Bıcırık&Bacaksız (Texting)

By 1realist

476K 36.5K 21.8K

"Karar verdiğimiz kişiyi üç ay içinde etkileyeceksin o zaman. Eğer etkileyemezsen...." gözlerime büyük bir pa... More

Bıcırık-1
Bıcırık-2
Bıcırık-3
Bıcırık-4
Bıcırık-5
Bıcırık-6
Bıcırık-7
Bıcırık-8
Bıcırık-9
Bıcırık-10
Bıcırık-11
Bıcırık-12
Bıcırık-13
Bıcırık-14
Bıcırık-15
Bıcırık-16
Bıcırık-17
Bıcırık-18
Bıcırık-19
Bıcırık-20
Bıcırık-21
Bıcırık-22
Bıcırık-23
Bıcırık-24
Bıcırık-25
Bıcırık-26
Bıcırık-27
Bıcırık-28
Bıcırık-29
Bıcırık-30
Bıcırık-31
Bıcırık-32
Bıcırık-33
Bıcırık-34
Bıcırık-35
Bıcırık-36
Bıcırık-37
Bıcırık-38
Bıcırık-39
Bıcırık-40
Bıcırık-41
Bıcırık-42
Bıcırık-43
Bıcırık-44
Bıcırık-45
Bıcırık-46
Bıcırık-47
Bıcırık-48
Bıcırık-49
Bıcırık-50
Bıcırık-51
Bıcırık-52
Bıcırık-53
Bıcırık-54
Bıcırık-55
Bıcırık-56
Bıcırık-57
Bıcırık-58
Bıcırık-59
Bıcırık-60
Bıcırık-61
Bıcırık-62
Bıcırık-63
Bıcırık-64
Bıcırık-65
Bıcırık-66
Bıcırık-67
Bıcırık-68
Bıcırık-69
Bıcırık-70
Bıcırık-71
Bıcırık-72
Bıcırık-73
Bıcırık-74
Bıcırık-75
Bıcırık-76
Bıcırık-78
Bıcırık-79
Bıcırık-80
Bıcırık-81
Bıcırık-82
Bıcırık-83
Bıcırık-84
Bıcırık-85
Bıcırık-86
Bıcırık-87
Bıcırık-88
Bıcırık-89
Bıcırık-90
Bıcırık-91
Bıcırık-92
Bıcırık-93
Bıcırık-94
Bıcırık-95
Bıcırık-96
Bıcırık-97
Bıcırık-98
Bıcırık-99
Bıcırık-100
Bıcırık-101
Bıcırık-102
Bıcırık-103
Bıcırık-104
Bıcırık-Son
Bıcırık-Özel Bölüm
Bıcırık-Yılbaşı Özel 🎄
Bacaksız-1
Bacaksız-2
Bacaksız-3
Bacaksız-4
Bacaksız-5
Bacaksız-6
Bacaksız-7
Bacaksız-8
Bacaksız-9
Bacaksız-10
Bacaksız-11
Bacaksız-12
Bacaksız-13
Bacaksız-14
Bacaksız-15
Bacaksız-16
Bacaksız-17
Bacaksız-18
Bacaksız-19
Bacaksız-20
Bacaksız-21
Bacaksız-22
Bacaksız-23
Bacaksız-24
Bacaksız-25
Bacaksız-26
Bacaksız-27
Bacaksız-28
Bacaksız-29
Bacaksız-30
Bacaksız-31
Bacaksız-32
Bacaksız-33
Bacaksız-34
Bacaksız-35
Bacaksız-36
Bacaksız-37
Bacaksız-38
Bacaksız-39
Bacaksız-40
Bacaksız-41
Bacaksız-42
Bacaksız-43
Bacaksız-44
Bacaksız-45
Bacaksız-46
Bacaksız-47
Bacaksız-48
Bacaksız-49
Bacaksız-50
Bacaksız-51
Bacaksız-52
Bacaksız-53
Bacaksız-54
Bacaksız-55
Bacaksız-56
Bacaksız-Final
Yeni texting
Yeni texting

Bıcırık-77

3.2K 239 68
By 1realist

3 ay sonra...

mıymıyErdem: Adaaaaaağğğğğğğ

mıymıyErdem: Kızım neredesin sen?!

