Tik ..tak ...tik ...tak
Saatin yelkovanı sınıfın sessizliğinde yankılanırken edebiyat öğretmenimizin kırmızı topuklu çizmelerinden bakışlarımı kaçırdım ve şu lanet cezanın bitmesini bekledim .
Etrafımdakilere bir göz gezdirdiğimde yan sınıfımızdaki Batu'nun sıranın altından sırıtarak mesajlaştığını görünce kaşlarımı çattım . Cezada telefon kullanmak yasaktı ve üstelik hocanın iki sıra arkasında oturuyordu . Rahatlığına şaşırmak elde değildi . Yüzünü dikkatlice incelemeye başladım. Aslında yakışıklı çocuktu sarı saçları mavi gözleriyle okuldaki kızların hayran kaldığı erkeklerden biriydi . Ve kaşının kenarındaki yara da neden cezaya kaldığının göstergesiydi .
"Ne o çok mu etkilendin benden ?" Onu izlediğimi hangi ara farketmişti bu çocuk . Sırıtışı yüzünde yayılırken gözlerimi devirmekle yetindim ve önüme döndüm .
Yaklaşık yarım saat sonra cezam bitmiş ve okulun bahçesine çıkmıştım .Hava epey kararmıştı . Sahi saat kaç olmuştu ?
Ceketimin cebinden telefonumu çıkardım ve saate baktım. 22.30
Bıkkınlıkla ofladığımda okulun çıkışına doğru yürümeye başladım . Ceza için okulu geç saatlere kadar açık bırakan bir okulumuz vardı . Ne kadar güzel !
Yolumu uzatmak istemediğim için bir ara sokağa girdim ve yürümeye başladım . Bir yandan korkmamak için Handeyi ararken bir yandan da adımlarımı hızlandırıyordum .Bu saatlerde etrafta çok fazla serseri vardı ve ben herhangi biriyle karşılaşmak istemiyordum .
"Hadi açsana yaa" kendi kendime Hande'ye söylenirken birden ayağım bir şeye takıldı ve kendimi betonla yapışmış bir biçimde yerde buldum .
Ayağa kalkmaya çalışırken benden biraz uzağa düşen telefonumu aldım ve yüzümü acıyla buruşturdum . Dizim kanamıştı biraz ve yara açık olduğu için yanma hissetmeye başlamıştım .Ayağa kalktığımda yürümeye başlayınca dizimin ağrısı tüm bacağıma yayıldı .Hadi ama alt tarafı küçük bir yaraydı ! Bu kadar canımı yakması saçmalıktan başka bir şey değildi .Telefon aklıma gelince elimdeki ekrana baktım .Teleonun ekranı kırılmıştı ama yinede çalışıyordu .Yürümeye devam edecekken duyduğum sesle olduğum yerde dondum kaldım .
"Şşt güzelim ! " Karanlık sokakta yankılanan bu iğrenç ses , yere atılan bira şişelerinin sesi ve iğrenç erkek kahkahaları yaklaşmaya başladığında korkudan ne yapacağımı bilememiştim .
"Gel hadi biraz eğlenelim !" Bir kaç adım arkamda olduklarından emin olduğumda korkumu bir kenara bırakıp koşmaya başladım . Arkamdan birkaç kişinin koştuğunu daha hissedince adımlarımı olabildiğince hızlandırdım ve bir yandan babamı aramaya çalıştım .Dizimin acısını hissetmemeye çalıştım fakat bu çok zordu , yaranın kanaması artmıştı.
telefon sesli mesaj bölümüne geçince vakit geçmeden nefes nefese konuşmaya çalıştım .
"BABA BİRİLERİ PEŞİM-" telefonum bir kenara fırladığında biri kolumdan çekiştirmeye başladı .
"Neden kaçıyorsun eğlenecektik " suratıma çarpan içki kokusuyla yüzümü buruşturdum ve karşımdaki adamı itmeye başladım . "Yaklaşma !"
Adam elimi itip bir eliyle bacağımı okşadığında bağırmaya başladım . Sırıtarak diğer eliyle ağzımı kapattı ve boynumu kokladı daha sonraysa öpüp...ısırdı . Ağlamaya başladığımda cebimdeki biber gazı aklıma geldi .
Elimi ceketimin cebine koyup babamın verdiği biber gazını gizlice çıkarttım . Adamı iyice kendimden uzaklaştırıp kasıklarına bir tekme attım ve zaman kaybetmeden biber gazının neredeyse hepsini yüzüne sıktım .
Adam gözlerini tutup bağırmaya başladığında uzaktan "burdalar galiba " diye bi ses duydum .
