BY-62-

1.4M 41.2K 32.5K
                                    

Bölüm şarkısı; Gin Wigmore - Black Sheep

Çekilin sürtükler 18M olmuşuz :DSFg

Vote de 300.000'i geçti valla ne diyeyim. Mükemmelsiniz. Ayaz'ın deyişiyle; süpersoniksiniz. 

Önceki bölümlerin voteleri de 5.000i geçmeye başladı. Bu bölüm de öyle olur umarım. Bu arada @ornitorenkler kullanıcısı tarafından paylaşılan Umutsuz Ev Çocukları kitabının bugünlerde gelecek yeni bölümüne Anıl konuk oluyor. Çıkınca profilimde paylaşacağım, takipte kalın :D

Güzel kapak yapacak olanlar bana ulaşsın. Kiraz MEvsimi veya Sahte Güz için falan değil. Başka bir çalışma, ulaşırsanız sevinirim. 

62. BÖLÜM

"Güzelim maç başlayacak, hala keyif yapıyorsun. Giyinsene."

Eğilip çıkarttığım taytımı yerden aldım ve okulun spor salonundaki dolabıma koyarken "Giyindim ya işte." dedikten sonra kapağı kapatıp odaya yeni girmiş Ayaz'a döndüm. Üzerinde koyu mavi bir tshirt vardı. Benimkinden daha güzel olan bacaklarını siyah bir dar pantolon sarmıştı. Birde üzerine siyah deri ceket ve siyah scooter boy çekince...

Allah'ım sen bu çocuğu 'Sapıklık' kavramı gelişsin diye mi yarattın?

Benim gibi kendi halinde masum kız bile bu çocukla terbiyesiz hayaller kuruyorsa, Ayaz farklı olmalıydı.

Beni gördüğü gibi gözleri irileşirken bakışları vücudumda dolaştı.

"Neden ben hiçbir şey göremiyorum?"

Gözlerimi devirip kapıya yöneldim. Tabii ki de göremezdi. Var mıydı yok muydu belli değildi ki voleybol şortları. Elim kapının kulpundayken Ayaz elimden tutup kapıyı açmama engel oldu. Bakışlarım neredeyse dibimde olan gözlerine döndüğünde bir an yumuşasam da o yumuşayacakmış gibi değildi.

"Bırakıyorsun voleybolu. Bitti. Voleybol kariyerin başlamadan bitti."

"Ya Ayaz!'" diye haykırıp tuttuğu kolumu çektim ama saniyeler sonra tekrar tuttu. "Başlamamı sen söylemiştin! Hem ben okadar bu maça hazırlandım şimdi senin kıskançlıkların yüzünden bırakamam."

Sinirle kaşlarını çattı. "Ne bırakamaması, ne bırakmaması?. Küfür ettirme beni şimdi. Bu ne lan Anıl'ın beyni kadar şort. Böyle kıyafet mi olur? Spor mu yapıyorsun soyunuyor musun belli değil."

"Ayaz seçmelere katılmadan önce söyleseydin ozaman. Amigo kızları bırakmamı sağlayan sendin, zorla voleybola yazdıranda."

"Bir şeylerle uğraşırsan kafan dağılır dedim ama senin kıyafetlerin dağılmış. Ulan amigoyu da bu siktiğimin kıyafetleri yüzünden bıraktırdım. Voleybol da o kadar değildir diye düşünmüştüm."

Gözlerimi kıstım. "Bırak kolumu maça çıkacağım."

"Evet, evet." diye beni geçiştirdikten sonra kolumu bırakıp yerde eğildi ve dizlerimin arkasından tuttuğu gibi beni omzuna attı.  Çığlık atıp sırtını yumruklamaya başladığım da etkilendiğine emindim ama durmuyordu. Beni dolapların yanında yere bıraktıktan sonra dolabımı açıp deri taytımı içeriden çıkarttı. Bu süre zarfında bir elini karnıma bastırmış, beni duvarla eli arasında sıkıştırmıştı. Eliyle bile beni hükmedebiliyordu. Başımı eğip elini ısırdığımda sessiz bir küfür mırıldanarak elini aniden çekti. Acıdı mı acımadı mı diye düşünmemiştim çünkü daha çok koşmayı düşünmekle meşguldüm.

Okulda voleybol seçmelerine katılan kişileri iki grup yapmışlardı ve maç düzenlemişlerdi. Maç içerisinde ki başarımıza göre seçilecek yada seçilemeyecektik. Olay gruplardaydı ama öğretmenler herkese bireysel bakacaktı.

BENİMLE YAN (2.kitabı geliyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin