BEŞİNCİ BÖLÜM/İKİNCİ KISIM

660 91 273
                                    

"Artık koltuk dolu hanımlar! Anneniz geldi!" Beş kadın başını 'doğru karar verdin' gibi ağırca sallarken, Afife de doğru karar verdiğini biliyordu. Yine İsa ve istekleri kazanmış olabilirdi ama onu bitiren de kendisi olmuştu. Yine öyle olacaktı.

Pedro, kendinden oldukça emin konuşan kadınla içten içe gurur duymadan edemiyordu. İlk karşılaştığı Afife, sanki avcıdan kaçmaya çalışırken sığınacak yer arayan titrek bir ceylan gibiydi. Öyle korkmuş, öyle sahipsiz. Şimdi ise tüm o yaşlı kadınlara kafa tutarken, iş insanlarının karşısında dikilirken, dolaylı olarak ailesinin arkasında dururken ne güçlüydü. Afife'nin gözlerini yeniden üzerinde hisseden Pedro, kollarını çözerek kadına bakmaya başladığında onun gözlerini devirdiğini görmüştü. Ne olduğunu anlamayan adam, daha sonra da ayaklanan kadınla amacını anlamıştı.

"Yolcu, yolunda gerek hanımlar. Yaramazlık yapmak yok." Son sözleri söyleyen Afife'ye yanıt gecikmemişti. Kırmızı yüzüğün sahibi kadın söze girmişti.

"Beş gün sonra önemli bir sevkiyat var. Orada olmalısın anne." Afife, istemeye istemeye kadını başıyla onaylarken yarım ağız gülümsemişti.

"Orada olacağım..." Sözlerini bitiren kadın ayağa kalkıp iki üç veda sözlerinden sonra çıkışa doğru yürümeye başlamıştı. Geldiği yolu tersten tamamlayıp sonunda kendini arabasına attığında, ön koltuğa kurulan Berk ve yanına oturan Pedro karşısında onlara bakmıştı.

"Sonunda bitti." Pedro sessizliğini koruyup, kaçamak bir bakışla saatine baktığında saatin iki olduğunu görmüştü. Bu nedenle hareketleri daha ağırlaşmaya başladığında gitmek istemediği buradan anlaşılabilirdi.

"Afife, büyüklerin, büyük olacağını tahmin ediyordum ama ölmeyi unuttuklarını sanmazdım." Afife, espri yaptığını sanarak gülen Berk'e ifadesiz bir suratla bakarken, Pedro şoföre istinaden söze girmişti.

"Çıkalım hadi şu çöplükten. Sür Pamir!" Afife, Berk'e bakmayı kesip, Pedro'ya dönmüştü.

"Gideceğin için aklından çıkmış olabilir ama patron hâlâ benim Pedro. Ne zaman gidilip, ne zaman gidilmeyeceğini ben söylerim!" Pedro, kadının sinirli zamanlarında karşılık vermemesi gerektiğini bildiğinden sessizliğini koruyarak camdan dışarı bakmaya başladığında, Afife uzun tırnaklarının avuç içlerine bıraktığı tahribatı düşünmemeye çalışıyordu. Elinde olsa şimdi şu adamı boğazlayabilirdi! İçinde öldürme senaryolarının ardı arkasını kesilmezken, Pedro'nun sesiyle dikkatini yeniden ona vermişti.

"Pamir, ben burada ineyim." Afife, hazır olamadığı anı yaşarken buz kesmişti. Adam ciddi ciddi gidiyordu. Yol ortasında, sanki onunla yıllarını paylaşmamış gibi, bir yabancıymışçasına inmeye çalışıyordu. Nedense bu durum kadının sinirlerini daha fazla yıpratmıştı.

"Evet, Pamir durdur arabayı." Pedro, hâlâ sessizliğini korurken aslında diken üstündeydi. Kadından her türlü tepkiyi bekliyordu.

"Pamir sen Berk'i alıp arkadaki adamlara katılın. Pedro'yu havalimanına ben götüreceğim." Ama bu sözleri beklemiyordu.

"Senin için uzun bir gün oldu. Buna gerek yok Afife, yolunuza devam edin." Afife, acı içerisinde gülerek adama bakıyordu. Adam, 'buna gerek yok' diyordu. Kendi adamı, daha düne kadar geceliğini bile giydiren adamı...

"İşleri senin için kolaylaştırmayacağım Pedro." Arka koltuktan inen kadın, daha az önce Berk'in oturduğu koltuğa geçmişti.

"Ve arabayı da sen kullanacaksın." Araba otomatik vites olduğu için kullanmasında bir sıkıntı yoktu ama onun istememe nedeni farklıydı.

Kötü Kadın Öldürülmeli!Where stories live. Discover now