3✣ KORKAK

5.6K 354 86
                                    

MELİSSA CLARK

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

MELİSSA CLARK

18.02.2016

13.22

TERRE HAUTE HAPİSHANESİ

'Yaşam, korkakları affetmez.' -ECG

Alacakaranlığın batmakta olduğu koğuşta kalemimin mürekkebine arada sırada birkaç damla hiçlik karışıyordu. Saatlerin cehennemini atlatmıştım. Geçmiş zaman parçalarına ait anılar gözlerimin önünden gelip geçti. Geçmişimi tekrar yaşamak zorunda olduğum için sıkıntı dolu bir iç çekiş sessizliğin içinde kaybolup gitti.

Aklımdaki düşünceler peşimi bırakmıyordu. Çünkü biliyorum, kaçmam gereken bir hayat, yetişmem gereken bir ölüm vardı. 

Ağır adımlarım rahatsız yatağıma yöneldiğinde başa sardım. Günde kim bilir kaç defa başa sarıyordum. Ellerim ceplerinde yerini aldığında buruşmuş bir kağıt parçasına takıldı. Çekip çıkardım. Kağıdın üzerinde hayallerim yazıyordu. Kurtuluşum, özgürlüğüm...

Kendimi yatağa savurduğumda tavanla bakışlarım kesişti. Onu delip geçtim.

Dışarıda ötüp duran kuşların sesleri bile kulağıma yankı yapıyordu. Çıldırıyordum belki. İnsanlığa dair ne varsa yetersiz kalıyordu. Bir başkası sadece çıldırdığımı görüyordu, beni bu hale getiren şey umurlarında bile değildi çünkü.

İhtiyacım olana ulaşmadan göz kapaklarım kapanırken benimle savaşmaya devam edecekti. Uyku şu dakikadan sonra cehennemin dibine doğru yol alan dakikalardı. 

Uyku kaçış yoluydu.

Parmaklıkların ardından beliren gardiyanın simsiyah gözleri etrafı hiddetle tararken aniden hedefini buldu. Bütün heybetim ile -ya da ben öyle zannediyordum- gardiyanın karşısında duruyordum.

'Ziyaretçin geldi.' dedi alnındaki teri kolunun tersiyle silerken. Elindeki anahtarı mekanik hareketlerle kilitle buluşturduğunda gözleri gözlerimden biran olsun ayrılmamıştı. Yatağımdan kalkıp koğuşumdan usulca çıktım. Walker'ın koğuşu yine boştu ve bu da sürekli hastahanede bir doktora ihtiyaç duyulduğunun bir kanıtıydı. 

Kafamı sağa sola sallayıp gardiyanın beni yönlendirmesine izin verdim. Hapishanenin gürültüsü kulaklarımdan yavaş yavaş silinip yok oldu. Ziyaretçi odasına girdiğimde hızla yerinden kalkıp üzerindeki takım elbiseyi düzelten Richard, elindeki kalemi masaya fırlattı. Koşarak boynuma sarıldı.

İfadesizce benden ayrılmasını bekledim. 

Kolları bedenimden ayrıldı, gözleri boş bakan gözlerimde kilitli kaldı.

'İyi olduğunu görmek...' dedi kolumdan tutup sandalyeye oturturken. 'İçime nasıl bir ferahlık getirdi bilemezsin.'

'Merak etme. Ben iyiyim ve daha iyi olacağım.' dedim tek çırpıda. Karşıma oturup boğazını temizledi.

KOĞUŞ-7Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora