"bugün benim sevgilimin doğum günü!" jeongin heyecanla gözlerini dinlendiren sevgilisinin üzerine atlamış ve onu öpücüklere boğmuştu. Hyunjin gülerek gözlerini açmış ve jeongine sarılmıştı, "beni bu kadar seviyor olman gözlerimi yaşarttı." jeongin dudaklarını büzdü, "ne yani ben sana sevgimi gösteremiyor muyum?"
hyunjin gülmüş ve jeongin'in büzdüğü dudakları öpmüştü, "öyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum." jeongin göz devirdi, "diyemezsin zaten canım. Neyse kalk bakalım uykucu gidiyoruz." hyunjin kaşlarını çatmıştı, "doğum günümü sevişerek geçiririz diye düşünmüştüm."
"çok beklersin, kalk hadi!" jeongin bunu sahte bir sinirle söylemişti, "tilkicik kızdı bakıyorum."
"tilkinin seni ısırmasını istemiyorsan kalk hadi ve hazırlan aşağıda seni bekliyorum." jeongin yataktan kalkmış ve aşağı inmişti. Hyunjin bir iki saniye gözlerini dinlendirmiş ve hazırlanıp onu kapıda bekleyen jeonginin yanına gitmişti, "doğum günümün aslında sürpriz olması gerekmez miydi?"
"ben klişe sevmiyorum." jeongin anahtarlarını almış ve hyunjin'i elinden tutup onu dışarı sürüklemişti. Şu an ise beraber el ele yürüyorlardı. Hyunjin nereye gittiklerini merak etse de jeongin'in söylemeyeceğini gayet iyi bildiği için susmayı tercih ediyordu.
jeongin durduğunda hyunjin geldiklerini anlamıştı. "burayı hatırladın mı?" hyunjin geldikleri yere baktığında yüzünde bir sırıtış belirmişti.
harley quinn ve draco malfoy oldukları dükkanın önündelerdi. "hiç unutmadım desem?"
"burayı senin için kapattırdım. Herkesten para topladım biraz da ben ekledim. Burda sadece sen ve ben olacağız." hyunjin şaşkınca jeongine bakıyordu. Jeongin hyunjin'in elinden tutarak onun sürüklemiş ve dükkanın içine girmişti. Her şey hâlâ aynıydı.
"şimdi ben yine harley olucam ama bu sefer sen joker olucaksın. Şimdi gidip giyiniyorsun gelince makyajını ben yapıcam anlaştık mı?" hyunjin gülmüştü, "anlaştık bebeğim."
hyunjin jeongin'in ona verdiği kıyafetleri giymek için kabine girmişti. Jeongin ise harley kıyafetlerini giymişti. İkisi de aynı anda çıktığında hyunjin jeongini baştan aşağı süzmüştü, "yine fileli çorap giymişsin!"
"gerizekalı başka ne bekliyordun acaba? ayrıca ne azgın herifsin otur şuraya." hyunjin söylene söylene jeongin'in işaret ettiğini yere oturmuştu. Jeongin gerekli malzemeleri almış ve hyunjin'in makyajını yapmaya başlamıştı.
"hyunjin bacağıma dokunmayı kes!"
hyunjin göz devirmiş ve elini çekmişti. Jeongin bu hâldeyken hyunjin'in dayanması biraz zor olucaktı. Jeongin makyajı tamamladıktan sonra saç spreyini almış ve hyunjin'in saçlarını yeşile bürümüştü, "mükemmel oldun."
"mükemmel olduğuma göre harley ve joker fantazisine ne dersin?"
"hayır derim."
jeongin kendi makyajını yapmak için ayna karşısına geçmiş daha sonra da kendi saçlarını spreylemişti. "harika olduk, buraya gel çabuk bu anı ölümsüzleştirmeliyiz."
fotoğraf faslı bittikten sonra jeongin ne kadar mükemmel oldukları hakkında övgüler yağdırmaya başlamıştı. "şimdi gözlerini kapat."
