1 · "Bu Seferki De Benden Olsun"

1K 81 116
                                    

Yeni kurguma hoş geldiniz. Tekrardan "aa güzel fikirmiş dur bunun üzerine kitap yazayım" sözünün üzerine yazılmış bir kitaptır. Neyse tşk öd bb

Kızımız medyada

°İyi Okumalar°

***

"Geç kalma hadi, yoksa bulaşıkları sana bırakırım." İçimden bir küfür ederek cevap verdim. "Dün ben yıkadım zaten, hele bir bana yık var ya öldürmekten beter ederim seni."

"Büyüğüne saygılı ol." Dediğinde ise, raftaki kitaplara göz atmaya devam ederek cevap verdim. "Saygı hak edene gösterilir, senin gibi kenar mahalle cahillerine değil Hüma."

"Hedefim tıp, zorlama istersen? Ayrıca ben senin ablanım, abla diyeceksin." Dedi o da benimle inatlaşırcasına.

"He he derim, hadi kapat yarım saate geliyorum." Diyerek yüzüne kapattım. Kapatırken tek duyduğum, Hüma'nın çığırışı olmuştu. "Alçin!"

Telefonu montumun cebine sokup kitaplara göz gezdirmeye devam ettim. Aslında Alçin, bana biraz söylemesi zor geliyordu ama kullanacağım ikinci bir ismim de yoktu ki. Alçin, kızıl bir çalıkuşu anlamına geliyordu.

Elime, Stefan Zweig'in iki kitabını çoktan almıştım ve alacak başka kitap arıyordum. Fakat hemen çıkmam gerekiyordu, çünkü metronun ne zaman geleceğini bilmiyordum, erkenden istasyona gitmem lazımdı. Elimde incelediğim kitabı rafına koyup, elimdeki iki kitap ile kasaya doğru yürüdüm rafları inceleyerek.

Kasaya ulaştığımda direkt uzattım kitapları. "Kolay gelsin." Dedim sonra da. Kasadaki çocuk -adı Emre- bizim okuldan, hatta bizim senedendi. "Sağ ol." Dedi gülümseyerek. Birbirimizi tanırdık ama sohbetimiz yoktu hiç. Çantama yöneldim cüzdanımı çıkarmak için, fakat Emre beni durdurarak kitapları kattığı poşeti uzattı. "Parası ödendi."

"Kim ödedi?" Dedim kaşlarımı çatarak. Omuzlarını silkerek cevap verdi. "Bilmiyorum, bizim yaşlarımızda bir çocuk işte."

"İyi, buraya tekrar gelirse parasını verirsin ona." Diyerek tekrar çantama yönelirken telefonum titredi. Ard arda titreyince cüzdanı geri koyup cebimden telefonu çıkardım. O sırada Emre'ye bir dakika anlamında işaret parmağımı gösterdim.

Ekranı açıp gelen mesaja baktım. Kayıtlı olmayan numaradan gelen mesaja.

0543*******: Hep barlarda içki mi ısmarlanacak

0543*******: Ben de sahafta kitap ısmarlayayım

0543*******: Kaideyi bozalım

0543*******: Bu sefer ki de benden olsun ;)

Gelen mesaj ile what the fuck olurken cevap yazmadan kararttım ekranı.

"İyi tamam." Dedim Emre'ye. "Madem çok istiyor, girsin parası enayiye." Bu dediğim ile beraber Emre gülerken, ben de kitapların olduğu poşeti çantama koyup fermuarını kapattım. "Tekrar kolay gelsin." Diyerek dükkandan çıktım ve metro istasyonuna doğru yürümeye başladım. Aynı zamanda montumun cebinden kulaklığımı çıkarıp telefona taktım ve rastgele bir müzik açtım, sonra da o numaraya yazmaya başladım.

Alçin: Neden olmasın

Alçin: Nasılsa sana girecek :)

Alçin: Bak reis, sugar daddyler ile ya da babam yaşındaki şerefsiz, adi tacizciler ile uğraşacak vaktim yok benim

Neden Olmasın?Where stories live. Discover now