YAZ YAĞMURU

By yildizlarkadaryakin

43.3K 2.9K 1.9K

Kitap gençlik kitabıdır. ✔️ • Bir yaz yağmuruna yakalanmak insanı en fazla nasıl bir şeyin içine sürükleyebil... More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25.Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
FİNAL

4. Bölüm

2K 123 202
By yildizlarkadaryakin

Selammmmm.

Evde olmadığım için bölüm yazamadım. 😔

Hikayeyi nasıl buluyorsunuz?

***

Okula başlayalı beş gün oldu. Buğra, Funda, Dilay, Ahmet ve Yusufla kaynaşacak vaktim olmuştu. Tabi ki Yasemin ile de. Hepsi çok iyi insanlar. Benim onlara, onların da bana içi ısındı gibime geliyor.

"Ee gidiyor muyuz?" Dilay bize bir kafenin pastalarını ve içeceklerini anlatmıştı, yarın da hepimizin toplanıp oraya gitmemiz gerektiğini düşünüyordu.

"Bana uyar." dedi Funda.

"Sevgilime uyarsa bana da uyar." Yusuf'un cümlesiyle tebessüm ettim.

Diğerleri ve ben de onaylandıktan sonra o kafeye gitmek için sözleşmiştik.

Zil çaldığında eşyalarımızı toplayıp sınıftan çıktık. Yasemin ve Buğra'nın da evi bize yakın olduğu için hepimiz beraber yürüyorduk.

Yasemin kadın-erkek eşitliğinden konu açıp erkek ve kadının eşit olduğundan bahsediyordu. Ben ve Sena da böyle düşündüğümüz için onaylıyorduk. Yasemin'in sözü bittiğinde söze Buğra karıştı.

"Bence de kadın-erkek eşit. Sonuçta biz erkeklere ayıp olan şeyler size de ayıp. Size ayıp şeyler bizlere de ayıp. Ve ayriyeten kadın istese her şeyi başarabilir." deyip tebessüm etmişti.

"Hay yaşa be Buğra." diye heyecanlanarak konuştu Sena. Bana dönerek konuşmasına devam etti.

İmalı bakışlarıyla "Eh ideal enişte modeli işte." deyip bana sırıtarak baktı. Buğra'nın güldüğünü hissedebiliyordum.

"Öhöm öhöm öhöm." yalandan öksürmeye çalıştım, dikkat dağıtmak için.

Pek başarılı olmuş gibi görünmüyordum ama neyse..

"Helal ablacım helal noldu sana?"

"Bir şey olmadı Sena'cım." diyerek sinirli bi şekilde zorla güldüm. O sırada Sena'nın telefonu çaldı. Cebinden çıkardığında kimin aradığında bakmaya çalıştım ama hemen çekilip "Siz önden gidin ben geliyorum." diyerek durdu.

"Kim o arayan?" Yasemin'in sorusuyla kafamı 'Kim?' dercesine salladım Sena'ya.

"Arkadaşım işte siz tanımazsınız." deyip omuz silkti.

"İyi peki." diyerek yürümeye devam ettik. Havadan sudan sohbet ederken evin önüne gelmiştik bile.

***

"İlk haftanızdı okulda, neler oldu bakalım?" annemin sorusuyla lahmacunumundan zorla ayrılıp konuşmak için ona baktım.

"Güzeldi." Sena da beni onaylayınca annem tekrar bir soru yöneltti.

"Arkadaşlarınızla nasıl anlaştınız?"

Sena "Ablam sınıfındakilerle kaynaştı. Ben de onlarla takılıyorum." deyip durumu özetledi. Annem ve babam aynı anda "İyi bakalım." dediklerinde başımızı onaylarcasına sallayıp lahmacunumuza tekrar gömüldük.

Yemeklerimiz bittikten sonra anneme masayı toplaması için yardım ettik. Bugün arka sokaklar vardı ve ailece izlediğimiz için her şeyi çabucak toplarladık.

Arka sokaklar izlemek için çaylarımızı doldurup kurabiyelerimizi alıp içeri geçtim. Babam ve anneme çay verdikten sonra Sena'ya da verdim.

"Ya of ya! Bir Zeliha ile Tekin diziden çıkmamıştı. Oda oldu tebrikler Kanal D." diye sitem etti Sena.

"Bu bir dizi Sena biri çıkar diğeri gelir sakin." omuz silkip önüne döndü.

Dizi bittikten sonra annem ve babamı öperek "İyi geceler." deyip odama geçtim.

Masamın üzerindeki telefonu alıp mesajlara girdim.

