**
Ediz beni eve bıraktığında onu eve davet etmiş ve kahve yapmıştım. Oyunumun inandırıcı olması için bunu yapmalıydım annem iyiki odama uğramayıp sabah işe geçmişti eğer evde olmadığımı anlasaydı her şey çok kötü olurdu ipucu olarak tek bulduğum sadece üzerinde katil takımdandı yazanbir toptu onu bulduktan sonra geri dbulduğum yere koyup Ediize bir şey belli etmedim şimdi ise o beni eve bırakmıştı onu evime alırsam fazla dikkate çekmemiş olurdum düşmanımı yakım tutma taktiği kesinlikle işe yarayacaktı.
"Annenle aranız nasıl depresyonda diye duymuştum intihar olayı falan yok demi?"diye sorduğunda gözlerimi ona diktim.
"Annem intiharı aklından bile geçirmez o güçlü bir kadın intihar etmek yerine olanları çözmek ister şuanda ise eminim ki olayı çözmek için tüm parçaları birleştiriyordur dün kahvaltı hazırlayıp odasına götürdüğümde odasındaki panosuna astığı kağıtlara yazdığı yazılar dikatimi çekti okumak için yaklaştığımda ise beni odadan çıkardı." dedim.
Ediz kaşlarını çattı.
"Tamda bir polisten beklenen araştırma stili ."dedikten sonra bitter çikolatasından bir ısırık aldı ardındansa kahve fincanını kafasına dikti.
"Evde tek gibisin sonuçta annen odadan çıkmıyor ev çok sesiz olunca korkuyor musun? "diye sorduğunda başımı sallamakla yetindim.
"Bu durumda tek kalmaman daha iyi bugün seninle kalabilirim odandanda dışarı çıkmam gürültüde yapmam sadece her duruma karşı seni koruyup kollarım sonuçta Ece'ye olan şeyler sanada olabilir belkide o kişi annenle sanada zarar vermeye çalışabilir."dediğinde haklı olduğunu farketmiştim .Evimizde güvenlik sistemi sağlamdı fakat gerilim filmlerinde olduğu gibi içeriye girmenin bir yolunu bulabilirdi.
"Olur ."dediğimde Ediz koltuktan kalkıp bana doğru ilerledi. "Artık odaya gidelim salon sıktı." dediğinde bende koltuktan kalkarak odama doğru ilerlemeye başladım .
Odaya girmemle Ediz beni kucağına alıp yatağa yatırdı ardındansa üzerime çıkıp dudaklarımı dudaklarıyla örtmüştü. barın üst katında yaşananlardan beri sürekli beni öpmeye başlamıştı bu hoşuma gidiyordu fakat beni kulanıyor olma ihtimalinden de korkuyordum.
"Sen bir salaksın Sahra."Onun duyamayacağı bir şekilde kendime kızdım.
Hem oyun oynayıp hem de sexual tension yaşamam normal bir şey miydi?
Dudakları dudaklarımla oyalanırken elleri de belimde geziniyordu .
Ona kapılma Sahra
Beynimi komutlandırdım.
"Bu kadar yeterli daha fazla yakınlaşmayalım. "dediğimde tek kaşı havaya kalktı.
Ağzımdan mırıltılar dökülmeye başladığında ise telefonumun sesini duyduk. Ediz dudaklarını dudaklarımdan çektikten sonra pantolonumun cebinden telefonumu çıkartıp açtığında şaşkınlıkla ona baktım. arka cebimden telefonu rahatça almıştı.
"Durumu nasıl?" diye sorduğunda kaşlarımı çatmıştım birisine bir şey mi olmuştu?
Ediz neden telaşlı gibiydi üzerimden kalktıktan sonra telefonu kapatıp bakışlarını gözlerimde sabitledi.
"Yiğit kaza yapmış arayan bir polisti ."dediğiyle kalbimde ağır bir baskı oluşmuştu. Yiğit'i de kaybetmeye gücüm yetmezdi kalbimdeki ağır baskıyla nefesim kesildi.
"Ediz durumu nasılmış?" diye sorduğumda telaşla Ediz bana doğru gelip sımsıkı sarıldı, ardındansa saçlarımı öptü.
"Hastaneye gittiğimizde öğreneceğiz." dediğinde telefonumun mesaj sesini duydum ve telefonu elinden çekerek üsten gelen mesaja bakıp Ediz'in görmemesi için sildim.
