.

94 19 10
                                    

Yataktan kalkarken bir sigara daha yaktım. Pencerenin önüne doğru yürüdüm ve gerçek dünyanın o kadar da sıkıcı bir yer olmadığına ikna ettim kendimi. Sonra günlük rutinimi yapıp buluşma saatini bekledim. Saat geldiğinde yola koyuldum. Kafamdaki sessizlik hala bozulmamıştı . Çok tuhaf hissediyordum kendimi hem rahat hem de savunmasız. İçimdeki bu karartıyla Yağız'ın yanına gittim.

"Gelmişsin."

(Yağız)" Evet"

"Sorun ne Yağız?"

(Yağız)" Ne sorunu?"

"Gelmek istemiyorsun bizimle zaman geçirmek istemiyorsun ama yine de bizimlesin, Neden?"

(Yağız)"seninle aynı sebepten. Bende cevap peşindeyim."

"Bir insan yalan söylüyorsa bir çok sebepten dolayı söylüyordur. Önemli olan doğruyu söylemek için tek bir sebep bulmak. Yalanın tadını biliyorum Yağız yalan söylüyorsun."

(Yağız)"Nedense sözüne inanmadığın biriyle konuşmak istiyorsun."

"Tekrar sormayacağım Yağız. Sorun ne?"

(Yağız)"Sorun şu ki benim bir hayatım var, Sevdiğim insanlar var ve ben deli gibi görünmek istemiyorum. Değer verdiğim insanlara zarar gelmesini istemiyorum."

"Zarar gelmesini istemiyorum derken neyi kastettin çünkü kendi aramızdaki bu hayal gücü kimseye zarar veremez."

(Yağız)"henüz veremez." dedi ve Alper'in imdat çağrısı konuşmamızı kesti.
"Bunu daha sonra konuşacağız." dedim ve hemen Alper'i bulmaya gittik. Dakikalarca nerede olduğunu sorup durduk ama tek kelime bile etmedi. Alper'in imdat çığlığı tamamen korku kokuyordu bu da beni çok endişelendirdi. Alper'e odaklandım zihnine girmeye çalıştım. Başaramadım ama bazı şeyler gördüm. Bir duvar ve önünde ellerinde sopalarla bekleyen 3 kişi. O duvarı biliyordum Yağız'a beni takip etmesini söyledim. Hemen yola koyulduk ve diğerlerine seslendim. Alper'in başı dertteydi. Alper'in olduğu sokağı buldum. Gördüklerim doğruymuş elinde sopalarla 3 kişi bekliyor ve ukala görünen genç  Alper'in kulağına bir şeyler söylüyordu.

(Erlik)"Param nerde Alper? Param diyorum çünkü alabildiğin her nefesle bana borçlanıyorsun. Bu haraç değil sakın yanlış anlama bu senin hayat sigortan. "

"Hey. Rahat bırakın onu burada kimsenin sigortaya ihtiyacı yok. Ukala piç"

ArbeWhere stories live. Discover now