Seni bulmaktan önce aramak isterim, Seni sevmekten önce anlamak isterim, Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de, Sana hep, hep yeniden başlamak isterim!
...............................................................................................................................................
'' Bırak artık beni allahın cezası, daha ne kadar oyuncağın olmaya devam edeceğim. Neyim var, neyim yoksa aldın işte! ''
'' Hayır bebeğim, sen oynamaktan en çok zevk aldığım çıplak oyuncağımsın. Bir gün seninle oynamaktan sıkılırsam eğer o an bil ki seni geberteceğim demektir... ''
'' Yardım edin, Allah rızası için kimse sesimi duymuyor mu! ''
'' Bir kaç gündür sesin fazla çıkmaya başladı Sem, ne oldu yavrum maman az mı gelmeye başladı! ''
'' Hayvan herif, tek derdin beni saatlerce altına almak değil mi! Ama sen de haklısın, kim senin gibi bir yaratıkla gönüllü ilişkiye girecek kadar iğrenç ola bilir ki! ''
'' Bir kaç gün önce altımda zevkle inlerken böyle söylemiyordun ama Sem' cim o güzel anlarımızı tekrar hatırlatmamı ister misin seksi şey! ''
'' Allah belanı versin Murat! ''
'' İlk önce senin versin Sem' cim ne de olsa en az benim kadar iğrenç bir yaratıksın değil mi! ''
'' İmdat.... ''
'' Söylesene güzellik, daha önce hiç kemerle dövüldün mü! ''
'' Sen, sen ne diyorsun böyle! ''
'' Sana en güzel ilklerini yaşatacağım güzel yaratık, hazır ol eğlence yeni başlıyor! ''
...
'' Allah kahretsin, bu da ne böyle? ''
'' Murat, abi şovunu sergiliyor olmalı Selim, abi. ''
'' Ne şovu oğlum duymuyor musun kadın avaz, avaz çığlık atarak ağlıyor! ''
'' Elimizden bir şey gelmez Murat, abi rahatsız edilmek istemiyorum oyuncağımla oynamaya gidiyorum dedi! ''
'' Recep, ben biraz hava almaya çıkıyorum Murat, abi işi bittiğinde beni sorarsa söylersin koçum! ''
'' Aman abi, habersiz çıktığın için sonra bir de kızmasın! ''
'' Kızmaz merak etme, anlarsın ya benimde oyunlar oynamam gereken sıkı bir hatun var. Sorarsa söylersin! ''
Evden sahte bir gülümsemeyle ayrılan Selim, yerleri tekmeleyerek yürürken nereye gittiğini umursamadan öylece yürümeye devam ediyordu...
'' Neyin var evlat, bu sinir de ne böyle! ''
'' Baş komiserim, sizin burada ne işiniz var! ''
'' Seni yalnız bırakacağımı düşünmedin herhalde, yarın sabah sonunda bu şebekeyi çökerteceğiz Selim, mutlu olman gerekmez mi! ''
'' O kadından nefret ediyorum Rıza, baş komiserim. Benden en sevdiklerimi can arkadaşlarımı aldı, yine de onun o acı dolu sesi içimdeki bütün nefreti durduruyor bazı anlar... ''
'' Anlat evlat, neden karadı yüreğin! ''
'' Murat, şerefsizi bu akşam Sem' e her ne yapıyorsa genç kadının feryatları bir türlü kulaklarımdan silinmiyor. ''
'' O kadar mı kötü! ''
'' Daha önce işkence gören bir çok adam gördüm Rıza, baş komiserim o sesi nerede duysam tanırım. ''
'' Umarım yarına kadar dayana bilir evlat, şu an istesek de elimizden hiç bir şey gelmez. ''
'' Biliyorum, kahretsin ki biliyorum! ''
'' Bazen sana hayran oluyorum biliyor musun Selim! ''
'' Neden, baş komiserim! ''
'' Nefret ettiğin insanlara bile vicdanlı davrana biliyorsun çünkü evlat, inan bana bu duygu bir çoğumuzda yoktur! ''
'' Çünkü onlarda bir zamanlar masumdu Rıza, baş komiserim. Kötü olarak doğulmaz kötü olmayı seçer bazı insanlar...