Fuckboy: Her şey, kurdun o bitmek bilmez doyumsuzluğu ile başlamıştı. Yediği onca farklı başlıklı renge sahip kızdan sonra, sonunda bir avcının onu avlamasıyla sona ermişti bu macerası.-kırmızı başlıklı kız
***
Sahra başım çok ağrıyor ."diyerek oturur pozisyona geçtiğinde Yiğit'te sımsıkı sarılmıştım. Eğer emniyet kemeri olmasaydı kazadan daha çok darbe alacağı söylenmişti.
"sana birşey olacak diye çok korktum ."dediğimde Yiğit alaycı bir sesle "Ediz'in burada ne işi var ?"diye sordu.
Ediz ise normalmişcesine alaycı bir sesle "Sahra'nın sevgilisi olduğum için buradayım." dedi.
Yiğit ellerimi ellerinden sertçe çekti.
Kalbim kırılmıştı, bana kızgın olması normaldi Ediz'in yaptıklarından sonra onunla buraya gelmem ve onunla çıkmam kötüydü fakat elini sertçe çekmesi beni kırmıştı.
"Sahra bu ne diyor ?"diye sorduğunda Ediz'le birbirimize baktık. Yiğit benden cevap bekliyordu ama ben ona ne demem gerektiğini bilmiyordum.
Ediz "Yiğit bunları sonra konuşuruz şimdi sen dinlensen iyi olur ,gidelim Sahra." diyerek koluma girdiğinde "ben Yiğitle kalacağım ."dedim fakat Yiğit "Gidin Sahra ,Ediz'in dediği gibi biraz dinlenmeye ihtiyacım var." demişti öfkeliydi ve tartışmak için hastanenin iyi bir zaman olmadığını düşünüp uzatmayarak eve gelmiştim.
"Ona da bir şey olsaydı ben yaşayamazdım." dedim. Ediz omuzuma öpücük kondurmuştu.
"Böyle şeyler düşünme ,ona bir şey olmadı kötü düşüncelerinden vazgeçip rahatla." dedikten sonra bahçeye çıktığımızda cebinden bir sigara dalı çıkardı . Gözlerimi sertçe ona dikerek "Ediz sevgili olduğumuza göre senden bir şey isteyeceğim ." dedim.
"söyle ."diyerek boynuma nefes verdi.
"Sigarayı bırakmanı istiyorum..."dediğimde şaşkın bakışlar attı. Ben ise cümlemi devam ettirdim. "Sigarayı bırakman için çabalayacağız sonrada alkolü daha sonrada beraber ders çalışacağız." dedim.
Ediz 'in gözleri yuvalarından çıkarmışçasına açılmıştı. Kesinlik bildiren gözlerle ona baktığımda Ediz bana doğru eğilip dudağımın kenarına öpücük kondurdu hiçbir şey planladığım gibi gitmiyordu ben neden bu kadar saçmalamaya başlamıştım?
"Sevgilim bu çok zor benim bir parçam olmuş o hatta kendimi bırakırım onu bırakamam." dedi. Elindeki sigara dalını alıp sinirle büktüm.
Onun yanındayken sanki kendi hayatım dışında farklı bir hayatı keşfediyor gibiyim. Hiç bilmediğim duygular, hiç görmediğim anlar, tarif edilemeyen cümleler ... Ediz Bakırcıoğlu hepsinin yanıtıydı. Kendi benliğimi kaybederken garip bir şekilde Ediz'in benliğine bürünüyorum, kendim olmaktan çıkıyorum ve bunu ne kadar çabalarsam çabalayım durduramıyorum.
Elini saçlarının arasından geçirip gözlerime derince baktı " Bırakmayı deneyeceğim ama biraz zaman ver."
İçten bir şekilde konuşuyordu. Ona daha fazla çekiliyordum sanki beni kendine tutsak ediyordu. Her geçen zaman bir zehir gibi damarlarıma yayılıyordu. Garip bir şekilde onu istiyordum o her yanımda olduğunda daha da istiyordum. Ona ait olmak istiyordum onunda bana ait olmasını da istiyordum hatta onun geçmişte o dudaklarla başkalarını öpmesi bile aklıma geldiğinde kötü hissediyordum.
Ben Ediz Bakırcıoğlu'na ait olmak istiyordum.
Ben Ediz 'in bütünüyle bana ait olmasını istiyordum.
Yaralarını öpüp hiç bırakmıyacakmışcasına sarılmak istiyordum.
