KAYIP YILDIZ (BİTTİ)

By eceack

775K 61.9K 7.9K

EJDERHALAR SERİSİ 1.KİTABIDIR ... Onlar Tanrıların yeryüzüne gönderdiği en güçlü, en kudretli, en korkunç kat... More

🔥 AV
🔥 YARIŞMA
🔥 YÜZÜK
🔥 YABANCI
🔥 EJDERHALAR
🔥 KOLHİS
🔥 İLK GECE
🔥 PERİLERİN ATEŞİ
🔥 ESKİ ZAMANLAR
🔥 ALIŞMAK
🔥 ÖZEL BİRİ
🔥 YAKICI ÜRPERTİ
🔥 KİTAP
🔥 AXEL ALERON
🔥 KUYTU KARANLIK
🔥 ÖFKE
🔥 GEZİNTİ
🔥 İYİLİK
🔥 EJDERHA ÖPÜCÜĞÜ
🔥 HAZIRLIK
🔥 HAPİSHANE
🔥 ORPHIX SARAYI
🔥 KAYIP YILDIZ
🔥 ŞÖLEN GECESİ
🔥 SİLAS
🔥 DÜŞÜNCELER
🔥 İNTİHAR
🔥 HESTİA
🔥 GÖKYÜZÜ
🔥 KİVİ
🔥 HELLION
🔥 GECE
🔥 ATEŞ
🔥 SOHBET
🔥 KIZ KARDEŞ
🔥 MALİKANE
🔥 KEDER (FİNAL)
🔥 TEŞEKKÜRLER
🔥 SOĞUK ATEŞ

🔥 BİLİNMEYEN GERÇEKLER

16.7K 1.5K 294
By eceack

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN. İYİ OKUMALAR 🔥❤

23.bölüm

"Çünkü o kırmızı elmas yüzüğün sahibi başından beri bendim. Elmas yüzük seçimi yanlış yapmadı. Borgias yüzüğü, Borgias Ejderha Efendisinin, yani Kreon Borgias'ın sevgilisini seçmekle yükümlüdür."

Dudaklarımdan kısa bir gülüşün fırlamasına engel olamadım. Kreon Borgias karşımda alaylı ifadesi ile otururken konunun ne kadar ciddi olduğunu idrak edemiyordum. 

"Çok iyi bir şaka değil fakat ejderha efendilerinden biri olduğunuz için sanırım gülmeliyim."

Kaşlarından birini havaya kaldırdı fakat alaylı sırıtması orada bir yerdeydi. "Şaka değil, tatlım."

Gülümsemem yüzümde dondu ve kaynar suların başımdan aşağı döküldüğünü hissettim. "Ne?" 

Masanın üzerindeki şarap kadehine uzandı ve tadını çıkararak ağır ağır yudumladı. Kadehi dudaklarından uzaklaştırdığında omuz silkti. "Baş düşmanım Axel Aleron'un gelinini kendim seçecek değildim." Hafifçe kıkırdadı. "Fakat sağ olsun, benim gelinimi o kendi elleriyle buldu."

"Neler söylüyorsunuz?"

"Konuyu açıkça ifade ettiğimi düşünüyordum fakat istersen uzun uzun da anlatabilirim." Nefes almaya çalışırken başımı ağır ağır salladım. Konuşamayacak kadar afallamış hissediyordum. 

"Tamam." dedi derin nefes alarak. Az evvel alayla bakan adam aramızdan ayrıldı ve Kreon Borgias'ın yüzü büyük bir ciddiyete büründü. Bu aşamadan sonra anlatacağı şeylerin hoşuma gitmeyeceğini anlamıştım. Derin nefes aldım. Yoksa anlatacağı şeyler hoşuma mı gidecekti?

"Penelope ve Axel'in evlenmesine karşı çıktığım doğrudur. Düğün gecesinden bir gün önce yaşanan her şeyi sana anlatmayacağım. Çünkü birkaç saat sonra yapılacak olan büyük bir yarışma var ve bu tatsız konuyu açmak demek Axel'i paramparça etmeme sebep olabilir."

"Tamam." dedim diyeceğimi bilemeyerek.