Adama son kez bir tekme atıp koşmaya başladığımda arkamdan "Kaçma !" sesleri gelmeye başlamıştı .Korkudan elim ayağım titremeye başlamış ve ağlamam şiddetlenmişti .
Sonunda bir caddeye çıktığımda trafik lambalarının olduğu tarafa koşturdum ve son çarem olarak yolda bekleyen beyaz bir arabaya bindim .
"Lütfen sür arabayı !" Arabanın camından arkaya baktığımda yaklaştıklarını gördüm ve daha çok bağırmaya başladım . "Geliyolar lütfen sür şu arabayı !"
"Deli misin lan sen kim geliyo ?" Gözlerimi silip yanımdaki sesin sahibine baktığımda "Beni taciz etmeye çalışanlar " diye cevapladım
Sinirli ve şaşkın bakışlarla bana bakarken arkaya döndü ve peşimdekilere bakıp ''Hassiktir '' diye ortaya bir küfür savurdu.O kadar korkuyordum ki onları tanıyor mu diye soramamıştım bile .
Trafik lambalarında kırmızı yanmaya devam etmesine rağmen gaza bastı ve telefonunu çıkardı .Göz ucuyla onu izlediğimde birine sinirli bi şekilde mesaj atıyordu .
Birkaç dakika sessizce yolda giderken "Kimsin sen ?" Diye sordu ve gaza yüklendi .
Yutkundum ve saniyeler geçmeye devam ederken nedensizce cevap vermeye korkuyordum .
Arabaların arasından ani virajlarla geçerken emniyet kemerime sıkıca tutundum . Bu hızla gitmeye devam ederse ya kaza yapacaktık ya da kalbim ağzımdan çıkacaktı .
"Yavaşlar mısın lütfen?" Ona doğru bi bakış attığımda o da bana baktı , sadece saniyelik bi bakmaydı .
"Sana biraz önce küçük bir soru sordum ... CEVAP VER !" Bu bağırma değildi ,resmen aslan gibi kükremişti .Gözleri gecenin karanlığında parlamış ve kısılmıştı .Keskin çenesini sıkarak kendini üstüme saldırmamak için zor tutuyor gibi bir hali vardı .
"D-duru ...yani adım Duru " diye konuştum daha doğrusu konuşmaya çalıştım . Çünkü bana olan bakışlarından korkmuş biraz da rahatsız olmuştum
İsmimi söylememle hızını biraz azalttı ve birkaç saniye direksiyonu sıkıp yola odaklanmakla yetindi .Bir şey düşünüyor gibiydi .
Telefonunu eline tekrar aldı ve mesaj kısmını açıp bi şey yazdı .Aradan bir dakika geçmedi ve telefon çalmıştı .
''Tahmin ettiğim şey olmadığını söyle bana ! '' Ona baktığımda karşı tarafı dinledi ve bakışlarını bana çevirdi .Gözlerini kısıp beni iyice süzmeye başladığında bakışlarımı kaçırarak ellerimle oynamaya başladım .
''Şuanda orası güvenli değildir ,Kaya Bey aradı mı seni ? '' Adrenalin tüm vücudumu ele geçirirken "Kaya Bey 'in soy adı ne ?" Demekten kendimi alamamıştım .Bana bakıp kaşlarını çattı ."Bektaş "Gözlerim fal taşı gibi açılınca bağırmaya başladım . ''Babamı nereden tanıyorsun sen ?!''
Bana sabır dilercesine bir bakış atıp işaret parmağını dudaklarına götürdüğünde sessizce konuştu . ''Çeneni kapalı tut birazdan anlatıcam sana her şeyi ''
Sözleri sinirimi bozmuştu .Meraktan ölücektim burada .Bunun babamla ne ilgisi olabilirdi ki ? Ve yanımdaki şu sinir küpü babamı nereden tanıyordu ?
Yaklaşık beş dakika sonra telefonu kapattı ve arabayla bir evin otoparkına girdi .Hey bir dakika ! Bir eve mi girmiştik ?
Arabayı bir yere park ettiğinde bana kısa bir bakış atıp ''İn '' dedi.
Emirvaki tavırları artık yetmişte artmıştı .Sinirli bi şekilde arabadan indim.
''Sen kimsin de bana emir veriyor-......Ah!'' Dizimdeki yarayı sinirden unutmuştum tabi .Otoparkın betonuna oturduğumda beyefendinin sonunda dikkatini çekmeyi başarabilmiştim .
Bana doğru yürümeye başladığında kaşlarımı çatıp ona baktım .Tam karşımda durduğunda yukarıdan ona doğru baktım .Şuan bir gökdelen kadar uzun duruyordu burdan .