***
Evime yeniden geldiğimizde üst üste Ediz'in telefonuna mesaj geldiği için yarım saate yakın onun telefonunu kurcaladım ardındansa benden beklenmeyen bir şey yapıp onunla üç buçuk saat boyunca başım omzunda film izledim şimdide onun sırasıydı odama girmemizle
üzerimdeki tişörtü çıkartmıştı ardındansa pantolonumu çıkartmamı istemişti şuan karşısında iç çamaşırlarımla duruyordum onunlayken sanki kendi benliğimi yitiriyor gibiydim.
Vücuduma baştan aşağı bir bakış attı. boynuma, omuzlarıma, sırtıma ve göğüslerimin üzerine sayısız öpücükler kondurmuştu. Bu yaptığımızın yanlış olduğunu bilmeme rağmen ona bana dokunması için izin veriyordum planlarım ve bedenim ters orantıda işliyordu. Bedenimdeki arzu mantık duygumu tamamen devre dışı bırakıyordu. Elleri kalçamda gezinmeye başladığında "dur ."diye mırıldanmıştım o benim için yasaktı ve bunun farkındaydım onunla daha fazla yakınlaşmam ise beni iğrenç birisi yapardı.
Komidinin üzerinden telefonumu alıp mesajlara baktığımda fuckboyun bir resim gönderdiğini gördüm bu resimde gri kapşonlu birisi vardı ve yanında da Ece.
Fuckboy: sence bu kim?
Aniden Ediz telefonu elimden alıp yere yavaşca attığında derin derin nefes alıp verdim hem resime bakmalıydım hem de ona bir şeyler belli etmemeliydim.
"Bugün ikimizde en büyük yanlışımızı gerçekleştirelim ."diye fısıldadığında kasıklarımda değişik bir şey hissetmiştim. Bedenimi ondan çekerek derin bir nefes alıp verdim ardındansa Yeniden elleri kalçama dokunduğunda "İleri gidemem ben bakireyim ." dedim.
Ellerini çekti ardındansa "özür dilerim ben bir an unutmuşum bunu ."dedi sakince ama aşırı sinirlerim bozulmuştu. Onun her kıza dokuduğu aklıma gelmişti buda çok sinir bozucuydu hareketlerinden de bu konularda tecrübeli olduğu da belliydi.
somurtarak "Bunları kaç kızla yaptın?" diye sorduğumda yüzümü avucunun içine aldı.
"Bunları sayılamayacak kadar çok kızla yaptım ama bu önemli değil önemli olan ilk defa bir kıza ihtiyaç duygusuyla değil de sevgi duygusuyla dokunmuş olmam, Sahra sen benim bunda ilkimsin." dedi.
Tebessüm etmeye çalıştım fakat mutlu olamamıştım onun kardeşimde dahil başka kızlarla bunları yaşaması beni öfkelendiriyordu ilk bu kadar yakın olduğum tek erkek oydu ve bende onun ilk yakın olduğu kız olmayı istiyordum.
Keşke ilk dokunduğun kişi olsaydım." dediğimde içten bir şekilde gülümseyerek "İlk dokunduğum olamadın ama son dokunduğum olacaksın. "dedi.
alaycı bir bakış attım.
"Adından çok çapkınlığıyla tanınan çocuğun son dokunduğu olmak komikmiş." diyerek geri çekildiğimde Ediz kıkırdamıştı.
"Bu konuları konuşmasak daha iyi şimdi uyumalıyız yarın okul var."diyerek pantolonunu çıkartıp yatağıma yattığında şaşkınlıkla ona baktım.
ben hayatımda hiçbir erkekle beraber uyumamıştım sabaha kadar kalp krizinden ölmüş olurdum. "Beraber uyuyamayız." dedim. eliyle yanını işaret etti.
"Sana uyurken dokunacak değilim" dedi. Yanına yatıp yatmamak arasında kalmıştım ilk defa bir erkek arkadaşım olmuştu ve neyin yanlış neyin oğru olduğunu idrak edemiyordum tek istediğim beni anlayacak birinin sıcaklığına sığınmaktı.
Telefonum titredi.
Fuckboy: Seninle konuşmamız gerekiyor aramalarıma bak.
Fuckboy: Eksik parçayı bul.
Kahretsin ! ne yapmam gerektiğini bilmiyordum her şeyin tepetaklak olduğunu hissediyordum.
Mesajı okuduğumda bilinmeyen bir numaradan 32 çağrı geldiğini farkettim.
