Childhood Friends | hyunin

By taehvfleur

322K 30.4K 46.9K

jeongin o gece eve geldiklerinde hyunjinle duşta arkadaşlık sınırları dışına çıkacağını tahmin edememişti. More

1 | let's take a shower together
2 | is champagne for you?
3 | i can not leave you
4 | i need to protect myself from you
5 | there is no co(m)ing back
6 | who did you sleep with?
7 | you keep kissing
8 | we need to talk, important.
9 | give me some time
10 | is this a date?
11 | partners in crime
12 | i miss you
13 | i do not lie
14 | just hug
15 | first and last dance
17 | we can go from here
18 | you never change
19 | let the operation begin
20 | i love you and you love me
21 | my baby
22 | i promise
23 | now or never
24 | my life is black
25 | i am being punished
26 | get out of here before he wakes up
27 | show your tattoo now
28 | can i kiss you?
29 | I'(m) with you
30 | our home
31 | i did not fall victim to an absurd bet
32 | jisung is cheating on me
33 | I swear it didn't happen on purpose
34 | you are affected by jeongin
35 | we were (m)ade for each other
36 | do you wanna play game?
37 | win or lose
38 | uke or seme?
39 | not that i'(m) afraid
special | hyunjin's birthday
40 | what is your problem?
41 | you either reveal the truth or live alone
42 | I'm not the only wrong
43 | i always love hyunjin.
final | pt1
final | last
özel

16 | jeongin's heart

6.2K 685 1K
By taehvfleur

jeongin kendini mekandan attığı gibi koşarak uzaklaştı. Koşabildiği yere kadar gitti. En sonunda gecenin karanlığı ve ayın yansıdığı denizin önüne geldi. Önünde duran demirliklere tutundu ve soluklandı. Karşısında duran deniz ay ışığının altında çok güzel parlıyordu. Burda her zaman güzel hayaller kurmuştu şimdi ise bu hayalleri başına yıkılmıştı.  İçi dolmuştu, bardaktaki son damla bile taşmıştı. Yaşadığı şeyler çok ağırdı. Kandırılma hissi tarif edilemez bir şeydi özellikle en yakınları tarafından uzun zamandır ayakta uyutulduğunu bilmek berbattı.

öğrendiği günden itibaren herkese bağırıp çağırmamak için o kadar zor durmuştu ki, bir hafta boyunca ona gülen sahte yüzlerden çok fazla iğrenmişti.

daha fazla dayanamayıp karşısındaki denize doğru bağırmıştı. Çığlığı acıyı ifade ediyordu. Bağırdıktan sonra tekrar nefes nefese kalmış, fark etmeden tutunduğu demirlikleri sıkmıştı.

"jeongin.." kapattığı gözleri duyduğu kendi ismiyle açılmıştı. Ses tanıdıktı bu sesi dibine kadar tanıyordu, yavaşça sesin sahibine döndü.

hyunjin karşısındaydı. Onunla oynayan kişi karşısındaydı, jeonginin tek düşündüğü hangi yüzle karşısında olduğuydu.

jeongin dayanamamış ve hyunjine doğru hızlı adımlarla yaklaşıp yumruk atmıştı, hyunjin sendelenmiş yanındaki ağaca tutunmuştu.

"nasıl buraya gelebildin? hiç mi utanmıyorsun? sen bana şaka mı yapıyorsun?" jeongin sesinin ayarını kontrol etmiyordu. Tamamen bağırarak konuşuyordu.

hyunjin zar zor yutkundu ve ona doğru döndü, "böyle olmasını istemedim."

jeongin gülmeye başladın, "böyle olmasını istemedin ha? aman ne masumsun...ne diyeceksin? zorla yaptım falan mı? karşında çocuk mu var senin?"

"yaptığımı doğru kılan bir şey yok biliyorum.."

jeongin hyunjine bir yumruk daha atmıştı, acısını çıkarmak istiyordu ama ne yaparsa yapsın hissettiği şeyler geçmiyordu.

