kiss him later

489 38 26
                                    


zaman değişti
şimdi daha farklıyız
ama aklım hala gereksiz şeyler söylüyor
düşünmeyebilir miyim?
benim bu parçamı sevebilir misin?
.
.
.

dizleri soğuk zemine değiyor. ellerini yalvarırcasına açmış.
duyguları o kadar kabarıyor ki gözleri doluyor. dua eden ellerini yüzüne kapatıyor. papaz onu kutsuyor. ona taktığı kolyeye sıkı sıkı sarılıyor. önüne incil'i koyuyorlar. derin bir nefes alıp kitaba bakmadan ezbere bildiği satırları temiz sesiyle okuyor.

saat 12.37 hadiseler nasıl gelişirse gelişsin her pazar bu saatte burada incil hakkında konuşuyor.
tıpkı bir melek gibi görünüyor. oldukça temiz. bir kusuru vâr olmaksızın, tüm çirkinlikleri aklamışçasına temiz. ağzı her zaman güzel kelimelerin kölesi. onunla konuşmayı çok isterdim. bana da birkaç güzel sözcük söylese fena olmazdı.
fakat böylesine çirkin bir ruhu onun karşısına çıkartamazdım.

kutsanmış elleri günahla kirletemezdim. pak gözleri kusurla iğrendiremezdim. ne kadar kibar olursa olsun, bana acımasını isteyemezdim. fakat yalandan da olsa, birkaç güzel sözcük iyi olurdu.

gözlerimi kapattım. ilahi sesi kulaklarımda yankılanmaya başladı. benim dinim buydu. inandığım ve beni vâr eden, o'ydu.

her zaman oturduğum en arkadaki yerimden kalktım. hiçbir zaman bitişi beklemezdim. kendimi belli etmeden insanların arasından süzüldüm. devasa kapıyı sessizce aralayıp aradan kayıverdim. şimdi dışardaydım. güneş rahatsız ediciydi.

arka cebimden sardığım sigarayı çıkartıp kurumuş dudaklarım arasına koydum. çakmağı ararken biraz vakit kaybettim. sorun değildi. yetişecek bir yerim yoktu. aylak adımlarla ilerledim.

keşke her gün onu böyle izleyebilseydim. böylece damarlarımda sadece o dolanırdı. başka herhangi bir madde değil, sadece o. o ve yeşil gözleri.

ah, şimdiden onu özledim...

bu yüzden pazar günlerini hem sever hem de nefret ederdim. onu bana bağışladığı için teşekkürler, onu bana bu kadar kısa süreliğine bağışladığı için lanetler.

.
.
.

lover is a day ¦ ushitenWhere stories live. Discover now