Childhood Friends | hyunin

By taehvfleur

322K 30.4K 46.9K

jeongin o gece eve geldiklerinde hyunjinle duşta arkadaşlık sınırları dışına çıkacağını tahmin edememişti. More

1 | let's take a shower together
2 | is champagne for you?
3 | i can not leave you
4 | i need to protect myself from you
5 | there is no co(m)ing back
6 | who did you sleep with?
7 | you keep kissing
8 | we need to talk, important.
9 | give me some time
10 | is this a date?
11 | partners in crime
12 | i miss you
13 | i do not lie
14 | just hug
15 | first and last dance
16 | jeongin's heart
17 | we can go from here
18 | you never change
19 | let the operation begin
20 | i love you and you love me
21 | my baby
22 | i promise
23 | now or never
24 | my life is black
25 | i am being punished
26 | get out of here before he wakes up
27 | show your tattoo now
28 | can i kiss you?
29 | I'(m) with you
30 | our home
31 | i did not fall victim to an absurd bet
32 | jisung is cheating on me
33 | I swear it didn't happen on purpose
34 | you are affected by jeongin
35 | we were (m)ade for each other
36 | do you wanna play game?
37 | win or lose
38 | uke or seme?
39 | not that i'(m) afraid
special | hyunjin's birthday
40 | what is your problem?
41 | you either reveal the truth or live alone
42 | I'm not the only wrong
final | pt1
final | last
özel

43 | i always love hyunjin.

4.1K 441 256
By taehvfleur

hyunjine karşı -ficte- biraz nefret oluştuğu için bölümün bir kısmı tamamen onun hislerinden oluşuyor. Ve bölüm sonu açıklamalarını okumayı unutmayın birkaç şeyden bahsettim

esquenn ve hyun_jinly'nin ficlerine de göz atabilirsiniz <33

h y u n j i n

evde istemesemde jeongini yalnız bırakmıştım. İkimizin de yalnız kalıp düşünmesine fazlasıyla ihtiyacımız vardı. Artık yaşananlar o kadar ağır gelmeye başlamıştı ki daha fazla dayanabilecek gibi hissedemiyordum. Eğer bir süre daha orda kalsaydım sonuçların iyi olmayacağını tahmin edebiliyordum ve jeongini üzmek istemiyordum. Onu bu zamana kadar istemeyerekte olsa yeterince üzdüğümün farkındaydım.

jeongine değer veriyordum. Onu herkesten, her şeyden korumak istiyordum. Özellikle de kendimden korumak istiyordum ama bu son isteğimi bir türlü gerçekleştiremiyordum.

aslında her şey biz küçükken başlamıştı. Jeongin ilk yeji'nin arkadaşıydı. Yeji evde sürekli annemin peşinde dolanır jeonginden bahsederdi. O zamanlar onu görmemiştim sadece adını biliyor, yaptıklarını dinlemekle yetiniyordum. Yeji her dakika ondan bahsettiği için bir süre sonra "anne, biliyor musun jeongin tilkiye benziyor." diye sürekli anlattığı çocuğu eve davet etmişlerdi.

jeongin'i ilk gördüğümde bize akşam yemeğine gelmişti. Onu gördüğüm ilk anı hiç unutmuyordum. Mavi mavi giyinmiş etrafa meraklı ve güzel bakışlarını atmıştı. Kapıdan içeri girdiği gibi yeji onun elini tutmuş annemle tanıştırmıştı. Babam o gün bize katılamayacağı için yeji jeongine onu tekrar davet edeceğini böylece 2.kez evde vakit geçirebileceklerini söylemişti.

sıra bana geldiğinde asıl her şey burda başlıyordu. Bana o kadar içtenlikle gülümsemişti ki başta gerçekten afallamıştım, tutulmuş gibiydim ama daha sonra yeji bu anı bozmuş ve jeongini odasına götürmüştü.

