"İzin olursa üstümü değiştireceğim..." İyi izin veriyorum, dediğimde cevabını almadan mutfağa geçmiştim. Kahve için malzemeleri alırken bir yandan da gülmemek için dudağımı dişliyordum. Sanki iyi kötü anlaşıyorduk. Başta tanıdığım o soğuk nevale biraz da olsun kanlanıyor bana karşı ısınıyor gibiydi. Bakalım, belki zamanla... Ne zamanla Mavi, ne zamanla? Bazen kendimi tanıyamıyorum. Bu adam beni değiştiriyor...

Kahveleri yapıp salona geçtiğimde hala ortalıkta yoktu. Bende hiç düşünmeden yukarıya çıktım. Odasına geldiğimde kapıya ayağımla vurup kolumla açmıştım. Şahin'i telefonla konuşurken yakaladığımda anında kapatır diye düşündüm ama yapmadı. "Sana daha fazla ne diyebilirim ki her zaman burnunun dikine gidiyorsun..." Ona kahveleri gösterdiğimle başıyla bir işaret yaptı ama ne anlama geldiğini anlamadım. "Yarın sabah kahvaltı da ol Meriç, erken gel aksi takdirde beni evde bulamazsın." Karşı taraf bir şeyler demiş olmalı ki tamam diyerek telefonu kapattı. Meriç diye bir kız ismi olmazdı değil mi? "Yarın misafirin mi var?" Başını salladığında canım sıkıldı. "Odaya kilitlenmek istenmiyorum." Lütfen beni odaya kilitleme bu durumdan hiç haz etmiyorum.

Lütfen mi? Mavi kendine gel artık onun kim olduğunu unutuyorsun. Şahin yanıma gelip kahvesini aldığında başını olumsuz anlamda sallayarak tadına baktı. "Kilitlenmen gerekmiyor kuzenim kahvaltıya gelecek." Kuzeni mi? Bu adamın bir ailesi var değil mi?_ Oysa dışarıdan bir ağaç kovuğundan çıkmış gibi görünüyordu. "Seni kapının önüne hep bir şahin bıraktı zannederdim." Bana gözlerini devirince iğrenç bir espri olduğunu anladım. "Dayının oğlu mu?"

"Hayır amcamın... Mavi sana az da olsa anlattım. Dayım bana düşmanken çocukları beni sevebilir mi? Bu ihtimali düşünebiliyor musun?" Midem kasılırken odaya göz attım. Onun odasındaydık. Sanki kendimi onun karısı gibi hissetmiştim. Bir kez daha yatağına oturmak için can atsam da onun azılı bir katil odluğunu unutamazdım. "Haklısın... Ben odama çekiliyorum, iyi geceler..." Bir anda ne oldu sana diye sorduğunda ne cevap vereceğimi bilemeden o da ısrarla cevabını beklemedi. "Yaran nasıl ağrı var mı?"

"Hayır, yok ben gayet iyiyim... Şey gitsem iyi olacak..." Başını salladığında gülümsemeye çalışarak odasından ayrılmıştım. Odama girdiğimde sabaha kadar dövünüp durdum. Bana böyle ne oluyordu ki geliş sebebim belli olsa da bazen unutuyor gibiydim. Sabah erkenden uyandığımda salonda oturup ne yapmama gerektiğini düşündüm. Kadınlar hızla kahvaltı hazırlarken sonunda kapı çalınmıştı. Erkenden gelmesine şaşarak ayaklandım. Hizmetli kapıyı açtığında gözüm adama gitmişti. Neredeyse Şahin'i andırabilir desem de o biraz daha sarışındı, bir de boyu kuzenine göre dört beş santim kısa gibiydi. Genel olarak iyi bir fiziğe sahip olduğunu söylesem de sırf onun kuzeni olduğu için bile ona hiçbir sempati duymadım...

"Günaydın... Siz?" Yanıma yaklaşırken günaydın demiştim ki arkadan gelen tok ses devam etmemi engelledi." Hoş geldin Meriç, seni Mavi ile tanıştırmak istiyorum." Şahin hangi ara yanımda soludu bilinmez ama panter gibi üstüme atlayarak kollarını omzuma koymuştu. "Mavi benim sevgilim... Mavi sana bahsetmişti bu da Meriç, benim hayırsız kuzenim..."

"Demek o kahraman kadın sensin... Şahin hayatını kurtarmak için kurşunların önüne atladığını söyledi. Kuzenime de ancak sen kadar cesur bir kadın yakışır..." Teveccühünüz dediğimde bana sırıtmıştı. Adam yakışıklı olmasına rağmen üstünde bir cıvıklık var gibiydi. Şahin kolunu omzumdan çekince elimden tuttu. Bunu neden yaptığını anlamasam da çok pis hesabını soracaktım. "Kahvaltıya geçelim." Dediğinde elimden tutarak benim için sandalye çekmişti. Onun düşmanıyken imdi yanına mı oturacaktım. Bu durum gerçekten canımı sıkmıştı. Ben onun sevgilisi değil arkadaşı dahi olmazdım.