"Axel'in birkaç ay sonra lanetli bir büyü yüzünden taşa dönüşeceği bir gerçek. Ona bu lanetli büyüyü ben yapmadım fakat burada yapan kişiyi de açık etmeyeceğim." Sustuğumu görünce konuşmasını sürdürdü. "Axel taşa dönüşeceği için fazla endişeliyken Efendi Ejderhalardan Brandon'dan yardım istedi." Burada tatsızca güldü. "Ben de ona umut olsun diye Borgias yüzüğü sayesinde Penelope'yi bulabileceğini ve bu lanetten kurtulacağını söyledim. Ancak insanların bilmediği şey şu ki Borgias yüzüğü sadece benim gelinimi seçer. "

"Ama neden? Neden ben? Bütün bu olanlarla ne alakam var? Neden bir ejderhanın sevgilisi olmam gerekiyor?" Nefes nefeseydim ve Kreon'a şokla bakıyordum. "Sadece bir yarışmaya katılacaktım ve sadece bir ayı avlamam gerekiyordu. Neden iki ejderha arasına süregelen bir savaşın ortasına düştüm?"

Nefes alırken neşesizliğini koruyordu. "Biliyorum." dedi yavaşça. "Bütün bu olanların arasına birden bire düşmüş olmak seni şok etmiş olmalı." 

"Neden ben?" diye sordum tekrar. 

Elini uzatıp masanın üstünde gergince kavuşturduğum ellerimi yakaladı. Sıcak parmakları, buz tutan ellerimi sararken, "Tüm bu karmaşıklık için özür dilerim, Freya. Ancak seni yüzyıllardır bekliyorum." dedi. 

Kalbim durmuş gibiydi. Axel'in yanında çılgına dönen beynim, Kreon'un karşısında eriyip akıyordu.  Neden ellerimi ondan kurtarıp kaçamıyordum? 

Konuyu değiştirmek için, "Axel ve Penelope'ye ne olacak?" diye sordum. "Axel birkaç ay sonra taşa mı dönüşecek?"

Sorum Kreon'un çekilmesi için yeterli oldu. Sandalyesinin arka kısmına yaslanırken dudakları gerilmişti. "Axel'e ne olacağı umurumda bile değil. Başına gelen her ne varsa hak ediyor."

"Ya Penelope?" dedim. Aklıma gelen konuyla buz tuttum. "Yoksa onu öldürdün mü?"

"Hayır, öldürmedim. Ancak onunla ilgili başka sorular sormana karşın hiçbirini cevaplamayacağım."

Gözlerimi kırpıştırarak karşımda sarsılmaz bir kuvvetle oturan adama baktım. Onun geliniydim. Söylediği gibi kırmızı yüzük Borgias ejderha efendisine aitse ömür boyu ona aittim. Bu düşünce kalbimi yüksek bir ritimle çarptırırken Kreon'un yüzünde tembel bir sırıtış meydana geldi.

Sırıtışına karşılık boğazımı temizledim. "Axel ve Penelope için üzülmüyor musun? Onlar çok büyük iki aşıkmış. Nasıl olur da sevenleri ayırırsın?"

Kıkırdadı. "Üzülmüyorum." 

"peki şimdi ne olacak? Axel'in evinde kalmaya devam mı edeceğim? Yoksa yeryüzüne evime mi döneceğim?"

"Seni Penelope sandığı için onunla biraz oynayabilirdim ancak seni kuleye kapatması sabrımı zorladı. Bu yüzden benimle Hellion'a gelmeni istiyorum."

"Axel'e ne diyeceğiz? Ya sorun çıkarırsa?" İlk zamanlar beni ailemle tehdit ettiği için belki hırsını ailemden çıkarırdı.

Kreon, Axel'i umursuyormuş görünmüyordu. "Sorun çıkarmak istiyorsa çıkarsın. Birkaç ay sonra başına gelecekler için korkudan titremesi normal. Kolhis ejderha efendisinin sinirini izlemek bir tür rahatlama aktivitesi gibi." 

"Senin için söylemesi kolay. Ya bana kızdığı için aileme zarar verirse?"

"Merak etme, Freya. Sana ait olan her şeyi korumaya dünden istekliyim." Sahiden Borgias Ejderha efendisinin gelini miydim? 

