Asker Yareni!

By SedaAtly

400K 15K 1.4K

Adam kızın kokusuna, gözlerine, masumluğuna ve tatlılığına tutuldu , kız ise adamın gözlerine tutulup orada c... More

1* BAŞLANGIŞ...
2*
3*
4 *
5*
6*
7*
8*
9*
10 * Kötü bir Kabus .. *
11*
12
13..
14...
15..
17 *
18 * Yeni bir devrin başlangıcı *
19**
20*
21*
22
23
24
25
26* Aşk mı ?
27 * Saklı Gerçek...
28 * Çocukluğumun Katili
29*
30 * Arın Soykan kimdi? *
31 **
32*
33**
34*
35*
36*
37*
38*
39*
40*
41*
42*
43*
44
45
46
47
48
49* " Ölüm ! "
50
51 Beklenmeyen Ihanet ve karmaşa..
52
53 Cennet neydi ?
54
55
56
57
58 *
59 * Asıl mutluluk... *
60
61
Dağhan!
63
64
65
Ikizler Özel bölüm ...
67
Final !

Babasının Kızı ( Iki acı hatıra )

5.9K 217 15
By SedaAtly

Rüya' dan

Gözlerimi açtığımda kendimi odamda buldum .. Sanırım babam veya abilerimden biri getirmişti... Yavaşça yataktan kalkıp lavaboya gittim ve elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynada kendime baktım.. Yorgunluktan gözlerim morarmıştı ve yüzüm solgundu,  sanırım ailem en çokta bundan rahatsızdı.. Aslında bende rahatsızdım çünkü bu kabuslar yüzünden berbat haldeydim . Gerçi ben kendimi bildim bileli böyleydim, hiç iyi değildim .. Hatta rahat bir hayatımda olmamıştı çünkü bana huzur ve mutluluk yasaktı ... Yıllarım bile karanlık bir odada geçmişti ve ben hiç bir zaman hayal kurmamıştım çünkü kursam bunun gerçek olması imkansızdı.. ...

  Huzur neydi ? Peki mutluluk ? Önceleri olsa ve bana bunu sorsalar direk şunu derdim "onlarda ne?" Ama şimdi sorsalar ne demem  gerek bilmiyorum çünkü bir ailem vardı...

Kollarında huzur bulduğum bir babam , benimle hayal kuran abilerim ve huzursuz olduğumda huzursuz olan bir annem vardı ... Önceleri hasta olsam kimse yardım etmezdi ama şimdi hasta olsam başımda sabaha kadar bekleyen bir ailem vardı.. Onları seviyordum çünkü onlar sayesinde yaşamak için bir sebebim olmuştu.. Eğer ölürsem arkamdan ağlayacak bir ailemin olduğunu biliyordum ,yokluğumda perişan olucak bir aile ... Belki de benimle ölecek bir aile ..

Saçmalıyorum sanırım, kafamda ki düşünceleri dağıtıp banyodan çıktım.. Odaya dönünce pontlon ve gri bir gömlek alıp giydim..  Sonra da ayna önünde saçımı tararken gözüme ders kitaplarım çarpmıştı . Ders çalışmayı baya boşlamıştım bu yüzden de saçımı taramayı bırakıp masaya oturdum .. Sonra da matamatik kitabı alıp çalışmaya başladım, birde şu var ki nedenini bilmediğim bir şekilde bu dersi sevmiştim ... Hatta Mert abimde bunu görünce şaşırmıştı ve bana genelde kimsenin bu dersi sevmediğini söylemişti..  Ama ben sevmiştim..

Sanırım bu sevgi yıllarca ayları saymaktandı,  bilmiyorum belki de başka bir nedenden .. Ama benim tahminim ondan yanaydı ..

Yazardan ...

Rüya oturmuş ders çalışıyordu ve birde pekiştirmek için test çözüyordu.. Saat ise daha sabahın 6 'sı idi, bu yüzden de kimse uyanmamıştı...

Kız ilk defa kabus görmeden uyanmıştı ve şimdi ise ders çalışıyordu .. ..

1 saat sonra...

