8 · "Ve Aşk İnsanı Aptallaştırır.."

231 23 65
                                    

~İyi Okumalar~

***

"Söz meclisten dışarı ama erkeklere gerçekten güvenmiyorum." Dedi Gülay, ortaya açılmış cipsten bir tane daha alarak. Alsancak'a gelmiş, caddeyi dolaşmış ve deniz kenarındaki çimlere oturmuştuk. "Meclisten dışarı dedi, bizim pantolon balığı kaçmış." Diye araya girdi Cihan. Sonrasında ise Caner ve Yusuf gülerken, geri kalanı ya göz devirmiş ya da midelerinin kalktığını ifade eden hayıflanmalar çıkarmışlardı. Ardından ben konuya dönerek konuştum.

"Arkadaş olarak iyiler, ama onun dışında erkeklerden nefret ediyorum. Eğer salak gibi güvenirsem, üçüzlerin annesi gibi kalırım sonra." Ben bunu söyledikten sonra herkes gülmeye başlamıştı.

Üçüzler on birinci sınıflardan Onur, Gurur ve Şeref isminde üç kardeşti. Hikayeleri tamamen trajedi ve komediden ibaretti. Zamanında anneleri evlenmeden hamile kalmıştı ve babaları da annelerini aldatıp terk etmişti. Sonrasında kadının hamile olduğunu ve hatta çocukları doğurduğunu duyunca velayetlerini almak istemişti ama üçüzlerin anneleri buna izin vermemişti. Hatta annelerinin babalarına söylediği şu lafı fazlasıyla ikonikti; Onur, Gurur ve Şeref kişiliğinde bile olmazken velayetinde olmalarını nasıl bekliyorsun? Demişti ve velayet davasında da bu lafı kullanarak davada galip gelmişti. Kısacası o kadın benim idolümdü neredeyse.

"Üçüzler babalarıyla görüşüyorlar mı?" Diye sordu Sima.

"Arada görüşüyorlarmış, onun sebebi de nafaka alabilmeleri için. Anneleri bayağı kurnaz anlayacağın." Dedi Yusuf ve güldü.

"Kadın çift cevap joker hakkını kullanıp önce aşk sonra parayı seçmiş." Dedi Cihan. Bunun üzerine herkesin gülmesini beklese de beklediğini alamamıştı. "Lan gülsenize!" Dedikten sonra da herkes bu tepkisine gülmüştü ve o da bunun farkındaydı ama sanki o dedi diye gülmüşüz gibi yapmıştı. "Aferin, adam olun."

"Siz aşka inanıyor musunuz?" Dedi Yusuf, düşünceli bir ifade takınıp çimlere uzanarak.

"Ben inanıyorum, eğer inanmasaydım Cenk hayatımda bile olmazdı." Dedi Hüma. Sonrasında benim burada olduğumu hatırlayıp gözlerini faltaşı gibi açtı. "Cenk?" Diyerek merakımı belirttim. Hüma dudaklarını aralamıştı ki Cihan hemen ispiyonladı. "Enişten." Cihan'a yetişemeyen Hüma, uzanarak Cihan'ın koluna bir tane patlatmakla yetindi.

Ben ise soğukkanlı bir şekilde konuşmaya başladım. "Kızım sen kerizsin, hangi Cenk'ten hayır geldiğini gördün? Cenk herkesin onayı ile damgalanmış, aldatan, şerefsiz, orospu çocuğu ismidir. Ağustos böceği gibidir, günübirlik yaşar, Ama Cenk ismine pek rastlanılmaz, bu yüzden Furkan ismi daha çok bilinen ve onaylı şerefsiz ismidir."

"Şimdi bu kadar çok şey bildiğine göre, bizim isim analizlerimizi de açık sözlü bir şekilde yapsana." Dedi Alp bana yönelik. Ben de ona cevap verdim. "Bir insanın kişiliği sadece ismiyle belirlenmez. En azından genel olarak. Bunun dışında burçları ve sosyal çevresiyle de değerlendirilmeli. Yükselen burcunu, ay burcunu, jupiter burcunu ve venüs burcunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim."

Ben bunları söyledikten sonra kızlar birbirine bakarken, erkekler de anlamayan ve şaşkın birer ifadeyle bana bakıyorlardı. Sonra Çınar lafa girdi. "Yükselenim Başak, ay burcum Akrep ama diğerlerini bilmiyorum."

Ben de ona cevap verdim. "Jupiter burcu ve Venüs burcu genellikle aşk ve ilişki hayatını belirler zaten. Onun dışında, bir Başak burcu gibi tutumlu ve önceden belirlenmiş davranışların, bir ağırlığın ve belli bir tavrın var. İnsanlar dışarıdan seni mesafeli ve kolayca samimiyet kuramayacak biri olarak görüyor ve haklılar. Sen yeni tanıştığın insanların kişiliklerine dair belli kalıplar çıkarmaya çalışıyorsun. En çok aradığın özellik ise biraz olsun ağırbaşlı olmaları ve güvenilir olmaları. Eğer bunlar varsa en azından normal bir arkadaşın olabilirler." Diye başladım ve kısa bir süre nefes aldıktan sonra devam ettim.

Neden Olmasın?Where stories live. Discover now