mıymıyErdem: Ada sınava beş dakika kaldı niye hala gelmedin?

mıymıyErdem: Korkutma beni.

mıymıyErdem: Halanı aradım evde yok dedi.

mıymıyErdem: Ada!

mıymıyErdem: Yapmadım de.

mıymıyErdem: Saçmalama dalga geçiyordum ne okulu bırakması de.

mıymıyErdem: Yoldasın değil mi?

mıymıyErdem: Geleceksin değil mi?

küçükada: Gelmeyeceğim Erdem.

küçükada: Yapamadım.

küçükada: Yetiştiremedim.

küçükada: Bildiğim bir tane bile ders yoktu.

küçükada: Donduracağım ben okulu.

küçükada: İstanbul'a geldim bu sabah erkenden.

küçükada: Annemle konuşacağım.

mıymıyErdem: Ada saçmalama!

mıymıyErdem: Sanki biz her şeyi biliyor muyuz?

mıymıyErdem: Düşük alsak bile bütü var bunun.

mıymıyErdem: Niye hemen pes ediyorsun?

küçükada: Dayanamıyorum çünkü.

küçükada: Sana sınavda başarılar.

küçükada: Beni düşünme ben bir şekilde toplayacağım kendime.

küçükada: Hadi git benim içinde başar.

mıymıyErdem: Sınavdan çıktığımda arayacağım seni.

mıymıyErdem: Açmazsan bozuşuruz.

küçükada: Tamam.

küçükada: Kafan rahat gir ama yoksa bozuşuruz.

mıymıyErdem: Merak etme.

mıymıyErdem: İki saat sonra geliyorum.

küçükada: Bekliyorum.

Ada?

Ne var pempe?

Annen ne zamandır Efkan'ın evinde kalıyor.

Kalmıyor.

O zaman niye buradayız?

Biraz ağlayacağım o yüzden.

Yine yangınlar yine Efkan yani aq.

Kes be seninle uğraşamam.

İç sesimin komik sandığı ama asla komik olmayan konuşmayı zorlukla sonlandırırken önünde durduğum kapının ziline yavaşça bastım. Zil sesi kulaklarımda yankılanmaya başladığındaysa dişlerimi sertçe alt dudağıma geçirip Efkan'ın evde olması için içimden dualar etmeye başladım.

Olmayacak duaya amin denmez Ada. Efkan şu an hastanede olmalı bunu sende biliyorsun.

Yoo bilmiyorum.

Biliyorsun.

Bilmiyorum! Zorla mı?

Ya bir siktir git. Kimseye atarlanamayınca bana atarlanıyorsun her seferinde.

Hak ediyorsun çünkü.

Hik idiyirsin çinki.

"Ada?" son üç aydır sürekli yaptığım gibi yine iç sesimle olan kavgama tamamen dalmış bir şekilde kendimi bulunduğun ortamdan soyutlamışken biran da Efkan'ın sesinin kulaklarıma dolmasıyla birlikte kendime gelip gözlerimi hızlıca karşımda duran adamın gözlerine çıkardım.

"Ha...hastanede olman gerekmiyor muydu?" sanki Efkan'ın kapısına gelen ben değilmişim gibi saçma sağan bir cümle kurarak gözlerimi büyük bir merakla Efkan'da gezdirirken Efkan biçimli kaşlarını yavaşça çatıp dudaklarının arasından çıkardığı diliyle birlikte dudaklarını yavaşça ıslattı.

"Geleceğini tahmin ettim. Buraya geleceğinden emin değildim ama İstanbul'a geleceğinden çok emindim." gözlerime kararsızlıkla bakan Efkan ondan almayı asla ummadığım bir cevabı bana verirken bu sefer kaşlarını çatan taraf ben oldum. "Neden? İstanbul'a geleceğimden beden emindin?"

"Annen sınavının olduğunu ve yetiştiremediğin için üzgün olduğunu söyledi. Seni tanıyorum Ada. Kendine güvenmeden bir adım bile atamazsın sen. Sınava girmeyeceğin çok barizdi." beni her zaman benden daha iyi tanıdığını yine gözüme sokmaya çalışan Efkan kararsızlıkla yüzümü incelerken söylediklerine karşılık ne diyeceğini bilemediğim için sadece başımı aşağı yukarı salladım. Bu sessiz onayıma karşılık Efkan'da ne yapacağını bilememiş olacak ki kapıdan geriye doğru bir adım çekilip sağ elini evin içine doğru çevirerek beni sessizce içeriye davet etmeye çalıştı.