Saat 7 olmuş ve herkes uyanmıştı , şimdi ise salonda oturuyordular , hizmetçiler ise kahvaltı hazırlıyordu. Tek eksik ise kızdı, o ise hâlâ ders çalışıyordu... Diğerleri ise onu uyuyor sanıyordu, bu yüzden de uyandırmaya gitmemiştir çünkü onun yorgun olduğunu biliyordular.. O sırada hizmetçinin biri gelip ....

Hizmetçi: Kahvaltı hazır efendim! Dediğinde   Onur Bey koltuktan kalkıp  ...

O- Ben gidip Meleğim'e bakayım..

Diyip çıktı ama tek umudu kızının kabus görmemiş olması idi çünkü onu uyurken odaya bırakıp çıkan kendisiydi ,..  Bir kaç dk sonra odanın önüne gelince kapıyı çaldı ama ses gelmemişti.. Çünkü kız derse odaklandığı için kapı sesini duymamıştı...

Onur Soykan:

Ses gelmediği için ona birşey oldu diye endişelenmişim ... Yine çaldım ama ses yoktu, bu yüzden de hemen içeri girdim . Girince de onu ders çalışırken görünce rahat bir nefes alıp kapıyı kapattım. Sonra da yanına gittim ama o beni farketmemişti , sanırım derse odaklanmıştı. Bu hâline gülümseyip onun saçlarına öpücük kondurup kokusunu içine çektim ...

- Meleğim! 

Diye seslenince elindeki kalemi düşürdü ,  sanırım korkmuştu,  o anda onu korktuğum için kendime küfrettim... Bu yüzden de onun dönen sandalyesini çevirip bana bakmasını sağladım.. Lakin çok tatlı bakıyordu çünkü gözleri büyümüştü.. Onu hemen kollarım arasında alıp saçlarına öpücük kondurup kokusunu doyasıya içine çektim ..

- Korkutmak istemezdim üzgünüm... dediğimde gülümseyip ...

R- Sorun yok baba , sanırım derse fazla dalmışım.  Geldiğini duymadım asıl ben üzgünüm ... 

Dedi tatlı bir sesle , onun bu tatlı hali beni mutlu ediyordu . Bu duruma gülüp saçlarını karıştırdım ....

- Hadi kalkta kahvaltı edelim .. Herkes seni bekliyor , bu arada sen ne zaman kalktın? 

Dediğim zaman bana sokulunca onun bu hâline gülümseyip onu kucağına alıp onunla birlikte yatağa oturdum .. Ama bunu ani yaptığım için kollarını boynuma dolamış ve küçük bir çığlık atmıştı.. Bense onun bu tatlı hâline gülerek ...

- Korkma meleğim , birşey yok ve iyisin !

Dedim göz kırparak, o ise buna dudak büzüp yeniden bana sokulmuştu.. Yav ben bunu yerim ya , bu çok tatlı .... 😍😍 O sırada boğuk bir sesle konuşunca dikkatini ona verdim, gerçi dikkatim zaten ondaydı ..

R- Bilmiyorum çünkü kalkınca saate bakmadım ...

Dedi masum sesle , onun bu hâline gülümseyip ona sarılınca hemen karşılık vermişti.. Bu yüzden de saçlarına öpücük kondurup kokusunu içime çektim çünkü onun kokusu benim huzurumdu.. .. Yıllar önce  kaybetmiş olduğum huzurum , iyi ki onu bulmuştum yoksa bu kokusundan ayrı kalacaktım.. En önemlisi de onsuz kalacaktım,  Allah 'ım bunu düşünmek dahi ölüm gibi .. O sırada aklıma gördüğü kabuslar gelince ...

- Kabus görmedin değil mi ?

Dedim korku ile çünkü onun yanında değildim... Gece korkup ağlamış olmasının ihtimali bile kalbimi ağrıtıyordu, o sırada başını kaldırıp konuştu ..

R- Merek etme baba kabus görmedim... dediğinde rahat bir nefes alıp .

- Görmüş olmandan o kadar korktum ki . Yanında olmadığım için özür dilerim meleğim , ben çok özür dilerim ...

Diyip saçlarına öpücük kondurdum , ona bir şey olmasından deli gibi korkuyordum . Çünkü yıllarca acı çekmişti ve biz yanında değildik ...

