23|Küçük Bir Oyun

198 12 11
                                    

helööö babies. özlendik mi yine?

*****************

Son mesajı da yazıp telefonu kapattım. Başımı cama yaslayıp adrese varmayı bekledim sadece.

Sonunda vardığımda o iğrenç gülümsemesiyle kapıda karşılamıştı beni. "Hoş geldin yeğenim. İçeri geç" sakince yürüyerek girdim içeri. Etrafa bir göz attığımda öyle boş bir depo olduğunu gördüm.

Dayım olacak herif bir sandalye çektirip oturdu. Bana da oturmamı söyledi. Oturdum. 'Konuş' der gibi başımı salladım. Boğazını temzizledi. ''Ehm. Şimdi Eslemcim, direkt konuya giricem'' Başımı salladım onaylar biçimde. ''Bana para lazım'' para?? Annemin onca parasını harcayıp sonra yaptığı şeylere rağmen gelip şimdi de benden mi para istiyordu? ''Ve baban bana para birazcık borç verme fikrini uygun bulmuyor pek. Ve abin de tabii. Yani anlayacağın..'' dedi ve yanıma gelip elini çeneme koyup okşadı ''Güzelim.'' elini ittirdim. ''Bana güzelim deme ve pis ellerini çek'' ellerini arkasında birleştirip istifini bozmadan cümlesini devam ettirdi. ''Sen bana para vereceksin'' Hışımla ayağa kalktım ve tam karşısında durdum. Alay edercesine güldüm. ''Hah. Ben mi sana para verecekmişim? Anneme, bana, aileme yaptıklarından sonra mı? Ne oldu yine kumara mı başladın? Borç batağına mı düştün? Evini mi bastılar? Yoksa içkilerine para mı yetiremedin dayıcığım?'' kaşlarını çattı. ''Sinirlenmeye başlıyorum'' ''Sen sinirlensen ne olur ki? Ne yaparsın? Kendi öz kardeşine yaptığın gibi beni de mi öldürürsün?'' Elini havaya kaldırıp tam bana vuracaktı ki duraksadı. Arkama doğru baktı. Başını eğip gözlerini kapatarak onayladı birini. Kafamı çevirdiğimde arkamda kimse yoktu. Bana bakıp sırıttı ve ''Gidebilirsin'' dedi. Tek kaşımı kaldırarak sorgular şekilde baktım. ''Para işini daha sonra evimde de konuşabiliriz.'' dedi saçımın bir tutamını eline alarak. Eline vurdum ve çekmesini sağladım. Ardında arkamı dönüp yürümeye başladım. ''Çok beklersin Murat Arslan'' diyip depodan çıktım. Yürüyerek gitmeyi düşünüyordum ki biri kolumdan tutup ardından önümde durdu. ''Murat Bey sizi bırakmamı söyledi Eslem Hanım'' yanında geçip gidecekken tekrar önüme geçti. ''Murat Beyiniz batsın.'' diyerek arkamı döndüm. Arabaya ilerledim. Çocuk koşarak geldi ve kapımı açtı. Arabaya binip eve varmayı bekledim.

Eve az kalmıştı ki çocuk konuşmaya başladı. ''Anıl'' ona baktım. Kaşlarımı hafif çattım. Tam ağzımı açmıştım ki benim yerime o konuştu. ''Eslem. Değil mi?'' kaşlarımı iyice çattım. Yine tam ağzımı açmışken beni susturdu. ''Tanıyorum seni'' diyip sırıttı. ''Nerden diye sorma'' dedi. Sırıtmaya devam ederek önüne dönüp arabayı sürmeye devam etti. Ben de önüme döndüm. Beni tanıması çok da anormal değildi sanırım. Dayımın adamıydı sonuçta. Çok sorgulamadım. ''Telefonunu versene bi'. Bir şey yapmayacağım merak etme. Bir numara kaydedeceğim'' telefonumu çıkardım ve uzattım. Tam alacakken geri çektim. ''Kimin numarası?'' ''Benim'' telefonu kucağıma koydum. ''Senin numaran neden telefonumda olsun ki?'' güldü. Arabayı kenara çekti. ''Ver işte telefonu. Lazım olacak numaram sana'' şüpheli bakışlar attım. ''Pardon.. Ne için?'' ofladı. ''Ne çok sorguluyorsun be Eslem. Ne meraklısın. Çok sorgulama bu kadar her şeyi. Merak da etme. Sonuçta ne demişler 'Fazla merak g-'' Elimle ağzını kapadım. ''Ne boş konuşuyorsun'' elimi çekti. Sırıttı yine. ''Hadi ver şu telefonu. Cidden lazım olacak'' Peki diyip verdim. Numarayı yazıp 'Şoför' diye kaydetti. Sonra arabayı tekrar çalıştırdı.

