Bebeğimiz İçin • [b×b]

By mavigollge

876K 70.2K 44.7K

[Tamamlandı] Anıl, boşanma aşamasındayken hamile olduğunu öğrenir. -Mpreg- 🌈 Herkesin eşit haklara sahip old... More

Tanıtım
1|Doğum Günü
2 |Boşanmak İstiyorum
3|Bir şans daha
4|Kimseye belli etme
5|Çilekten nefret ediyorum
6|Seni özgür bırakmalıyım
7|Seni özlüyorum
8|Bu evlilikten sıkıldım
9|Çok güzeldik biz
10| Sessizlik
11| Belki de iyileşebiliriz
12| En çok seni sevecek
13|Yeni bir sayfa
14| Göl kenarı
15|Kimse benim eşimi üzemez
16|Tatlı anılar
17|Otel
18| Haber yazısı
19|Düzeliyoruz sanmıştım
20|Bana güven
21|Evimize gidelim
22|İyileşmemizin tek yolu
23|Aile ziyareti
25|Beraber duş alalım
26|Kilo takıntısı
27|Trip
28|Dünya güzelim
29|Yabancı
30|Bebek
31|Endişe
32|Misafir
33|Anne ve Baba
34|Şirket
Final|Bebeğimiz İçin

24|Bebeğimizin cinsiyeti

26.5K 1.9K 1.3K
By mavigollge

En son neler olduğunu hatırlamak için önceki bölüme göz atın derim..

Biraz zaman atlaması var bölüm içinde.

*

Saat sabahın sekiziydi.

Hafta sonunda bu kadar erken uyanmamdaki sebep neydi ben de bilmiyordum. Karnım gittikçe büyüdüğü için geceleri uyumak beni zorlar hale gelmişti. Rahat olduğum uyku pozisyonunu bir türlü bulamıyor, yarım yamalak uykuyla sabah ediyordum.

Savaş hala yataktaydı. En son duş alacağına dair bir şeyler mırıldanıyordu ama ne yapar bilmiyordum. Eğer üşengeçliği tuttuysa hala yatakta uyuklamaya devam ederdi.

O geceden beri büyük sorunlar yaşamıyorduk. Ailemden geldiğim akşam beni şefkatle sarmalamış, sakinleşene kadar yanımdan ayrılmamıştı. Ona babamın söylediği cümleleri olduğu gibi aktaramamıştım çünkü bunu yaparsam Savaş benim kadar alttan almaz, sorun çıkartırdı.

Zaten aile hayatımın ne kadar tuhaf olduğundan haberdardı. Lise zamanlarında her kavgamızdan sonra kollarına koştuğum için her fırsatta yetersiz olduğumu yüzüme vurduklarını biliyordu.

Yalnızca minik bir sorun vardı. Çağatay'ın döndüğünü söylememiştim. Annemle babama bir şey yapamayacağı için bunu öğrenir öğrenmez ona bulaşırdı ve ben Savaş'ın başına sorun açmasını istemiyordum. Ben ailemin bu tavırlarına alışmıştım.

Şimdi ise, asıl ailem için kahvaltı hazırlıyordum.

Orhan ve Umut babamı kahvaltıya davet etmiştim. Savaş'ın dahi haberi yoktu, birden aklıma gelmişlerdi. O akşam onlara söylenen sözler öylesine içime oturmuştu ki haftalardır her fırsatta ziyaretlerine gidiyor, asıl ailemin kimler olduğunu kendime hatırlatıyordum.

Son krepi de tabağa alıp ocağın altını kapattığımda sofra hazır sayılırdı. Umut babam portakal suyunu çok sevdiği için taze portakallar almıştım. Onu da hallettikten sonra işim kalmıyordu.

"Hayatım?" Savaş'ın uykulu sesinin hemen ardından belime sarılan kolları aklımdaki düşüncelerle beraber omzumdaki onlarca yükü de alıp götürürken bariz bir şekilde hafiflemiş, başımı omzuna yaslamıştım. "Neden bu kadar erken uyandın?"

"Uyuyamıyorum çünkü. Sen mışıl mışıl uyuduğun için bilmiyorsun tabii."

Aslında içimdeki duygular oldukça ılımlıydı. Savaş'a karşı sevgi doluydum ama ağzımdan çıkanlarla hissettiklerim birbirini tutmuyordu. Bu huysuzluk nereden gelmişti bilmiyordum.

"Bari bir günaydın deyip öyle soksaydın lafını." boynuma bastırdığı dudaklarıyla bana kocaman bir öpücük verdi. "Bebeğim, babanı sen mi sinirlendirdin yoksa?" karnımı okşuyordu yavaşça.