"Geçmek ister misin?" Efkan gözlerime yanlış bir şey söylemekten oldukça fazla korktuğunu gösteren bir ifadeyle bakarken gözlerimi onun gözlerinden kaçırdım. Başımı yavaşça yere eğdikten sonra da Efkan'ın geçmem için açtığı ufak boşluktan içeriye sıvışıp hızlı ama küçük adımlarla birlikte salona geçtim. Odanın en kuytu köşesinde kalan koltuğa oturduktan sonra da dizlerimi karnıma doğru çekerek gözlerimi tekrar salona girip karşıma oturan Efkan'a çıkardım.

"Biraz ağlayacağım. Çok ses yapmam." aniden dolan gözlerimle birlikte Efkan'ın anlayış dolu gözlerine bakarken Efkan beni yavaşça başıyla onaylayıp oturduğu yerden kalkarak ne istediğimi biliyormuş gibi yanıma geldi. Beni tek bir hamlede ayağa kaldırıp oturduğum koltuğa oturduktan sonra da bedenimi kucağına çekerek başımı sıkıca göğsüne yasladı.

"Ağla ama sadece birazıcık. Rahatlaman için." ellerini sarı saç tutamlarımın arasına sokan Efkan ağlamak için onun onayını beklediğimi biliyormuş gibi sessiz bir şekilde mırıldanırken başımla hızlıca onu onaylayıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Tüm bedenimle titreye titreye dakikalarca ağladıktan sonra da ağlamamın şiddetinin yavaş yavaş dinmeye başlamasıyla birlikte yüzümü Efkan'ın omzuyla boynu arasına iyice gömdüm ve kollarımı sıkıca Efkan'ın beline doladım.

"Aptalım ben değil mi?" ağladığım için sesim tamamen kısık bir tınıda çıkarken Efkan sorduğum soruya cevap vermek yerine dudaklarını saçlarıma bastırıp bir elini sırtıma koyarak tişörtümün üstünden sırtımı boydan boya okşadı.

"Beyinsizim hatta. Azıcık beynim olsa en azından geçecek kadar sınava çalışırdım çünkü." kendimi ezmeye yer aradığım için Efkan'ın sessizliğini fırsat bilerek kendi kendime iyice yüklenirken Efkan tekrar dudaklarını saçlarıma bastırdı.

"Niye bu kadar salağım ki? Anlamıyorum. Diğerleri yapabiliyor ben neden yapamıyorum ki?" sesim zaten kısık olmasına rağmen gittikçe daha da kısıklaşırken Efkan bir kere daha dudaklarını saçlarıma bastırdı ancak bu sefer sessiz kalmak yerine dudaklarını saçlarımdan kulağıma doğru yöneltti.

"Kötü bir dönemden geçiyorsun sadece. Yüklenme bu kadar kendine." sesinin titreyişinden tınısına kadar ne kadar anlayışlı olduğunu bariz bir şekilde belli eden Efkan kulağıma fısıldadığı cümlelerle birlikte sırtındaki elini belime kaydırıp parmak uçlarını tişörtümün altından tenime doğru değdirdi. Parmak uçlarının ufacık temasıyla tüm gerginliğimi aldığındaysa titreyen bedenimin sakinleştiğini fark ederek sırtımı bu sefer çıplak bir şekilde boydan boya okşamaya başladı.

"HÜ Tıp seni zorladı. Annenden uzakta olmak seni zorladı. Hayatına bir an da dahil olmam seni zorladı. Arkadaşlarından uzak olmak seni zorladı. Dersler aeni zorladı. Tüm bu zorluklarla iyi bile başa çıktın bu zamana kadar." sesindeki anlayışı asla bozmayan Efkan beni bir aptal olmadığıma ikna etmek için çırpınırken titreyen dudaklarımı sıkıca birbirine bastırıp dudaklarımın arasından acı dolu bir inleme çıkardım.

