Yeni kurguma hoş geldiniz. Tekrardan "aa güzel fikirmiş dur bunun üzerine kitap yazayım" sözünün üzerine yazılmış bir kitaptır. Neyse tşk öd bb
Kızımız medyada
°İyi Okumalar°
***
"Geç kalma hadi, yoksa bulaşıkları sana bırakırım." İçimden bir küfür ederek cevap verdim. "Dün ben yıkadım zaten, hele bir bana yık var ya öldürmekten beter ederim seni."
"Büyüğüne saygılı ol." Dediğinde ise, raftaki kitaplara göz atmaya devam ederek cevap verdim. "Saygı hak edene gösterilir, senin gibi kenar mahalle cahillerine değil Hüma."
"Hedefim tıp, zorlama istersen? Ayrıca ben senin ablanım, abla diyeceksin." Dedi o da benimle inatlaşırcasına.
"He he derim, hadi kapat yarım saate geliyorum." Diyerek yüzüne kapattım. Kapatırken tek duyduğum, Hüma'nın çığırışı olmuştu. "Alçin!"
Telefonu montumun cebine sokup kitaplara göz gezdirmeye devam ettim. Aslında Alçin, bana biraz söylemesi zor geliyordu ama kullanacağım ikinci bir ismim de yoktu ki. Alçin, kızıl bir çalıkuşu anlamına geliyordu.
Elime, Stefan Zweig'in iki kitabını çoktan almıştım ve alacak başka kitap arıyordum. Fakat hemen çıkmam gerekiyordu, çünkü metronun ne zaman geleceğini bilmiyordum, erkenden istasyona gitmem lazımdı. Elimde incelediğim kitabı rafına koyup, elimdeki iki kitap ile kasaya doğru yürüdüm rafları inceleyerek.
Kasaya ulaştığımda direkt uzattım kitapları. "Kolay gelsin." Dedim sonra da. Kasadaki çocuk -adı Emre- bizim okuldan, hatta bizim senedendi. "Sağ ol." Dedi gülümseyerek. Birbirimizi tanırdık ama sohbetimiz yoktu hiç. Çantama yöneldim cüzdanımı çıkarmak için, fakat Emre beni durdurarak kitapları kattığı poşeti uzattı. "Parası ödendi."
"Kim ödedi?" Dedim kaşlarımı çatarak. Omuzlarını silkerek cevap verdi. "Bilmiyorum, bizim yaşlarımızda bir çocuk işte."
"İyi, buraya tekrar gelirse parasını verirsin ona." Diyerek tekrar çantama yönelirken telefonum titredi. Ard arda titreyince cüzdanı geri koyup cebimden telefonu çıkardım. O sırada Emre'ye bir dakika anlamında işaret parmağımı gösterdim.
Ekranı açıp gelen mesaja baktım. Kayıtlı olmayan numaradan gelen mesaja.
0543*******: Hep barlarda içki mi ısmarlanacak
0543*******: Ben de sahafta kitap ısmarlayayım
0543*******: Kaideyi bozalım
0543*******: Bu sefer ki de benden olsun ;)
Gelen mesaj ile what the fuck olurken cevap yazmadan kararttım ekranı.
"İyi tamam." Dedim Emre'ye. "Madem çok istiyor, girsin parası enayiye." Bu dediğim ile beraber Emre gülerken, ben de kitapların olduğu poşeti çantama koyup fermuarını kapattım. "Tekrar kolay gelsin." Diyerek dükkandan çıktım ve metro istasyonuna doğru yürümeye başladım. Aynı zamanda montumun cebinden kulaklığımı çıkarıp telefona taktım ve rastgele bir müzik açtım, sonra da o numaraya yazmaya başladım.
Alçin: Neden olmasın
Alçin: Nasılsa sana girecek :)
Alçin: Bak reis, sugar daddyler ile ya da babam yaşındaki şerefsiz, adi tacizciler ile uğraşacak vaktim yok benim
Anında çevrimiçi oldu ve saniyeler içinde yazıyor yazısı belirdi.
0543*******: Aa ne tesadüf, ben de onlardan biri değilim
0543*******: Görüyor musun aksiliği
Alçin: Nesin sen, komedyen falan mı
0543*******: Yo
0543*******: Sıradan öğrenci
0543*******: Toplu taşıma kartına haftalık yükleme yapanından falan
0543*******: Ayrıca arkamdan enayi demişsin, alındım bak
Alçin: Alınacak bir şey yok
Alçin: Sana söyledim zaten
0543*******: 🆗
Alçin: 🏹
0543*******:
0543*******:
Alçin: Uzatma
Alçin: Kimsin
0543*******: Genelde mal derler
0543*******: Ama sen bana Kâmran diyebilirsin
Alçin: A nın şapkası var
Alçin: Uğraşamam
0543*******: Ama burda senin neden diye sorman lazımdı
Alçin: Adın değil mi aq neden sorayım
0543*******: Böyle isim koyulur mu çocuğa aq babama dava açardım
0543*******: Hadi sor bi
Alçin: Neden?
0543*******: Hiç mi çalıkuşu okumadın aq gerizekalısı
***
Naif bir kitap yapmak istedim ama yok olmuyo yapamıyorum HDDKUDDJKEDMJEJD4JURRKJEJRDM