8

113 13 10
                                    

Herkese merhaba

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Herkese merhaba. Aytaç'ın anlatımıyla yazdığım bölüme hoş geldiniz. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. O zaman müziği açmaya unutmayın^^ Size keyifli okumalar diliyorum, ve bölüm sonunda görüşürüz diyorum. Sizi seviyorum<3

A Y T A Ç

Her şey beklediğim gibi gidiyordu. Hayır. Hiçbir şey beklediğim gibi gitmiyordu. Her şey kontrolüm dışı gelişiyordu. Mesela, karlar prensesine bağlanmak gibi bir niyetim yoktu. Planlarımda böyle bir şey yoktu. Basit bir hoşlanma ve flört dönemi geçirecektik. En azından ben öyle planlıyordum. Ama onu gördükçe göresim geliyor, onunla vakit geçirmek günlük rutin hâline dönüşmüştü. Her şeyi elime yüzüme bulaştırmış gibi bir his vardı içimde. Ama buna mâni olmuyordum. Bu hoşlantının beni nereye kadar götüreceğini bekliyordum.

Elbette yine kontrol bende olacaktı. Yani, umarım. Kontrolden kastım, tamamen kendimdim. Aptal bir âşık olmayı planlamıyordum. Zira şu an öyle gözüksem bile. Bunun da diğerleri gibi basit bir hoşlantı olduğunu düşünmem başından beri aptalcaydı. Çünkü en başından beri bunu biliyordum. Sena'nın öyle gelip geçici biri olmadığını, kalbimde fırtınalar koparacağını tahmin etmiştim. Ama yinede kendime hâkim olacağıma emindim. Ama gördüğünüz üzere, işler fevkalade yolundan çıkmaya başlamıştı bile.

Ama yine de hâlâ bu karmaşadan uzaklaşmak gibi seçeneklerim vardı. Her şeyi bırakıp tekrar eski hayatıma geri dönmek gibi. Ama bu şu an imkânsızdı. İstemediğimden değil, yapamadığımdan. Başım her zaman belada olmuştu. Bu inkâr edilmez bir gerçekti. Bunu kabul ediyordum. Yine bu durumdan birini yaşıyordum. Benim için en güvenli yer şu an ne kadar istemesem de doğduğum ülkeydi.

Daha buraya ilk geldiğim gün geri dönmemek için kendimi zor tutmuştum. Buğra'nın başına gelen talihsizlik ve benim buraya dönmem aynı döneme denk gelmişti. Evet, herkes Buğra için geldiğimi ve bir şekilde buraya tamamen dönmek istediğime ikna olmuştu. Ama olaylar yine farklı gelişmişti. İsteğim dışı.

Ama son günlerde tam aksini düşünmeye başlamıştım. Bu ülkede sevdiğim pek kimse yoktu. Hatta belki de, hiç yok. Ama birden Sena çıkmıştı karşıma. Hiç beklemediğim bir anda yepyeni bir macera başlamıştı bizim için. Hayatım değişiyordu. Kendimi basit bir hoşlantı diye avutmaya çalışsam da, onu gördüğümde bunların hiçbirini hatırlamıyordum. Eğleniyor, gülüyor ve aşina olduğum dudaklarında kayboluyordum. Dudaklarını öpmek bambaşka bir duyguydu. Daha önce de böyle şeyler hissettmiştim tabii ki. Ama bu sefer bir farklılık vardı.

Sena gelip geçici değildi.

Öyle kolayca hayatımdan çıkarabileceğime hiç ihtimal veremiyordum bile. Daha şimdiden bunu düşünmeyi bir kenara bırakmıştım.

Kış çiçeğiWhere stories live. Discover now