Acemi Köylüler

4.BÖLÜM

Sarp diye bir çocuk ve ailesi gelmişti. Bugün çok büyük şoklar atlatıyorum. Çay götürürken -çaktırmayın kahve yoktu- üstüme döktüm. Ve de Günce'nin saçına. Güzelin saçları sarı olduğu için biraz karardı. Beni güzel bir kovaladı ama sonuç iyiydi. Sonra Sarp bizden lavoba'yı göstermemizi istedi. Dumlu ona gösterirken lavobanın içine girdi. Sarp'ya ona 'Biraz özel bir iş.' Dedi. Dumlu'da rezil oldu tabi. Bir de tabi ki en sinir olay Sarp'ın annesi beni göstererek 'Kızımız kahve yapmayı biliyor değilmi?' Diye ablama sordu. Neyse ki ablam hemen 'Daha yaşı gelmedi.' Dedi. Sarp'ta zaten evlenmek istemiyormuş. Rahatladım. Giderlerken bir de yetmemiş gibi annesi yine 'Yarın yeniden geleceğiz sizde iyice bir tanışırsınız.' Dedi. Ama Sarp annesini itiştirip 'Anne ne saçmalıyorsun?' Dedi falan filan.

"Savaş'ı aradım. 'Yarın dolaşalım mı?' dedi. Ben de olur dedim. " Dumlu hemen araya girerek kafasını olumsuz anlam da salladı.

"Hayır tabi ki de. Yarın plotonik geliyor. Onunla uğraşıyoruz. Değil mi Nisan?"

Savaş'la muhattap olmak istemediğinden Dumlu'nun teklifini kabul ettim. Hem bence Sarp'la arkadaş olabiliriz. O sırada Yalçın içeri girdi. Aa, biz Yalçın'ı unutmuşuz. Kaç gündür görmedik. -Bir gün-

"Yalçın sen neredeydin be kardeşim?"

"Kızım benim de işlerim var her halde. Hem Nisan'ın ağabeysiyle takılıyorduk. İyi çocukmuş. "

Gözlerimi kocaman açtım. Ya böyle şey mi olur ya Gökalp neden Yalçın'la takılsın ki? Ya ağabey demiyorum çünkü ben kendi kendime konuşurken isimle seslenmeyi daha çok seviyorum. Daha hoş oluyor.

"İnanamıyorum. Nasıl yani?"

"Ya zaten Volkan-"

Yalçın'ın sözünü kesip bağırmaya başladım. "Yahu kaç kere söyleyeceğim ben size ? Volkan benim ağabeyim falan değil! Aksine ben ondan büyüğüm. "

Ya size de tanıtmayı unuttum ben. Sevgili Volkan benim ikizim olur. Kendisinden nefret ediyorum. Ne kadar ben ondan önce doğmuş olsam da bunun tersini iddia ediyor. İstanbul'a geri döndüğümüz de anneme soracağım.

Volkan birden odaya girdi. "Ya kızım beni deli etme. Sen benim ablam falan olamazsın. O beyin yok bir kere sende. " Arkadan 'Oooo' sesleri geldi. Sinirlenip ayağı kalktım.

"Ben, senden,önce doğdum!"

"Yanılıyorsun. BEN SENDEN ÖNCE DOĞDUM!"

"Bana sesini yükseltme..."

"Yükseltirsem ne olur? He, ne yapacaksın?"

"SENİ VARYA!!"

Volkan'ın kafasına çıkıp onunla dövüşmeye başladık. Sonra Gülcüğüm gelip o güzel bastonuyla Volkan'ın kafasına kafasına vurdu.

"Ben sana demedim mi bu kıza buluşmayacaksın diye!?"

Volkan kafasını ovuşturma başladı. Yazık... "Demiştin ama ne yapayım beni sinir ediyor..."

Gül Nene gözlerini kısıp bana bakmaya başladı. Al iste ya... Yine beni suçlu çıkarak bir şey buluyor. "Ama nen- Ne? Ne?" Yine nene diyecekken kolay kurtulma yolu. Volkan gülmemek için dişlerini sokuyordu. Tabi Gülcüğüm anlamadı. Benim muhteşem kelime değiştirme potansiyelimle...

"Ya biz burada konuşurken kendisi geldi bağırmaya başladı bana Gül. Ablaya bağırılmaz..."

"Bak hala abla diyor ya! Kızım ağzını yırtarım senin!"

Gül bastonuyla Volkan'a bir tane daha vurdu. Oh yağlarım eridi valla. "Annenizi arayacağım soracağım. "

Hepimiz Gül'ü takip ettik. Annemi aradık ve sorduk.

Kızım Aranıyor...

-Alo, efendim anneciğim?

-Yağcıya bak yağcıya...

-Ay estağfirullah anne ne alaka ya?

-Neyse neyse ben onun için aramadın seni. Bizim bu Volkan ve Mayıs kavvga edip duruyor ' Önce ben doğdum diye. Hangisi önce doğdu ?

-Annecim Nisan , Mayıs değil.

-Bak hele suna ya.. Sen çocuklarına ne biçim isim koymuşsun öyle. Biri Ay'mıdır Güneş'midir nedir. Biri Nisan mı Mayıs mı Haziran mı artık neyse... Sen benim soruma cevap ver hele!

-Anne ben bu çocukara bin kez söyledim. Yine de unuttular. Hoparlörü açın iyice dinlesinler.

Biz Vokan'la hodri meydan dinlemeye çalışırken nenem hoparlörleri açtı.

-Volkan...

"Ne?"

-Nisan'dan...

"Ne?"

-Küçük. Yani Nisan'dan daha küçük. Ablası işte...

      -Ve O An Evde Hiçbir Şey Normal Olmadı-

"Gördün mü Volkancığım ben senden büyüğüm. "

"Ay şimdi sen abla havalarına falan girersin hiç çekemem seni!"

O akşam kavayla sonuçlandı. Baya bir kavga ettim Volkan'la. Ablam da biliyormuş meyersem benim ondan büyük olduğumu. Baya bir konuştuk. Yalçın ve Dumlu benimle dalga bile geçtiler. Ama Günce canım benim dalga geçmedi. Ve ben günlüğü sıkıcı bulduğumu bir kez daha söylüyorum. Bu son yazışımdı. Hadi eyvallah....