Ginny arka koltukta oturmuş ve annesinin kendisine sarılmasına izin vermeden pencereden dışarıyı izlemeye başlamıştı. 7 kardeşlerdi, Ginny en küçüğüydü. her zaman Ginny'e karşı çok savunmacı olmuşlardı ama bu sefer farklı olduğunu hissediyordu. Babası sürekli işten geç gelmeye başlamıştı, abisi Bill de kendi küçük evinden çıkmış ve yanlarında yaşamaya başlamıştı. Oysa karakola uzak kalıyor diye farklı bir eve çıkmıştı. Ginny tüm bu olanlara anlam veremiyordu. Kendisine küçük bir çocukmuş gibi davranılmasına katlanamıyordu. Üstelik geçerli sebepleri varsa da paylaşmaya gerek duymuyorlardı. Okuldan sonra abisi tek kelime etmeden öyle hızlı sürmüştü ki, bir anlığına dikkatini yoldan çekseydi kesinlikle felaket bir trafik kazası yaşanmasına sebep olurdu. Eve vardıklarında da babasını evde bulmuştu. Şaşırmıştı çünkü akşam yemeğinden önce eve geldiğinin görülmesi beklenen bir durum değildi.
Potter ailesinin evine giderken de niçin oraya gittiğini bilmek istiyordu. Aslında Harry'nin yüzünü dahi görmek istemiyordu. Bu yüzden gitmemek için yalvarabilirdi ama o anki durum içinde bu mümkün değildi. Bir de Harry'nin yanında çocuk gibi azarlanırsa tam olurdu!
Araba ani bir frenle durdu. Ginny öne doğru savruldu. Kendisini hemen topladı. İlk arabadan inen Ginny olmuştu. Ailesini beklemeden Potter evinin zilini çaldı. Çok geçmeden kapı James Potter tarafından açıldı. Hemen yanında da Lily vardı.
Ginny'nin gergin yüz hattını gören Lily ve James kaçamak bir bakış paylaştılar. Ginny onlara konuşma fırsatı tanımadan hızlıca konuştu. "Her zamanki misafir odanız müsait mi?"
"Evet canım. Ama Harry'nin odasın-"
"İstemiyorum." Ginny çabucak yanıtladı.
Koridorun sonundaki oda misafir odasıydı. Oraya gitmeden önce "Abime söylersiniz. Eğer anlatmaya gerek görürse ben odadayım." dedi. Sesindeki kırgınlık net bir şekilde anlaşılıyordu. James yeri döve döve giden kızıl kızın arkasından karısına bakıp "Bill, Ginny'i çok kızdırmış olmalı." dedi.
Lily sadece başını salladı.
***
"Evet Bill, bize baştan anlat neler olduğunu." Weasley ailesi eve vardıklarında Lily onlar biraz toparlansın diye kahve ikram etmişti. Kahveler bitince James Potter konuya girmişti. Ünlü bir savcıydı James.
Bill telefonunu açıp bir resim çıkardı ortaya. Eskiden kalma bir fotoğrafın çekimiydi. fotoğraf oldukça eski ve yıpranmıştı.
"Bellatrix Lestrange Riddle. Kendisi Tom Marvolo Riddle'in karısı. Tom hapise girdikten sonra ortadan kaybolmuştu. " Bill derin bir nefes bıraktı. Söyleyeceklerini nasıl hafifletecekti bilmiyordu.
"Bugün onu Ginny'nin yanında gördüm. Eğer biraz daha geç kalsayd-"
"Sen ne diyorsun? Tanrım"Molly Weasley iki eliyle ağzını kapattı. Ağzından küçük bir hıçkırık kaçtı. Lily sırtını yavaşça sıvazladı.
"Peki yüzünü gördün mü? Nasıl bu kadar eminsin?" James Potter son derece gergin sesiyle sordu. Arthur Weasley ortamdan çok fazla soyutlanmış görünüyordu. Ailesinin-özellikle Ginny'nin- üzerindeki bu lanetten nasıl kurtulacaktı?
"Kolundaki dövmeden. Biliyorsunuz ki bu dövme belli kişilerde tek var. Hepsi yakalanmıştı, Bellatrix hariç. Aynı dövme, aynı saç, aynı kıyafet ve aynı yürüyüş... Bir ayağının üzerine tam basamıyordu."