Bunu bilmek dahi canımı yakıyordu . Dolan gözlerimi kapatıp meleğimin kokusunu içime çektim,  onsuz geçen yıllarım benim canımı yakıyordu...

Yazardan....

Kızını kaybetme korkusuyla gözünden yaşlar akıyordu . O sırada kız saçlarına değen ıslaklık ile donup kalmış gibiydi çünkü babası resmen ona sarılmış bir sekilde ağlıyordu...  Kendine gelip geri çekilince babasının yaşla parlayan gözlerini gördüğü an nefes alamamıştı... Titreyen eli ile babasının göz yaşlarını silerken Onur Bey'ın gözleri kapanmıştı, kız ise babasının gözlerini öpüp ona sıkıca sarılmıştı

R- Ağlama b-baba , söz veriyorum sizi bırakmayacağım .... Bu sefer ayrılmak yok !

Demişti titreyen sesi ile , Onur Bey ise kızının saçlarına öpücük kondurup kokusunu içine çekti...

O- Benim masum meleğim,  o kadar masumsun ki !...  Birde tabi ki de ayrılmak yok ! Bu sefer olmaz senin gitmene ve seni kaybetmeye dayanamam ... Şimdi aşağı inelimde annenler daha fazla beklemesin,.. 

Diyip kızını son kez öpüp onu kucağından indirdi . Ama kız hala onun gözlerine bakıyordu,  bunu gören Onur Bey ise buruk bir gülümsemeyle onun göz yaşlarını silip öptü ve şunu fısıldadı....

O- Seni çok seviyorum meleğim,  benim için dahi olsa Ağlama olur mu? 

R- Ama sende ağlama ..

O- Ah benim masum meleğim , sana söz veriyorum ağlamak yok ! Hadi elini yüzünü yıkayıp kendine gel .

Dediğinde kız gülümseyip lavaboya gitti, Onur Bey ise yatağa oturup kendi göz yaşlarını sildi .. Güçlü olmalıydı çünkü eğer o yıkılırsa aile ayakta duramazdı .. Bu yüzden de sakinleşmek için derin bir nefes alıp gözlerini kapattı .

Bir kaç dakika sonra kendine gelince ayağa kalkmıştı,  o sırada kızda banyodan çıkmıştı. Onur Bey onu kendine çekip sıkıca sarıldı , kız ise yüzünü onun göğsüne gömüp kokusuyla sakinleşmeye çalıştı.. Onur Bey bunu görünce buruk bir gülümsemeyle onun saçını okşayıp öptü ve şunu fısıldadı..

O- Şişt sakin ol!  Birşey yok , iyiyiz .

R- Iyiyiz , seni çok seviyorum baba ..

O - Bende seni çok seviyorum meleğim..

Birkaç dk sonra toparlanıp aşağı indiler ama önce yüzlerine sahte bir gülümseme kondurdular ... Çünkü ailenin fark edip üzülmesini istemiyordular.  

*****

Diğerleri ise olanlardan habersiz onları bekliyordu  .. O sırada ikili gelip oturduğunda Serap hanım konuştu....

S- Nerde kaldınız ya ?

Dediğinde Onur Bey onu tam cevaplayacakken  kız konuştu ...

R- Ders çalışıyordum o yüzden fazla dalmışım . Babamda bunu görünce rahatsız etmek istememiş yani benim yüzden biraz geç  kaldık.... Özür dilerim..

Diyince Onur bey buruk bir gülümseme ile kızına baktı ama kendini suçlaması sinirini bozmuştu.. Rüya geç kalmalarının asıl nedenini söylememişti , hatta kendini suçlamıştı bu yüzden de Onur Bey kaşlarını çatmıştı .. Serap hanım omun değdiği ile derin bir nefes alıp....

S- Peki , şimdi kahvaltımızı edelim .. Bu arada özür dilemene gerek yok! 

Dedi gülümsemeyle çünkü asıl sebebinin bu olmadığını anlamıştı... Sonra herkes kahvaltıya başlamıştı , bir kaç dakika sonra kız aklına gelenle konuştu...

R- Bugün öğretmen gelicek mi ?