Kalkmama yardım etmek için elini uzattığında ''Senden yardım isteyen olmadı '' dedim ve yerden destek alarak ayağa kalkmaya çalıştım .Evet sadece ÇALIŞTIM .
Ayağımın ağrısıyla popomun üstüne tekrar oturduğumda kıkırdadığını duydum ''Komik olan ne ?! ''
Omuzlarını silkip yanıma eğildiğinde ''Keçi inadı var sende belli '' dedi
Birden beni kucağına aldı ve yürümeye başladı . İtiraz edecekken sustum .Neden bilmiyorum ama susmuştum işte .
Başımı göğsüne yaslayınca biran duraksar gibi oldu ama sonra yürümeye devam etti .Her adım attığında sanki hafif bir rüzgar yüzüme doğru esiyor gibi hisetmiştim .Güzel kokan bir rüzgar ...
Bir apartman dairesinin önüne geldiğimizde cebinden bir anahtar çıkardı ve kapıyı açtı.Odaların ışığını açtı ve beni salona götürüp L koltuğa oturttu .
''Burada bekle '' Yanımdan ayrıldığında salona bir göz gezdirdim .Gri duvarlar lacivert tekli koltuk ve siyah L koltuk .Oldukça zevkliydi ve modern düzmüştü evin içerisini ,bu açıkça ortadaydı.
Peki ya ben tanımadığım birinin evinde nasıl bu kadar rahattım ?belkide babamı tanıdığı içindir bilmiyorum
Elinde pansuman malzemeleriyle geri döndüğünde yanıma oturdu ve bacağımı kendi kucağının üstüne uzattı .''Sakar mısın sen biraz ?''
Sorusuyla hemen savunmaya geçtim ''Hiç de bile sakar değilim ben '' Bakışlarını bana çevirince gülümsedi ve pansuman malzemelerinden gazlı bezi eline alıp dizimin çevresini temizlemeye başladı .Yaranın üstüne bastırdığında elimi elinin üstüne koydum .Ellerimizin birbirine değmesiyle beraber vücuduma bir elektrik dalgası yayılmaya başladı .
Elimdeki bakışlarını kısa bir an bana çevirince ''Ateş '' dedi.Anlamayan bakışlarla ona bakarken çenesindeki gamzeyi belirginleştirerek ''Adım Ateş '' diye fısıldadı yüzüme doğru .
Anın etkisiyle mi bilmiyorum ama gülümseyerek ''Güzelmiş '' dedim .ve daha sonra öksürerek ''Yani evin güzelmiş '' diye toparlama çalıştım .
Sargı bezini dizime sararken güldü ama ardından hemen ciddileşti .Aklına başka bir şey gelmişti .
''Babanı nerden tanıdığımı sormuştun değil mi ? '' Başımla onaylayınca elini ensesine götürüp ''Babanla beraber çalışıyoruz düşmanlarına karşı yani mafya çetesine karşı ''
''Mafya çetesi mi?! '' Ne demekti bu şimdi ? Babam bunca yıl bana yalan mı söylemişti işi konusunda .Peki ya neden !
Ateş onaylayan bir homurtu çıkardı ''Kaya Bey'in bir kızı olduğunu bile bilmiyorduk .Bunca yıl seni bu yüzden sakladı demek.Zarar görmemen için '' dedi düşünceli düşünceli .
''Kimden zarar görmemem için ? '' diye fısıldadım korkuyla .Şuan duyacaklarımdan ve olacaklardan o kadar korkuyordum ki ...
''Poyraz Arslan '' Tüylerim ürperince olduğum yerde dondum kaldım .Bu isim bana tanıdık geliyordu .Babamın telefon konuşmaları , arkadaşlarıyla aralarındaki tartışmalarda bile bu isim geçiyordu.
''Sana taciz etmeye çalışan o sarhoşlar bu gece tesadüfen orda değildi.Onlar da Poyraz'ın adamıydı .'' Gözlerim dolmaya başladığında zorlukla konuşmaya çalıştım .
''Arabada bana neden o kadar bağırdın ? '' Sıkıntılı bir nefes verdi ve elinde duran sargı bezini bir kenara bıraktı
''Kim olduğunu bilmem gerekiyordu .Kaya Bey'e yani babana haber vermem gerekiyordu .Çünkü bize oyun oynuyorlar zannetmiştim ve seni de oyunun bir parçası ...Kusura bakma Duru ,arabada bağırdığım için yani .''