işte o zamandan sonra işlerin rengi değişti. Biz yavaş yavaş büyümeye başladık. Ben zamanla yeji ve jeongini kıskanmaya başlamıştım. Aralarındaki şey çok farklı gibiydi. Birbirlerine farklı duygular beslediklerini düşünmeden edemiyordum. Bir yandan kendimi durdurmayı deniyordum fakat asla başarılı olamıyordum. Gözüm sürekli o ikisinin üzerinde oluyordu ki bir süre sonra yeji bu durumu anlamıştı.

işte jeonginle yakınlaşmamızın önemli bir anıydı. Film izlediğimiz vakit onunla yalnız kaldığımda neredeyse onunla sarılmış bir şekilde izlemiştim ve ikimiz de bunu belli etmesekte gayet iyi keyif almıştık. Erkeklerden hoşlandığını öğrendiğimde ona daha yakın olmuştum. Sürekli beraber bir şey yapıyorduk, vakit geçiriyor eğleniyorduk.

zamanla sürekli onunla olmak istediğimi fark etmiştim. İşin ciddiyeti artmaya başlıyordu ve aramızdaki çekim inanılmazdı fakat her şeyin darma duman olduğu anlar vardır ki bu anlar kesinlikle kaçınılmazdır.

doğum günümden birkaç gün önce yaşananlar gibi.

17 yaşıma adım atacağım için heyecanlıyken tek düşündüğüm jeonginle beraber nasıl vakit geçireceğimdi. Belki birbirimize açılırdık veya bana güzel bir doğum günü yaşatır diye düşünüyordum her zaman.

ama işler düşündüğüm gibi gitmedi

doğum günümden sadece birkaç gün önce jeongin'in bizim evde olduğunu öğrenmiştim. Bu sebeple ilk işim hızlıca eve gitmek olmuştu ama başıma gelecekleri bilmiyordum. Eve geldiğimde aceleyle odama giderken yejinin odasının kapısını hafif aralık görmüştüm. Felix ve jeongin'in seslerini duyunca istemsizce duraksamıştım. O gün jeongin'in söylediği şey asla aklımdan çıkmıyordu. "hyunjin bana göre değil."

burdan sonrasını toparlayamamıştım işte. Ben güzel şeyler düşünürken her şey yüzüme çarpmıştı ve orada kendime gelememiştim. Aceleyle odama gitmiştim ve kimseyle konuşmamıştım aklımda sadece jeongin'in kurduğu cümle dolaşıyordu.

işte burdan sonrası benim için bitmişti. O günden sonra jeongine yüz vermemiştim. Mesajlarına bakmıyordum onu görmezden geliyordum. Aramız gittikçe açılmaya başlamıştı ve ben her ne kadar üzülsem de bunu devam ettirmiştim. Doğum günüm geldiğinde onu umursamamış yokmuş gibi davranmıştım. Hediyesiyle ilgilenmemiş gibi yapmıştım ama parti sonu odamda tek ilgilendiğim onun hediyesiydi.

bir süre böyle ilerlemiştik artık aramızda pek flört bir durum kalmamıştı. Ben başkalarıyla takılmaya çalışıyordum ama o her zaman aklımın bir köşesinde kalmaya devam etmişti. Yine onunla takılmaya devam etmiştim. Sürekli futbol sahasına gidip orda gece boyunca onunla vakit geçirirdim.

ama işlerin tekrar değiştiği bir şey yaşanmıştı.

reşit olduktan 1 yıl kadar sonra okulun partisindeyken hepimiz kafayı bulmuştuk. Son sınıflar olarak bir köşede eğlenmek dışında bir şey yapmıyorduk ama ben daha sonra olacaklarken habersiz bir şekilde içmeye devam ediyordum. Aslında her şey sehun'un söylediği cümleyle başladı. Konu alt sınıfların cinsel ilişkilerine geldiğinde işlerin rengi değişmişti. Yaptığı ufak bir isim hatası bir sürü şeye bedel olmuştu.