"Da...dayanmıyorum ben. Bırakacağım." İstanbul'a gelmeden önce verdiğim kararı hatırladığım için gözümden akan bir damla yaş yanağımı ıslatırken Efkan parmak uçlarını omurgamda gezdirerek dudaklarını bu sefer omzuma bastırdı. "Bırakmak yok. İstanbul'a dön biran önce sadece. İnan o zaman her şey düzelecek. Annen yanında olacak, hocaların yanında olacak, arkadaşların yanında olacak ve işte o zaman her şey düzelecek."

"Dönemiyorum! Ortalaman yerle bir oldu. İstanbul'a dönmem mümkün değil." Efkan'ın bir unutla söylediği şeylerin inkansızlığı beni büyük bir umutsuzluğun içine iterken Efkan söylediklerimle birlikte kısa bir süreliğine afalladı. Ortalamanın bu kadar düşmüş olabileceğini düşünmediğini bana bu şekilde gösterdikten sonra da tekrar parmaklarını hareket ettirerek dudaklarını boynuma yavaşça bastırdı.

"Özel okula gelebilirsin ama öyle değil mi?"ortalamamın durumunu bana üstü kapalı bir şekilde sormaya çalışan Efkan içimdeki mutsuzluğu daha da artırırken hafifçe iç çekip yaşlarla dolu gözlerimi Efkan'ın gözlerine çıkardım. "Tam burs almam mümkün değil. Yüzde elli bursla okumam içinde annemin bütün maaşını okula yatırması gerekir. Yani hayır özel okula bile gelemiyorum."

"Ben öderim." gizleyemediğim bir hüzünle kurduğum cümlelere karşılık Efkan son derece normal bir şeyden bahsediyormuş gibi konuşup gözlerini kararlılıkla gözlerime dikerken hissettiğim hüznü bir kenara bırakıp derin bir şekilde kaşlarını çattım.

"Sen ne saçmalıyorsun?" sesim kendimden beklediğimden çok daha sert bir şekilde çıkarken Efkan sinirlenme nedenimi çok iyi anladığını gösterircesine parmaklarını tişörtümün altından çıkarıp yüzünü iki avucunun arasına aldı.

"Borç. TUS dershanesi gibi düşün. Mezun olduğunda ödersin okul masrafını. Hem sadece bir seneliğine. Sonra zaten ortalamanı yükseltip ait olduğun yere dönersin." parmak uçlarıyla ıslak yanaklarımı kurulamak için çırpınan Efkan gözlerime teklifini kabul etmem için yalvarırcasına bakarken dişlerimi alt dudağıma geçirip başımı onun göğsüne yasladım.

Kabul mı edeceksin gerçekten?

Bilmiyorum.

Efkan'ın parasını yiyecek kadar mı bunaldın Ada?

Bilmiyorum.

Bu biraz aç gözlülük değil mi?

Bilmiyorum.

Ya parayı sonradan ödemene izin vermezse ne yapacaksın?

Bilmiyorum.

Ada, Efkan cevap bekliyor ne diyeceksin?

Bilmiyorum dedim ya! Sus bir!

"Bıcırık, sadece bir yıl. Ödediğim ücretin benden hiçbir şey götürmeyeceğini çok iyi biliyorsun. Hem geride ödeyeceksin." kararsızlığımın farkında olan Efkan teklifini kabul etmem için bir kere daha çabalarken gözlerimi kararsızlıkla onun yüzüne kaldırıp yavaşça yutkundum.

"Ödeyeceğim ama. Hem de mezun olmamı beklemeden. Annem az az da olsa parayı sana öder. Söz ver ödememe izin vereceğine." İstanbul'a gelmeye ne kadar ihtiyacım olduğunu çok iyi bildiğim için önüne sunulan fırsatı görmezden gelemezken Efkan ondan istediğim sözü bana hiç tereddüt etmeden verip yanağımı hafifçe okşayarak dudaklarını yanağıma bastırdı.

"O zaman bütünlemelere gidip giriyorsun ve geçer not alıyorsun. Sonrasında da yatay geçiş işleri için gerekli tüm belgelerini alıp buraya geliyorsun. Anlaştık mı?" küçük bir çocuğa yapması gerekenleri öğreten bir baba edasıyla didaktik bir şekilde bana yönelik konuşan Efkan yüzümde istemsiz bir gülümseme oluşmasına neden olurken uslu bir kız olup onu başımla onayladım.