Sessizce yutkundum ve olanları sindirmeye çalıştım .Daha 1 saat önce okuldaki cezamın bitmesini ve eve giderken handeyle konuşup günlük dedikodu kotamızı doldurmak istiyordum .
Yine de aklım karışmıştı ,taciz olayı bir yana ben o kadar arabanın arasından nasıl Ateş'in arabasına binmiştim ?
''Kader '' Ateşin sesiyle ona doğru döndüm.Sesli mi düşünmüştüm .Off aptal kafam !
Ateş yanıma yaklaşıp boynuma dokundu .Kaşlarımı çatıp kendimi geri çekince açıklama yapmak istedi ''Boynunda küçük bir morluk var ''
Aklıma o pis herifin yaptığı geldi ve gözlerim yanmaya başladı.Kendimi kirlenmiş hissediyordum .Şuan hiç olmadığım kadar babama ihtiyaç duyuyordum .Ona sarılmak istiyordum ,onca şeye rağmen .
''Ateş ,babamın haberi var mı ? Yani burda olduğumdan ve diğer olanlardan '' Başıyla beni onayladı ve yanıma gelip tekrar kucağına aldı beni .''Duş almak ister misin ? ''
Sorusuyla beraber ağzımdan istemsizce ''Ha ? '' diye bi ses çıkmıştı .İlk önce duraksadı daha sonra sorusunu düzeltmek için hafifçe öksürdü.''Yani kendi başına demek istedim .Bu gece olanlardan sonra kendini şey yani kötü hissediyorsundur diye dedim ''
Anlayışı karşısında içimde bir şeyler kıpırdamıştı .Ateş iyi birisiydi ...umarım .Ona güvenebilirdim değil mi ? Sonuçta babamla beraber çalışıyordu ve babam güvenmediği kimseyle aynı odada bile bulunmazdı .
''İyi olur '' cevabımla beraber salondan çıktık ve beni siyah ahşap bir kapının önüne bıraktı .Sargılı olan ayağımı yere basmamaya çalışarak içeri girdim ve kapıyı kapatmadan önce Ateş'e kısa bir bakış attım .
Kapının rengi aksine banyonun içerisinde bulunan her yer bembeyazdı .Vakit kaybetmeden üstümdekileri çıkardım .Bakışlarım karşımdaki aynadan vücudumda dolandı .Çok uzun boyluda değildim çok kısa da...Sarı saçlarım çıplak omuzlarıma dökülünce soluk beyaz tenimin üzerinde daha canlı görünüyorlardı .
Saçlarımı tek omzumda toplayınca boynumdaki o şeyi gördüm .Ellerim morluğun üzerine gittiğinde nefes alamadım .Ağlayacaktım .O adamın dudaklarının boynumda dolaştığını hatırlayınca boğazımdan bir hıçkırık kaçtı .Hatırlamak istemiyordum ama buna engel olamıyordum .Şuan bağırıp önüme gelen her şeyi kırıp parçalamak istiyordum .Fakat benim yaptığımsa sadece olduğum yerde çaresizce ağlamaktı .
Arkamdan kapı tıklatıldığında Ateş'in sesini duydum .''Duru iyi misin ?''Titreyen ellerimle gözyaşlarımı sildim ve derin bir nefes alarak cevap verdim .''Evet birazdan çıkarım ''
''Tamam , bir şey olursa seslen '' Adımları uzaklaştığında küvetin içerisini doldurdum ve ayağıma dikkat ederek girdim .
Kenarda duran-temiz olduğunu varsaydığım- vücut lifini aldım ve her yerimi kazırcasına vücuduma sürtmeye başladım .Sanki boynumu koparsalar rahatlayacaktım .Vücudumu temizlediğimde saçlarımı ıslattım ve kenarda duran şampuanın kapağını açıp kokladım .Bu kucağındayken hissettiğim kokuyla aynısıydı ve çok güzel kokuyordu .
Saçlarımı şampuanladıktan sonra duruladım ve küvetin içerisinden çıktım .Şimdi havlu bulmam gerekiyordu .Kapının sağ tarafında kalan dolabın bir kapağını açtığımda küçük el havlularından başka büyük havlu yoktu .
Kocaman banyonun içerisinde büyük havlu yoktu .Zaten hep benim başıma gelir böyle şeyler !
