İlk kitap 🥳🤠
Sevmeniz dileğiyle iyi okumalar.
Yorum yapmayı ve yıldızın içini doldurmayı unutmayın.. 💖
***
"Ya hayır ya şaka mı bu?!" diye mırıldandım kendi kendime. Nisan ayında yağmur yağıyordu. Yağmur da denemez buna resmen yukarıdan su boşaltıyorlardı.
Gerçekten evden çıkıp sahile inecek zamanı bulmuştum. Nasıl gidecektim şimdi ben eve? Evimle sahilin arası yarım saat kadardı. Bu saatte otobüste geçmezdi buradan, en iyisi burada beklemeyi bırakıp eve doğru koşmaktı.
Koşmaktan artık saçlarımdan sular damla damla yere dökülüyordu. Ama eve sağ salim gidecektim buna inanıyordum, ta ki önümdeki koskoca taşa takılan kadar.
Koşmamla yere çakılmam bir olmuştu. Zor bir şekilde oturur pozisyona geçtim.
"Aferin Ceyda önündeki koskoca taşı nasıl görmezsin. Üstüm başım çamur oldu. Dizim de kanıyor." ağlamaklı ve sinirli bir biçimde dizimdeki yarayla ilgileniyordum.
"Yardım gerekli mi?" gelen sesle başımı kaldırdım. Yüzünü tam seçemiyordum. Sokak lambasının ışığıyla yarım yamalak görüyordum.
"İyi misin?" diye tekrarladı ardından.
"Ah evet iyiyim, taşı görmedim sadece."
"Kalkmana yardımcı olayım." diyerek elini uzattı. Kendi başıma kalkamayacağıma göre elimi uzatıp elini tuttum.
"Teşekkür ederim."
"Rica ederim." Gözleri dizlerime kaydı.
"Dizlerin kanıyor. Evin neredeyse yardımcı olabilirim."
"Çok uzakta değil. 10 dakikalık bir mesafe sadece."
"Güzel, benim evim de az bir mesafe. Ben sana yardımcı olayım."
"Hayır diyecek durumda değilim."
Tebessüm edip kolumu tuttu.
Topallıyordum.
Çünkü gerçekten dizim çok acıyordu. Dönüp yüzüne baktığımda yola bakıyordu. Çatıların altından gidiyorduk.
17-18 yaşlarında. Beyaz tenli ve saçları uzundu. Yüz hatlarının belirginliği dikkat çekiyordu. Daha fazla ona bakmayıp önüme döndüm.
***
Evin önün gelince adımlarımı yavaşlatarak "Burası teşekkür ederim." dedim.
"Teşekkür etmene gerek yok. Sadece yardım etmek istedim. İsmim Buğra Uraz." deyip elini uzattı.
"Ceyda Oduncu." tebessüm ederek uzattığı elini tuttum.
"Memnun oldum." deyip tebessüm etti.
Başımı kaldırıp hafif bir tebessümle "İyi geceler." diyerek yavaşça kapının önüne ilerledim.
"İyi geceler." deyip el salladığı sırada samimi davranışları biraz garibime gitmişti.
Apartmana girip kapıyı örttüm. Topallaya topallaya asansöre binip üçüncü kat düğmesine basarak eve çıktım. Çantamdan evin anahtarını çıkarıp sessizce içeri girdim. Ailem misafirliğe gitmişti. Evde olmamaları için dua ederek kapıyı kapattım. Her yer karanlıktı evde olmadıkları için şükredip odama doğru ilerledim.
Dolabımdan açık kahverengi üstünde maymun yüzleri olan pijamalarımı çıkartıp banyoya geçtim. Dizimdeki yarayı temizleyip sıcak bir duş aldım. Üstümü değiştirip, saçlarımı kurutmaya başladım.
Banyodaki işlerimi hallettikten sonra Odama geçtim. Yatağıma uzanıp kenarda duran telefonumu elime aldım. Annem 'Biraz geç geleceğiz. Bekleme bizi kızım bugün yoruldun. Yat dinlen.' diye mesaj atmıştı. 'Peki, iyi geceler.' yazıp annemin mesajlarından çıktım.
Serkan'ın mesajlarına girdim. Son günlerde aramız limoniydi. Sürekli bir şeyleri kıskanıp tartışma yaratmaya çalışıyordu. Şimdi de 'Neden yazmıyorsun? Kiminle konuşuyorsun?' diye mesaj atmıştı. 'Duş alıyordum :( Uyumalıyım.. İyi geceler sevgilim 💖' yazıp mesajlardan çıktım.
Bugün yeterince kötü şeyler yaşamıştım. Sabah üstüme kahve dökülmesi, şarj aletimin bozulması, yeni okula başlayacak olmam ve yağmura yakalanıp yere kapaklanmam.
Daha kötü şeyler olmadan yatmalıydım. Zaten babamın okulumu beğenmemesi üzerine sevgilim ve birkaç arkadaşımdan ayrılıp yeni okula başlayacaktım.
Bunları düşünürken yorgunluktan daha fazla gözlerimi tutamayıp derin bir uykunun içine kendimi bıraktım.
***
2 HAFTA SONRA
Yüzüme dökülen suyla yataktan sıçramam bir oldu. "Allah Kahretsin!"
Sena'nın gülme seslerine göz devirip banyoya girdim. Yüzümü güzelce havluyla kurulayıp odama geri geçtim.
Sesimin tonunu umursamadan "Ne yapıyorsun sen ya?!" diye bağırdım.
Sena bıyık altından gülerek"Abla ne yapayım okulun ilk günü, kalkmadın sende." deyince sinirlerine hâkim olamadım.
