6 ✣ ŞART

528 30 30
                                    

Melissa CLARK

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Melissa CLARK

Biri var adamın aklında.

Biri vardı kalbinin içinde attığını hissettiği.

Bitikti.

Hayat kimsesiz hissetmediği her saniyenin acısını çıkartır gibiydi. Duygularının esiri olmayı unutmuş bir adama bile acı çektiriyordu.

''Olmaz!'' dedi acı bir çığlığın ardından. ''Bu sefer kaybedemem.''

Kalbindeki acı diline vuruyordu. Mavi gözleri o kadar çok şey anlatıyordu ki, yanına gidip başını omzuma koymak istedim. Kolundaki damarları hiç varlığını unutturmayacakmış gibi sürekliliğini koruyordu. Göz bebeklerim Jordan ile birleştiğinde hızla şimşek çaktı. Ben bile ne olduğunu anlayamadım.

Babasının ölümle burun buruna olduğunu unutmuşçasına spor yapıyordu. İstemeden sessiz ve histerik bir kahkaha kaçtı iki dudağımın arasından. Paul'un gözlerinin içiyle tekrar buluştuğunda avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı. Söylediği her söz ne kadar ihtiyara zarar veren mahkumu hedef alsa da ben anlamıştım.

Paul kendine küfrediyordu.

Koruyamadığı adam için kendini suçluyordu. Koğuştaki ölüm sessizliğinin içinde kendi tetiğini çeken bir mahkumun sesi doluyordu kulaklara. Paul ihtiyarla birlikte ölüyor, Jordan babasının ölümüyle yaşamak için çırpınıyordu.

Aralarındaki kokuşmuş fark genzimi yaktı.

''Paul'' dedim sakince.

Paul parmaklıklarına sıkı sıkı tutunmuştu. Sesimi duymuyor gibiydi. Kocaman bedenini ayakta tutan şey, o parmaklıklardan aldığı destekti.

''Hayatın sana bir borcu var.'' dedim Paul'un beni dinlemediğini bilmeme rağmen. Koğuş, nefes alan Paul'un koğuşunun içine girmesiyle tekrar sessizleşti. Eylemsiz bir boşluk oluştu. Bir insanın acılarını, hayata karşı ayakta kalışını hatırlamak ne kadar acımasızsa, o tecrübelerin hatırlanmasına neden olan kişiler de o denli acımasızlığı barındırıyordu içinde.

"İhtiyar buraya sapa sağlam gelecek." Dedim inancımı tüm koğuşun koridorlarına bulaştırırcasına.

Ölümüne sebep olduğum ihtiyarın, bana seslenişi kulaklarımı tırmalamaya başladı. Yanımızda değildi ama her saniye kanımdan içeri giriyor, içimi tırmalıyordu. İçimdeki çizikler kalbimi sızlatıyordu.

Kimse konuşmuyordu. Fakat koğuşa geldiğim günden beri en sesli gün bugündü.

Silik bir bakış işledi içime. Paul, içimde acı çeken kızı görüyordu.

Belli etmedim.

Edemedim.

İhtiyar yanımızda olsaydı bütün içtenliğimle özür dilemek isterdim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 14, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KOĞUŞ-7Where stories live. Discover now