Dediğinde herkes gerilmişti , sorduğu sorunun cevabını ise Onur bey vermişti .....

O- Bugün öğretmen gelmiyecek çünkü psikolog gelicek meleğim...

Dedi onun itiraz etmesinden korkarak, kız duyduğu ile elinde ki kaşık ile donmuştu. Çünkü psikoloğa görünmeyi kabul ettiğini yeni anlıyordu . Ama geçmişini anlatmak için hazır değildi ki çünkü ailesine anlatırken bile zorlanmıştı.  Şimdi bir başkasına anlatacak olması onun nefesini kesmişti, diğerleri ise bunu görünce endişeyle ona bakmıştı..

Kerem endişeyle yanında ki kızın çenesinden tutup nazikçe kendine çevirdi ama kızın yüzünü görünce nefes alamadı .. Çünkü kızın yüzü resmen bembeyaz olmuştu  ....

K - I-iyimisin ufaklık  ..

Demişti titrek bir sesle ama kız cevap veremedi çünkü sanki dünya durmuş gibi hissediyordu .. Sanki dünya durmuşta o hapsolmuş gibiydi bu yüzden de ağlamak için zor duyurdu .. Birde bacağında duran elini yumruk yapmış sıkıyordu.  Anlatmaya hiç hazır değildi ki , o daha gördüğü kabuslara bile dayanamazken geçmişini nasıl anlatırdı? Onur Bey hemen sandalyeden kalkıp kızının önüne gelip onu kendine çevirdi. Sonra kızı kaldırıp sarıldı ama kız bu sefer karşılık veremedi . Onur Bey bunu görünce yutkunup kızının saçlarına öpücük kondurup.....

O- Ne oldu meleğim? Sen dün kabul edince bende çağırdım...

Dediğinde kız kendine gelip ona sarılınca göz yaşlarını daha fazla tutamadı.... Onur bey ise onun ağladığını anlayınca sıkıca sarılarak.....

O- Meleğim ne oldu birden?  Bak eğer istemiyorsa... devam edecekken kız konuştu....

R- Sorun o değil ki ! Ben a-anlatmak için hazır değilim çünkü daha erken... Hem ben kabuslara bile dayanamazken geçmişimi bir başkasına nasıl anlatayım ? Olmaz istemiyorum b-baba!

Dediğinde herkesin gözü dolmuştu  , Onur Bey ise duyduğu ile nefes alamadı.. Tamam itiraz edeceğini biliyordu ama bu şekilde anlatınca nefesi kesilmişti... Kendine gelince de kızına sıkıca sarılıp saçlarına minik bir öpücük kondurdu ve şunu fısıldadı ...

O- Peki ama hazır olunca söyle tamam mı?  Bak ne olduğu umrumda değil yeter ki sen iyi ol !Yeter ki sen mutlu ve huzurlu ol meleğim ..   Psikolaga isteğin ve hazır olduğun zaman gideriz,  tamam mı? 

Dediğinde kız duyduğu şey ile daha çok ağladı çünkü ilk defa biri ona anlayışla yaklaşıyordu. Zaten bu aileyle hep ilkleri yaşıyordu, şuan hem mutluluktan hemde acıdan ağlıyordu .. Onur Bey kızının ağlamasına daha fazla dayanamayıp....

O- A-ağlama meleğim!  Söz veriyorum bu yaşadığın herşey geçicek...  Belki unutamayacaksın ama acın hafifleyecek .... Sana yeminim olsun meleğim , bu acı Bitecek !

Dedi titrek sesle çünkü kızını böyle görünce nefes alamıyordu . Onun ağlamasına asla dayanamıyordu ve onu güldürmek için herşeyi yapıyordu.. Ama illa ki bir pürüz çıkıyor ve meleği ağlıyordu lâkin yine de pes etmeyecek ve onu mutlu etmek için herşeyi yapmaya devam edecekti.

Kim bilir belki de birgün mutlu olurdu.!..

1 ay sonra...

Kız yine ders çalışıyordu , diğerleri ise salonda oturuyordu ... Bu zamana kadar da kız hep kabus görmüştü ama şimdi daha kötü olmuştu.. Onun bu hâline hepsi üzülüyordu ama zorla da psikologa götüremezdiler ... 