"Sahra ben sana senin istemediğin hiçbir şeyi yapmam." dedi ardındansa telefonumu elimden çekip masanın üzerine koydu.
"bedenin çok güzel ama ona sen istemeden dokunmam." dediğinde ellerim istemsizce yanağını buldu.
Göz pınarlarımda biriken yaşların akmasına izin vererek" bedenimin güzel olduğunu düşünme , kalbimi düşün veya ruhumdaki yaraları düşün sonrada bana sıkıca sarıl onlar gün geçtikçe derinleşiyor ve ben bunu durduramıyorum." dediğimde Ediz beklemediğim bir şey yapıp alnımı öptü ardındansa sıkıca sarıldı duygularım garip bir şekilde hayatımı şekillendiriyordu.
Ertesi gün
Boynumun gıdıklanmasıyla gözümü açtığımda Ediz'in boynumu öptüğünü gördüm. "Günaydın sevgilim. "diye fısıldadığında kendimi çok garip hissetmiştim, kız kardeşimin katili olduğundan şüphelendiğim kişi şu an yatağımda boynumu gıdıklayarak beni uyandırıyordu. Bu hem hoştu hem de mide bulandırıcıydı onun yanındayken daha önce hiç bilmediğim duyguları öğreniyordum. Ona yakın olmalıydım ama kapılmamam da gerekiyordu. Yanağıma küçük bir buse kondurduktan sonra "hâlâ günaydın demedin sevgilim. "diye fısıldadı.
O sırada babamın evde kalan giysilerinden olan gri bir eşofman altı ve mavi bir tişört giydiğini fark edip istemsizce dudaklarımı dişledim. Gri eşofman ona aşırı derece yakışmıştı. İçimde alevler fokurduyor gibi hissediyordum. Derin bir nefes alıp gözlerimi yumdum.
Kendimi fazla garip hissediyordum.
"Günaydın Ediz. "dediğimde küçük bir çocuk gibi dudaklarını büzerek "Ben senin sevgilinim ismimle hitap etmen saçma, ben senden bana takacağın çocuksu lakaplar beklerdim. "dedi dudaklarını büzerek.
"Günaydın gülüşü güzel adam" dedim.
"Çok tatlısın. "dedi gülerek.
"Tatlı olduğumu biliyorum," dedim sırıtarak.
"yerim seni. "Diyerek yanağıma bir buse kondurdu. Duvardaki saate baktığımda okula geciktiğimin farkına vardım en kötüsü de annemin evde olduğunu unutmuş olmamdı.
"okula geciktik öpücük aşığı. "diye mırıldandığımda küçük bir kahkaha attı. Kendime oyunumu hatırlatmaya çalışıyordum ama her şey doğaçlama gibimsiydi, kendiliğinden gelişiyordu. Mezuniyeti erken yapmıştık ama okul hala devam ediyordu bu da yetmez gibi üniversite sınavına girmemize sadece 2 ay vardı ve ben hiçbir şey yapamayacaktım okul sınavlarımda başarısızdı ikinci sınavlar ise daha da kötü olacaktı.
"Bizimkilerle konuştum bugün okula geç gideceğiz okuldan önce biraz içeceğiz." dediğinde kaşlarımı çattım.
"Dün sana bunları bırakmanı istediğimi söyledim. "dediğimde belimi sıkıca kavrayıp beni kendine yasladı.
"Yavaş yavaş ikisinde bırakacağım ama bu ara izin ver içeyim zor zamanlar geçiriyorum" dedi onun dudaklarına küçük bir buse kondurdum.
"Bu ara çok karışmayacağım ama bunları azaltacaksın. "dedim kesin bir sesle. İlk defa bir erkekle çıkıyordum ve ona nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum onunla oynuyordum ama alkolde almasını istemiyordum.
"Azaltacağım. "dedi. sonra omuzuma küçük bir öpücük kondurup yataktan kalktı.
"Annen uyanmadan gitsem iyi olur. "dedi buz mavisi gözlerini bana dikti.
Tamam git o birazdan uyanır. "dedim.
Sırıtarak" üzerini yanımda giysene, sen fazla utangaçsın bu utangaçlıktan kurtarmalıyım seni. "dedi.
Tebessüm ettim.
"Hayır sen gittikten sonra giyinirim. "dedim.
"Ediz Bakırcıoğlu yanında olmadan soyunamazsın. "dedi nefesini boynuma vererek.
Yapma, ya" diye mırıldandığımda yanağıma küçük bir buse kondurdu.