'' Bu gibi zamanlar da, masum olarak doğduklarını düşünmeye çalışırım karşımdaki kişi düşmanım bile olsa! ''
'' Masal, hanım sürekli karakolumuza geliyor kurtulduğu günden beri! ''
'' Masal' mı, yani Masal, hanım mı neden? ''
'' Bilemiyorum evlat, ama senin için fazlasıyla endişeli gibi. ''
'' Her neyse, benden istediğiniz başka bir görev var mı baş komiserim! ''
'' Mümkünse bana yalnız olduğumuz zamanlar abi demeni istiyorum Selim, sen evladım gibi sevdiğim çocuklarımdansın, gereksiz bir resmiyete gerek yok! ''
'' Emredersiniz baş komiserim! ''
'' Hayta emretmiyorum, sadece ufak bir rica benim ki! ''
'' Bir saat önce Dimitri'yle kurulan temas sayesinde sabahın beşinde Türkiye'ye varmış olacaklarını öğrendim Rıza, abi! ''
'' Afferim evlat, bu son zamanlar da duyduğum en güzel haber... ''
'' Belki de son olduğundandır bilemiyorum ama, o evden her ayrılışımda geri dönmek daha da zor gelmeye başladı Rıza, abi! ''
'' Bana bir söz vermelisin evlat, ne olursa olsun sapa sağlam bir şekilde mutlaka geri döneceksin. Saçma bir kahramanlık yapıp kendini yakarsan iki elim yakan da olur Selim, yeterince evladımı kaybettim seni de kaybedemem! ''
'' Elimden geleni yapacağım Rıza, baş komiserim! ''
'' Elinden gelenin fazlasını yapacaksın evlat, belki farkında değilsin ya da farkındasın ama aptala yatmak daha kolayına geliyor... ''
'' Gerçekten anlamıyorum! ''
'' Güzel bir geleceğin var Selim, o genç kızın gözleri senden bahsederken öyle güzel parlamaya başlıyor ki bunu hiç bir kelime tarif edemez evlat. Hiç kimse için değilse bile o genç kadın için elinden gelenin fazlasını yapmalısın! ''
'' Rıza, abi sen çok yanlış anlamışsın biz yani ikimiz, hiç o tür bir yakınlaşma yaşamadık. Biliyorsun, benim tüm hayatım sadece işime ait! ''
'' Eskiden belki öyleydi evlat, ama her kalp mutlaka diğer yarısını bulur. Sen kendi diğer yarını bulmuşsun bile, hiç bir inkar bunu değiştirmez. Yolun her zaman, sevdiğin kadına çıkacak çünkü! ''
'' Ben, yani bu, bu imkansız Rıza, abi.... ''
'' Ah be evlat, keşke kalbinin sesini daha çok duya bilsen, aslında o kadar şanslısın ki. En karanlık mahzenlerde bile elmaslar bulunur, senin en büyük savaşın kendinle. Dilerim, o güzel kızı yaralamadan ona adım ata bilirsin! ''
'' Artık gitmeliyim izninizle Rıza, abi daha fazla gecikirsem kuşku çeke bilirim! ''
'' Kaç bakalım evlat, benden kaç kalbinden kaç bakalım Masal'dan da kaça bilecek misin! ''
Sarsak adımlarla baş komiserinin yanından ayrılan Selim, duyduklarını hala hazmedemezken gözlerinin önüne sürekli Masal'ın geliyor olması nefesini sekteye uğratmaya başlamıştı.
'' Lanet olasıca onca derdimin arasında gözlerimin önünde belirmeyi kes, neden bu aptal organ seni her düşündüğümde daha da hızlanıyor sanki! ''
...