Zaman atlaması...

Kız ders kitabını kapatır kapatmaz kendini yatağa atmıştı , birkaç dk sonra da yorgunlukla uykuya daldı... Çünkü bedenen ve ruhen yorgundu ama çok geçmeden kız yine yatağın içinde kıvranmaya ve sayıklamaya başlamıştı ... Şuanda kâbus görüyor gibiydi , işte o anda acı ile fısıldadı  ..

R- K-korkuyorum...

Gördüğü rüya....

Müdüre yine kızı kemerle dövüyordu ama genç kız bu sefer ağlamak yerine deli gibi gülüyordu ... Kadın gördüğü ile donup kalmış gibiydi çünkü kız deli gibi kahkaha atıyordu ve bu ilk defa olmuştu. Birkaç dk sonra da kadın şokla elinde ki kemer ile dışarı çıkmıştı.... Kız ise müdüre gidince bu sefer deli gibi ağlamaya başlamıştı ama o da bu durumdan korkmuştu....

R- K-korkuyorum bana ne oluyor böyle ?

Dedi titrek sesle , sonra yine kahkahalarla  gülmeye başladı, ... O anda kahkahaları arasında zorla konuştu.....

R- KAFAYI yiyorum galiba , bana ne oluyor ? Ben neden ..

Tam devam edecekken yine kahkaha atınca  devam edememişti , sonra yine ağlamaya başladı.. Sonraları da bu olay böyle devam etmişti , kız o gün orda hem güldü hem ağladı lakin niye güldüğünü asla bilememişti .. Genç kız o anda delirmekten korkmuştu çünkü eğer delirirse müdür amacına ulaşmış olurdu ..

****

  Rüya o anda korkuyla uyanmıştı ama çok geçmeden deli gibi ağlamaya başlamıştı.. O olayı neden gördüğünü bilmiyordu ama korkudan titriyordu .. 

O yılları en kötü zamanlardandı çünkü kız deli gibi kahkaha atıp sonra bir anda ağlamaya başlardı.... Ağlaması durmayınca sakinleşmek için yataktan kalkıp lavaboya gitti.  Sonra da yüzünü yıkayıp havlu ile silip çıktı ve kendini yatağa yatıp gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalıştı... Bu durumu kimseye haber vermemişti ama zaten bir kaç dakika sonra ağlamaktan uykuya dalmıştı ...

Gece 4 : 20 ..

Herkes rahat bir şeklilde uyurken kız yine kabus görüyordu.. Ama bu sefer gördüğü kabus yüzünden titriyor ve çığlık atıyordu.... Aile de  duyduğu çığlık ile hızla kızın odasına gitmişti ama gördükleri ile nefes almakta zorlandılar... 

Nedeni şu ki kız ilk defa böyle kötü olmuştu ve bu eskisinden daha da beterdi çünkü yumruk yaptığı eli bile sıkmaktan kızarmıştı..

Gördüğü rüya..

Küçüktü ve daha neyin ne olduğunu bile bilmiyordu... Müdüre ise yine onu dövüyordu ama bu sefer kemeri yere atıp yerde ağlayan kıza tekme atmaya başlamıştı..  O anda küçük kızın çığlıkları yetimhanede yankılanmıştı  , duyanların ise nefesini kesilmişti...  Müdüre ise küçük kızı yeniden kemerle dövmeye başlamıştı , o resmen diğerlerine olan sirini kızdan çıkarıyordu ...  Attığı çığlıklar ve aldığı darbeler yüzünden nefes dahi alamaz hale gelmişti...

Çok geçmeden de kızın ağzından kan gelmeye başlamıştı ama kadın hâlâ durmuyordu.... Lakin küçük kız çığlık atamaz hale gelmişti ve sadece acı ile inliyordu,... Kadın ise hırsını alınca çıkmıştı ve onu görenleri takmadan gitmişti ..

    Ama o anda içeri ilk defa diğer öğrenciler ve çalışanlar girmişti. Lakin gördükleri görüntü ile donup kalmıştılar çünkü kızın ağzından kan geliyor ve yüzü kandan görünmüyordu ... Yani anlayacağınız onun minik bedeni ölüden farksızdı...

