tüm gün hyunjin hyung'a gözükmemek için kendi içimde savaşlar vermiştim ama elbet beni yakalayacağını biliyordum. Örneğin dolabımın kapağının aniden kapanması ve arkasından hyunjin'in gülümseyerek bana bakması gibi.
"hyung..beni korkuttun."
"ah, üzgünüm küçük tilki ama tüm gün benden kaçmakla uğraştığın için bunu yapma gereği hissettim."
yutkundum.
"kaçmak mı? kim senden kaçıyormuş saçmalama."
"evet kaçmak, sen benden kaçıyorsun jeongin." neden kaçıyorum acaba hiç düşündün mü? nasıl bu kadar rahat olabiliyor aklım almıyordu. "bu akşam bizim eve geliyorsun, ailem evde yok ve itiraz kabul etmiyorum." demişti kendinden emin bir şekilde
"şey aslında j-"
"itiraz kabul etmediğimi söylemiştim, akşam bizdesin unutma." cevabımı beklemeden hızlıca koridordan uzaklaşmıştı, tamam anlaşılan gerçekten ırzıma geçmek istiyordu.
"jeongin?"arkamdan duyduğum sesle o tarafa döndüm ve karşımda yeji vardı. "yeji..."
"noldu sana böyle bembeyaz olmuşsun hasta falan mıısn?"
"yok yani şey ben iyiyim yorgunum sadece."
"anladım, abimi gördün mü?"
yeji hyunjin'in kız kardeşiydi ve benimle yaşıttı. "az önce şu tarafa doğru ilerledi" dedim elimle işaret ederek. "ah, ona beni beklemesini söylemiştim çok aceleci davranıyor."
"yeji...sen bu akşam evde misin?" lütfen evet de lütfen. "hayır annemler bu akşam evde yok dolasıyla fırsat bilip arkadaşıma gideceğim zaten şaşırtıcı kısmı abimin gitmem için izin vermiş olması." sırf benimle yalnız kalmak için yejiye izin mi vermişti?
"a-anladım"
kaşlarını çattı, "bir şey mi oldu?"
"hiç sadece hyunjin hyung beni akşam davet etti de ondan" yeji suyu içecekken aniden sağa doğru püskürttü, "nasıl yani o prezervatifler senin için mi!?" aniden şok olmuş bir ifadeyle ona baktım, öksürüyordu "n-ne, saçmalama yeji."
"aman tanrım, aman tanrım." yeji kolumdan tutup beni dışarı sürüklemeye başladı, hiçbir şeyi algılayamıyordum. Sessiz sakin bir köşeye geldiğimizde bana doğru döndü, "gerçekten abimle aranda bir şey mi var?"
"yeji saçmalıyorsun o benim hyungum, hepimiz beraber büyüdük."
"getirdiği şaraplar...tanrım tanrım!" ağzım açık ona bakıyordum, "y-yeji bak bence sen yanlış anlamışsındır yani en azından onlar benim için değildir."
banyoda olanlardan sonra bu ihtimal çok düşük geliyordu gerçi. yeji elini omzuna götürdü, "üzgünüm jeongin ama akşam abim senin ırzına geçecek."
"ne?" aniden gelen bağırmayla ikimizde yerimizden sıçramıştık. Ağacın tepesine çıkıp orada oturan minho dehşetle bize bakıyordu."minho, sen bizi mi dinliyorsun?" demişti yeji.
"saçmalama ufaklık, ben hep buradaydım siz geldiniz." dikkatle ağaçtan inmiş, ellerini temizleyip bize bakıyordu. "jeongin dostum bekaretini hyunjine vermen daha doğrusu verecek olman beni biraz şaşırttı."
"tanrı aşkına hepiniz saçmalamıyorsunuz. Düşündüğünüz gibi bir şey yok ve olmayacak. "yeji güldü, "tabii eminim öyledir."
"yapmaz ya yapmaz demi? yapmaz yani. "yeji kollarını birbirine doladı, "önceden böyle bir şey olmuş muydu?"derin bir nefes aldım aklım dün yaşananlara gitmişti, onlara söylemeli miydim?"
"dostum bir şey olmuş hadi dökül." aldığım nefesi geri verdim, "dün gece beraber duştaydık ve...ve o az kalsın anlayın işte." yeji eliyle ağzını kapatmış kocaman gözleriyle bana bakıyordu. Minho'nun suratında ise sırıtış vardı. "tamam sakin olalım evet bir whatsapp grubu açın akşam sürekli olanları çaktırmadan bize yazmaya çalış bir durum fark ettiğinde ben eve gelirim." yejinin bu dediğiyle biraz rahatlayabilmiştim.
minho cebinden bir fındık çıkardı ve ağzına attı, "grup işi bende neyse şimdilik kaçsam iyi olur sevgilim fındıklarını ve beni bekler."
minho bizden uzaklaştıktan sonra yejiyle oradan ayrılmıştık, çok stresliydim hem de çok fazla.
eve geleli birkaç saat olmuştu havanın kararmasına az kalmıştı hâlâ stresliydim başıma ne gelebilir diye düşünmeden duramıyordum. "neden her an biri ırzına geçebilirmiş gibi bir halin var?" jisoo noona çubuk krakerini yerken bana bakıyordu. "Şu ırzına geçme lafını biraz daha duyarsam kendimi boğacağım."
"bunu dediğine göre biri gerçekten ırzına geçecek yanlış mı anladım?"
"yanlış anladın yok öyle bir şey."
dudaklarını büzdü ve bir şey demeden izlediğini televizyona geri odaklandı, telefonumu elime aldım biraz instagrama bakmak belki iyi olurdu.
1373 beğeni, 100 yorum
yjisoo: when we were little
yjeongin bu gönderiyi beğendi
2093 beğeni, 174 yorum
hwnyeji: ✨
yjeongin bu gönderiyi beğendi
2782 beğeni, 274 yorum
jisung0: 😽
yjeongin bu gönderiyi beğendi
3844 beğeni, 345 yorum
hwanghyj: preparation
yjeongin bu gönderiyi beğendi
hyunjin'in gönderisini dikkatle incelemiştim, açıklamasına 'hazırlık' yazmıştı. benim için mi? gerçekten korkmaya başlıyordum, neden bir anda bana böyle davranmaya başlamıştı ki düşüncelerimle tekrar tekrar boğuşurken gelen mesaj bildirimleriyle dikkatimi oraya vermiştim.
hyunjin, jeongin'in
ırzına geçecek grubu
yeji
jeongin
buraya
bak
hemen
derhal
felix
tek
tek
yazma
yeji
bildirim
sesine
gelsin
diye
yazıyorum
jeongin
burdayım
jisung
jeongin hazır mısın
minho
boru hattı girecek çünkü
jeongin
kes ya
şöyle konuşmayın
öyle bir şey olmayacak
yeji
ben evden çıktım
eve 15 dakikalık uzaklıkta olucam
yani acil durum anında bir şifreleşme bulmalıyız
minho
jeongin boru yazdığı an evi bas bence
jeongin
minho boru demeyi
keser misin artık?
minho
bir düşüneyim
hayır
jisung
jeongin
hazırlandın mı?
jeongin
bir şeyler giyip gideceğim işte abartmaya gerek yok çünkü
bir şey olmayacak.
yeji
her ihtimale karşı
bir duş al
tabii ben yetişeceğim sana
ama yine de fikir değiştirirsin falan
jeongin
iyice saçmalamaya başladınız
hyunjin hyung bana dokunmaz
felix
tabii
o gün duşta
yazıyor
jeongin
tamam ya tamam devam etme
-
telefonumu kapatıp ayaklandım, jisoo noonaya duş alıp çıkacağımı söyledim o da onaylar mırıltılar çıkardıktan sonra yukarı duş almaya çıkmıştım. Buraya geldiğim an yine olanlar zihnimde canlanıyordu ama kendime gelmem gerekti.
bir süre duş aldıktan sonra odama girdim beyaz bir tişört ve siyah dar dizlerimin hafif yukarısında olan kotu giydim. Aynadan kendime baktım, derin bir nefes verdim ve saçımı düzelttikten sonra aşağı indim. Jisoo noona beni süzdü, "yakışıklı olmuşsun."
ona gülümsedim, "teşekkürler."
"kiminle buluşacaksan artık beğeneceğine eminim." hafifçe öksürdüm, "sadece arkadaşımla buluşacağım."
"eve topallayarak gelme de." gülmeye başladı. "noona! hiç komik değil." demiştim ayakkabımı giyerken. Tekrar güldü ve bana el salladı, telefonumu ve anahtarımı alıp evden çıktım.
stresli adımlarla hyunjin hyung'un evine ilerliyordum, ya batacaktım ya da çıkacaktım. 15 dakika yürüdükten sonra evlerinin önüne gelmiştim. Hava iyice kararmıştı zili çalmadan önce telefonumu çıkardım bizimkilere haber verecektim.
hyunjin, jeongin'in
ırzına geçecek grubu
jeongin
geldim evin önündeyim
bir şey olursa size haber vereceğim.
-
cevap beklemeden telefonu kapattım ve cebime koydum, son kez cesaretimi toparlayıp kapıyı çaldım. Çok geçmeden kapı açılmıştı, hyunjin hyung hafif sırıtışıyla bana bakıyordu.
"küçük tilki, hoşgeldin."
—
devamını 3.bölüme bırakmak istedim aklımda birkaç şey var ona göre 3.bölüme yön vereceğim
yan shiplerden biri minsung fakat diğer çiftlere henüz karar veremedim örneğin chanlix mi changlix mi? sizin kararınıza göre çiftleri ayarlacağım
görüşmek üzeree 🎁