Düşler Okulu

Galing kay Iwater12

588 441 23

4 öğrenci Eski bir kasaba Her gün can veren öğrenciler **** "Dikkat edin" Sıkıntıyla oflayıp onların aklına... Higit pa

1.2
1.3
}1.4{
}{5.1}{
}{6.1}{
}{7.1}{
}{8.1}{

1.1

182 91 12
Galing kay Iwater12

Başladığınız tarihi yazın 🙂🙃

****

Ellerimdeki kutuları üst üste koyup iki elimi belime yerleştirdim taşınmak üzerimde tatlı ve heyecanlı bir yorgunluk oluşturmuştu.

Koltuğun üzerine geçip uzandım yarın okulumun ilk günüydü kalan kolilere bakıp iç çektim sanırım hepsini yarında yapabilirdim.

##

Gözlerimi açtığımda yatağımda uyuyordum ne zaman geldiğimi anlamadığım bir şekilde geceleri sürekli yer değiştiriyordum küçüklüğümfen süre gelen birşeydi ve sanırım hala daha sürüyordu

Hızla kalkıp lavaboda işimi hallettikten sonra kıyafetlerimi yerleştirdiğim bavulumu alıp yatağın üstüne koydum zinciri açıp içinden kırışmış eteğimi, gömleğimi ve kravatımı alıp salaş bir şekilde geçirdim üstüme çantamın içine kolilerden bulduğum bir defter bir kalem koyup zincirini kapattım.

Onuda çantama atıp mutfaktan aldığım bir elmayla evden çıktım yaz ayının bunaltıcı havası çıktığımı fark etmiş gibi suratıma vurmuştu elimdeki elmadan ısırıp ilerlemeye başladım köşede bir kaç polis arabası ve şeritler vardı ağlayan bir kadın ve etrafında kalabalık oluşmuştu bir duvara yaslanıp konuşulanları dinledim.

"Gençmiymiş"

"Henüz 18 yaşında çokta güzeldi"

"Hayvanlar yapmış diyorlar"

"Evet yakınlardaki ormandan gelmiş diyorlar"

"Gecenin o vaktinde ne yapıyormuş"

"Erkeklerle yatıp kalkmış diyorlar"

"Giydiği eteğe bak"

Başımı olumsuz anlamda sallayıp elmayı rastgele fırlatıp yürümeye başlamıştım ki arkamdaki sesle duraksadım.

"Hey ayakkabım"

Bir ona bir pembe topuklusunun üstündeki elma çöpüne baktım.

"Yani"

"Bu ayakkabılar ne kadar pahalı biliyor musun?"

Gözlerimi devirip cevap vermeden yürümeye başlamıştım ki hızla koşup bana yetişti.

"Neyse önemli değil yeni taşınmış olmalısın"

"Evet"

"Nereden geldin"

"Annemin karnından"

Şaşkın bakışlarına karşılık vermeden okulun bahçesine giriş yaptım. Hocaların keskin bakışları kıyafetime takılmış olsada umursamadan okula girip memurdan sınıfımı öğrenip merdivenlerden çıkmak için yönelmiştim ki pembeli kız tekrar yanıma gelmiş tam koluma girmek için hamle yapmıştı ki hızla hırkasından tutup ittim.

"Ne yaparsan yap ama bana dokunma yoksa ölürsün"

Omuzlarını silkip konuşmaya başladı.

"Peki sınıfını söyler misin? Yanlış anlama seni götürüp yardımcı olmak isterim ben okulun başkanıyımda"

Sırıtıp gururşu bakışlarla bana bakıyordu sıkıntıyla oflayıp ona döndüm.

"11-D sonra beni rahat bırak"

Kafasını salladı.

"Hadi daha en üst kata çıkacağız"

Çıktığımız katlara ilerlerken öğrenciler örgütlenmiş gibi telefonlarına bakıyor ilk defa bu semtte böyle birşeyle karşılaştıklarını söylüyor korku içinde birbirleri ile fısıldaşıyordu.