"Evet, hiç uyutmuyor beni. Çok sinirlendirdi beni Savaş!" ona doğru dönerek boynuna çıkarttım kollarımı. Sonunda derdimi anlaması beni mutlu etmişti.

"Ne kadar da üzmüş babasını..." yanaklarımı kavrayıp büzülmüş dudaklarıma bir öpücük bıraktığında gözlerim anında kapandı. Bedenim onun özlemi yüzünden kıvranıyordu ama Savaş'ta hala bir tık yoktu! Sürekli geçiştiriyordu.

"Özkan sorun olmayacağını söylemişti." dedim, kahvaltıya geçmeden önce yapılacak son konuşmayı yapıyordum şu an. "Ama hala-hala..."

"Korkuyorum. Çok zor tutundu zaten, bir anlık şeyler için zarar görmesini kaldıramam." dudaklarıma bir öpücük daha bırakıp artık tamamiyle belli olan karnımı okşadığında yüzümde daha anlayışlı bir ifade oluştu. Sebebinin bu olduğunu bildiğim halde bir tarafım mantıklı düşünmemi engelleyecek kadar istekliydi.

"Dört aylık oldu işte, ne zaman doğacak bu?"

Huysuz mırıltıma karşı sessizce kıkırdarken saçlarımı okşadı ve alnıma da bir öpücük bıraktı. Sabah sabah öpmüştü her yerimi. Daralmıştım!

"Az kaldı sayılır." gözleri sofraya kaydığında bebek konusunu kapatmıştı. "Bu kadar şeye ne gerek vardı güzelim? İki kişiyiz alt tarafı."

"Babamları davet ettim!"

"Babamları?" kaşlarını çattı. "Keşke bana da sorsaydın davet ederken. Her gün buradalar zaten."

"Arkalarından böyle konuştuğunu bilseler sana kırılırlardı."

"Ne yaptım sanki?" Savaş homurdanarak kollarını belimden ayırdığı sırada kapı çaldı. Ben zilin sesine karşı sevinçle gülümserken sevgili eşim gözlerini devirmiş, ağır adımlarla antreye doğru ilerlemişti.

Savaş'ın açtığı kapıdan girip mutfağa doğru adımlayan babalarıma bakıp "Hoş geldiniz!" dedim, tüm enerjimle. Onların desteğini hissetmek bana çok iyi geliyordu. Yalnız olmadığımı hatırlıyor, zor durumda kaldığımda sığınacak bir ailem olduğunu yeniden hissediyordum.

"Hoş bulduk bebeğim. Ne güzel bir sofra hazırlamışsın sen öyle!" Umut babam yüzündeki geniş gülümsemeyle bana sarılırken Orhan babam kaşlarını çatmış, Savaş'a bakıyordu.

"Bu koca herif sana hiç yardım etmedi mi yoksa?"

Dudaklarımı birbirine bastırarak başımı iki yana salladığımda Savaş'ın gözleri büyümüş, "Haberim yoktu!" demişti hızlıca. "Gerçekten haberim yoktu. Uyandırsaydı yardım ederdim!"

"Portakal suyunu unuttum! Siz üzerinizi çıkarırken ben onu-"

"Onu da Savaş yapsın oğlum, bırak sen." diye huysuzlandı Orhan Bey, aynı zamanda ellerini yıkamak adına banyoya doğru yönelmişti. "Tembel bu çocuk, hep tembeldi..."

"Diyene bak, şirkette tüm dosyalardan kaçan Orhan Karahan mı söylüyor bunu?"

Savaş'ın cümlesiyle kocaman bir gülümseme kapladı tüm yüzümü. Aynı şekilde Umut babamda gülümserken Orhan Bey aniden arkasını dönmüş, onun dönmesiyle de Savaş'ın sesi kesilmişti.

Babasıyla atışırken küçük bir çocuğa dönüşen kocama doğru adımlayıp parmak uçlarımda yükselerek dudaklarına bir öpücük kondurduğumda ise karşılığını belime dolanan kollarıyla almıştım.

Bizim ailemiz böyleydi işte. Birbirlerine laf atsalar dahi bu sadece şakadan olurdu. Kimse kimseyi bilinçli bir şekilde kırmaz, gülümsemeleri yüzünden eksik olmazdı.

Benim asıl ailem böyleydi.

*

"Bebeğim, hadi artık..."