Beni taklit ederek. "yapma ya "dedi.
Yanağına hafifçe vurdum.
Buz mavisi gözleri parıldadı. "Sahra canını sıkma sadece arkadaşlarla biraz içeceğiz, sarhoş olup birisiyle yatacağımı düşünüyorsan öyle bir şey olmayacak ben kendimi değiştirdim. Senden öncesini unut senden sonrası önemli" diye fısıldadı.
"belki ilkim değilsin ama sonum olacaksın Sahra "diyerek devam etti. Kendime oyunu hatırlatmaya çalıştığımda yanağıma bir buse kondurdu ve "Ben sadece senin tenine bağımlıyım "dedi.
O sırada bu romantik anı mahveden ise tabiki de Annemin sesiydi.
"Sahra uyan okula geç kaldın. "diye bağırdığında telaşla Ediz'e baktım annemin sesi gittikçe yakınlaşmaya başlıyordu.
"Ediz biz bittik. "dediğimde Ediz benim gibi telaşlanmak yerine gülümsüyordu.
"Dolapta saklanayım sonra sen gelirsin çıkarım." "dedi ardındansa yanağımı öpüp dolaba girdi.
Odanın kapısının açılmasıyla yutkundum.
"İstersen bugün okula gitme." dedi sakin bir sesle.
"Okula gitmem daha iyi olur daha konu kaçırmak istemiyorum." dedim.
Telefonumun melodisini duydum.
Fuckboy: Annen odadan çıktıktan sonra Ece'nin dolabının arkasında seni bekliyor onun tam arkasında senin için bir ipucu var.
Fuck boy : Görüntü
Ekranda beliren ile gözlerim kocaman açılmıştı anneme hiçbir şey belli etmemek için telefonumun kilit tuşuna bastırdım . Siktir ! az önce Ece'nin çırılçıplak bir şekilde Ediz ile kendini resmettiği tuvali görmüştüm. Ellerim titriyordu , boğazım düğümleniyordu en kötüsüyse yer ayaklarımın altından kayacakmışcasına hissediyordum. Anneme ödev bahanesi yapıp yanından uzaklaşıp Ece'nin odasına girip dolabın arkasına baktım oradaydı tuval.
Onu dolabın arkasından çıkarıp incelediğimde çıplak bir şekilde tuvalin üzerinde ikisi tasvir edilmişti. Boğazım düğümlenmişti o sırada tuvalin arkasındaki yazıyı gördüm.
"Kırmızı başlıklı kız kurda tamamen teslim olurken her şeyden habersizdi.
Her şey gittikçe daha da kötüleşiyordu ve ben gerçeklere öğrenmeye çalışırken hiçbir şeyi beceremiyordum. Telefonumu çıkarıp fuckboyu aradım. Onda sandığımdan fazlası vardı. İlk çalışta açtığında beni kalın sesi karşıladı. "Beni neden aradın uslu kız ?"
Gerginlikle yanağımın içini dişledim. "^Bana ipucu vermek yerine katilin kim olduğunu söyle.
Kahkaha sesi duyuldu. "Belki de bendirim ."
"Eğer sensen seni kendi ellerimle öldürürüm ama işte sen gibi gelmiyorsun katil olsaydın bana yardım etmezdin." dedim kısık sesle.
"Zeki kızsın ."dedi.
"Katil kim lütfen söyle. " dediğimde garip bir takırtı sesi geldi.
"Onu da sen bulacaksın."
"Benimle oyun oynama artık, onun ismini ver ."dediğimde telefon yüzüme kapandı.
Şerefsiz ! Katili bilmesine rağmen onu suçluyordu. Duvara yasladığım tuvale baktığımda gözlerim doldu herkes şüpheliydi ve ben şüphelendiğim adamla sevişmiştim. Telefonumdan kamerayı açıp Tuvali çektim sonrasındaysa Ediz 'e gönderdim.
Gönderilen : EDİZ
GÖRÜNTÜ
Gönderen : Ediz
Bu da ne böyle , hass çıplağım
gönderilen: Ediz
Ece yapmış bunu haberin var mıydı ?
Gönderen : Ediz
Haberim falan yoktu bu ne sikim böyle
Mesajını okuduktan sonra mesajlardan çıktım ve tuvali geri olduğu yere koyup yatağıma ilerledim dayanacak gücüm kalmamıştı kim iyiydi kim kötüydü bilmiyordum tek bildiğim bir kapanın içinde gibi hissettiğimdi.