****

  Ilk kendine gelen Onur Bey olmuştu,  o da hemen kızın yanına gidip onu uyandırmaya çalışmıştı .  Ancak kız bir türlü uyanmıyordu, bu yüzden de Onur bey korkudan ağlamaya başlamıştı . Hatta tek o değil, bütün aile ağlıyordu , .. Onur Bey elini onun yanağına koyup nazikçe okşadı ve okşadığı yere küçük bir öpücük kondurdu ama göz yaşları kızın yüzünü ıslanmıştı.. Sonra da onu sarsmaya başladı..

O- Meleğim ne olur u-uyan ? ...

Dedi onu sarsarken ama kız onu duymuyor gibiydi .  O sadece titriyor ve deli gibi çığlık atıyordu  ..  Birde onun bu hali aileyi perişan etmişti , hepsi kızı uyandırmaya çalışıyordu....

Aradan geçen zaman sonra kızın çığlığı durmuştu ama hâlâ titriyordu... Onur Bey ise yaşla parlayan gözlerle kızını uyandırmak için uğraşıyordu....

O- Uyan artık , bak sende korkuyorsun .  Meleğim lütfen uyan ! Yalvarırım uyan , bizim için uyan meleğim ....

Dediğinde kız bu sefer onu duymuş gibi yaşla parlayan gözlerini açmıştı ... Onur Bey ise kızının uyandığını görünce hemen sarılmıştı, kızda hemen karşılık vermişti . Şuanda babasının kollarında deli gibi ağlıyordu,  Onur Bey ise kızının saçlarına öpücük kondurup ona sakin olmasını söylüyordu....

*****

Aradan geçen zaman sonra kızın ağlaması  durmuştu , geriye kalan sadece iç çekişleriydi  . Onur Bey kızına sıkıca sarılarak.....

O- I-iyimisin meleğim ?

Dedi ama sorarken sesi titremişti çünkü o da biliyordu kızın iyi olmadığını ... Kız titrek bir sesle  ...

R- Değilim baba , ben hiç iyi değilim..!. Artık d-dayanamıyorum , bu gördüğüm kabuslar benim delirmemi sağlıyor...

Dedinde Onur Bey kızının saçlarına öpücük kondurup......

O- Geçecek,  her şey bitecek meleğim . Her ne gördüysen kötü o-olduğunu biliyorum ama ...

Tam devam edecekken kız onu durdurup konuştu....

R- B-baba , ben bu kabustan artık kurtulmak istiyorum . Ben p-psikolaga gitmek ve bu kabuslardan kurtulmak istiyorum ... Bugün iki kere kabus gördüm ama artık d-dayanamıyorum .. Çünkü kafayı yiyecek gibi oluyorum , ne olur y-yardım et bana !  ... 

Onur Bey hatta hepsi donup kalmış gibiydi çünkü kız resmen kurtulmak için yalvarıyordu...  O geçmişini unutmak için feryat ediyordu ,  Onur Bey kendine gelip zorla konuştu...

O- Meleğim sen bugün iki kere mi kabus gördüm ? Peki neden bize söylemedin ? 

Dedi zar zor , sonra da kızına sıkıca sarıldı ama bu sarılışı farklıydı.. Bu sefer onun acılarını sarmak ister gibi sıkıca sarılıyordu. Kız ise titreyen sesi ile onu cevapladı ..

R- Evet ama bunun kadar kötü değildi ki ? Bu gördüğüm benim asla hatırlamak bile istemediğim bir anı idi .. Çok canım yanıyor, ben nefes a-alamıyorum baba . Lütfen yardım et bana !

Dedi babasına sarılarak lakin hâlâ hıçkırarak ağlıyordu.... Onur Bey o anda nefes almakta zorlandı , hatta bütün aile zorlanmıştı  ... Ama tek anlamadıkları şu ki :

Kız nasıl bir şey yaşadı da böylesine  hatırlamak bile istemiyordu ?

Ancak bunu bilmemek onların canını yakıyordu.... Bunu düşünmeleri bile onların canını bile yakarken kız bunu yaşamıştı , hemde defalarca ...

Onur Soykan..