"Aferin benim yavruma. Şimdi umutsuzluğunu bir kenara bırakıyorsun anneni arayıp İstanbul'da olduğunu haber veriyorsun. Bütünleme zamanına kadar ben çalıştıracağım seni onu da söyle." Efkan beni yavaşça kucağından indirip oturduğu koltuktan kalkarken söylediklerini başımla onaylayıp Efkan'ın kalktığı koltuğa oturdum. Ardından da ceketimin cebindeki cep telefonumu çıkarıp annemi aramak için harekete geçtim ancak tam o sorada Efkan'ın beni yalnız bırakmak için hareketlendiğini görünce duraksayıp Efkan'a seslendim.

"Annemi aramadan önce seninle konuşmam gereken bir konu daha vardı." Efkan'ın ona seslenmemle birlikte duraksamasını fırsat bilip oturduğum yerden kalkarak tam karşısına geçerken Efkan yüzünü hafifçe bana doğru eğip kaşlarını beni dinlediğini gösterircesine havaya kaldırdı.

"Efkan ben sadece okulumu, arkadaşlarımı, annemi özlemedim. Ben seni de çok özledim. Hatta belki de en çok seni özledim. Yapamaz mıyız? Bu sefer birbirimizi kırıp dökmeden sevemez miyiz? Ben seni sevmeyi çok özledim çünkü." gözlerimle özlememi açık açık Efkan'a aktarırken Efkan havadaki kaşlarını yavaşça aşağıya indirip aralık dudaklarının arasından küçük bir nefes aldı.

"Ben de seni çok özledim yavrum. Hem de çok fazla özledim ama şu an önceliğiniz okulun. İlişkimizle ilgili daha sonra konuşalım." Efkan her zaman ki gibi mantığını duygularının önüne koyup kendini duygularını baskılamaya çalışırken bu sefer haklı olduğunu bildiğim için sesimi çıkarmayıp başımla onu onayladım. Efkan bunun üzerine yine salondan çıkmak için harekete geçtiğindeyse iki elimle sağ elini sıkıca kavrayıp onu durdurdum.

"Peki ilişkimiz hakkında konuşana kadar bir kere öpüşebilir miyiz? Çok ihtiyacımız var sende biliyorsun." Efkan'ın da benim gibi hissettiğine adım gibi emin olduğun için tüm arsızlığım ve patavatsızlığımla rahat rahat konuşurken Efkan düşündüklerimin doğru olduğunu bana göstererek söylediklerime karşılık bile vermeden yanaklarımı kavrayarak dudaklarımızı sertçe birleştirdi. Aklımı başımdan alacak bir şekilde beni öpmeye başladığındaysa dudaklarımızın arasından yükselen ıslak öpüş seslerini daha da fazla duymamı sağlayacak bir şekilde dillerimizi birbiriyle buluşturdu. Dudaklarımız birbiriyle adeta sevişmeye başladığındaysa ikimizde kendimizi birbirimizin dudaklarında kaybetmeye başladık ancak etrafımızı saran bu büyü salonda yankılanan şaşkınlık dolu ses yüzünden bir an da bozuldu.

"Abi? Ada?"

Continue Reading

You'll Also Like

165K 7.8K 17
Hepimiz Güzel ve Çirkin'in masalını defalarca dinlemişizdir. Yeni bir versiyonunu yazmak istedim. Umarım beğenirsiniz 💓 UYARI: Dark Romance katego...
1K 520 8
Hayat genç kızın elinden en sevdiği şeyi babasını aldı. Genç kız o küçük yaşında karar vermişti. Babası gibi cesur olacaktı. Ne yaşarsa yaşasın asla...
255K 16.7K 30
EĞLENCE SEKTÖRÜNÜN GÜÇLÜ İŞ ADAMLARINDAN BİRİNİN DİKKATİNİ ÇEKMEK İÇİN NE GEREKİRDİ Kİ? BELKİ DE SADECE KENDİNİZ OLMAK YETERLİ OLUR. GABRİELLA'NIN T...
1.1K 120 8
Türkiye'de yaşanan paranormal olayların detaylı anlatımı... Yılanlar Meclisi Kitabımızdan...