91 5 0
                                    

5 Ocak

Çerezleri kantinciden aldığı torbaya doldururken iç sesini duymazdan gelmeye çalışıyordu.

Onu üzmeye çalışıyordu çünkü. Onu pişman hissettirmeye.

Ama...ama pişmanlık duygusu sizin yaptığınız bir şey yüzünden oluşmaz mı?

İlkokulda öğretmenine bu kelimenin anlamını sorduğunda böyle dememiş miydi?

"Mesela sen arkadaşına çok sevdiğin bir fincanı ödünç vermiş ol. Ve bir süre sonra onu yerde, kırılmış bir halde bulmuş ol; bir daha ona fincanını verir misin?"

"Ve-verir miyim?"

Ona bir anlığına boş boş bakan Moldova, akıl sağlığının iyi olup olmadığını sormaktan son anda vazgeçerek çantasının içini gösterdi.

"Hey, baksana cüzdanım burada değil gibi. Bir sınıfa çıkacağım, sen de gelsene."

÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷

Kantinden daha yeni almasına rağmen, adeta onun buz gibi bakışlarıyla donmuş; kaskatı kesilip yenemeyecek hale gelmiş tostu kenara itti.

Özentilikten miydi bilmiyordu, ama aç kalma arzusu ile  yanıp tutuşuyordu o teneffüste.

Sadistlik gibi kişilik bozukluklarını sanki çok havalı şeylermiş gibi anlatan, hatta sadist olmak istiyormuş gibi davranan insanlardan nefret ediyor; ama ,ilginçtir, o an o da buna benzer duygular yaşıyordu.

Yoo. Belki de o anki hislerini fazla büyütüyordu sadece. Belki de acıkmamıştı, hepsi buydu.

Gurrr.

Tamam, cevabını almıştı.
Ve kıpkırmızı kesilmişti.
Kırmızı bir mazoşist...

Neredeyse teneffüsün yarısını yapmakla harcadığı matematik ödevinin üstünde uzun bir gölge beliriverdi.

Abartısızca gülüyordu.

"Romanya, tostun ömrünün sonuna gelmiş sanki, hadi onu son yolculuğuna uğurlayalım."

Tepki vermemesinin üzerine yüzündeki o kibar gülümsemeyle köşedeki çöp kovasında tostun cenaze namazını kıldırdı.

İşi bittiği gibi de yanında bitti.

÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷

"Öğretmenim, fincanımı biri neden kırsın ki?"

Gülümserken ona yönelttiği bilge bakışları hala zihninde, ve canlı...

"Yanlışlıkla olmuştur canım, taşın birine takılmış düşürmüştür fincanını mesela."

Yere düşüp yuvarlanan cam suluğun sesiyle irkiliyor bir anlığına. Moldova'nın onu sırasının üstüne koyup cüzdanını aramaya devam ettiğini görünce de gözlerini tekrar arka sıraya çeviriyor.

Onlar onu fark etmiyor tabi, ama o onları o kadar net görüyor ki...

Ve bu acıtıyor.

Ve bu ateşliyor.

Ama bu... bu fırlatamıyor.

Ateş sönüyor, ama acı geçti mi?

Bilmiyor.

Romanya'nın saçlarını taramayı teklif eden Bulgaristan'ı çaresizce izliyor...

Biraz da öfkeyle aslında. Bunun derinlerde birçok nedeni var, ama o anki en önemli sebep tarağını ıslatması!

Bayılacak gibi hissediyor bir an, neyse ki Moldova'nın sesiyle kendine geliyor.

"Ser abi, iyi misin? Açlıktan mı?"

Cebinde duran cüzdanını fark eden Sırbistan onu kolundan tutup  bir an önce oradan uzaklaşıyor.

Moldova çok kısa bir anlığına ardına bakıyor ve anlayışla dolu, buruk bir gülümsemeyle Ser abisinin onu merdivenlere kadar sürüklemesine izin veriyor...

Oturup aldıklarını yemeye başladıkları zaman sersemin onunkilerle temas etmemekte direnen gözlerinin en fazla 5 dakika önceki hallerinden çok farklı olduğunu fark ediyor Moldova.

En fazla 5 dakika önce.

O donuk gözler

Yeni doğan bir bebeğin dünyaya attığı o ilk bakışlardaki gibi--

yok.

Cebine tıkıştırdığı için zaten kırış kırış olan peçete, üstüne çizdiği -harfler dışında her şeye benzeyen- biçimsiz karalamalarla daha bir iğrençleşmişti.

Buruşturup çöpe attı.

Sersem'in derinden gelen sesiyle o yöne döndü.

"Moldova. Ben... Bana hayatım boyunca tabu olan bir şeyi deneyimleyeceğimi hiç tahmin etmeyeceğim bir zamanda yaşattığın için çok teşekkür ederim..."

Gözleri yaşarmıştı. Değil mi? Etrafta alerjisinin olduğu herhangi bir şey göremiyordu.

"Dilediğinde söyle, seni arada bir kızlar tuvaletine kilitleyip makyaj yaparım!"

Sersemin gözleri dehşetle açıldı ve etrafa bakınmaya başladı.

Moldova, ağzından kaçırdığı sözü geri içeri sokmaya çalışıyormuşçasına avuçlarını dudaklarına bastırıyordu .

Çok geçmeden kendilerinin bile beklemediği bastırılmış kahkahaları, kantinin tenha duvarlarında yankılanmış; etrafa yayılmıştı.

   ^_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ ___  / Apropo, nu sunt o fată \(Bu arada ben kız değilim) \                                          (Romanya)      

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

   ^_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ ___
  / Apropo, nu sunt o fată \
(Bu arada ben kız değilim) \                                          (Romanya)      

_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _

SersemWhere stories live. Discover now