Eve gelmiştik. Ben arabadan indiğimde o da benimle birlikte inmişti. Kaldırıma çıktım. ''Dayın sorarsa arada sırada bir yere gidecekken falan benim götürmemi istediğini söyleyeceksin. Tamam mı?'' anlamamıştım. ''Neden yapıyorum böyle bir şeyi?'' bir süre duraksadı. ''Öyle gerekiyor'' ''Tamam da neden?'' dediğimde arabaya binmişti. Benim tarafımdaki camı açtı ''Sadece dediğimi yapman gerekiyor. Akşam sana yazacağım. Zaman geçtikçe de anlayacaksın'' diyip camı kapatıp arabayı çalıştırdı. ''Seni neden din-'' dememe kalmadan gitmişti. Ben de pek takmadım yine. Eve gitmek istiyordum. Sadece yatmak ve uyumak. Belki uyumadan önce biraz abur cubur. Evde bir şey olup olmadığından da emin değildim aslında. Bitirmiş de olabilirim. Bıkkın bir nefes verip arka sokaktaki bakkala doğru yürümeye başladım. Yolda ayağıma gelen taşı tekmeleye tekmeleyerek bakkala geldim. 2-3 cips, birkaç çikolata, 2 nescafe ve 2 dondurma alıp çıktım. Dondurmalar erimesin diye koşa koşa eve geldim. Poşeti tezgaha bırakıp içindekileri çıkardım. Sonra diğer poşet gözüme takıldı. Arda'nın aldıklarını unutmuştum. Poşetlerden birini saklasam iyi olacaktı. Fazla abur cuburdan zarar gelmez nasılsa.

''Oooo fıstık, hani bana?'' diye gelip yanağımdan makas alan abime baktım. Dondurmalardan birini ona verdim. ''Aslında ikisi de benimdi ama neyyysee.. Borç sayarız artık'' burnumu sıkıp ''Ne borcu kız her istediğini alıyorum zaten'' diye sitem etti. Dondurmamı yerken omuz silktim. Salona gidip kendimi koltuğa atıp ayaklarımı uzattım. Abim de bacaklarımı koltuktan aşağı atıp yanıma oturmuştu. ''N'oldu?'' ''Ne n'oldu?'' derin bir nefes verdi. ''Dayım diyorum. N'oldu? Ne istiyormuş?'' dondurmamı yemeye devam ederken ''Para'' diye cevap verip omuz silktim. ''Yine mi?'' hıhı diye mırıldandım. O sırada telefonuma mesaj geldi. Mesaja baktım.

Şoför:
>Ne yapıyorsun?

Eslem
hiç öyle daha yeni beni eve bıraktın<
oturuyorum. sen

Şoför:
>Ha, iyi ben de. Mekana geldim.

Eslem:
depoya?<

Şoför:
>Yoo, kendi mekanıma
>Neyse, daha akşam olmadan mesaj attım çünkü işi biraz erkene almamız gerekti

Eslem:
iş?<

Şoför:
>Dayına küçük bir oyun oynayacağız :D

••••••••••••••
eveeeett bebiskolostoskoslarim OQNSOWNSOWNS bolumumuz bu kdrd. nasil? begendiniz mi? azicik gec oldu ama affedin🥺🥺

bu arada ithaf: tanrisiztanricaa yardimin icin cok cok cok sag ol askimm muah 💋

sizi cok ama cok seviyorm yeni bolumde gorusurz bebislerim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 04, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Erkek Lisesi|Yarı Texting?Where stories live. Discover now