Savaş'ın derinden gelen sesi saatlerdir yattığım yatağın içinde yuvarlanmamdan başka bir şeyi sağlamadı.

Örtünün altındaydım. Kafama kadar çekmiş, gözlerimi sımsıkı kapatmış, bacaklarımdan birini de örtünün üstüne atarak en rahat olduğum pozisyonu almıştım. Çıplak bacağım her rüzgar esişinde üşüse de umurumda değildi, bebeğim ve ben bu şekilde rahattık. Kalkmak istemiyordum.

"Anıl, umarım geldiğimde yataktan çıkmış olursun. Randevuyu kaçıracağız!"

Sinirli homurtusuna kulak asamayacak kadar uykulu bir haldeydim. Dün gece geç saate kadar film izlememin sonucuydu bu. Kendime gelemiyordum işte.

"Hala yatıyorsun ya, bari doğrulsaydın!"

"Bağırma bana. Bağırıyorsun hep."

Kafam yorganın altında olduğu için ziyadesiyle boğuk çıkan sesime karşı hafiften kıkırdadığını işittim. Gülümsemesi daha da sinirimi bozarken gözlerimi asla açmadan uykuma kaldığım yerden devam etmeye çalıştım.

"Hayatım, kontrole gideceğiz. Hadi ama."

"İstemiyorum."

"Güzelliğim."

Yatağın bir tarafındaki ağırlaşmadan anladığım kadarıyla yanıma oturmuştu. Bir kolu hemen belimi sararken yorganın üzerinden üstüme uzanmış, kafasını omzuma yaslamıştı ancak ağırlığını vermiyordu.

"Git Savaş."

"Bebeğimizin cinsiyetini öğreneceğiz bugün."

Kurduğu cümle kalbimin heyecanla çarpmasına sebep olurken yorgana daha sıkı sarıldım.

"Tamam. Gidip öğren o zaman."

"Sensiz öğrenebilsem gerçekten giderdim. Ne kadar inatçısın!"

Yorganı çekiştirmesiyle sinirle kaşlarımı çattım. Omzumdan kalkmıştı. Ağırlığını vermediği halde altında resmen ezilmiştim ve kalkmasıyla rahat bir nefes almıştım. Beni rahat bıraktığı için sevinirken dudaklarının baskısını bacağımda hissettim. Hem okşuyor, hem de öpüyordu.

"Hadi aç şu örtüyü, boynunu öpeyim biraz." tek bir hamlede yorganı belime kadar indirdiğinde sinirle oflamaya başlarken Savaş benim bu aksi hallerime hiç aldırmamış, dediğini yaparak başını boynuma gömmüştü. "Mis gibi kokuyorsun."

"Öpme beni."

"Hadi hayatım, kalk artık."

Artık tamamen kendini belli eden karnıma getirdi elini. Minik bebeğimiz tamı tamına dört aylıktı ve şu ana kadar gittiğimiz kontrollerde kendisini sakladığı için cinsiyetini öğrenememiştik.

"Kontrolden gelir gelmez uyuyacağım!" sinirle doğrulup açtım gözlerimi. Savaş, benim sinirime hiç aldırmadan pis pis sırıtıyordu. Karnımı okşayıp geceliğimin sıyrılmış yakasını düzeltirken de gözlerini hiç ayırmadan beni izlemiş, arada eğilip boynumu öpmeye çalışmıştı.

"Tamam, uyursun gelir gelmez..."

Onun kollarından sıyrılıp yataktan kalkabildiğimde benim için çıkarttığı kıyafetlere baktım. Normalde Savaş'ın tarzını beğenirdim fakat şu an seçimleri çok da hoşuma gitmemişti. Hava iyi sayılırdı, boğazlı bir kazak giymeme gerek yoktu.

Kendi seçtiğim giysilerle üzerimi giyerken yatağın üstünde biraz toparlanıp beni izlemeye başlamıştı. Gözlerini kaçırma zahmetine girmeden açık açık süzüyordu beni.

"Dağra aradı bugün, yeni tasarımları çok beğendiklerini söyledi."

Eray ve Dağra, arkadaşlarının düğünü için hazırladığım gömlekleri çok beğenmişlerdi ve yanıma sık sık uğrar hale gelmişlerdi. Özel bir durum olduğunda daima bana ulaşmalarını seviyordum. Babamın söylediğinin aksine, ben insanların oldukça beğendiği bir tasarımcıydım.

"Sevindim. Ben de Eray'la konuşmuştum. Tatlı biri ama telefonu yüzüme kapattı."

"Neden?"

"Konu bitti galiba, dedi. Kapattı sonra."