Sevgilim = Gözümüz yollarda kaldı Ceyda hanım.

Ceyda = 😁 Arka sokaklar izliyordum.

Sevgilim = Bilmez miyim?

Ceyda = Sen ne yapıyorsun?

Sevgilim = Seni düşünüyorum.

Ceyda = Yaaa yerim seni 💖

Sevgilim = Yatıyorum ben aşkım, çok yorgunum öptüm seni.

Ceyda= Ben de, iyi geceler.

Serkan'ın mesajlarından çıkıp Aylin'in mesajlarına girdim. Aylin benim önceki okulumdan yakın bir arkadaşım hala mesajlaşır konuşuruz. Pazar günü bize gelmesini söyleyeceğim, özledim onu.

Aylin = Naber bebeğim?

Ceyda = İyi senden?

Aylin = İyiyim ben de. Ne yapıyorsun bakalım?

Ceyda = Uzanıyorum. Sen ne yapıyorsun?

Aylin = Aynısından.

Ceyda = İyi iyi. Pazar günü bize gelsene bir şeyler yaparız.

Aylin = Neden olmasın? Bakarım duruma göre haber veririm.

Ceyda = Tamam haberleşiriz o zaman. İyi geceler.

Aylin = İyi geceler.

Aylin'in de mesajlarından çıkıp son olarak grubun mesajlarına baktım. Sınıf grubuna değil. İçinde Dilay, Funda, Yusuf, Buğra, Sena, Ahmet, Yasemin ve benim olduğum gruba.

Grup işteee

Dilay = Yarın saat 13.00 de herkes kafede olsun konum atıyorum şimdi.

Dilay = Konum***

Dilay = Sakınn unutmayın, iyi geceler öptüm.

Görüldü atıp WhatsAppdan çıktım. Instagrama da göz attıktan sonra telefonu tekrar masanın üzerine bırakıp banyoya doğru ilerledim. Dişlerimi fırçalayıp işlerimi hallederek uyumak için odama geldim.

Gece lambasının loş ışığında yatağıma uzanıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

***

Kafeye gitmek için Sena ile birlikte hazırlanıyorduk. "Bir türlü ne giyeceğime karar veremiyorum." diyerek söylenmeye başladı. "Sen karar verdin mi?"

"Aslında..." duraksayıp dolabıma tekrar bir göz attım ve konuşmama devam ettim. "Karar verdim. Odamdan çıkarsan giyineceğim. Sen de bir an önce hazırlansan iyi edersin seni bırakır öyle çıkarım bilgin olsun." oflayarak odamdan çıktı. Şimdi hazırlanma vaktiydi.

Dikey çizgileri olan yüksek bel pantolonumu giyip üstüne siyah crop, cropun da üstüne hoş bir hava katsın diye yazlık beyaz gömleğimi giydim. Aksesuar olarak beyaz saatimi ve sade bir duruş sergileyen ucunda yuvarlak olan kolyemi taktım. Saçlarımın uçlarına doğal görünsün diye maşa yaptım. Makyaj masamın önüne geçip bir rimel ve bir parlatıcı sürüp el kremi kullanıp parfümümü de sıktıktan sonra yarım saat içinde hazır olmuştum.

Beyaz boyundan asılmalı çantamın içine; cüzdan, anahtar, peçete ve su koyduktan sonra gözlüğümü de alıp odamdan çıktım. Sena'nın odasının kapısını çalacağım sırada odadan çıktı.

Kahverengi crop altına da karamel renkte Mom Jean giymişti. Bileğine kahverengi ve karamel renkte olan ip bilekliklerden takıp kahverengi kola asmalı küçük çanta almıştı. Saçlarını da düz bir şekilde bırakmıştı.

"Yine döktürüyorsunuz Ceyda Hanım." gülümsedim.

"O sizin güzelliğiniz Sena Hanım." dedim. Tebessüm etti.

Saatime bakarak "Eh hadi çıkmıyor muyuz? Saat 12.30."

"Çıkalım."

***

Kafenin önüne geldiğimizde saatime baktım. Saat 13.15 di. On beş dakika kadar gecikmiştik. Daha fazla kapının önünde kalmayıp kafeden içeri girdik. Kafeye göz attığımda ileride cam kenarında bizimkilerin oturduğunu gördüm. O tarafa doğru ilerledik.

"Selam." dedim.

Herkesle selamlaştıktan sonra Buğra'nın yanındaki iki boş sandalyenin birine ben, birine Sena oturdu.

"Sipariş vermedik sizi bekledik." dedi Buğra.