"Daha birkaç kez gördün ama bu tarz şeyler söyleyebilecek kadar kendine güveniyorsun." 

Sırıttı. "Biliyorum söylediklerim yeni yetme aşıklar gibi çıkıyor. Ama doğrular bunlar."

Sandalyesinden kalkarken hala sırıtıyordu. "Ben akşam için giyinmeye gidiyorum. Sen de hazırlansan iyi olur. Çünkü yarışmaya beraber katılacağız." Kapıdan çıkmadan evvel söylediği şeyi son anda duyabildim. "Kollarını açıkta bırakan şeyler giy. Hellion Ejderha Efendisiyle olduğunu herkes bilmeli."

🔥🔥🔥

Odamda tanımadığım birkaç kız üstüme bir şeyler giydirirken ne düşüneceğimi bilmiyordum. Sabahtan bu yana yaşadığım onca şeyden sonra en çılgını şüphesiz Kreon Borgias'ın gelini olmamdı. 

Düşüncesi bile midemin kaynamasına, içimde bir yerlerin fokurdamasına yol açıyordu. Axel ile olabileceğimi öğrendiğimde yaşadığım endişe ve kaygı beni yerimde durdurmazken, Kreon'da sadece büyük bir heyecan hissediyordum.

Ve bu heyecan beni Axel'den daha fazla korkutuyordu. Sadece birkaç kez gördüğüm birine bu şekilde heyecan duymam anormal geliyor, aklımı sorgulamama yol açıyordu. Kreon ile Hellion'a gitme düşüncesi beni hiç olmadığı kadar endişelendiriyordu. 

Sahiden de bir ejderha efendisiyle evlenip sonsuza  dek mutlu mu yaşayacaktım? Masallarda prenseslerin başına bu tip olaylar geliyordu. Ama onlar prensesti. Ya ben? Bir yüzük buldum diye neden biriyle evlenmem gerekiyordu? 

Etrafımda dönen üç genç kadın sırasıyla saçımı tarayıp toplarken, üstüme garip kıyafetler giydirirken düşüncelerimden dolayı hazırlanma sürecimi hatırlamıyordum. Fakat giydiğim kömür karası elbiseye bakarken nutkum tutulmuştu.

Şeffaf tül bütün bedenimi baştan aşağı dolanırken, göğüs ve kalça kısmımı kalın kumaşlar büyük bir mahremiyetle örtüyordu. Kollarım açıkta kaldığı için vahşi dövmeler oldukça dikkat çekiyordu. 

Saçlarım sıkı bir at kuyruğu şeklinde yukarıdan toplanmıştı. Kızlardan biri gözlerime siyah boya sürdüğünde bakışlarım buğulaşmış, kırmızı dudaklarım dolgun durmuştu.

"Çillerim kapatmayacak mısınız?" diye sordum. Ruth çillerimin kalın bir pudra tabakasıyla örtülmesi gerektiğini söylerdi. 

"Hayır." dedi içlerinden biri. "Çilleriniz size ayrı bir güzellik kapatıyor." 

"Teşekkür ederim." diye fısıldadım.

"Hem Efendi Kreon bunun için bizi özellikle tembihledi."

"Ne yani?" Şaşkın ses tonum görülmeye değerdi. "Kreon çillerim konusunda sizi tembihledi mi?"

"Evet. Sizin güzelliğinizin kaynağı bu vahşi çillermiş."

Yüzümü buruşturdum. Sırf bir yüzük buldum diye neden koskoca bir ejderha bu şekilde davranıyordu? Tamam, onu ben de çekici buluyordum. Ancak sadece bu kadardı. 

Bu deli saçması hikayeler yüzünden Kreon Borgias beni güzel mi buluyordu? Sanki bana anlatılmayan eksik bir şeyler vardı. Bilmediğim, varlığından habersiz olduğum şeyler bu hikayeyi boş kılıyordu.

Kreon odanın kapısını çaldığında hazırlanmam çoktan bitmişti. Üç kadın, Kreon'un gelmesiyle aniden ortadan kaybolurken Kreon heybetli vücuduyla odayı kapladı. Alev alev yanan bakışları bütün vücudumu tepeden aşağı süzdü. 

