Düşünülmeden, hakaret edici ve saygısızca atılan yorumlar çoğaldığı için bu uyarıyı artık yapmam gerektiğini anladım.
Eğer karakterleri insan yerine koyup onlara saygıyla yaklaşmayacaksanız rica ediyorum bu kitabı daha fazla okumayın. Çünkü her kaba yorumunuzda karakterlerimin özgürlüğünü biraz kısıtlıyorsunuz.
Rahatsız edici yorumları bundan sonra direkt silmeye başlayacağım ve bunu tekrarlayan kullanıcıları engelleyeceğim.
Klavye ardında olmanız size küfür hakkı doğurmaz.
Teşekkürler.
ぬ
اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.
اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.
"Yaralarının nerede olduğunu bana göstermezsen dikiş atmaya başlayamam." diye fısıldadı.
"Dikiş atmayı henüz küçükken öğrendim, Jeongguk.."
♪Illenium|In your arms♪
﴾ 20. BÖLÜM ﴿
Karanlığa alışan gözlerimi, net göremesemde tavandaki bir noktaya odaklayarak zihnimin içindeki yangına birkaç kömür serpiştirdim.
Bir gün tertemiz delirecektim.
Bir hafta, gözlemleyebilmek için uzun bir zaman dilimiydi. Jeongguk'u gözlemlemiştim, ondaki değişim tüylerimi ürpertiyordu.
Lalisa'nın kabrini ziyaret edişimizin altıncı gününe kadar kendimi büsbütün derslerime vermiştim. Ben içime kapandıkça Jeongguk dışa açılmaya başlamıştı. Gülüyordu, eğleniyordu, mutluydu... Gerçekten mutluydu. Üstelik artık tek başına da uyuyabiliyordu. Yani saçmasapan sebeplerden dolayı benimle uyumak istemesi dışında.