Meleğim kollarımda hıçkırarak ağlıyordu... Onun bu halini görmek hiçbir zaman isteyeceğim bir şeydi... Yaşlı gözlerimi kapatıp onun saçlarına öpücük kondurup ona sakin olmasını söylüyordum . Çünkü elimden bir tek bu geliyordu ve onun böyle yalvarması beni öldürüyordu . Kollarımı onun beline sarıp kendine daha fazla çektim , işte o anda hıçkırıkları atmıştı.. Benim masum meleğim resmen gözlerimin önünde yavaş yavaş eriyordu . Onun canı çok yanıyordu ve bunu kendi de gözlerimin içine bakarak söylemişti . Lakin onun bu haliyle nefesim kesiliyordu , rahatlamak ve onu rahatlatmak için saçına öpücük kondurup kokusunu doyasıya içime çektim ...

- Yaralarını birlikte s-saracağız , şimdi lütfen sakin ol meleğim . ..

Dedim sadece çünkü konuşamıyordum bile . Hem böyle bir durumda ne diyebilirdim ki ? Bilmiyorum ama o kötüydü hemde çok kötü... Bugün iki kere kabus gördüğünü söyleyince nefes alamadım... Onun yanında olmam gerekirdi ama ben onu yanlız bırakmıştım.... 

En iyisi yarın için psikolog çağıracağım çünkü bu böyle devam edemezdi..  Bugün biraz kendine gelirdi ,yarında psikolog ile konuşurdu....  Ona sıkıca sarılıp saçlarına öpücük kondurdum ..

- Yeter ki iyi ol meleğim , hiç bir şey senden önemli değil! Gerekirse iyi olman için bir çok psikolog ile konuşuruz ama elbet bu illetten kurutulmuş olursun !

3 saat sonra....
Yazardan :

Kız ağlamaktan uyuya kalmıştı ama babasına öyle bir sarılmıştı ki,  sanki o her an gidecek gibi bırakmıyordu  ... Onur Bey ise yatakta kendini ayarlayıp geri yaslandı,  bunu yaparken de kızın rahatsız olması istemediği için yavaş bir şekilde yapmıştı....  Diğerleri ise yaşla parlayan gözlerle onları izliyordu sonra dışarı çıkıp kendi  odalarına gittiler...  Onur Bey ise kızının saçlarını okşuyordu , rahatlarsın diye ....

****

Evde resmen seslik hakimdi , herkes kendi odasında oturuyordu .... Onur Bey ise hâlâ kızının saçlarını okşayıp rahatlatıcı sözler söylüyordu. Birde korkmaması için herşeyi yapıyordu ... 

Kerem Soykan...

Onu öyle görmek canımı yakıyordu . Birde bugün ki hâli diğerlerine göre daha kötüydü , o ne yaşadı bilmiyorum ama hatırlamak istemiyorsa bunun kötü bir anı olduğu kesindi ... Zaten o da öyle demişti,  Ahh onun o acı yalvarışları kulağımdan gitmiyordu ...

O çığlıkları ve titreyen halini saymıyorum bile ... Ufaklığım acaba neler yaşamıştı da bu hale gelmişti ? O an aklıma geldikçe gözlerim doluyordu....

Ben bile bu haldeyken kim bilir o neler hissetmişti ?

O sırada evin sessizliğini kapı zili bozmuştu  ... 

Continue Reading

You'll Also Like

638K 22.1K 63
"Anlıyorum çok iyi anlıyorum ben sizi, orda ne duygular içinde olduğunuzu anlıyorum." "Anlayamazsın öğretmen yaşamadan anlayamazsın en yakınını kaybe...
394K 20.7K 56
Alışılmışın biraz dışında olan bir gerçek aile kurgusudur. Yani,nasıl anlatılır bilmiyorum.Ama galiba "Gül" ailesinden değilim. Biliyordum. Benim gib...
4.4K 227 20
Kim bir yüzbaşı ya yumruk geçirecek kadar yürekli olabilir (tabiki ben):)
8K 888 24
Yıllar önce bitmiş bir dostluk yeniden başlar mı? Onlar lise zamanlarının eğlenceli tayfasıydı peki ya şimdi Seneler kişilerin değiştirir mi? onlar...