BİRİNCİ BÖLÜM/İKİNCİ KISIM

676 86 72
                                    

"Geldiler efendim, geldiler." Afife'nin ruh haliyse bir saniye sürmeden değişmiş, yeniden yırtıcı iş kadını haline dönmüştü.

"O zaman parti başlasın!.."

Masanın etrafına dizilmiş kalifiyeli çalışanları ve asistanları patronlarının gözünün içine bakarken, Afife'nin dikkati tam olarak ihaleyi onaylayacak adamın üzerindeydi. Adamın gözleri ise göğüslerinde... Bu durum karşısında gözlerini deviren Afife, söze girmeden edememişti.

"Bu rakamlar bizi kurtarmaz." Dosyanın kapağını, cümlesine son noktayı koyarken kapatmıştı. Gözleri kapalı olan dosyanın üzerinde sabitken, ihalenin sözcüsü İlkay Bey, Afife Hanım'ı yanıtlamıştı.

"Bu teklifimizin üstünü vermeye razı olan şirketler de var Afife Hanım. İhale karşılığında edeceğiniz kârı da göz önüne alırsak hiç de fazla bir meblâğ değil." Kadın hâlâ sessizliğini koruyorken, devreye yardımcısı girmişti.

"İhaleler yabancı olduğumuz şeyler değil ama devlet de işin içinde-" Afife elini havaya kaldırarak yardımcısının sözlerini yarıda kesmiş, alaycı bir üslup takınarak sözlerine başlamıştı.

"Sizin verdiğiniz teklifin türkçesi bir yıl bedava çalışmak demek İlkay Bey? Neyin karşılığından bahsediyorsunuz? Bir yıl sonra piyasa bu haldeyken kazanacağım şeyin ne anlamı var? Amorti bile etmiyor zararımı!" Afife soluklanırken, İlkay Bey başını olumsuz anlamda sallamıştı.

"Devlet destekli ihaleler de durum böyledir ama... Pazar açık, teklif belli. Siz kendi isteğinizi, şirketinizin durumunu belli ettiniz. Değerlendirelim, eğer yapabileceğimiz bir şey varsa yardım edelim." Kadın dalga geçer gibi konuşan adamla kaşlarını çatmıştı.

"Kimlerle iş yapmayı düşünüyorsunuz? Biz Demircioğlu ailesi olarak anadan doğma bu işin içindeyiz. İsmimizin bile yeteceği bu ihaleye biz girmedik diyelim, dünkü çocuklar mı girecek? İlkay Bey ben sizden kazandıklarımla kazanırım. Ama bana kazandırmazsınız kusura bakmayın ama amatörlerle çalışarak siz de kazanamazsınız." Afife derince bir nefes alarak arkasına yaslandığı sırada bir an görüş açısına Pedro girmişti. Kollarını göğsünün üzerinde bağlayan adamın suratındaki ifade de sanki gurur gibi bir şeyler vardı. Tabi bunlar kısa süre içinde kaybolmuştu.

İlkay Bey iki üç saniye düşündükten sonra teslim oluyormuş gibi başını sallamıştı. Bu zayıflıktan yararlanan Afife, cümlelerine devam etmişti.

"Kaç yıldır iş yapıyoruz. Birbirimize iyi kazandırdık. Bu profesyo-" odanın kapısı çalınmadan açıldığında Afife'nin sözleri yarıda kaldığı yetmiyormuş gibi, bir de Berk'in bağırmalarıyla yerin dibine geçmişti. Sinirden atan sol gözünden bahsetmiyordu bile.

"Dedemin şirketinde bok danışma olurum sarı oruspu! Tüm haklarımı söke söke alacağım. Sana bırakmayacağım burayı." Pedro sakin adımlarla ilerleyip, kısa boylu gencin ensesini tuttuğunda çenesine yediği darbeyle hareketlerini kesmiş, ona bakmaya başlamıştı. Berk ise tekrar vurmaya kalkıştığında Pedro bu defa engellemişti. Elini tuttuğu gibi arkasına doğru büktüğünde, dizinin arkasına da tekme atarak gence diz çöktürmüştü.

Afife ise diz çökmüş Berk'e bakarken, başını sallayarak odadaki herkesi göndermiş, geriye İlkay Bey, Berk ve Pedro kalmıştı. Afife ise hâlâ işi koparmanın peşinde olduğu için cümlelerine kaldığı yerden devam etmişti.

"Profesyonel ilişkimizi daha büyük anlaşmayla şahlandırabiliriz diye umuyorum?" İlkay'ın gözleri de aksi şekilde Berk'in üzerindeydi. Elli yaşlarında olan İlkay, acıyarak gence bakıyordu. Kiminle dans ettiğini bilmiyordu Berk denilen genç adam.

Kötü Kadın Öldürülmeli!Where stories live. Discover now