"Anladım. Çok geç kalmadık umarım."

"Yok hayır, bizde yeni gelmiştik zaten." deyip tebessüm etti. Bende tebessümüne karşılık verdim.

"Naber?" Yasemin'e döndüğümde durgun görünüyordu.

"İyi senden?"

"İyiyim." diyerek öpücük gönderince tebessüm etti.

"Ee Sena, ablanın sevgilisi var. Sende var mı öyle şeyler?" Funda'nın sorusuyla Sena'ya baktım.

"Şey, yok ben uğraşmıyorum öyle şeylerle." söylerken tedirgin hali dikkatimi çekmişti. Bunu aklımın bir köşesine yazıp evde konuşacaktım.

"Siz nasıl tanıştınız?" diyerek sohbeti değiştirdi Sena.

Funda mutlulukla "Hemen anlatayım." deyip Yusuf'a göz kırptı.

"Biz Yusuf ile çocukluk arkadaşıyız. Daha biz 2. Sınıftayken Yusuf'un babasının işi nedeniyle il dışına taşınmak zorunda kaldılar. Biz de doğal olarak bir daha görüşemedik. Ta ki 9. Sınıfa kadar. Okulda ilk yine biz kaynaşmıştık. Yusuf'un siması bana bir yerden tanıdık geliyordu. İki hafta sonra Yusuf yanıma gelip bizim aslında çocukluk arkadaşı olduğumuzu söyleyince hatırlamıştım. Bu şekil yine beşimiz arkadaş olmuştuk. 10. Sınıfın başlarında Yusuf'a karşı bir şeyler hissettiğimi anlayınca cesaretimi toplayıp dönem sonuna doğru konuşmayı başarmıştım. O da bana karşı boş olmadığını söyleyince biz de sevgili olmaya karar verdik." deyip Yusuf'un yanağına öpücük kondurdu. Yusuf'ta aynı şekilde onun yanağına.

Birbirlerini çok sevdikleri belliydi. Masadaki herkes onları tebessüm ile izliyordu.

"Çok güzelsiniz. Ayrılmayın." diyerek tebessüm ettim.

"Evet çok güzelsiniz." diyerek Sena da tebessüm etti.

Yasemin "Ah ah işte biz dördümüz de böyle sap kaldık." diyerek iç geçirdi. Onun bu haline gülerken masaya garson geldi. Herkes siparişini verdikten sonra konuşmaya devam ettik.

"Sen neden kimseyle sevgili olmadın?" Dilay'a bir soru yönelttim. Gülen yüzü anında solunca yanlış bir şey mi sordum acaba diye düşünerek kendimi sorguladım.

Dilay tekrar gülen yüzünü yerine getirip "Vardı 9. Sınıftan beri. Ama iki ay önce beni aldattığını öğrenince ayrıldım."

"Karaktersiz." Sena'nın tepkisiyle herkes ona bakınca "Ne yalan mı?" diyerek devam etti.

"Aman neyse unuttum bile." Dilay'ın konudan kaçmaya çalıştığını anlayınca üstüne gitmedim. O sırada garson içeceklerimizi masaya bırakıp tekrardan gitti.

Limonatamdan bir yudum alıp ferahladığımı fark ettim. Yan tarafıma döndüğümde Buğra bana bakıyordu. Hemen başını içeceğine çevirince bende önüme döndüm.

"A-abla kapıya bak." Sena'nın konuşmasıyla kapıya doğru döndüğümde başımdan aşağı kaynar sular dökülüyor gibi hissettim.

***

Hikayenin akışını beğeniyor musunuz?

Ceyda ne görmüş olabilir kapıya baktığında?

Yıldızın içini doldurup düşüncelerinizi yazmayı unutmayın.

Karakterleri sevdiniz mi?

Çok öpüyorum. 🥰

Continue Reading

You'll Also Like

724K 48.9K 32
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
34.7K 9.3K 45
Küçükken bir yılbaşı gecesi İstanbul'un en büyük mafyalarından birisi tarafından ailesi gözlerinin önünde öldürülen Diana'nın kendi çetesini kurarak...
219 56 17
"Yağmuru sev, bıraktığı izleri de. Karı sev, üzerinde bıraktığın ayak izlerini de. Birini sev, ama kalbinde bıraktığı kapanmayacak izleri sevme çünkü...
375 112 6
Bizim Mahalleye hoş geldinizz. Bu mahallede eğlence var , dedikodu var , arada kavgalar , müzikler , eğlenceler , hep birlikte yapılan yemekler yeni...