"Tabi senin keyfin yerinde, eski okulundan memnun değildin."
"Aman kıyamam. Serkancığından mı ayrı kalacaksın sen? Bir de o Aylin denen sahte arkadaşından."
Sena oldum olası Serkan'ı ve yakın arkadaşım olan Aylin'i bir türlü sevemezdi.
"Sena sabah sabah sinirlerimi hoplatma geç odana." diyerek parmağımla kapıyı gösterdim.
"Üf iyi be! Hadi formanı giy de kahvaltıya gel." saçlarını savurarak kapının eşiğinde durmaya başladı.
"Okulun ilk günü de forma giyeceğiz ya puh böyle işe."
Sena kafasını 'Ah Ah' dercesine sallayıp odadan çıktı.
"Kapısız yerden mi çıktın be!" diye bağırdım arkasından.
Dolabımı açıp içinden beyaz arması ve kol kısımları kırmızı olan üstü, kırmızı eteğimi giyip saçlarımı güzel bir şekilde tarayıp üstten at kuyruğu yaptım. Hafif bir rimel sürüp odamdan çıktım.
"Günaydııııın herkese." deyip masaya oturdum.
"Günaydın." dedi hepsi bir ağızdan.
"Hadi kahvaltınızı güzel bir şekilde yapın da okula ben sizi bırakayım."
"Biz giderdik baba." deyip ağzıma zeytin attım.
Bayılıyorum yemek yemeye, bu ayrıntıyı unutmayınız lütfen.
Babam "Ben bırakırım, bugün dönüşte siz birlikte gelirsiniz." deyince daha fazla ısrar etmeyip çayımdan bir yudum aldım.
"Peki babacığım, yürüyerek geliriz biz." dedi Sena.
Babam başını onaylarcasına salladı.
Kahvaltımızı yapıp masadan kalktık. Babam aşağı inip bizi arabada bekleyeceğini söylemişti. Odama geçip dudağıma hafif bir parlatıcı sürdükten sonra annemi öpüp ayakkabımı giydim. Sena da odasından çıkıp ayakkabısını giymeye başladı.
Arabada geçen 15-20 dakikanın ardından babam bizi okula bırakıp işe gitmişti. Koskoca GİRİFT KOLEJİ bakalım neler göstereceksin bize.
İç sesimi susturmaya çalışıp yüzüme sahte bir tebessüm kondurduktan sonra bahçe kapısına doğru ilerlemeye başladım.
Bahçeye girdiğimizde mesaj sesiyle telefonuma baktım. Aylin 'Nasılsın canım?' yazmıştı.
Sena yanıma yaklaşıp "Iyy yazmış yine senin sinsi yılan." dedi.
Göz devirip telefona tekrar döndüm. 'iyiyim sen?' yazıp telefonu sessize alıp çantama attım. Serkan dün iyi geceler mesajıma görüldü atmıştı. Bu ayrıntı beni biraz kırsa da şu an bunu düşünmek istemiyordum.
Bu duruma karşı yüzüm solarken Sena'nın "Hadi ben kaçtım sırama." deyip beni öpüp gitmesine karşı ona el salladım. İleride de benim sıram vardı. Müdür konuşma yapacaktı herhalde.
Sırada en arkaya geçip müdürün gelmesini bekledim. Herkes birbiriyle sohbet ediyordu. Tabi son gelen hep dışlanırdı değil mi?
Doğru, sonuçta onlar 12. sınıfın 2. dönemindeler 9. Sınıftan beri beraberler.
Arkama gelen bir kaç kişiyle arkama dönüp yüzlerinde göz gezdirdim. Tam arkamdaki çocuk çok tanıdık geliyordu. Yanında orta boylarda uzun saçlı bir erkek ve birinın saçları kahverengi diğerinin saçları kumrala kaçan iki kız vardı.
"Aa sen yağmurda düşen kız, Ceyda'sın değil mi?" demesiyle ona döndüm.
"Evet." deyip tebessüm ettim.
"Sınıfa yeni gelen sen olmalısın o zaman."
"Evet, maalesef." son kelimemi sadece kendim duyabilecek bir şekilde söylemeyi tercih etmiştim.
"Kim bu kız?" dedi yanındaki güzel olduğu kadar egolu duran o kız. Baştan aşağıya beni süzmesiyle rahatsız olduğumu anlamış olacak ki Buğra hemen cevap verdi.
"İsmi Ceyda, sınıfın yeni öğrencisi."
"Anladım." deyip önüne döndü.
Tebessüm edip önüme döndüm. Ah be eski okulum şimdiden özledim seni. Okulun dışı da içi de güzel ama 3,5 sene okuduğum okuldan ayrılmak ve tabiki sevgilimden ayrılmak zor olmuştu.
***
bugrauraz : Sunshine
Bu gönderi yorumlara kapatıldı.
@dilaydogan ve 349 kişi beğendi.
ceydaodnc : 🦔
@senaodnc_ : Acayip bir güzellik
@ceydaodnc : 🥰💜
33 diğer yorum.
@aylinısık ve 258 kişi beğendi.
senaodnc_ : 👩🏻🦰
Bu gönderi yorumlara kapatıldı.
@ceydaodnc ve diğer 456 kişi beğendi.
***
İlk bölümü kısa yazdım. Yeni yeni olduğu için.
İlk bölümü beğendiniz miiii? 😍
Sizce Ceyda'yı GİRİFT KOLEJİNDE neler bekliyor?
Sena'yı nasıl buldunuz?
Öpüyorum 💖