"soyunacak mısın?"
"hyunjin seni dövmeme çok az kaldı."
"tamam sustum."
jeongin içeri geçip aldığı pastanın mumlarını yakmış ve "iyi ki doğdun!" diye mırıldanarak hyunjin'in yanına gelmişti. Hyunjin gülmüş ve sevgilisinin ne kadar mükemmel olduğunu düşünmüştü, "şimdi bir dilek dilemem gerekiyor değil mi?"
"doğru bildin, dileğini dile ve üfle." hyunjin dileğini dilemiş ve mumları üflemişti. Jeongin pastayı masanın üzerine bırakmış ve ikisi için kesmişti, "ne dilediğini merak ettim."
"söylersem gerçekleşmez."
"iyi bakalım bu seferlik öyle olsun."
jeongin kendi pastasını bırakmış ve hyunjin'e yedirmeye başlamıştı. Şu an hyunjine sanki bir bebekmiş gibi davranıyordu ve şahsen bu hyunjin'in gayet hoşuna gitmişti.
"doğum günü hediyeni merak ediyor musun?" jeongin'in sorusu hyunjini gayet meraklandırmıştı, "aslında doğum günüme özel babacık fantazisi yapmama izin verirsin diye düşünmüştüm." hyunjin'in bu sözüne jeongin göz devirdi, "doğum gününde bile ciddiyetsizsin."
"öyleyim ve şimdi benim hediyem nerde?"
"burayı sadece hazırlanmamız için kapattırdım. Tabii kostümleri falan kiraladım ama asıl şey umuyorumki daha hoşuna gidicek."
"neymiş bakalım?"
"senin haberin yokken arabanı chan sayesinde buraya getirdim. Şimdi ben sürücü koltuğunda olacağım ve sen sessiz sessiz benimle yolculuk yapacaksın."
hyunjin tek kaşını kaldırdı, "ne planladığını acayip merak ediyorum." jeongin güldü, "çok merak ediyorsan arabaya git ve beni bekle, buraları düzenleyip hemen geleceğim." jeongin sevgilisinin yanağını sıktı, "insanlar bizi bu tiple görünce kim bilir ne düşünecek. Ayrıca o çıplak bacakların, kısa şortun ve fileli çoraplarında hayatta çıkartmam seni."
"eski zamanlarda değiliz tekmekmelerim bak seni. Arabaya bineceğiz alt tarafı zaten gideceğimiz yerde sadece sen ve ben olacağız." jeongin hyunjini kaldırmış ve dışarı sürüklemişti. Kendisi dükkanı toparlamış, etrafı halletikten sonra dükkanı kilitleyip sürücü koltuğuna yerleştirmişti, "umarım arabamı vurmazsın jeongin."
"arabadan benden daha mı değerli mi?"
"kesinlikle, kesinlikle değil." jeongin kendinden emin bir şekilde sırıtmış ve arabayı çalıştırıp gitmeleri gereken yere doğru sürmüştü.
yol uzundu çünkü gidecekleri yer neredeyse şehrin dışındaydı. Jeongin her şey için uğraşmıştı. Biriktirdiği bütün paraları harcamış, her yerden borç almıştı ama bunu umursamıyordu şu an tek düşündüğü şey hyunjin'in mutlu olmasıydı.
hava kararmaya başlamışken jeongin en sonunda istediği yere ulaşmıştı. Arabayı park etmiş ve hyunjine inmesini söylemişti. Bahçeli, karlarla kaplı küçük, şirin bir evin önündelerdi. "harley quinn, jokerini eve atıyor demek. Bayıldım buna."
jeongin hyunjin'in elini tutmuş ve evin kapısını açarak içeri girmesini sağlamıştı. Kapıyı kapatmış ve süslemelerle dolu şirin evde sadece ikisi vardı.