"Sabah ki kızı tanıyor musun?"

Konuşmaya fazla hevesli bir şekilde dokunmadan yakınıma yaklaştı.

"Evet bu okulda okuyordu ismi Alena kendi halinde bir kızdı gerçi erkeklerle fazla samimiydi ama kimseye zararıda olmazdı. Üzüldüm açıkçası kimse böyle bir ölümü hak etmez."

Gözleri dolmuş suratıma bakıyordu inleyip omzundan ittim.

"Lütfen az öte tarafta ağla"

Ağlayan insanlardan nefret ederdim.

Hızla kafasını kaldırıp gözlerini havalandırdı.

"Sınıfın şu tarafta ben lavaboya gitmeliyim"

Gözden kaybolduğunda adımlarımı gördüğüm sınıfıma yönlendirdim içeri girdiğimde manzara diğerlerine nazaran daha farklıydı köşede poker oynayan bir grup pencere kenarında dedikodu yapan bir kız grubu ve ön sıralarda gözlüklü ders çalışan tayfa vardı.

"Sen yeni olmalısın"

Gözlüklü bir çocuk gözlüğünü düzeltip sormuştu bu soruyu açıkçası sevimli bir suratı vardı neredeyse tebessüm etmek üzereydim.

"Evet"

"Arkalar dolu ama yanıma oturabilirsin"

İnci gibi parlayan dişleri ile bana gülümsemişti.

"Gözlük takmam gerekiyor mu?"

Önce anlamsızca baksada anladığında kızarmış yanaklarıyla kafasını olumsuz anlamda sallamıştı.

Yanına çantamı koyduğumda bakışlar bana dönmüş daha sonra fısıldaşmalar başlamıştı.

"İsmin ne?"

"Feza ya senin?"

"Minel Kayra"

Kızaran yanakları hala allığını korurken sıraya koyulan elle bakışlarımı elin sahibine çevirdim.

"Selam güzelim kimsin necisin tanıt kendini bakalım"

".."

Kulaklığı çantamdan çıkarıp göz temasını kesmeden kulağıma takıp son ses müzik açıp gözlerimi kapadım.

Kulaklık hızla kulağımdan çekilirken yanağıma değen elle hızla gözlerimi kapadım.

Gözlerime gelen görüntülerle nefesim kesildi.

Biri vardı yerde kocaman bir adam tarafından dövülüyordu daha sonra bir kadın hızla yerdeki kişinin üzerine kapanmıştı ve silah patlamıştı.

Gözlerimi açtığımda burnumdan gelen kanla gözlerimi çocuğa çevirdim şaşkınlıkla bana bakıyordu.

"Annen için üzüldüm."

Kelimeler ağzımdan çıkarken dudağımın kenarı kıvrılmıştı içimdeki hislerle baş edemezken kan donduran kelimelerim ağzımdan çıkmış çocuğun 3-4 adım gerilemesini sağlamıştı.

Umursamadan sıraya fırlattığı kulaklığı kulağıma takarken uzatılan el işlemeli mendili aldım ve çekinmeden burnumdaki kanı temizledim bakışlarım Fezaya döndüğünde hayran bakışları utanç içinde üstümden çekilmişti.

##

Ders bittiğinde yanımdaki hareketlilikle o tarafa baktım. Feza kalkmış kararsız bakışlarla bana bakıyordu.

"Şey... benimle okulu gezmek ister misin?"

Söyleyeceği şey bu kadar basitken yanaklarının ton değiştirmesi ile şaşkınlıkla baktım. İçimdeki dokunma dürtüsünü güçlükle bastırıp ifadesiz bir şekilde onaylayıp kalktım.

Sınıftan çıkıp kantine indiğimizde o sıraya girmiş ve sıranın ona gelmesini bekliyordu. Tanrım bu kadar saf olamaz bir erkek hızla kalkıp sıradakileri umursamadan ütülü gömleğinin üstünden kolunu tutup sıranın başına geçtim iki çay söyleyip tepsiyi eline tutuşturdum.