"eğlendin mi hyunjin? bu kadar zaman beni kandırırken beraber eğlendiniz mi? çok mu komikti?" hyunjin cevap veremiyordu, diyebileceği hatta yapabileceği doğru dürüst açıklaması bile yoktu.

jeongin sinirini alamamış ve hyunjinin yakalarından tutup kendine çekmişti, "söyle hadi! neden cevap vermiyorsun?konuşsana!"

hyunjin onun yüzüne bile bakamıyordu, "nasıl öğrendin..?"

jeongin tekrar güldü ve hyunjini itti, "seni sikeyim. Tek sorun nasıl öğrendiğim mi? tüm olay bu mu?" hyunjinde sesini istemeden yükseltmeye başlamıştı, "madem biliyordun neden sustun? böyle olunca rahatladın mı?"

ve bir yumruk daha jeongin dayanamamış bir yumruk daha atmıştı hyunjine, "bana utanmadan hesap mı soruyorsun? sen..sen korkunç bir insansın."

"evet jeongin, ben korkunç bir insanım. Lanet olsun o gün gözümü kararttım ve günlerce seni yatağa atmak için uğraştım. Hoşuna gitti mi bunları duymak ha?" jeongin gözünden akan yaşlarla ve nefret dolu bakışlarıyla hyunjine bakıyordu, "bana böyle bir şey yapacağını söyleseler inanmazdım."

"güvenini boşa çıkarttığımı biliyorum.."

jeongin ses tonunu azaltmıştı, "beni sevdiğini düşünmüştüm."

hyunjin duyduğu sözle gözlerini kapatmış ve arkasını dönmüştü. Elini yüzüyle kapatmış duyduğu lafı sindirmeye çalışıyordu. Jeongin gözyaşlarıyla birlikte hıçkırmaya başlamıştı, "istediğini aldıktan sonra neden tekrar yanıma geldin ki? neden benimle ilgilendin...o söylediğin sözler hepsinin altı boş muydu?"

hyunjin hiçbir şey söyleyemiyordu. Boğazı düğümlenmişti sanki biri onun konuşmasını engelliyor gibi hissediyordu.

jeongin onu kendine çevirmiş omuzlarından tutmuştu, "sana yalvarıyorum bana bir şey söyle..bir açıklama yap yalvarırım."

hyunjin gözlerini açmış, karşısındaki yüze bakıyordu. Karşısındaki çocuğun gözleri kan çanağına dönmüş, kırgınlık, acı, nefret her şeyi görüyordu.

karşısındaki çocuk sesini tekrar yükseltmiş ve onu sarsmaya başlamıştı, "konuşsana! neden konuşmuyorsun?"

Jeongin hâlâ bir cevap alamıyordu. Hyunjin'in elini tutmuş ve kalbine götürmüştü, "hissediyor musun? kalbimi hissediyor musun hyunjin? attığını çığlıkları, çektiğini acıyı duyabiliyor musun?"

hyunjin tek bir şey söyleyebilmişti, "üzgünüm.."

jeongin dudaklarını birbirine bastırdı ve yavaşça kafasını salladı, "üzgünsün.."

öfkesini kontrol edemeyip sarı çocuğa bir yumruk daha atmıştı. Bu seferki daha sertti. Hyunjin aldığı darbeyle yere düşmüştü...kendinden küçük olan çocuğa karşılık vermiyordu çünkü bu attığı yumrukları dibine kadar hak ettiğini biliyordu.

jeongin hızını alamamış ve yerdeki bedenin üstüne çıkıp ardı ardına durmadan yumruklar atmıştı, öfkesini asla kontrol edemiyordu. Acısını ona yumruk atarak çıkarmaya çalışıyordu. Jeongin hızını kesmeden yumruk atmaya devam ediyordu ama hyunjin onu asla durdurmaya çalışmamıştı, istese yapabilirdi ama yapmıyordu. En sonunda jeongin'in bedeni aniden biri tarafından çekilmişti, hyunjin yerde öksürükler ve yüzündeki acıyla yatıyordu.

jeongin onu çeken kişiye baktığında bu isim ryujindi, onu görmeyi beklemiyordu...en sonunda etraf biraz daha dolmuş, hyunjin'in ve jeongin'in arkadaşları gelmişti.

yeji yerde yüzü kanlar içerisinde yatan abisine doğru eğildi, "iyi misin?" hyunjin zar zor konuşmuş, "s-sorun yok." minho hızlıca jeongin'in yanına gitmiş ve onu tutmuştu, "jeongin! jeongin bana bak ve sakin ol tamam mı?" jeongin öfkesini durdurmak için derin nefesler alıp veriyordu ama etrafında duran herkese nefretle bakıyordu.

istemeden de olsa felixle göz teması kurmuştu, "sen neden burdasın? hepiniz ne bok yemeye geldiniz buraya? noldu korktunuz mu onu öldürürüm diye ? emin olun bunu zevkle yapardım." chan ve seungmin, hyunjini zorlukla yerden kaldırmıştı. Hyunjin yürüyebilecek hali bile yoktu yüzü mahvolmuştu.

ryujin eliyle jeongin'in çenesinden tutmuş ve kendisine çevirmişti, "jeongin bana bak şu an kendinde değilsin ve naptığını bilmiyorsun sakinleş tamam mı? lütfen sakin ol." Ryujin'in sözleriyle jeongin'in nefes alışverişi biraz normale dönmüştü.

"aferin..işte böyle şimdi benimle gel tamam mı? sadece minho ben ve jisung olucaz lütfen sakin ol." jeongin bir şey dememiş ve sessizce kafa sallamıştı, ryujin ve minho onun koluna girmiş ortamdan uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. Jisung elinde su şişesiyle peşlerinden ilerliyordu.

en sonunda arkasından ona bağıran bir sesi işitti, "bu birbirimizi son görüşümüz değil jeongin, bunu aklından çıkar."

jeongin tekrar sinirlenmeye başlıyordu, ryujin en sonunda onun elini tutmuş ve tekrar kendisine odaklanmasını sağlamıştı, "onu dinleme tamam mı? artık öyle birisi senin hayatında yok."

jisung arkasında kalan diğerlerine dönmüştü, "jeongin hyunjini öldürmeden bu çocuğun sesini kesseniz iyi olur çünkü bu sefer minho ve ryujin'in onu tutmasına izin vermem."

"jisung.." demişti felix çıkmayan sesiyle.

jisung gözlerini felix'e çevirmişti, "sen de kiminle iş birliği yaptıysan onlarla kal."

felix gözlerini kapatmış ağladı ağlayacak bir haldeydi. Jisung umursamadan jeonginlerin peşinden ilerledi.

"oppa canın çok mu acıyor?" dedi yeji abisinin mahvolmuş yüzüne bakarak.

hyunjin sırıttı,
"jeongin'in kalbi kadar değil."

evlilik yüzüğü 🤝🏻

Continue Reading

You'll Also Like

432K 43.3K 35
changlix ❝changbin başka biriyle konuşurken yanlışıkla kendisinden dört yaş küçük, saf bir çocuğa mesaj atar.❞ _₂₀₁₉ 🚫bu kurgu; argo, küfür, yetişki...
173K 24.4K 35
(TAMAMLANDI.) Seungmin, monoton hayatının lisesinin tuvaletinde tamamen değişeceğini nereden bilebilirdi ki? -
1.1K 181 18
Savcı Minho, bir cinayet suçuyla yargılanan stajyer avukatı Hyunjin.. Kader ikisi üzrindeki ağları nasıl örecek?
61K 5.9K 22
hataydı, unutmak gerekiyordu, peki neden hayatına devam edemezmiş gibi hissediyordu