çok sarhoştuk ve hiçbir şeyi ayırt edecek halimiz yoktu. Sehun "jongin" demek isterken "jeongin" demişti ve her şey burdan sonra başlamıştı. Çılgına dönmüştüm. Onun üzerine iddiaya girileceğini, sehun'un onun bedenine dokunma ihtimalini düşündükçe deliye dönmüştüm. Aramızda bir şey yoktu. Kiminle yatıp kalktığına hatta yaptığı hiçbir şeye karışma hakkım yoktu ama ben işleri berbat etmeyi tercih etmiştim. Herkes beni uyarmıştı ama ben gözüme perdeyi çoktan indirmiştim.

ilk sevişmemizde onu kandırarak değil de güzel bir an olarak yaşatmak isterdim. Benimle istemese sevişmezdi ve tamamen karşı koyardı ama o gece ilk öpüşmeyi başlatan oydu ve pişman olmaması adına ona "buna eminsin değil mi? geri dönüşü yok." diye sormuştum. Yine de yaptığım şeyi doğru bulmuyordum. Özellikle sehun gerçekleri anlattığında kendimi daha da kötü hissetmiştim. Bir şekilde jeongine kendim olanları anlatmayı düşünüyordumki yine hiçbir şey istediğim gibi gitmemişti.

jeongin olanları çoktan öğrenmiş, parti gününe kadar bana katlanmıştı. Parti zamanı beni bir güzel rezil etmişti ama o an benim tek derdim jeongini kaybetme korkumdu. Beni delicesine dövmüş, yumruklarını yüzümden ayırmamıştı ama ben ses bile çıkarmamıştım. Hıncını, acısını bir şekilde çıkarmasını istemiştim.

parti gününden sadece birkaç gün önce babası tarafından gitmeye zorlanmıştım ama gitmek gibi bir niyetim yoktu. Hem iddia olayı hem gitme olayıyla uğraşırken jeongini kaybetmiştim. Benden önce o gitmişti. Hiç beklemeden peşinden gitmiştim, kendimi affetirmek istemiştim ama öyle bir şansım olmadan, jeongini yalnız bırakmak zorunda kalmıştım. Tam 6 ay boyunca onsuz günler geçirmek benim için fazlasıyla zordu. Gönderdiğim mektuplara geri dönüş alamıyordum. İkimizin de hayatı alt üst olmuştu.

en sonunda geri döndüğümde beni istemez diye fazlasıyla korkuyordum. Kendini dövdürmeye gittiğinde onu izliyordum. Her hareketiniz ne yaptığını biliyordum. Geç kalmıştım ama onu yüzü berbat bir halde bulunca deliye dönmüştüm. O hâlâ çok güzeldi, kusursuzdu. İlk tanıdığım çocuk gibiydi. Hiçbir zaman değişmedi.

ben ona delicesine aşıktım.

tam ona kavuşmuş bütün hayatımızı düzene girmiş sayılırken benim tekrar gitmem istenmişti fakat bu sefer gitmeye niyetim yoktu. Eğer gidecek olursam jeongini de yanımda götürmekten asla çekinmezdim.

ama şu an sadece düşünmeye ihtiyacım vardı.

j e o n g i n

"sen benim babam olabilirsin ama bunu bana yapmaya hakkın yok." hyunjin gittikten sonra ilk işim bu saatte eve dönmek olmuştu. Babama hesap soruyordum. Annem olanları şaşkınca dinlerken, jisoo noona sadece beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

"siz arkadaşsınız jeongin. Bir erkekle nasıl sevgili olabilirsin?" söylediği cümleye alayla gülmüştüm. "terbiyesizlik yapmak istemiyorum çünkü sen benim babamsın. Fakat benim kime aşık olduğum hatta kime aşık olacağım bu dünyadaki kimseyi ilgilendirmez." bütün nefretimi kendisine döküyordum ama düşüncesini değiştirmek o kadar zordu ki çıldıracak gibi hissediyordum.

"bak jeongin, gençsiniz böyle hissetmen çok normal ama ilerde pişman olacaksın." sinirle ellerimi saçlarımdan geçirmiştim, "pişman olursam beni ilgilendirir. Ben reşit bir insanım, hyunjinden pişman olmam." onu asla dinlemiyordum. Şu an benim için söylediklerinin tek bir önemi yoktu. "jeongin, hadi biz gidelim." jisoo noona kolumdan tutmuş beni ikna etmeyi denerken sadece başımı sallayarak onunla birlikte çıkışa yönelmiştim ama çıkmadan önce alışmaları gereken bir şey vardı.

yavaşça babamın olduğu tarafa dönmüştüm, "her zaman hyunjini seveceğim." daha fazla beklemeden jisoo noonayla birlikte evden çıkmıştık.