"Bu kadar saf olamazsın"

"Saf değilim adaletliyim"

Kızarmış yanaklarına rağmen diklenen tavrına alayla baktım.

"Sabahtan beri sıraya kaynak yapıyorlar seni bekleseydik sanırım çıkışa kadar yolumuz vardı."

"Olsun biri kötü birşey yaptığında sen iyi bir şey yapmalısın ki yaptığı kötülük onu utandırsın kötülüğü kötülükle örtemezsin Minel"

Gözlerimi devirip etrafa bakarken gördüğüm pembe ile sinirle inledim

"Merhaba Feza"

"Merhaba Peri"

İkisi arasında sohbet ilerlerken yanımda kızarıp bozaran fakat periyle rahatça konuşan çocuğa baktım. İçimdeki dürtüye engel olamayıp parmağımla eline dokunacakken hızla elini kendine çekmişti.

"Ne yapıyorsun"

Şüpheyle gözlerim kızaran yanaklarında gezindi alayla güldüm

"Benden hoşlanıyor musun?"

"Ne... ne tabiki hayır"

Mora doğru geçiş yapan yanaklarına bakıp elimin tersiyle yanağına dokundum hızla geçiş yapan anılarda kendimi görmemle donup kaldım.

Evi taşırken, kolilerle olan savaşım, ve evimin önünde olan herşey

"Yanakların..."

Hızla ayağa kalkıp yanımızdan uzaklaştı.

"İlk defa Feza'nın bir kızdan hoşlandığını görüyorum."

Bunu ifadesiz bir dille söylesede kindar bakışları gözlerime sabitlenmişti çalan zille ayağa kalkıp yanından ayrıldım.

"Söylesene sana dokunursam öleceğimi söyledin ama ona dokundun neden?"

Anılarını görmek için

"Seni ilgilendirmez"

Sınıfa çıkmaya başlarken gözlerim etrafı tarıyordu.

İçeri girdiğimde normal bir Feza görmeyi beklemiyordum ben lavaboda kendini asmıştır diye düşünüyordum.

Yanına oturduğumda göz ucuyla bile bakmamıştı.

"Dün evimin oralarda ne yapıyordun"

Sorgular gibi sesimle salladığı bacağı durmuş kaçamak bakışlarla bana bakıyordu.

"Ben sadece merak ettim kimin taşındığını üstelik annen ve babanda yoktu."

"Fazla merak kediyi öldürürmüş"

Titreyen eliyle matematik sorusu çözmeye çalışıyor kağıdı yıpratıyordu çıkan ses başımın ağrısına sebep olunca ona değmeden elinden kalemi ve testi alıp soruyu yaptım.
Ona doğru ittirip başımı sıraya koydum.

"Vay canına derslerle alakasız olmana rağmen çok iyisin"

"Alt tarafı bir soru"

"Hayır bu en zor yayın evidir bir soruyu çözerken 3 dakikayyı geçen olmamıştı."

Omzumu silkip gözlerimi yumdum

"Bana ders çalıştırır mısın?"

"Daha önemli işlerim var"

"Mesela"

"Susman gibi"

Gözlerimi açıp tepkisine baktığımda bana haddinden fazla yaklaşan kafası ile alayla gülüp hızla dudaklarına yaklaştım.

Ani bir hamleyle kendini arkaya verdiğinde boşluk ile yalpalamış sıradan düşmüştü.

İçimden kıs kıs gülerken dışımdan yamuk bir gülüş sergilemiştim.

Herkes ne olduğunu anlamaya çalışırken kıkırtılar etrafı sarmıştı kızarmış yanaklarla yerden kalkan Feza üstünü düzeltip gözlüğünü ittirerek yanıma oturdu.

Kafamı tekrar sıraya koyup gözlerimi kapadım.