'' Recep, Selim, nerede? ''
'' Siz odada Sem, hanımla beraberken dışarı çıktı efendim! ''
'' Lanet olsun, bana sormadan dışarı çıkmak yok demedim size ulan. İlla sert yüzümü mü görmeniz gerek! ''
'' Şey efendim, eğer siz kendisini sorarsanız onunda oyun oynamak istediği biri varmış onun yanına gittiğini söylememi istedi. ''
Adamının ürkekçe söylediği sözler Murat' a kahkaha attırırken karşısındaki genç adam ışığa tutulmuş tavşan gibi kala kalmıştı.
'' Bu adam tam benim kafadan, keşke hepiniz biraz Selim' e benzeye bilseniz. Ben odama çıkıyorum Recep, bizim çapkın geldiği zaman odama uğramasını söyle. ''
'' Emrin olur abim! ''
'' Haa bu arada şu yukarıdaki yaratığa bundan sonra daha çok mama verin vücudu mamasına alıştı herhalde sesi fazla çıkıyor kaşar karının! ''
'' Tamamdır abim, hemen bakıyorum. ''
Adamının genç kadını görmeye fazlasıyla hevesli oluşu genç adama kahkaha attırırken, ıslık çalarak kendi odasına doğru ilerlemeye başlamıştı bile.
Yerinde duramayan Recep, henüz kimse etrafta yokken şu Sem, denen karının tadına bir de kendisi bakmak için o kadar sabırsızlanıyordu ki izlendiğinden kesinlikle habersizdi.
'' Yavrum, karanlıkta ne yapıyorsun böyle? Hazır etrafta kimse yokken, bir oyunda biz oynayalım Sem' im! ''
'' Ağzınla burnun yer değiştirsin ister misin Recep, ya da tüm kemiklerinin kırılmasına ne dersin koçum! ''
'' Selim, abi senin burada ne iş, işin var sen dışarıda değil miydin! ''
'' Ulan hayvan herif, ne zamandır gözün patronun oyuncağında burada olmasam kadına kim bilir neler yapacaktın! ''
'' Affet abi, kulun köpeğin olayım ne olur Murat, abiye söyleme! ''
'' Defol git bu odadan, sapık herif. ''
Korkuyla odayı terk eden Recep, yüzündeki teri elleriyle silmeye çabalarken korkudan yürüyemez hale gelmişti.
'' Aman Allah'ım sana ne oldu böyle! ''
'' Yap, yaptığım kötülüklerin ce, cezasını çekiyorum... ''
'' Bu evden asla kurtulamayacağım, öleceğim değil mi! ''
'' Orasını ben bilemem, hadi ört üstünü! ''
'' Bana bakmayı bile miden kaldırmıyor, o adam beni neye çevirdi böyle! ''
'' Sana en başından beri bakmayı sevmiyorum, bunun sana yaptıklarıyla bir ilgisi yok! ''
'' Allah rızası için bana bir ayna verir misin, kendimi görmeye korkuyorum ama görmeliyim. Henüz uyuşturulmadan, buna gücüm yetiyorken en azından kendimi görmeliyim! ''
'' Emin misin gördüklerinden pek hoşlanacağını sanmıyorum! ''
'' Lütfen... ''
'' Elindeki aynayla Sem' e doğru yaklaşan Selim, belki de ilk defa bu gece bu kadına acıdığını hissediyordu. O Allah'ın balası, genç kadını adeta bir yaratığa çevirmişti çünkü! ''
'' Aynada kendi yansımasını gören genç kadın avazı çıktığı kadar çığlık atarak ağlarken yüzündeki kesikleri görmenin şokunu yaşıyordu. ''
'' Bana, bana ne yapmış böyle, yüzüm kesikler içerisinde vücudumun her tarafı kemer izleriyle dolu Allah'ım al canımı ben, ben bir ucubeyim! ''
'' Sakin ol, bağırmaya devam edersen her an geri döne bilir. ''
'' Dönsün, öldürsün beni artık yaşamak istemiyorum. Bu hayatta tek servetim kendimdim, her türlü zorluğu kendim sayesinde atlatmaya çalışıyordum. Artık, kendim bile değilim aynadaki yansımam bir canavara ait. ''