Keyifsiz şekilde kahvaltımı yaparken onlardan çıt çıkmıyordu. Galiba aile terbiyelerine göre yemek masasında konuşmak yasaktı. Yine de Şahin'in bu yasakları deldiğini biliyordum. Kahvaltı bitiminde bahçeye çıktıklarında Şahin kahvelerini benim getirmemi istedi. Hizmetli kahveleri yaparken aklım hala olanlardaydı. Kuzeni durduk yere nereden çıkmıştı. En önemlisi ise beni neden sevgilisi olarak tanıtmıştı. Bu adamın niyeti neydi? Kadın Mavi Hanım dediğinde kahveleri alarak arka tarafa geçtim.

"Şahin bana yardım etmen gerekiyor, şirketim batmak üzere sen destek vermezsen kim bana yardımsı olur. Hadi ama senin yardımların olmazsa ben bittiğim artık bunu anla..."

"Meriç her defasında bu son diyorsun, sana milyon kez yardım ettim. Amcamın hatırına o şirketi yeniden kalkındırdım. Şimdi karşıma geçmiş mali durumundan dem vuruyorsun, sen sorumsuz bir adamsın. Ben sana sonsuza kadar yardım etsem yine de hayır demeyeceksin. Asıl sen şunu anla artık kendine gelip sorumluluklarının bilincine varmalısın. Bu gemi böyle yürümez.

"Son bir yardım diyorum, söz bir kez daha..." Derken Meriç'in gözleri beni bulmuştu. O susunca ben hemen yürümeye başladım. Şahin bana göz ucuyla bakarken kahvelerini verip ayakta kalmıştım. Gitsem mi kalsam mı bilemiyordum. "Mavi nende ayakta duruyorsun?" Tabi ya neden duruyorum. Şahin'in yanına oturduğumda Meriç gözlerinin içine bakmıştı. Şahin neden pis parasıyla ona yardım etmiyordu ki o paraları onun bunun kanıyla kazamıyor mu? Hem haydan gelen huya gidermiş...

"Anlatsanıza nasıl tanıştınız, ufakta evlilik var mı?" Onunla nasıl tanıştığımı bilsem küfür ederek kaçarsın. Bir yandan da evlilik dediği için Şahin'e baktım. Onunla ölür yine de evlenmezdim. "Şimdilik bizim için erken ama sen söyle seni ne zaman nikah masasında göreceğiz. Belki evlilik sana sorumluluk duygusu aşılar, sadık bir adam olursun."

"Güldürme beni Şahin, ben ve evlilik asla. Evlenecek kadar aklımı peynir ekmekle yemedim."

"Bana kalırsa büyük konuşma Meriç, hayatın bize neler getireceğini asla bilemeyiz hayat sürprizlere doludur..."


****

Yeni bölüm için kalplerimizi alalım...


ALINTI - KESİT

"Sana söz veriyorum Mavi, bu işi batırdığım gibi temizleyeceğim. Kardeşin... Ekin için elimden geleni ardıma koymayacağım." Sözüne güvenmiyordum. Ona inanmıyordum. Ona gözü yaşlı buna mecbursun, diyebildim. Mecburdu o bana bunu borçluydu. Ben onunla bir hiç uğruna evlenmemiştim. Şahin başını sallayıp gittiğinde bende gizliden gizliye onu takip ederek kapıya kulağımı dayamıştım. Kuzeniyle ne konuşacaklardı bilmek istiyorum.

"Hadi ama Şahin, çatlatma da şartını söyle. Ne gerekiyorsa yapmaya razıyım. Aksi takdirde yarın haciz işlemleri başlayacak varımı yoğumu kaybedeceğim."

"Meriç sana tek bir şartla yardım edeceğimi söylemiştim. Amcamın hatırına son bir yardım... Ekin... Mavi'nin kız kardeşiyle evlenip yuva kuracaksın. Ancak evlenmen şartıyla sana yardım ederim." İçeriden güçlü bir kahkaha gelince irkilmiştim.

"Sen delirmiş olmalısın o sıska üstelikte hamile kızla asla evlenmem... Şahin beni öldür daha iyi o kızın evlilikten bir halt anlattığını düşünmüyorum... Hem başka birinin piçine babalık...."

"Kes sesini yoksa gerçekten seni öldürürüm. Şimdi ya kabul et ya da defolup git. Sen istemezsen isteyecek düzinelerce adam tanıyorum Meriç, son karar senin..."


İnstagram: Sldakser

takipte kalın....
















AŞKA TUTSAK 🚬 BİZE SEN KALA 3Where stories live. Discover now