August Blossom | Granevere

By graneveree

748 136 24

"๐’ด๐’ถ๐“‡๐’ถโ„“๐’ถ๐“‡๐’พ๐“‚๐’พ๐“ƒ โ„ฏ๐“‰๐“‡๐’ถ๐’ป๐’พ๐“ƒ๐’ถ ๐“Ž๐’พโ„“๐’น๐’พ๐“โ„“๐’ถ๐“‡ ๐’ธฬง๐’พ๐“๐’น๐’พ๐“ƒ ... More

๐“‘๐“ธฬˆ๐“ต๐“พฬˆ๐“ถ ๐Ÿ
๐“‘๐“ธฬˆ๐“ต๐“พฬˆ๐“ถ ๐Ÿ‘
๐“‘๐“ธฬˆ๐“ต๐“พฬˆ๐“ถ ๐Ÿ’
๐“‘๐“ธฬˆ๐“ต๐“พฬˆ๐“ถ ๐Ÿ“
๐“‘๐“ธฬˆ๐“ต๐“พฬˆ๐“ถ ๐Ÿ”
๐“‘๐“ธฬˆ๐“ต๐“พฬˆ๐“ถ ๐Ÿ•
๐“‘๐“ธฬˆ๐“ต๐“พฬˆ๐“ถ ๐Ÿ–
๐“‘๐“ธฬˆ๐“ต๐“พฬˆ๐“ถ ๐Ÿ—
๐“‘๐“ธฬˆ๐“ต๐“พฬˆ๐“ถ ๐Ÿ๐ŸŽ
๐“‘๐“ธฬˆ๐“ต๐“พฬˆ๐“ถ ๐Ÿ๐Ÿ

๐“‘๐“ธฬˆ๐“ต๐“พฬˆ๐“ถ ๐Ÿ

90 17 4
By graneveree

Aldığım nefesi yavaşça verdikten sonra tekrar nefes aldım.Uzun bir süredir nefes alışverişlerimi takip ediyor ve camdan dışarısını izliyordum.Topladığım bacaklarımı biraz daha göğsüme çektikten sonra kollarımı sardım ve tuttuğum nefesimi verdim.

Uyuyamıyordum.

Uyuyunca uyanamıyordum.

Garip bir döngünün arasında kapana sıkışmış gibi hissediyordum.

Uyumaya korkuyordum göreceğim rüyalar nedeniyle.Görmeye korktuğum her şeyi görebiliyordum rüyalarımda.

Günbatımını hatta doğuşunu bile izlemiştim ama hâlâ uyuyamamıştım.

Başımı ellerimin üzerine yasladıktan sonra yeni uyanmaya başlayan dünyayı izledim.Uykulu yüzleriyle yoldan geçen birkaç kişiyi izledim.Yavaş adımlarla yoldan karşıya geçen kediye baktım.

Annesinin elini sıkıca tutan ve etrafına meraklı gözlerle bakan bir çocuğu izledim gözümü kırpmadan.Aralarındaki bağı hissedebiliyordum.Sevgiyi...

Ailesi tarafından sevilmek nasıl hissettiriyordu acaba.Mutluluk,heyecan, şevkat.Anlayamıyordum bunu işte.Fikir bile yürütemiyordum bilmediğim bir his hakkında.

Ailem adına verdiğim savaşı sürekli kazanıyordum fakat sevgilerini asla kazanamıyordum.Gözlerimin içine bakıp sıcacık gülümselemelerini isterdim mesela.

Başarılı olmam için çektikleri nutukları saatlerce dinler ve sadece başımı sallardım.Keşke bunun yerine nasıl olduğumu sorsalardı.

Otoriteleri hakkında ettikleri binlerce konuşmayı ezberime almıştım artık.

"Sıkı çalış."

"Herkesten başarılı ol."

"Başarıdan başka şansın yok."

"Bizi utandırmak mı istiyorsun?"

"Keşke bizim ailemizde yer almasaydın."

"Soyadımızı hak etmiyorsun."

En küçük başarısızlığımda karanlık rutubetli bir bodruma kilitlenirdim.Saatlerce orada kalır sonra tekrar çıkardım.Hiçbir şey olmamış gibi.

Çevremdeki herkes kusursuz bir hayata ve muhteşem bir aileye sahip olduğumu zannediyordu.Oysa bu sadece madalyonun görünen kısmıydı.Arka planda çok farklı bir yaşam vardı.Dışarıya yansıttığımız parlak ışık hüzmeleri eve gelince birer birer sönüyordu.Yerini siyah ve gri renkleri alıyordu.

Başarı uğruna yetiştirilmiş bir denek gibiydim.Ne kadar başarılı olabilirdi bir insan?Bu test ediliyordu sanki üzerimde.Heba edilen çocukluğum,tozlu raflara kaldırılan hayallerim veya kararlarım tüm önemini yitiriyordu onların yanında.

Akademinin en başarılı öğrencisi ünvanı alnıma yapıştırılmış bir çıkartmaydı sadece.Anlamsızdı.

Kendi isteğim ile başaramamıştım hiçbir şeyi.

Bacaklarımı sarkıttıktan sonra ayağa kalktım ve bir kahve alıp tekrar camın yanına geldim.Çevreyi izleyerek yudumlamaya başladım.

Ellerinden nasıl kaçtığımı hatırlamam bile güçtü.Bulduğum ilk fırsatta bir atın üzerine atlamış ve buralara kadar gelmiştim işte.

Sanırım aşk her şeyin üstesinden gelmiyordu.

Sırf aynı seviyede olmadığımızı iddia ettiği için benden ayrılmıştı. Beni terk etmişti.

Tatsız hayatımı renklendirdiğine inandığım tek kişiydi Granger.Ailemden kaçıp yanına gittiğim saatlerce hatta sonsuza kadar yanında kalabilmeyi dilediğim tek kişiydi.

Beni mutlu eden tek kişiydi.

Fakat...

"Olmuyor"dedi yorgunca.

" Nedir olmayan? "

Elimdeki çileği ağzıma attıktan sonra dirseğinin üzerine dayanmış Granger'a baktım.

Sabah erken saatlerde menekşelerin arasında buluşur saatlerce beraber vakit geçirirdik.

Doğruldu ve ciddiyetle bana baktı.Gözleri daha koyu ve ifadesiz bakıyordu artık bana.

İçim ürperdi.

"Biz çok farklıyız."

"Yani?"

"Ayrılmak istiyorum.Ailene çıkarttığım yükler son bulsun istiyorum.Anlamak istemiyorsun belki ama ailenin bizden haberi var. Bunun farkındasın."

Acilen bu konuşmanın son bulmasını istiyordum.

"Bunu umursamadığımı biliyorsun."dedim ellerimi eteğimin üzerine bırakırken.Korkuyla bakıyordum yüzüne.

"Ben seni umursuyorum.Uzun zaman sonra ilk defa birisini umursadım ve sen beni terk mi edeceksin yani? "

" Üzgünüm. "dedi bakışlarını benden kaçırarak.

Gözlerimi ondan ayırdıktan sonra yanağımdan süzülen gözyaşımı umursamadan akmasına izin verdim.

Sakin dereden akan suyun sesini dinledim.

Yanımda oluşan hareketlenme ile irkildim.Ayağa kalkmış gidiyordu.Ben de kalktım.

"Ailemi bahane etmeni istemiyorum."dedim aceleyle yakasını kavrarken.

"Beni sevmediğini söyle.Benden soğuduğunu hatta nefret ettiğini söyle ama beni sevmene rağmen ailem nedeniyle çekip gitmeni istemiyorum."dedim gözyaşlarım arasında.

Tepkisizdi.

"Beni sevdiğini bilmeme rağmen göz göre göre seni bırakamam."diye fısıldadım.

Ellerini yavaşça ellerimin üzerine koydu ve yakasından ayırdı bir çırpıda.

Elleri soğuktu.

"Sen her zaman bir prensestin." dedi geriye birkaç adım attıktan sonra.

"Ayrılık vakti mi yani?"