"umarım arkadaşlarımız bir yerden fırlamayacaktır çünkü tam şu an seni deli gibi öpmek istiyorum." hyunjin jeongin'in onun için bu kadar uğraşmasına çok sevinmişti. "kimse yok, onlarla daha sonra kutlayacağını düşündüm. Şu an yalnızca sen ve ben varız."
hyunjin kollarını jeongin'in beline dolamış ve dudaklarına bir öpücük bırakmıştı, "hayatımın son dakikasına kadar yalnızca sen ve ben olsak?" jeongin yine dudaklarını büzmüştü, "buna asla hayır demem."
hyunjin tekrar jeongini öptüğünde jeongin kısa bir süre sonra geri çekilmişti. "henüz bitmedi sürprizlerim."
"daha ne planladığını öğrebilir miyim?" jeongin hyunjin'in kollarını belinden ayırmıştı, "bekle geliyorum." jeongin odaya girmiş ve kutuyu eline alıp derin bir nefes vermişti. Heyecanlıydı bunu almak için elinden gelen her şeyi yapmıştı ve tedirgin olmadan duramıyordu.
yutkunmuş ve hyunjin'in yanına dönmüştü, "şimdi sakın konuşma ve sadece beni dinle tamam mı?" hyunjin onaylarcasına başını sallamıştı. "ah şey nasıl başlayacağımı bilemiyorum..." jeongin kutunun içindeki küçük kutuyu çıkarmış ve içindeki yüzükleri göstermişti, "bak bu bir evlilik teklifi değil yani korkup kaçma hemen. Ayrıca geçen internette böyle bir şeyi görmüştüm ve gidip bizim için yaptırdım..."
"içinde ikimizin ismi yazıyor. Tamam belki çok klasik ve saçma ama bilmiyorum ben beğendim işte. Takmak istemezsen anlarım s-" jeongin'in sözlerini kesen dudaklarını eser alan hyunjindi.
büyük bir şehvetle öpüyordu elinde yüzükleri tutan çocuğu. Hyunjin çekilmiş ve yüzüğü alıp kendi parmağına takmıştı. Jeongin gülümsemiş ve kendi yüzüğünü kendisi takmıştı.
"saçma bulmuyorum. İçinde senin olduğun hiçbir şeyi saçma bulmuyorum. Sana aşığım ve seni asla bırakmayacağım duydun mu beni?"
jeongin'in gözleri dolmuş ağlayacak gibi olmuştu, "hey, ağlama sakın burda ağlaması gereken bir kişi var o da benim. Hayatımın en güzel doğum günüydü." jeongin gülümsemiş ve hyunjinle birbirlerine sarılmışlardı. "çocukken doğum gününde yanağını öpüp kaçmıştım hatırlıyor musun?" hyunjin kıkırdamıştı, "evet çok utandığın için birkaç gün bize gelmeyi kesmiştin."
jeongin başını kaldırmıştı, "makyajları çıkarma bahanesiyle duşta sevişmek ister misin?"
"asla hayır demem."
ılık suyun altında dakikalarca birlikte olmuşlardı. Hiçbir şeyi umursamamış sadece birbirleriyle ilgilenmişlerdi. Uyurken bile ikiside yüzüklerine odaklanmış birbirlerini bırakmayacak derecede sarılmışlardı.
■ ■ ■
BEBEĞİMİN DOĞUM GÜNÜÜÜÜ
40 bölüm oldu nerdeyse...açıkcası final yapmak hiç içimden gelmiyor yani uzatıp daha da saçma bir hale getirmek istemiyorum fici ama birkaç konumuz daha var ve aklımda bir şeyler oluşturmaya çalışıyorum yani şimdilik final gibi bir düşüncem henüz yok, tavsiyeniz varsa yazın bu arada hahajedleödsşçs
ve umarım saçma bir bölüm olmamıştır ve beğenmişsinizdir. Elimden geldiğince güzel bir şey yazmaya çalıştım. Bu arada yeni fici okumayı unutmayın <3