Bill telefondan bu sefer yılan şeklindeki dövmeyi çıkarmıştı. Bu dövme büyük bir suç çetesinin üyelerinde tek vardı. Yeryüzünde o çetenin dışındaki kimsede bu dövmeden yoktu.
Molly artık daha fazla dayanamamış ve göz yaşlarını serbest bırakmıştı.
"Anne, ne oluyor? Neden ağlıyorsun?" Kapının pervazındaki üç kişi konuşmayı bir bıçak gibi kesmişti. Molly yüzünü hızlıca kuruttu. Ama göz yaşları yeniden akmaya meyilliydi.
"Bir şey yok hayatım."
Ron inanmış görünmedi.
"Ginny nerede?" Harry sordu.
"Misafir odasında. Yanına gidin siz." James itiraz istemeyen bir ses tonuyla konuşmuş, üçünü kapıdan uzaklaştırmış ve kapıyı kapatmadan önce "Sakın dinlemeye kalkmayın." demiş ve yüzlerine kapıyı kapatmıştı.
"Ne cehennem?" Ron yüzüne kapatılan kapı yüzünden yüksek çıkan sesine engel olamadı.
"Ginny'nin yanına gidelim." Hermione misafir odasına doğru gitmeye başladı. Hemen ardından Harry ve Ron takip etti onu.
"Ne haltlar dönüyor? Annem neden ağlıyor? Abim neden Ginny'e bakıcılık yapmamı istiyor?" Sorularını sorarken misafir odasının kapısına gelmişlerdi. Hermione kapıyı çaldı. Ginny içeri girmesini söyledi. Hermione içeri girince Ginny'i pencerenin önünde ayakta beklerken görmüştü.
"Bana bakıcılık yapmanıza ihtiyacım yok. Bunu söylemek için girin dedim. Şimdi çıkın."
"Hayır." Harry son derece sert sesiyle karşı çıktı.
Harry'nin sesiyle arkasına döndü. Onu burada görmeyi beklemiyordu. Harry de onun her zamankinin aksine sert bakan gözlerinden dolayı biraz gerilse de belli etmedi. Ginny bir şey demeden yeniden önüne döndü.
"Gin, tam olarak neler oldu? Bill abi neden o kadar sinirliydi?" Hermione'nin sorusu ile Ginny derin bir nefes bıraktı.
"Bilmiyorum Hermione. Tek yaptığı bağırıp çağırmak. Hayatımı zindana çeviriyor ama sebebini bilmem gerekmiyormuş."
"Ginny, bir şeyler olduğu belli. Seni korumak istemiştir. " Harry'nin cevabına Ginny ateş saçan gözleri ile baktı.
"Senin düşünceni soran olmadı!"
"Ginny, öğlenki konuşma yüzünden bana bu kadar sini-"
"Hayır, zerre beni üzmedi senin herkesin içinde bana hakaret eder gibi yüzüme vurman."
"Ginny, bak ben... beni yanlış anlıyorsun."
"Öyle mi? Peki ne söylemek istedin?" Gözlerini kısarak hesap sordu.
"Sadece sen Cho'ya öyle söyleyince sinirlendim. Ve sinirlenince mantıklı cümleler kuramıyorum!" Harry de yüksek sesiyle yanıt verince Ginny'nin dudakları arasından "Hah!" sesi yükseldi.
"Ne zaman mantıklı cümleler kuruyorsun ki?"
"Bak, yine başlıyorsun." Harry kaşlarını çattı.
"O zaman benimle konuşma, konuşmalarımdan pek rahatsız olmuşa benziyorsun."
Harry karşı çıkacaktı ki kapı Lily Potter tarafından açıldı.
"Içeri gelin."
Cümlesi kısa ve netti.
*** Bu bölümle ilgili pek yorum yapasım yok. Kavgayı daha da alevlendirecektim ama sonunda o alevleri söndürmek zorunda kalacağım için abartmayayım dedim.
Ginny konuşurken moodum kesinlikle Ginny gibi👇
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Küçük bir hatırlatma.
Arkadaşlar bu hikâyede Bellatrix ve Sirius kuzen değil. Bu yüzden Lestrange soy adını kullandım, karışıklık olmasın lütfen:)