'' Her şey güzellik değildir Sem, hayatın boyunca güzelliğine takıntılı şekilde yaşadın değil mi! Bazen minicik mutluluklar bile yüzümüzü güldürür, sırf eskisi kadar güzel bir kadın değilsin diye ölmek istemen en büyük hatan olur! ''
'' Anlamıyorsun, hayatım boyunca hiç bir zaman gerçek sevgiyi göremedim çevremdeki hiç kimseden, bir süre sonra bende gerçek sevginin sadece bir masal olduğunu düşünmeye başladım. Güzelliğimdi beni ayakta tutan, beni hiç sevmeyen ailemin aksine güzelliğime hayran olup bana sevgi gösteren insanlar vardı çevremde. ''
'' Güzellik gelip geçicidir, asıl mutluluğu kovalaman gerekirdi! ''
'' Mutluluğu zengin bir hayat sandım hep, çevremdekiler fazlasıyla zengin ve nüfus sahibiydi çünkü. Onları kullanıp sonunda mutlu sonuma kavuşmaktı tek dileğim... ''
'' Olmadı, değil mi! ''
'' Olmadı ne kadar istesem de anladım ki, kötüler her zaman kaybetmeye mahkummuş. Bir masal gibiydi her şey aslında Kuzey, benim yakışıklı prensim ben farkına bile varamadan gerçek aşkla tanışmamı sağladı. ''
'' O insanlara çok fazla zarar verdin, her kötülüğün bir karşılığı mutlaka vardır Sem! ''
'' En büyük acımın sevdiğim adamı sonsuza kadar kaybettiğim an olduğunu sanıyordum, ama değilmiş. En büyük acım, hiç sevilemeden bu dünyadan bir toz zerresi gibi yok olmakmış Selim....''
'' Sen, sen ne diyorsun böyle? ''
'' Gidiyorum, doğduğum andan beri tek bir saniye bile olsa gerçek sevgi alamadım bu hayattan. Ne ailem sevdi beni, ne de sevdiğim aşık olduğum adam. Şimdiyse elin şerefsizinin oyuncağı oldum, istediği an bana sayısız kere tecavüz etti hor gördü aşağıladı. En sonundaysa, beni bir yaratığa dönüştürdü. Artık gitme zamanı! ''
'' Sem, hayır elindeki o aynayı hemen sakin bir şekilde yere bırakıyorsun. Sırf eskisi gibi değilsin diye ölmene gerek yok, önünde uzun bir ömür var! ''
'' Bir kaç gün önce o şerefsiz bana tecavüz ederken onu öldüre bilmek için bir cam saklamıştım yastığımın altına, hayat ne komik bu cam benim içinmiş meğer! ''
'' Hayır, hala yaşaya bilirsin. Sonsuza kadar bu evde tutsak kalmayacaksın biraz dayan lütfen... ''
'' Git Selim, senin gibi merhametli ve iyi bir adam bu evde kalmamalı. Beni bile, yaşatmaya çalışacak kadar iyi birisin çünkü. Yaptığım kötülükleri ödeme zamanı! ''
'' Hayır, yapma! ''
'' Tek bir dileğim var, gerçi benim gibi kötü birinin dileği gerçek olur mu bilmiyorum ama, umarım o şerefsiz hak ettiği cezayı en kısa sürede mutlaka alır! ''
'' Hoşçakal ilk aşkım, umarım beni affede bilirsin. Seni gerçekten çok sevdim. ''
Elindeki cam parçasını nefes borusuna saplayan Sem, bir kaç dakika içinde hayata gözlerini yumarken olduğu yerde kala kalan Selim, öylece genç kadına bakıyordu...
Evet Dinle Sevgili hayranları bir bölümün daha sonuna geldik, umarım severek okuduğunuz bir bölüm olmuştur...
Lütfen oy vermeyi unutmayın!
İster satır arasında, ister bölüm sonunda mutlaka benimle tüm düşüncelerinizi yorum olarak paylaşın lütfen ... yakşamlar (: