bölümü dikkatli okuyun 🤚🏻
□□□
jeongin başını hyunjin'in boynuna gömmüş derin bir uykudaydı, okuldan sonra eve gelmişlerdi. Hyunjin sehunla olan buluşmasını ertelemişti. Eve geldiklerinde kimsenin olmamasını fırsat bilerek güzel anlar geçirmişlerdi.
şimdi ise ikiside aşırı yorulmuş dinleniyorlardı, jeongin uyuyabilse bile hyunjin uyuyamamıştı tüm yük onun üzerinde gibi hissediyordu.
kaybetme korkusuyla karşı karşıyaydı, yolun sonunda jeonginle beraber olamayacağından çok korkuyordu yakında yurt dışına gidecekti. Hem jeongine gideceğini hem de ne kadar pislik bir insan olduğunu henüz anlatamamıştı.
partiden sonra elinden geleni yapacaktı şimdilik tek isteği o ana kadar jeonginle güzel anılar biriktirmekti.
tanıştıklarında hyunjin 8, jeongin 7 yaşındaydı. Tanışmadan önce evde sürekli yejinin ağzından jeongin'in ismini duyuyordu. Jeongin yejinin arkadaşıydı bir gün jeongin onların evine geldiğinde görmüştü onu, jeongin'in elmacık kemiğinde bir yara bandı vardı yeji mutfağa gittiğinde hyunjin ona ne olduğunu sormuştu
bu olayla arkadaşlıkları ilerlemiş neredeyse beraber büyümüşlerdi, hyunjin bazen yejiyle ikisinin yakın olmasını çok kıskanırdı ama asla belli etmezdi. Başta yejiyi kıskandığını düşünüyordu ama tam tersiydi jeongini kıskanıyordu, biraz büyüdüklerinde yeji'ye sürekli aralarında bir şey olup olmadığını sorardı.
yeji her ne kadar reddetse de hyunjin'in içi hiç rahat değildi, bir gün yeji jeongini sarmaş dolaş görünce artık canına tak etmişti. Jeongin yejiyi eve bırakıp döndükten sonra yeji ve hyunjin kavga etmiş, yeji en sonunda hyunjin'e jeongin'in gay olduğunu söylemek zorunda kalmıştı.
hyunjin bunu duyunca çok keyiflenmişti evin için sürekli zafer kahkahalarını atıyordu, yeji onun bu tavırlarına başta anlam veremese de ilerde fark edebilmişti. Hyunjin her ne kadar itiraz etse de yeji hyunjin'in jeongine karşı hisleri olduğunu anlayabilmişti.
yeji her ne kadar onların arasını yapmayı denese de bu işlem hyunjin yüzünden başarısız oluyordu. Yeji jeongin'in aklına hyunjini soktuğunda aralarında gerçekten bir şey olabilir düşüncesiyle sevinmişti ama hyunjin bir süre sonra bunu yanlış olduğunu fark etmiş ve kendini geri çekmişti.
hatta üstüne sevgili yapmış jeonginin düşüncelerini paramparça etmişti, yeji hyunjine her gün bu yaptığı şey yüzünden ona kızmıştı bunu hak ettiğini biliyordu.
hyunjin eski anılarını kenara bırakmış uyuyan jeongini izlemeye başlamıştı, arkasından dönen oyunlardan habersiz huzurla uyuyordu. Jeongin'in her anlamda ona ait olması hyunjini gerçekten mutlu ediyordu
o gün partide dönen konuşmalar onu sinirlendirmişti, gözü dönmüştü bu yaptığının yanlış olduğunu biliyordu ama yapmak zorundaymış gibi hissediyordu. Belki de o konuşmalar yaşanmasaydı hislerin gerçekten karar veremeyebilirdi. Elini jeongin'in yüzüne götürmüş ve yanağını okşamıştı, onun her detayını en ufak ayrıntısına kadar ezberlemişti.
telefonuna gelen ardı ardına bildirimler bu anı bölsede yavaşça jeonginden çekilip telefonunu eline almıştı.
yeji
SEN APTALSIN
SES KAYDINA ULAŞTIM
NEREDEYSEN ORTAYA ÇIK
VE SEHUN OPPAYLA KONUŞ
hyunjin
noluyor
yeji
hırs senin
gözünü boyamış
soru sorma artık
hemen sehun oppayla buluşman lazım
seni ara sokakta bekliyor
hyunjin telefonunu kapatmış yan tarafında her şeyden habersiz uyuyan jeongine bakıyordu, onu bırakmak istemiyordu ama ortalık iyice karışmıştı. Yavaşça jeongine yaklaşmış ve yanağına öpücükler bırakmıştı, "jeongin..uyan."
jeongin uyanmak istemezcesine mırıltılar çıkarıyordu, "bebeğim uyanman lazım sonra geri uyursun." jeongin zar zor gözlerini kısık bir şekilde açmıştı, "noluyor.."
"benim gitmem gerekiyor sizde duş alıp çıkacağım tamam mı?" jeongin duyduklarıyla gözlerini tamamen açmıştı, "ne? ne gitmesi?"
"bir durum var ve onu halletmem gerekiyor seni bırakmak istemezdim ama mecbur."
"sürekli seviştikten sonra beni böyle bırakıp gidecek misin?" jeongin sitem etmişti. hyunjin derin bir nefes verdi, "bebeğim tabiiki hayır saçmalama söz veriyorum bir daha olmayacak."
"bu kadar önemli olan şey ne hyunjin?" jeongin'in sinirlenmeye başladığı belliydi çünkü ne zaman hyunjin dese ya sevişiyorlardı ya da kavga edeceklerdi. "bak sadece yejiyle ilgili bir durumu halletmem gerekiyor anladın mı?" jeongin ne dese boş olduğunu düşünerek susmayı tercih etti ve hyunjine sırtını dönmüş.
hyunjin gözlerini kapatmış ve derin bir iç çekmişti, bir şey söylemeden telefonunu oraya bırakmış ve banyoya doğru ilerlemişti. Duş aldıktan bir süre sonra odaya dönmüş kıyafetlerini giymiş ve telefonunu almıştı.
hyunjin odaya girdiğinde yatak başlığına yaslanmış kısık gözlerle ona bakıyordu, "yani gerçekten yejiyle ilgili bir durum var diyorsun öyle mi?"
"evet jeongin yalan söylemiyorum."
"yalan söylemiyorsun...peki."
hyunjin jeonginin yanuna gitmiş ve saçlarına öpücük bırakmıştı, "işim bittikten sonra sana mesaj atacağım." jeongin başını sallamış ve hyunjin odadan ayrıldıktan hemen sonra evden çıkmış sehunun yanına gitmeye başlamıştı.
hızlı adımlarla ilerliyordu bahsedilen ara sokağa gelmiş, duvara yaslanmış onu bekleyen sehunu fark etmişti, "sehun."
"hyunjin seni dinliyorum."
hyunjin derin bir nefes vermişti, "sehun bak partide geçen bekaret konusu hakkında konuşmamız lazım."
"konuşalım."
"jeongin, jeongin sana göre değil tamam mı? onu bu olaydan uzak tut."
sehun gülmüştü, "jeongin mi? onunkini almak istediğimi kim söyledi?"
"sen."
"dostum hadi ama sarhoştuk ve konu karmakarışıktı bir anda alt sınıfların bakireliği bahislerini açmıştık. Herkesin ismi geçiyordu evet sen de oradaydın üst sınıflardan herkes oradaydı. Alt sınıflardan isimler sayıyorduk ve.." hyunjin sehun'un sözünü kesti, "ve jeonginin de ismi geçti oradaydım sehun bizzat duydum."
"evet biliyorum hatta itiraz ettin ama sarhoştuk ve istediğim kişi jeongin değildi."
hyunjin kaşlarını çattı, "ne? kimdi?"
"dediğim gibi sarhoştuk ve isim benzerliği aklım yerinde değildi ben jongini istiyordum, jeongini değil."
"jongin mi?"
"evet, isim benzerliği yüzünden jeongini istediğimi söyledim o gün olan konuşmaları doğru dürüst hatırlamıyorum bile git ayık olan biriyle konuş."
hyunjin derin bir nefes verdi, "siz bana şaka mı yapıyorsunuz? sırf bütün bunlar yüzünden ben jeonginle ilişkiye girdim!" sehun şaşırmış ve gülmeye başlamıştı, "ne yani jeonginin bakirliğini sen mi aldın?"
"evet lanet olsunki yaptım bunu."
"üzgünüm hyunjin ama sen hırsının kurbanı olmuşsun, benim jeonginle işim yok tek amacım jonginle beraber olmak jeonginle değil."
"benim yaptığım hatayı yapma sehun."
"ah hyunjin, ben hırsım içim yapmıyorum bunu ben o çocuğa aşığım ve onun bana karşı boş olmadığını biliyorum üzgünüm ama sen olayları bambaşka düşünmüşsün." hyunjin bir şey diyememiş sadece olayların şaşkınlığını yaşıyordu, sehun sadece onun omzuna dokunmuş ve ortamı terk etmişti.
hyunjin telefonunu çıkarıp yejiyi aramıştı, "hemen sehunla buluştuğum yere gel ses kaydını getir! changbin ve felixi de çağır."
"geliyorum aptal."
yeji telefonu onun suratına kapatmıştı işlerin bundan sonra daha da kötü bir hâle geleceği ortadaydı.
-
sarhoş sehun'un sevdiceğinin ismini karıştırıp olayları başlatması hakkında..
jeongin'in doğum günü ❤