"

"Yav..."

"Kemal koş, kamyon geldi abi." Mahmut abinin bağırmasıyla yarıda kalmıştı cümlesi.

"Bebeğim kapatmam gerekiyor, döneceğim sana."

"Kapatma ama."

"Yavrum kamyon gelmiş imza atmam gerek."

"Ama hiç konuşamadık ki..."

"Akşam çıkınca arayacağım."

"Yalan söyleme." Diye mızmızlandım. "Sabah doğru geliyorsun eve, anca bitiyor işlerin o saate kadar. Ben uyumuş oluyorum."

"Uyandırırım."

"Yine yalan söylüyorsun. Uyandırmıyorsun ki."

"Bu sefer söz uyandıracağım."

Sessiz kaldım.

"Tamam mı?"

Tekrardan sessiz kalırken, sadece iç çektim.

"Aşkın söz verdim bebeğim işte, ne kadar geçte çıksam arayacağım. Tamam mı? Hı?" Sesi küçük bir çocuğu ağlamasın diye ikna eder gibi çıkıyordu.

"Yanıma da gel."

"Gece gece ayıp olur babanlara Aş..."

"Özledim." Diye bastırdım.

"Tamam bebeğim, tamam." Arkadan tekrar seslendiler. "Şimdi kapatıyorum yavrum."

"Tamam." Dedikten sonra kapattım telefonu.

Ve yine, tıpkı bundan 2 gün öncekiler gibi kısa bir telefon konuşmasıyla sonlandırmıştık konuşmamızı.

Yani şimdi nasıl özlemiyim ama...

Televizyonu kapatıp salondan çıktım, odama geçtim. Kafa dağıtmak için biraz oyun oynamaya karar verdim ve bilgisayarın önüne geçtim.

Acaba nude fotoğraf atıp biraz sınırlarını mı zorlasam? Belki erken gelir.

Yok çok ayıp olur şimdi. Zaten yorgun bir de ben zorlamayım.

Koltuğa oflayarak uzanırken bağırarak "Çok özledim, çok!" Diye bağırdım.

Gelen titreşimle telefonun ekranını açtım. Kemal mesaj atmıştı.

Kemalim: Gül cemalini bir at da hasret giderelim.

Attığı mesajın kıroluğu gülümsememi sağladı. "Aptal."

Bebeğim: Ben de isterim görmek gül cemalini.

Kemalim: Bebeğim çekebileceğim bir ortam yok şu an

Bebeğim:

Bebeğim: Hoff

🐿

Devamını yarın atarım canlar.

Yerseniz hajahhaahah

Şaka şaka atmaya çalışacağım gerçekten.

Ufak bir gönlünüzü alma spoisi olsun bu da: finalden önce 2 tane sahne olacak ama ne sahneler (alev emojisi)... özellikle bir tanesi yağğni böyle... ALAHU EKBEERRlik.

İnstagram: ekimdiyelim

Continue Reading

You'll Also Like

158K 11.2K 34
Agra bebeğiyle çaresizce sokakta yaşarken bir gece karşısına çıkan adamla hayatı tamamiyle değişir. Ferişte - Masum, melek ve günahsız demek. Not: +...
69.4K 1.5K 32
bir gün ansızın babam yanında onlarca siyah takım elbiseli adamlarla gelmişti ben okulu bitirmeyi planlarken o benimle evlilik planları kuruyordu ond...
746K 19.1K 81
Herkesin korkulu rüyası olan Yer altının en büyük mafyası yer yüzünün hakimi sadist sinir hastası piskopat bir adamın bir kıza aşık olması Ve haya...
22.2M 893K 115
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geç...