Dik durdum ve ona meydan okuyarak baktım. Aynı şekilde tepeden tırnağa onu inceledim. Vücut kasları, göğüs kafesini saran deri kumaşı yırtacak gibi dururken aynı renk pantolonu bacaklarını asaletle sarıyordu.

Açıkta kalan kollarında bana yaptığı dövmelerin aynısı görmem mümkündü. Bir kolunda birbirini saran siyah ve beyaz renkli ejderha deseni varken öbüründe alevler yanıyordu. 

"Çok güzel olmuşsun."

"Teşekkür ederim." 

"Çıkalım mı?" diye sordu. "Festival yarım saate başlayacak."

"Olur." dedim cılız tonla. Axel'i düşünürken hala nasıl tepki vereceğini düşünüyordum. Penelope olmadığımı anladığında kim bilir nasıl öfkelenecekti? Kreon düşüncelerimi hissetmiş gibi ben bir şey demeden parmaklarımı yakaladı ve sol koluna geçirdi. 

🔥🔥🔥

Arena tam hayal ettiğim gibiydi. Binlerce insan şekline girmiş ejderha, büyük bir daire biçimine getirilmiş arena alanını kaplıyordu. Kalabalık gruplar hayvani sesler çıkararak ortada dövüşmek için hazırlanan gruba sesli tezahüratlarda bulunuyor, bazı zamanlar onlara şarkı söyleyerek destek oluyordu.

Ejderha grupları on iki farklı dilime ayrılmıştı. Daire biçimdeki alanda en ön kısımlarda on iki ejderha efendisine ait büyük bir loca bulunurken, arkaya doğru genişleyen kısımlarda düşük sınıflı ejderhalar oturuyordu.

Asil grubun yer aldığı Ejderha Locaları demir kafeslerle özenle korunurken, tek bir locada en az dört beş kişi oturuyordu. Kreon kendi locasına yerleştirilmiş olan heybetli tahtta bir asilzade olduğunu belli ederek arenayı süzerken beni zoraki olarak tam yanına oturtmuştu. 

Yanımızda bu duruma sanki yüzyıllardır aşina olan birkaç kişilik komite üyesi bulunurken diğer localar ve ejderha grupları şaşkınlıkla bakıyordu. Birbirlerini dürtüyor, beni işaret ediyor, Kreon'un yaptığı bu davranışa bir şekilde anlam bulmaya çalışıyorlardı.

Ancak Kreon onlara kayıtsız kalıyor, sanki bizi işaret ettiklerini görmemiş gibi davranıyordu. Yerimde huzursuzca kıpırdanırken bu durumun sadece Axel'i kızdırmak için olduğunu düşünüyordum.

Yarım saat sonra Kreon'un gelini olmayacağıma kanaat getirmiş, beni sadece Axel'i kızdırmak için bir piyon olarak kullandığına ikna olmuştum. Diğer türlü durumda dokuz yüz yaşından daha büyük olan bir ejderhanın sıradan bir kızla evlenmek istemeyeceğini düşünüyordum. 

Ruhsuz bakışlarım, Axel'in gerilen suratını görmemle son buldu. Kendi locasından bizimkine gelmek için hareket ederken bana öldürecek gibi bakıyordu.

Continue Reading

You'll Also Like

1.8K 120 30
Cadı Sofi'nin, prens Ailios'a duyduğu öfke, büyüyle mühürlendiği zaman, taşları yerinden oynatacaktı. Zaman geriye doğru akarken cadı Sofi'nin dileği...
66.9K 2.1K 25
Tarih bazen en ufak şeyde değişebilirdi. Ve öyle de oldu zaten. Mesela 2 sultanın yer değiştirdiğini düşünün ya da 1. Ahmed'in kafes sistemini yerin...
543K 31.2K 66
"Bir şey soracağım?" Durup hafif arkamı döndüm. "ALEDA... Ne demek?" " dedi. Güldüm. " Kanatlı demek. " dedim. Kahkaha attı. " Senin kanatların yo...
24.5K 319 21
Şahsıma kurulan şeytani bir kumpas sebebiyle ayak kölesi oldum. Bu durumdan nasıl kurtulacağım (Şantaj Kölesi hikayesinin 2.sezonudur. 35 bölümden de...