"hyunjin nerde jeongin?" derin bir nefes vermiştim. Hyunjin nerde ne yapıyor şu an pek bir fikrim yoktu. "biraz kavga ettik. Çok üstüne gittim sadece dinleneceğini söyleyip evden çıktı." bir şey söylememiş sadece başını sallamakla yetinmişti. Beni eve bırakmış, iyi olacağımı anladıktan sonra geri dönmüştü.

şimdi ise yapacağım tek şey köpeğimizle birlikte sabaha kadar onu beklemek olucaktı.

jeongin
hyunjin
umarım iyisindir
(00.30)

jeongin
özür dilerim
seni bu kadar
üzdüğümü bilmiyordum
(00.45)

jeongin
lütfen bir şey yaz
(01.10)

jeongin
seni bekleyeceğim
(01.30)

jeongin
hâlâ uyumadım
(02.20)

jeongin
iyisin değil mi?
(02.25)

jeongin
seni seviyorum.
(02.40)

öncelikle birkaç konuya açıklık getireceğim

minho & yeji & jisung olayı burda çoğunuz aşırı bölündünüz. Bir taraf minhonun haklı olduğunu abartmadığını bunun bir aldatma olduğunu söylerken bir taraf minhonun haksız olduğunu bunun bir aldatma olmadığını abarttığını söylüyor hahsjesnkwns

Öncelikle yeji ve jisung'un arasında aşk anlamında bir şey yok. Yejinin kafası yerinde değildi ve jisung arkadaşının başına kötü bir şey gelsin istemedi. Öpüşmeleri böyle ateşli ciddi bir şekilde değildi dil vs araya girmedi sadece ufak bir değdirme yaşandı. Jisung bir süre sonra haliyle kendini kötü hissetmeye başladı. Minho ve yeji çok yakın arkadaştı bu sebeple ne olursa olsun içi rahat hissetmedi ve aldattığı düşüncesini kafasına yerleştirdi. Olayı tam olarak minhoya anlatmadığı için minho doğal olarak sert tepki gösterdi. Bazılarınız barışmasını doğru bulmadı veya basit buldu ama minho verdiği ara sayesinde düşünme fırsatı buldu. Her şeyin farkında sadece en başından söylemediklerine ve bu şekilde yansıtmalarına kızgın. Yeji sarhoş ve öptüğü kişinin jisung olduğundan habersiz. Onu isteyerek öpmedi dediğim gibi

ve hatırlarsanız changbin ve felix bir süre önce jeongin olayı yüzünden ayrılmışlardı. Felix arkadaşına olanlardan dolayı kızgın ve changbin'in ona söylememesine sinirlendi. Bu yüzden bitirdi ama o zamanın öncesinde aralarında tam olarak aşk olmadığı için changbin kendi arkadaşını satamazdı. Bunu göz önünde bulundurarak aralarını çok fazla açmadım ve zaten öncesinde aralarında sadece seks olduğu için o depoda sevişmeleri biraz normal.

bunları açıklamak istedim finale 1-2 bölüm kaldı gibi o yüzden kafanızda soru işareti kalsın istemiyorum <3

Continue Reading

You'll Also Like

719 202 10
"bir kehanetin parçalarıyız hyunjin, istediğin kadar çabala ama ne sen benden kaçabilirsin ne de ben senden." "kaçmak istediğimi sanmıyorum."
1.5K 310 4
Avukat Lee Felix, beyin ve sinir cerrahisi uzmanı Hwang Hyunjin. 151023 hyunlix fic, by @lesyxdeuninj
1.1K 181 18
Savcı Minho, bir cinayet suçuyla yargılanan stajyer avukatı Hyunjin.. Kader ikisi üzrindeki ağları nasıl örecek?
48K 6.5K 37
"Biz bu çocuğu birlikte büyütme hayalleri ile evlat edindik, ama sen gittin."