"Ayrılık vakti."

Arkasına döndükten sonra adımlarını hızlandırdı ve arkasına bir kere bile bakmadan yanımdan ayrıldı.Artık görüş alanımda bile değildi.Gitmişti.

Terk etmişti.

Ve benim onun yanında her zaman ritimlerini kaybeden kalbim artık tamamen durmuştu.

Boş bardağı köşeye bıraktıktan sonra üzerime pelerinimi aldım ve çantamı boynumdan geçirdikten sonra kitapevimden ayrıldım.

Nefes almaya, bu adını bile hiç bilmediğim sokağı tanımaya ihtiyacım vardı.

Dağılan buklelerimi umursamazca geriye attım.

Tarihi sokakta gözlerimi gezdirdim.Eskimiş evler, bahçelerinde solmuş bitkiler vardı.Küçük bir köprünün altında kurumuş bir dere vardı.

Etrafta hızlı adımlarla yürüyen insanlara çarpmamak için büyük bir mücadele verdim.

İnsanlardan bu kadar izole edilmiş olmama kızgındım.Aileme kızgındım.Hayatımı çileye çeviren insanlara kızgındım.

Granger'a kızgındım.Onlar uğruna beni terk etmesine...

Kavga etmem gereken, bağırıp çağırmam gereken konular vardı. Yüzüne bir tokat geçirmem gereken kızgınlıklar vardı içimde.

Kitapevimden fazla uzaklaşmadan tekrar geri döndüm aksi hâlde ismini bile bilmediğim bu sokaklarda kaybolabilirdim.

Geri döndükten sonra içimi çekerek masama oturdum ve başıma masaj yapmaya başladım.

Anlaşılan tüm hayatım burada, kitapların arasında geçecekti.Şikayetçi değildim.Eski yaşadığım evden bin kat daha iyiydi.

Beni deliler gibi aradıklarına emindim fakat umursamıyordum.Beni burada bulabilme ihtimalleri yoktu.Artık yalnız bir bendim.

Açılan kapının sesi kulaklarımı doldurdu fakat başımı kaldırmadım.Kitaplara baktıktan sonra hevesini alıp gidecek bir insan olduğuna emindim.

Başımı masaya koyduktan sonra gözlerimi kapattım. İşte şimdi uykum gelmeye başlıyordu.

"Aşk ve Gurur nerede?"

Duyduğum ses gözlerimin aniden açılmasına hatta yerimden fırlamama neden olmuştu.Gözlerimi kaldırdıktan sonra hiç beklemediğim bir yüz ile karşılaştım.

Nasıl bulmuştu beni?

Nasıl?

"Granger..." dedim masamın yanından yavaşça ayrılıp tam karşısına geçerken.

Bölüm hakkındaki fikirlerinizi yorum olarak bırakır ve oylamayı unutmazsanız beni mutlu edersiniz.

Continue Reading

You'll Also Like

808K 36.6K 27
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. ........................................ ~ZS~....................................... Kฤฑna yakmak kendini adama...
221K 9.6K 39
Twitch yayฤฑncฤฑsฤฑ Meriรง DaฤŸdelen'in valorant oynadฤฑฤŸฤฑ 5'li den birinin ฤฐnternetinin gitmesi รผzerine 5. KiลŸinin kim olacaฤŸฤฑnฤฑ oyun belirler. EฤŸlencesin...
359K 23.6K 26
Aรงelya hiรง hatฤฑrlamasa da henรผz 5 yaลŸฤฑndayken ailesinin dรผลŸmanlarฤฑ tarafฤฑndan kaรงฤฑrฤฑlmฤฑลŸ ve gรถzlerini bir yetimhanenin revirinde aรงmฤฑลŸtฤฑ. Ailesi sen...
426K 27.8K 25
17 yฤฑl รถnce bir kรถtรผlรผk yapฤฑldฤฑ, bu kรถtรผlรผk herkesin ruhunda unutulmayacak yaralar bฤฑraktฤฑ. Yara alanlar, asฤฑl yaralฤฑya yeni yaralar aรงmayฤฑ umursama...