''Ateş ! Bir dakika gelir misin ? '' Ateşe seslendiğimde hemen kapının önüne geldi ''Bir sorun mu var ? ''
''Havlu bulamıyorum '' Sesli bir nefes verdi ve sıkıntılı bir şekilde konuşmaya başladı . ''Evde tek yaşadığım için fazladan bornoz veya büyük havlu almamıştım .Benim kendi kullandığım büyük bir tane havlu var ama istersen benim bornozumu giyebilirsin ya da sana havlu almaya gidebilirim ...gerçi saatte çok geç oldu '' son cümlesini kendi kendine konuşuyor gibi söylemişti . Dudaklarımı ısırdım ve duvarda asılı duran bornozuna baktım
''Merak etme en fazla iki kez giymişimdir bornozu genelde havlu kullanırım .'' diye açıklama yaptığında utanmaya başlamıştım .Daha fazla uzatmamak için '' T-tamam yani giyerim sorun olmaz .Teşekkürler '' dedim
Bornozu üzerime geçirip belini bağladım .Az önceki konuşmamız aklıma gelince yüzüm yanmaya başlamıştı .Şuan resmen bir erkeğin bornozu üzerimdeydi hem de tanımadığım bir erkeğin .
Yerde duran şortumu iç çamaşırlarımı filan aldıktan sonra dışarı çıktım.Çıkmamla beraber bir cüsseyle çarpışınca geri doğru sendeledim .Belimden tutup kendine çekince gözlerime baktı ve daha sonra kendini geri çekip hafifçe öksürdü .'' Tekrar kendi kıyafetlerini giymek istemezsen ...'' elinde duran siyah tişörtü ve boxerı bana uzattı . ''Bunları giyebilirsin ,temizdirler. ''Yüzüm yanmaya başlamadan elindekileri aldım .
Boğazım biraz önce ağladığım içindi galiba ama çok kurumuştu ''Şey su alabilir miyim ? '' Eliyle bekle işareti yaptı ve yanımdan ayrıldı .Bende bu arada banyoya tekrar girip bana verdiklerini giydim .Tişört dizimin bir karış yukarısına geliyordu ve ben ilk defa bu yüzden kısa boylu olmak istedim .
Kendi kıyafetlerimi kirli sepetinin içine attım ve dışarı çıktım .Ayağıma dikkat ederek salona doğru yürürken Ateş elinde su bardağıyla bana doğru geliyordu .Daha doğrusu beni öyle yarı çıplak görünce ilk birkaç saniye durdu ve beni süzdü .
Bakışlarından rahatsız olunca dikkatini çeksin diye öksürdüm. Bakışlarını bana çevirdi ve yanıma gelip suyu bana uzattı .Teşekkür edip suyu içmeye başladığımda ''Bu arada baban aradı,buraya geliyor'' dedi.
Suyu yüzüne püskürttüğümde babamın bizi bu halde görmesinden korkmuştum .Benim üzerimde sadece bir tişört vardı, üstelik bu Ateş'in tişörtüydü ve babam bu durumu çok yanlış anlayabilirdi !
''Kızım bi yavaş ya !'' Ateş elleriyle yüzünü ve üstünü silmeye çalıştığında sinirle tişörtünü üzerinden çıkardı . Bismillahirrahmanirrahim, Allah'ım sen gözlerime mukayyet ol .
Şekilli vücuduna bakmaya devam edince bakışlarımı yakaladı ve yan bir gülüş attı .Yanaklarım kızarmaya başlamıştı ,hissediyordum .
Tişörtünü elime alıp üstünü ve yüzünü silerken bir yandan da özür dilemeye başladım .''Ben bir anda öyle babamı duyunca panik yaptım , özür dilerim cidden ''
Ateş bu halime sırıtınca ''Komik olan ne ? '' dedim hafif kızgınlıkla .Çenesindeki gamze belirginleştiğinde onunla bakıştım .Çenesindeki o minik çukur nasıl bu kadar çekici durabilir diye düşündüm bir an.Hey ! Kendine gel Duru daha onu tanımıyorsun! Ne bu tavırlar ?
''Senden neden korkmuyorum? '' Bakışları sertleşince elimdeki tişörtü bir kenara fırlattı ve bana biraz daha yaklaştı ''Çünkü korkmamalısın ''
Aramızdaki bu çekim hangi ara oluşmuştu ? Sanki onu yıllardır tanıyor gibi kendimi güvende hissediyordum .Bu çok saçmaydı !
Kaşlarımı çatıp kendimi geri çektiğimde düşüncelerimi aynen dile getirdim ''Şuan bu durumumuz çok saçma ,seni doğru düzgün tanımıyorum bile !'' O da benim gibi kaşlarını çatınca ''Babamla çalışıyorsun diye mi bilmiyorum ama neden sana güvenmek istiyorum ? ''
Konuşmaya devam edecekken parmağını dudaklarımın üstüne koydu ''Çünkü artık güvenebileceğin nadir insanlardan biriyim ''