Karnımı rahatsız etmemesi için rahat bir eşofman giyip üzerimi son kez kontrol ederken Savaş'da ayaklanarak telefonumu ve cüzdanımı yanına almıştı. Arkamdan eşyalarımı toparlamasına alışmıştım artık çünkü ben, karnım henüz kocaman olmamasına rağmen eğilemiyorum bahanesiyle birçok şeyi yapmayı bırakmıştım.

Birkaç dakika içerisinde evden çıkıp hastaneye kadar gelmiştik. Arabada fazla konuşmamış, Savaş'ın açtığı hareketli şarkıya eşlik ederek ilerlemiştik.

Özkan'ın odasından içeri girip artık söylemesine gerek kalmadan uzanırken o Savaş'la selamlaşmakla meşguldü. Bu ikisi arasındaki saygı ekleri gittikçe kalmaya başlamıştı. İyi anlaşıyorlardı.

"Nasıl hissediyorsunuz Anıl Bey?"

"İyiyim, uyuyamıyorum ama hiç."

"Ağrınız oluyor mu?"

"Bazen."

"Bir bakalım." Savaş'ın tişörtümü yukarı sıyırmasıyla açılan karnıma jeli sıktı. "Bu sefer cinsiyetini öğrenebiliriz diye düşünüyorum."

Özkan'ın cümlesiyle heyecanla Savaş'a baktım. Beni değil de direkt ekranı seyrediyordu. Sanki biraz daha gözlerini kısarak bakarsa o karaltıdan bebeğin cinsiyetini görebilecekti.

"Oh...harika. Bebek kendisini saklamıyor. Söylememi ister misiniz?"

"Saçma sorular sormasan mı Özkan?" diye terslendi Savaş. "Bir aydır öğrenmeye çalışıyoruz zaten. Söyle hemen."

"Bebeğiniz...erkek!"

Savaşın gözleri irileşip benim heyecandan büyümüş gözlerimle birleştiğinde alt dudağını dişleri arasına alarak sırıtmıştı. Başından beri bebeğimize oğlum diye seslendiği için bu habere şaşırmamıştım. Sanki ikimizde erkek olacağını hissetmiş gibiydik, aksini düşünmemiştim bile.

"Biraz minyon bir bebek olacak fakat şimdiden çok güçlü olduğunu söyleyebilirim. Duruşunu görebiliyor musunuz?" Özkan, bizden daha heyecanlı haliyle ekranı işaret etti. Artık bebeğimizin görüntüsü belli oluyordu. Minik vücudunu kolaylıkla seçebiliyordum.

"Harika. Her şey yolunda gidiyor. Siz artık ne yapmanız gerektiğini çok iyi biliyorsunuz Anıl Bey. Hareketlerinize dikkat edin, ağır şeyler kaldırmamaya gayret gösterin...Bir sonraki ay görüşürüz."

Karnımı silmem için bıraktığı peçeteyle beraber ayaklandığında Savaş kalkmama yardımcı olmuştu. Parmakları kıvırcık tutamlarımı saçımın arkasına sıkıştırıp yanağıma bir öpücük bırakırken "Söylemiştim." diye fısıldadı. "Oğlumuz olacağını söylemiştim sana."

*

Bir sonraki bölüm daha fazla zaman atlaması olacak vee, bir iki bölüm içinde bebek gelecek. Bebek için güzel sahneler kurguluyorum

Kitapta da hala smut yok haa bir sevisemediler

Simdi önerdiginiz erkek bebek isimleri arasından birkacını sectim. En sevdiginize yorum yapin. Bebisin ismini hep beraber secelim<3

Arel

Bulut (en çokk önerilen+favorim)

Umut

Arkın

Mavi

Eymen

Toprak (favorim2)

Dolunay (çok iyi)

Akay (favorim3)

gerisi hep kız ismi arkadaslar neden kız olacagını düsündünüz o kadar erkek dedim aidkdklfjdjkd

Continue Reading

You'll Also Like

YUVA By _twclr

Teen Fiction

679K 33.7K 49
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
17.4K 1K 106
♡♡♡Ben bu kpop kitabını sizin güzel şarkılarla ve farklı şarkı türlerinde dinlemeniz için yazdım. ♡♡♡VIDEOCU YAZARINIZ Sizleri çok ♡♡♡♡♡♡♡♡♡ ♡SARANG...
840K 58.1K 35
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
1.1M 77.4K 26
[TAMAMLANDI] Öğretmen Yusuf ve Eşkıya Yılmaz'ın hikayesi...