yüzünde görebiliyordum, çok zordu
dilinde kötü bir tat bıraktı
ve hiç uyuşturucu bile almadı
.
.
.şimdi yine bir pazar günü. ben yine buradayım, her zaman oturduğum yerde. o yine orada, benim ulaşamayacağım sahnede. bu sefer kutsanma yok. vaatler veriyor, tıpkı babasının ona öğrettiği gibi.
göz kapakları acele etmeksizin koyu yeşilleri ağırca örtüleyip kalkıyordu. yutkundum onu izlerken. her seferinde onu ilk defa görüyormuş gibi hissediyordum. her gördüğümde damarlarıma yeni bir madde salmışım gibi bir irkilme geliyordu. hasar görmüş ellerimi kavuşturdum, kuru dudaklarımı birbirine bastırdım.
ona uzanmak, ulaşmak istiyordum. önünde diz çökmek, aciz aşkımı dilenmeyi istiyordum. komik biriydim.
"sevgi, tanrı'nın buyruklarına uygun yaşamamız demektir. başlangıçtan beri işittiğiniz gibi, o’nun buyruğu, sevgi yolunda yürümenizdir.(yuhanna’nın 2. mektubu, 1:6)"
kalın sesi dudaklarından döküldü. sevgiden bahsederken ne de hüzünlüydü, inanmaya kendini zorlar gibi. o an aklından ne geçiyordu bilmem, öğrenmeyi istedim.
gözlerim onun üzerinde dolanırken aniden kalbim şiddetle çarptı. yeşil gözler benimle buluştu. nefesimi tuttum. yumruklarımı sıktım. gözlerim irileşti ancak onları kaçırmaya niyetli değildim. ifadesizce bana bakarken bir başka satır döküldü dudaklarından.
"her şeyden önce birbirinizi candan sevin. çünkü sevgi birçok kötülüğü örter. (petrus’un 1. mektubu, 4:8)"
yeşiller kırmızılarımdan ayrıldı. herkese olduğu şekildeydi, ifadesiz ve anlık. yine de gözlerimin içine bakarak bahsettiği sevgi sözcükleri ellerimin titremesine neden oldu. madde ihtiyacımdan mı yoksa az önceki hadisen miydi emin değilim. titrek nefesim dudaklarımı terk ederken sessizce ayağa kalktım. bu sefer rutini bozarak erken çıktım.
temiz havaya ulaştım, elimi kalbime koydum. "sikeyim o neydi." küçük bir mırıldanma. yüzümü sıvazladım. bunca zamandır geldiğim hiçbir anda gözlerimiz bir kez olsun kesişmemişti. saçma düşünceler aklımı sardı. herkeste dolanan gözler bana değdi diye onu benim sanmak gibi aptal düşünceler hücum etti zayıf aklıma.
"tam bir aptalım ben." avuç içimi alnıma vurdum.
bu gece uyku yoktu. karanlık ve uyuşturucu. acizlikle örtünen kirli sevgim. inanmadığım ama zihnimde yankılanan duaları. bu gece o ve onun gözleri vardı.
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lover is a day ¦ ushiten
Hayran Kurguaz önce dua eden elleri şimdi yüzümdeydi, benim günahkâr yüzümde. hiç korkmaz mıydı, varlığını adadığı ilahı tarafından reddedilmekten? oysa ben çok korkardım, onun beni reddetmesinden.