"Bir daha bunu yapma lütfen"

Hocanın gelmesi ile veremediğim cevap öküz gibi oturmuştu içime

##

Sonunda gelen çıkış saati ile hızla okulu terkedip eve gelmiştim etraftaki kolileri boşaltıp alışveriş için marketin yolunu tutmuştum.

Arkamdan gelen adım sesleri ile yavaşladım fakat adım sesleride yavaşlayınca tedirgin bir şekilde dönemeçten dönüp bekledim gördüğüm gözlükler ile hızla kolunu tutup duvara yasladım şaşkınlığını atmasına izin vermeden hızla kolumu duvara yaslayarak bir nevi ağzının içine girdim

"Bu sefer ne mazeret uyduracaksın merak ettim"

"Ben...ben sadece"

Bir elimle çenesini tutup gözlüklerin arkasından bakan iki lacivert parlak mücevherlere baktım.

"Sen sadece ne?"

"Annem markete git dedi bende yolda ilerlerken seni gördüm fazla huzurluydun yanına gelip bozmak istemedim"

Anıları gözlerimden geçerken yine kapımın önünde bekleyip beni izlediğini anlamıştım. Yalanına ortak olup uzaklaştım.
Derin nefes aldığı gözümden kaçmazken elimle yolu gösterdim.

"Peki bir dahakine yanıma gel daha sabah bir cinayet vakası oldu"

"Peki"

Yan yana yürürken sabahki çocuğu gördüm Fezaya döndüm

"O kim"

"Neden soruyorsun"

Sesindeki kıskançlık ve öfke karışımı duyguyu görmezden gelip sorar gibi baktım.

"Batı o belalı biridir pek takılmaz kimseyle ailesi pek umursamaz onu"

Sinirle ağzında bir şeyler gevelerken Batı beni görmüş hızla yanıma gelmişti.

"Konuşalım mı?"

Kafamla onaylayacakken Feza sesini yükselterek itiraz etmişti.

"Hayır"

"Sana değil bana sordu Feza sen ilerle geliyorum."

Onu terslememle alınmış bakışlarla bana bakmış üzgün bir şekilde yürümeye başlamıştı.

"Nereden biliyorsun"

"Duydum"

"Kimden?"

"Seni ilgilendirmez"

"Kimseye söyleme olur mu?"

"Olur"

Yanımdan ayrıldığında onun için üzülmek istedim fakat ayrılırken elime değen parmağı ile anılar gözlerime perde indirdi.

Annesinin ölüsünü kucağına alıp yatağa yatıran batı saçlarını öpüp hızla salon olarak tahmin ettiğin yere gitmiş sızmış babasının suratına yastık bastırarak annesinin canını alan silahla babasını öldürmüştü.

Omzumlarımdaki eller ile hızla etrafa baktım. Batı'nın yerinde yeller eserken beni sarsıp yüzümü görmek için eğilmiş Fezaya baktım.

Ipagpatuloy ang Pagbabasa

Magugustuhan mo rin

527K 51.3K 46
Yıllar önce kurtlara atılan bir darbede tüm omegalar katledilmişti ama Efendi Jeon; saklanmayı başaran genç ve güzel bir omega bulmuştu. #ukeV #Seme...
1.8M 98.1K 50
Zengin, şımarık ve akıl almayacak derecede çılgın olan Pera verdiği büyük parti sonucu kendini dedesi ve babaannesinin yaşadığı köyde, çiftlik evinde...
901K 20.6K 56
"Madem çok ısrar ettiniz, o zaman artık bey diyebilirim." deyip gülümsedim, bandı yapıştırdıktan sonra yutkundu. "Boşver beyi." deyip dudaklarıma yap...
70.4K 2.7K 13
"Seni çok seviyorum Çavê Şîn. Seninle gözlerimi açıp kapatacak kadar. Seninle doğup ölecek kadar. En çokta o mavi gözlerine aşık oldum."